Berrin Yiğit

İçmeli mi içmemeli mi? Kereviz sapı suyu

18 Ocak 2025
Son aylarda özellikle sabahları aç karnına kereviz sapı suyu içme trendi dünya genelinde popülerlik kazandı. Bu uygulamanın sağlık üzerindeki olumlu etkileri hakkında çeşitli iddialar olsa da bilimsel araştırmalar sınırlı. Hem literatürde öne çıkan çalışmaları hem de maksimum fayda alabilecek şekilde hazırlayabileceğiniz kereviz suyu tariflerimi yazdım.

Kereviz, düşük kalorili ve besleyici bir sebze. İçeriğinde folat, potasyum, manganez, pantotenik asit ve lif gibi önemli besinler var. Ayrıca apigenin ve luteolin gibi antioksidan özelliklere sahip flavonoidler içeriyor.

Bazı çalışmalar, kerevizin anti-inflamatuar ve antioksidan özellikleri sayesinde kalp sağlığını destekleyebileceğini, sindirimi iyileştirebileceğini ve bağışıklık sistemini güçlendirebileceğini öne sürüyor. Örneğin, bir araştırmada kereviz yaprağı ekstraktının kolesterol ve trigliserit seviyelerini iyileştirdiği bulunmuş.

Kereviz sapı suyu, özellikle sabahları aç karnına içildiğinde sindirim sistemini destekleyebilir ve vücudun pH dengesini koruyabilir. Ancak aşırı tüketim bazı yan etkilere yol açabilir. Özellikle hamilelerde ağrı ve kasılmalara neden olabilir.

Kereviz yaygın bir alerjen olduğundan bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir.

Kereviz sapı suyunun sağlığa katkıları üzerine yapılan bilimsel araştırmalar da sınırlı. Mevcut çalışmalar kerevizin bazı sağlık faydaları olabileceğini gösterse de özellikle sadece kereviz sapı suyunu düzenli içmenin uzun vadeli etkileri hakkında yeterli veri yok. Bu nedenle, kereviz sapı suyu içerken dengeli ve ölçülü olmak, olası yan etkileri göz önünde bulundurmak önemlidir.

Sonuç olarak, kereviz sapı suyu potansiyel sağlık faydaları sunabilir; ancak bu faydaların bilimsel olarak tam anlamıyla kanıtlanmadığı ve aşırı içilmesinin bazı riskler taşıyabileceği unutulmamalıdır. Herhangi bir yeni beslenme alışkanlığına başlamadan önce bir sağlık profesyoneline danışmak en doğrusudur.

Hazırladığım tarifleri de bu uyarılar doğrultusunda hem ölçülü hem de sağlık sorunlarınız varsa doktorunuza danışarak kullanın.

 

Yazının Devamını Oku

2025 model sağlıklı beslenme tüyoları

4 Ocak 2025
Yeni yıl kararları alındı, listeler hazırlandı. Büyük ihtimalle çoğumuzun yapılacaklar listesinin başında, kilo vermek ve sağlıklı beslenmek var. Hepimize zor gelse de aslında uygulaması gayet basit ama etkisi güçlü olan bazı yeme sırlarıyla alışkanlıklarımızı değiştirebiliriz. İşte 2025 model sofra sırları...

Yeni yılda sağlıklı kilo kontrolü için sıradan önerileri bir kenara bırakıyoruz. İşte yeme alışkanlıklarınızı etkili bir şekilde dönüştürecek ve sofralarınıza ilham verecek, az bilinen öneriler. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam için atacağınız her küçük adım, büyük değişimlerin başlangıcıdır. Yeni yılda yeme alışkanlıklarınıza yapacağınız yaratıcı dokunuşlarla hem bedeninize hem ruhunuza yatırım yapın. 2025 sizin yılınız olsun; güçlü, dengeli ve en iyi versiyonunuzla ışıldayın.

Hayatınızı kolaylaştıracak 12 altın kural

1 İlk lokmanız protein olsun: Yemeğe mutlaka bir protein kaynağıyla başlayın; yumurta, tavuk, balık, lor peyniri gibi. Protein midenizde sindirimi yavaşlatır ve iştahı kontrol eden hormonları tetikler. Ayrıca yemek sonrası metabolizmanın yağ yakıcı etkisini arttırır.

2 Sirkeyle lezzetlendirin: Salatalara, yemeklere 1-2 tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyin. Sirke, kan şekerini düzenler, insülin artışını kontrol edip yağ depolanmasını önler.

Akşam alınan karbonhidrat korkutucu değil: Akşam yemeğinde doğru karbonhidratları (örneğin, karabuğday, kinoa ya da tatlı patates) az miktarda yemek, serotonin salgılanmasını arttırarak daha az aç hissetmenize ve daha kaliteli uyumanıza yardımcı olabilir. Bu da ertesi gün iştahınızı kontrol etmenizi kolaylaştırır.

4 Yemekleri limonla bitirin: Yemekten sonra içeceğiniz 1 bardak limonlu su, mide asidini düzenler ve sindirime yardımcı olur. C vitamini metabolizmayı canlandırır.

Tatlı krizlerine baharatlı çay: Tatlı yerine bir fincan tarçın, kakule ve karanfil karışımlı çay için. Bunlar kan şekerini dengeler ve tatlı isteğini azaltır.

Yazının Devamını Oku

Baklagilleri tam tahıllarla birlikte yiyin

14 Aralık 2024
Protein son dönemde beslenme dünyasının en popüler başlıklarından biri haline geldi. Spor salonlarında, market reyonlarında ya da sosyal medyada ‘yüksek proteinli’ ibaresini görmeden geçmek neredeyse imkânsız. Peki, protein neden bu kadar önemli? Gerçekten herkesin vazgeçilmezi mi, yoksa sadece dönemlik bir trend mi?

Protein yaşam için vazgeçilmez bir yapıtaşı... Vücudumuzda kaslardan organlara, cildimizden bağışıklık sistemimize kadar her şey proteine ihtiyaç duyar. Hücrelerimizi onarır, kaslarımızı güçlendirir ve enerjimizi dengeler. Bununla da kalmaz, aynı zamanda uzun süre tok hissetmemizi sağlar ve metabolizmamızı destekler. Kilo vermeye çalışıyorsanız, proteinin bu tokluk etkisi altın değerindedir.

Günlük ne kadar protein almamız gerektiği sorusuysa çok kişisel... Genel olarak bir yetişkinin, her bir kg vücut ağırlığı başına 0,8-1 gram protein tüketmesi önerilir. Örneğin, vücut ağırlığınız 70 kg ise günlük protein ihtiyacınızı 56-70 gram şeklinde düşünebilirsiniz. Ancak bu miktar, spor yapan kişilerde ya da hamilelik gibi özel dönemlerde artabilir. Örneğin, yoğun egzersiz yapan biri, kilogram başına 1,2-1,6 gram protein almayı hedeflemelidir. Bununla birlikte, tüm proteini tek öğünde yemek yerine gün içine yaymak, vücudun bu besinden daha verimli yararlanmasını sağlar.

Proteini çeşitli ve ulaşılabilir kaynaklardan alabilmek çok önemlidir. Hayvansal proteinler, örneğin yumurta, tavuk, balık, süt ve yoğurt, kaliteli protein kaynaklarıdır. Ancak bitkisel proteinleri de unutmamak gerekir. Mercimek, nohut, kinoa, çiğ kuruyemişler de lif içeriği yüksek bitkisel protein kaynaklarıdır. Bu besinleri tüketerek yalnızca proteine değil, aynı zamanda birçok vitamin ve minerale de ulaşabilirsiniz. Ara öğünlerde yoğurt veya quark içerisine çiğ badem ilave ederek protein hedefini tamamlamayı kolaylaştırabilirsiniz.

Bununla birlikte, proteinin de fazlasının zararları olabileceğini unutmamak gerekir. Aşırı protein böbrekler üzerinde yük oluşturabilir ve kilo aldırabilir. Bu yüzden dengeyi sağlamak önemlidir. Doğru bilinen yanlışlardan biri ise proteinin yalnızca hayvansal kaynaklı besinlerden karşılanabileceği düşüncesidir. Oysa bitkisel kaynaklı proteinler doğru şekilde bir araya getirildiğinde, vücudunuzun ihtiyaçlarını karşılayabilir. Örneğin, baklagilleri tam tahıllarla birlikte yemek protein kalitesini arttırır.

Sonuç olarak, protein, sağlıklı yaşamın yıldız oyuncusudur. Ancak bu, onu abartmamız gerektiği anlamına gelmez. Dengeli bir şekilde doğru kaynaklardan alınan protein, vücudunuz için harikalar yaratabilir. Bir sonraki öğününüzde tabağınıza bakın ve proteini eksik bırakmayın. Sağlıklı yaşam, abartıda değil, dengede saklıdır.

Yazının Devamını Oku

Tok tutacak, diyet bozmayacak, ağzımıza layık atıştırmalıklar

23 Kasım 2024
Sabah erken saatlerde başlayan yoğun bir gün, öğleden sonra enerjinizi düşüren yorgunluk ya da spor öncesi ihtiyaç duyulan ekstra güç... Günün her anında sizi hem tok tutacak hem de keyifle yiyeceğiniz atıştırmalıklara ihtiyaç duyabilirsiniz. Ancak bu atıştırmalıkların yalnızca lezzetli değil, aynı zamanda dengeli ve sağlıklı olması şart!

İster güne zinde başlamak isteyin, ister spor sonrası kaslarınıza destek arayın; doğru seçilmiş atıştırmalıklar, enerji seviyenizi korur ve uzun süre tokluk hissi verir. Günlük ritminize kolayca uyum sağlayacak, besleyici ve pratik önerilere bir göz atalım.

Güne enerjik bir başlangıç: Sabah saatleri, vücudunuzu güne hazırlamak için en kritik zamandır. Dengeli ve besleyici bir atıştırmalıkla enerji seviyenizi yükselterek uzun süre tok kalabilirsiniz. Sabahları hızlı ama doyurucu bir seçenek arıyorsanız chia puding tam size göre. Akşamdan hazırlanan bu pratik tarif için 2 yemek kaşığı chia tohumunu 1 su bardağı sütle karıştırın. Gece boyunca dolapta bekletin ve sabah üzerine mevsim meyveleri ve şekersiz granola ekleyin. Lif açısından zengin olan chia, midenizde jel kıvamını alarak uzun süre tok hissetmenizi sağlar.

Eğer biraz daha enerjik bir başlangıç istiyorsanız, yanınıza alıp çıkabileceğiniz kahvaltılık bir smoothie tarifi de vereyim. 1 bardak kefirin içine 1 avuç ıspanak, dondurulmuş kırmızı meyve, chia/keten tohumu, çiğ badem ekleyip blendırdan geçirin.

Gün içinde açlığı kontrol altına alalım: Yoğun bir gün yaşarken açlık hissettiğiniz anlarda sağlıklı ve pratik bir atıştırmalık kurtarıcınız olabilir. Özellikle yanınızda kolay taşınabilir bir alternatif istiyorsanız, çantaya atmalık kuruyemiş karışımı çok kurtarıcı. Badem, ceviz ve fındık gibi sağlıklı yağlar içeren 1 avuç karışım hem açlığınızı bastırır hem de enerjinizi dengeler. Yanında 1 bardak kefir veya sütlü kahve tercih edebilirsiniz.

Daha ferah bir seçenek isteyenler için yoğurtlu meyve kâsesi öneriyoruz. 1 kâse yoğurdun içine 1 yemek kaşığı yulaf ekleyip taze meyvelerle süsleyin. Toz tarçın serpiştirmeyi unutmayın. Probiyotik içeriğiyle sindirimi destekleyen bu tarif, gün ortasında gelen tatlı krizini de karşılar.

İkindi saatlerinde yeşil çay veya sade kahvenin yanına eşlikçi bir puding tarifim de var. Yarım olgunlaşmış avokado, 1 olgunlaşmış muz, 4 hurma, kakao. Tüm malzemeleri blendırdan geçirin ve 15 dakika buzdolabında beklettikten sonra keyifle yiyin.

Yazının Devamını Oku

Bir günde hazırlayın, bir hafta yiyin

9 Kasım 2024
Doğru bir alışveriş ve doğru bir planlamayla yedi gün boyunca yiyeceğimiz yemekleri hazırlayabilir, bu sayede sağlıklı beslenebiliriz. Üstelik bu yöntemle mutfakta geçirdiğimiz zamanı kısaltabiliriz.

Yoğun bir iş temposu, koşturmacalı bir hafta ve bir yandan da sağlıklı beslenme hedefi... Hayatın bu karmaşasında çoğu zaman ne yiyeceğimizi düşünmeye fırsatımız olmuyor ve kendimizi hızlı ama sağlıksız seçeneklere yönelirken buluyoruz. Peki, günün sonunda hem sağlıklı beslenip hem de zamandan tasarruf etmenin sırrı ne? Cevap basit; haftalık öğün planlama! Haftalık öğün hazırlığı sağlıklı beslenmeyi daha sürdürülebilir hale getiren etkili bir yöntem… Hem zamandan tasarruf etmenizi sağlar hem de sağlıklı tercihler yapmanıza yardımcı olur. İyi planlanmış ve çeşitlendirilmiş öğünlerle her zaman dengeli beslenebilir ve stres yaşamadan sağlıklı yaşam tarzını sürdürebilirsiniz. Yemek hazırlığını önceden planlamak mutfakta harcadığınız zamanı da azaltır. Hadi birlikte haftalık öğün hazırlığının (meal prep) pratik yollarını konuşalım...

 

HAFTALIK ÖĞÜN HAZIRLIĞININ PÜF NOKTALARI

1- Menü planını yapın

Öncelikle, hafta boyunca hangi öğünleri tüketmek istediğinize karar verin. Öğünlerinizi kahvaltı, öğle ve akşam yemeği olarak üçe ayırabilir, ara öğünleri de ekleyebilirsiniz. Planınıza göre liste hazırlayın.

Örnek menü:

Yazının Devamını Oku

Sardalya, hamsi, somon...

14 Eylül 2024
Balık sezonu açıldı. Sağlıklı bir mutfağı balıksız düşünmek pek mümkün değil. Çünkü balıktaki omega-3 yağ asitleri kalp sağlığından beyin fonksiyonlarına kadar birçok faydasıyla ön planda. Balık seçimi yaparken çoğunlukla gözden kaçan bir mesele var, cıva birikimi... Sardalya, hamsi, Atlantik somonu, alabalık, levrek ve çipura gibi bu konuda daha güvenli balıklarla lezzeti bol tarifler hazırladım.

Balıkları yüksek protein ve omega-3 içerikleriyle biliyoruz fakat denizlerdeki kirlilik nedeniyle bazı balıklar, çevresel toksinleri ve ağır metalleri bünyesinde biriktiriyor. Cıva da bu toksinlerden biri. Ağır metallere uzun süre ve yüksek miktarlarda maruz kalmak sinir sisteminde olumsuz etkiler yaratabiliyor, hafıza problemlerine ve gelişimsel sorunlara yol açabiliyor. Özellikle hamile kadınlar, emziren anneler ve küçük çocuklar için cıva maruziyeti sağlık açısından büyük bir risk oluşturuyor. Bu nedenle cıvası düşük balıkları tercih etmek önemli. Peki, hangi balıklar bu konuda daha güvenli diye soracak olursanız sardalya, hamsi, Atlantik somonu, alabalık, levrek ve çipura diyebilirim. Unutmayın, doğru balık seçimiyle mutfağınızda sağlığı ve lezzeti bir arada yakalayabilirsiniz. İşinizi kolaylaştırmak için birkaç pratik önerimi paylaşıyorum.

Kuşkonmazla birlikte: Somon filetoyu zeytinyağı, limon suyu ve taze otlarla marine edip fırında pişirin. Yanına kuşkonmazları ekleyin ve birlikte fırınlayın. Yanına haşlanmış nohut/edamame ve kinoa/basmati pirinç ekleyip sağlıklı bir kâse hazırlayabilirsiniz.

Sardalyalı salata: Küçük sardalyaları zeytinyağında hafifçe pişirin. Taze marul, roka, domates ve kırmızı soğanla harmanlayarak bir salata hazırlayın. Üzerine limon suyu ve zeytinyağı gezdirin. Hem hafif hem de besleyici öğününüz hazır!

‘Buğulu’ bir tat: Hamsileri bol soğan, domates ve biberle buğulama pişirin. Tabağınıza yeşilliklerle bir taban yapıp üzerine hamsileri ekleyerek servis edin. Bu tarifle cıva riski olmadan omega-3 ile dolu bir akşam yemeğinin keyfini çıkarın.

Yazının Devamını Oku

Hafif bir kahvaltının çözemeyeceği bir şey yok

24 Ağustos 2024
İlk öğün, güne iyi başlamak için önemli. Fakat sıcak hava nedeniyle kahvaltımızı iyi planlamakta fayda var. Ağır ürünler yerine, serin ve hafif alternatifler hem bedenimizi hem de zihnimizi canlandırır.

Yaz sıcağında güne başlarken çoğumuz ağır ve yoğun kahvaltılardan kaçarız. Enerjiyi arttırırken aynı zamanda serinleten kahvaltı alternatifleri, yaz günlerinin vazgeçilmezi haline gelir. Sıcakların etkisiyle daha hafif ve besleyici seçeneklere yönelmek hem bedeni hem de zihni canlandırır. İşte sizi gün boyu dinç tutacak ve ferahlatacak kahvaltı önerileri:

Smoothie kâseleri

Hem göze hitap eden renkleriyle hem de içerdiği zengin besinlerle yaz aylarının favori kahvaltılarındandır smoothie kâseleri. Donmuş meyvelerle hazırlanan bu kâseler, güne daha enerjik başlamamızı sağlar. Donmuş çilek, muz ve yabanmersinini süzme yoğurtla pürüzsüz kıvam alana kadar blendır’dan geçirip, üzerini taze meyve, granola ve chia tohumlarıyla süsleyerek besleyici ve göz doyuran bir öğün oluşturabiliriz.Kahvaltıda tüketeceğimiz bol yeşillik ve meyve güne daha dinç ve enerjik başlamamıza yardımcı olur.

Yumurta ve avokado

Hafif ama doyurucu bir kahvaltı arayanlar için mükemmel bir ikili; yumurta ve avokado. Tam buğday ekmeği veya yaprak galeta üzerine avokado, limon suyu, lor peyniri, karabiber ve zeytinyağıyla hazırladığımız sosu sürüp çırpılmış/göz/haşlanmış yumurtayı yerleştirdiğimizde basit ama etkili bir tabak haline gelir. Mevsim yeşillikleri roka, lolorosso, dereotu, maydanozla tabağımızı daha da zenginleştirebiliriz.

Chia puding

Serin ve hafif bir kahvaltı için ideal bir seçenek. Süt içinde bir gece boyunca bekleyen chia tohumlarını sabah taze meyvelerle birleştirerek doyurucu ve düşük kalorili bir kahvaltı alternatifi yaratabiliriz. Bal veya hurma özüyle tatlandırabileceğimiz bu puding, sıcak yaz günlerinde vazgeçilmez olabilir.

Yulaf kâsesi

Yazının Devamını Oku

Yaz sebzeleriyle sofralarımız renklensin

10 Ağustos 2024
Sebzelerin tüm güzellikleriyle tezgâhları şenlendirdiği bir mevsimdeyiz. Kabak, taze fasulye, domates, biber, salatalık, patlıcan, bamya... Bu ürünlerle pizzadan soğuk çorbaya, suşiden smoothie’ye kadar birçok lezzet hazırlayabiliriz.

Yaz aylarında sofralarımız taptaze sebzelerle dolup taşıyor, bedenimizi iyi beslemek için harika bir fırsat sunuyor bize. Bu sebzelerin faydaları saymakla bitmez. Yaz sebzeleri yüksek antioksidan içeriğiyle vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur, liften zengin içerikleri sayesinde bağırsaklardaki yararlı bakterileri besler, sindirim sağlığını destekler ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Kısacası sağlığımıza sağlık katar. Hadi gelin, yaz sebzelerinin sağlık dolu dünyasına birlikte göz atalım, nefis tariflerle sofraları renklendirelim.

Yazın en gözde sebzesi kabakla başlayalım. Genellikle çocukların bayıldığı bir tarif bu; kabak pizza. Alt zemini için 2 kabağı rendeleyip suyunu sıkın. 2 yumurta, 1 yemek kaşığı yulaf unu/tam buğday un, 1/2 paket kabartma tozu, 1 bardak rendelenmiş kaşar peyniri,
1 yemek kaşığı ince kıyılmış dereotunu kabaklarla birlikte karıştırın. Yağlı kâğıt serilmiş tepsiye döküp fırınlayın. Zemin piştikten sonra üzerine domates püresi, hindi füme, zeytin, mısır, mozzarella veya kaşar peyniri ekleyip tekrar 10 dakika fırınlayın.

Bağırsak dostu bir tarifle devam edelim. 1 adet kabağı rendeleyin ve zeytinyağında soteleyin. 1 kase süzme yoğurt, 1 diş ezilmiş sarımsak ve ince kıyım dereotunu harmanlayın. Üzerine çiğ kabak çekirdeği içi ve keten tohumu serpiştirin. Yemeklerin yanına eşlikçi ve ferah bir yaz mezesi olarak sofralarınızda yer verebilirsiniz.

Bamyaya şans verin

Bamya konusunda önyargıları kırmaya geldim! Biliyorum herkesin sevdiği bir sebze değil fakat şifası bol olan bamyadan mahrum kalmanızı istemem. Dip soslu çıtır bamya tarifim bir şansı hak ediyor. Bamyaları mısır unu ve baharatlı karışıma bulayıp fırınlayın. Yoğurt, ceviz içi, sarımsak tozu, tuz ve karabiber ile bir dip sos hazırlayın. Çıtır bamyaları dip sosa batırarak keyifle yiyebilirsiniz. Minik minik kuru bamyalarla nohutlu, besleyici bir çorba yapabilir, kuşbaşı et ve kaşar rendesiyle güveçte pişirebilirsiniz.

Türk mutfağında patlıcanın yeri çok başka. Her yörenin kendine özgü patlıcanlı bir yemeği mutlaka var. Ege’nin zeytinyağlıları, Karadeniz’in patlıcan diblesi, Doğu’nun patlıcan kebabı... Ben de kendi mutfağımda patlıcanın birçok versiyonunu deniyorum. Közlenmiş patlıcanlarla, sütle hazırladığım kremayla çorba yapıyorum, nohutla birlikte güveçte pişiriyorum. Siyez bulguruyla domatesli, patlıcanlı pilavını hazırlıyorum.

Yaz salatalarının olmazsa olmazı domatesten devam edelim. Birçoğumuz domatesin rende veya sos halini yemeklerde bolca kullanıyoruz. Yazın en serinleten tarifi gazpacho’yu denediniz mi peki? Kabukları soyulmuş domatesi, salatalık, biber ve sarımsakla birlikte blendırdan geçirin; tuz, karabiber ve fesleğenle lezzetlendirin. Buz küpleri ekleyip buzdolabında 1 saat dinlendirin, sadece keyifle içmesi kalsın.

Yazının Devamını Oku