Mevsimi geldiği için çok sevindiğim meyvelerden armut, adeta bir besin deposu. İçerdiği lifler, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar, sindirim sisteminden tutun da bağışıklık fonksiyonlarının iyileştirilmesine kadar birçok fayda sağlıyor. İster kahvaltıda ister kahvenin yanında ‘tatlı’ bir eşlikçi olarak tüketin. İster hazırladığınız akşam yemeğine farklı bir tat katmak için kullanın...
İlk tarifim kahvaltı için farklı bir lezzet kovalayanlara... 1 yumurta, 1 çay bardağı süt, 1 çay bardağı tam buğday unu, 1-2 çay kaşığı kabartma tozu ekleyerek yaptığım minik pankekleri karamelize armutla lezzetlendiriyorum. Armutları rendeleyip toz tarçın ve hurma özüyle tavada kısık ateşte pişiriyorum. İyice suyunu çektikten sonra pankeklerin arasına sürerek 2-3 kat kule yapıyorum. Tatlı armutlar, çıtır badem ve ekşili salata sosu kombinasyonu da benim için karşı konulamaz. Bu tarifi öğle menümde hafif bir şeyler tüketmek istediğimde hazırlıyorum. Mevsim yeşillikleriyle bazen semizotu, kale, reyhan, bazen de marul, taze nane ve dereotuyla yakıştırıyorum. Yeşillerimi doğradıktan sonra ince dilimlediğim 1 orta boy armudu ekliyorum. Üzerine iri kıyım badem içi serpiştiriyorum, hoş bir kıtırlık katıyor. Limon suyu, balsamik sirke, zeytinyağı, organik nar ekşisiyle hazırladığım sosla salatamı noktalıyorum.
Kahve molanıza iyi bir eşlikçi
Izgara tavuğu armut sosuyla birleştirmeyi denediniz mi hiç? Armut dokunuşuyla tavuğun bambaşka bir lezzete dönüştüğünü düşünüyorum. Güzel bir davet sofrası için de ilk tercihim. Bonfile tavukları limon suyu, çok az soya sosu, zeytinyağı, karabiber, tuz ve ince kıyım sarımsakla marine edin. İster barbeküde ister tavada ızgara pişirebilirsiniz. En can alıcı noktaya geldik. 1 armudu rendeleyin. 3 kaşık limon suyu, hardal, 1 kaşık bal ve zeytinyağı ekleyin ve iyice karıştırın. Izgara tavukların üzerine sosla birlikte servis edin. Canım tatlı istediğindeyse kendimi çok sevdiğim bir tarifle şımartıyorum. Sert armutları 2’ye bölüp çekirdeklerini çıkarıyorum. İnce kıyılmış ceviz ve toz tarçın karışımını armutların üzerine serpiştiriyorum. Çok az tereyağı ekledikten sonra airfryer’da, 200 derecede 5-10 dakika pişmeye bırakıyorum. 4 kaşık labne ve 2 yemek kaşığı balı karıştırıp pişen armutların üzerine döküyorum. Dilerseniz sade dondurmayla da tüketebilirsiniz. Suçluluk duymadan tatlı isteğini bastırmanın bir başka yolu da armutlu fit kek. Malzemeleri 3 yumurta, 1 su bardağı yulaf ezmesi, 2 rendelenmiş armut, 1 bardak süt, 1 bardak kuru üzüm, 1’er paket kabartma tozu ve vanilya... Hepsini karıştırın, baton kek kalıbında, 200 derece fırında 20 dakika pişirin. Kahve molanıza eşlik etsin.
Armutlu smoothie tarifiyse ödemlere elveda demek isteyenler için biçilmiş kaftan. 1 bardak kefir içine 1 armut, birkaç yaprak ıspanak, 1 tatlı kaşığı keten tohumu ekleyip blender’dan geçirin. Son zamanlarda suya vitamin katmak için kullandığım bir yöntemi de sizinle paylaşmak istiyorum. 1 litre suyun içine 2 kabuk tarçın, 3-4 tatlı armut dilimi, küçük bir parça taze zencefil ve 2 yıldız anason ekleyin. 15 dakika bekletince hazır. Afiyet olsun.
Tazesi, kurusu ve fırınlanmış haliyle benim için ‘lezzet patlaması’ yaratan bir meyveden, mor erikten bahsedeceğiz bu yazıda.
Hem de mürdüm, anjelik, birton ve japoneriği gibi bir sürü çeşidiyle... Beni rengi ve tadıyla büyülemekle kalmıyor, birçok faydasıyla da soframda sıklıkla yerlerini alıyorlar. Mor erikler çok iyi bir lif kaynağı, “Bağırsaklarım tembel” diyenler, sabah aç karna 1 bardak ılık suyla 3 kuru erik tüketmeli. Yüksek miktarda potasyum, A ve C vitamini, antioksidan da içeriyorlar. Tatlı-tuzlu; mor erikli o kadar çok tarifim var ki...Salatalarınızı taze veya kuru erikle renklendirebilirsiniz.
Salatalarınızda benzersiz bir lezzet arıyorsanız benim gibi anjelik eriklerin çekirdeklerini çıkarıp minik minik doğrayın, karamelleşene kadar tavada hafif yağda (dilediğiniz yağ olabilir) çevirin. Roka, ufalanmış keçi peyniri ve fındık... Limon ve zeytinyağlı bir salata sosu... Ekşi-tatlı bir salata şöleni benim için bu... Taze veya kuru eriği farklı malzemelerle birleştirip dilediğiniz çeşitte salata hazırlayabilirsiniz. Bir diğer çok sevdiğim salataysa kinoalı. Öğün yerine bile geçebilir. Haşlanmış kinoayı doğranmış anjelik erik, salatalık, kırmızı kapya biber ve taze otlarla birleştirin. Limon suyu, organik nar ekşisi ve zeytinyağıyla hazırladığınız sosu üzerine gezdirin. Diyet yapanlar bu salatayı mutlaka menülerine dahil etmeli.
Etli fajita sever misiniz? Ben çok... Yanına erik salsa sosunu da çok yakıştırıyorum. Hazırlaması çok pratik. Dilediğiniz çeşit mor eriği küçük küçük dilimleyin. Doğranmış domates ve kırmızı soğanı limon suyu, zeytinyağı ve ufak ufak kıyılmış jalapeno turşusuyla karıştırın. Bu sosu dilerseniz tortilla cipsleriyle birlikte atıştırmalık olarak da tüketebilirsiniz. Et, tamam. Bir de tavuklu tarif vereyim. Tavuk şişi erik sosuyla çok seviyorum. Tavuk parçalarını erik püresi (çekirdeklerini çıkarıp robotta püre haline getirin), ezilmiş sarımsak, rendelenmiş taze zencefil ve soya sosu karışımında, buzdolabında 1 saat marine edin. Şişlere geçirin, fırında ya da ızgarada pişirin. Haşlanmış sebzeler veya yeşil bir salatayla servis edebilirsiniz dilerseniz.
Bağırsak çalıştırıcı bir smoothie tarifi vermeden geçmeyeyim. 1 bardak kefirin içine 2 kuru erik, 1 tatlı kaşığı keten tohumu ve 1-2 avuç ıspanak ekleyip blender’dan geçirin. Kahvaltıdan önce tüketebilirsiniz.
Biraz da tatlılardan bahsedelim bence... Erik marmeladını sever misiniz? Çekirdeği çıkarılmış mürdümeriklerini doğrayın. Kıvam vermesi için 2 yemek kaşığı chia tohumu ekleyin ve az su katarak tencerede kaynamaya bırakın. Yumuşadıktan sonra ocaktan alın. Hafif ılınınca bal ekleyip blender’dan geçirin. Kavanozlara doldurun, buzdolabına kaldırın. Kış boyunca kahvaltılarda tüketebilirsiniz. Fit ve sağlıklı bir tatlım daha var. Büyük boy anjelik erikleri 2’ye bölüp çekirdeklerini çıkarın. Toz tarçın serpiştirin ve 180 derece önceden ısıtılmış fırına atın. Hafif kızardıktan sonra fırından alın, üzerine bal gezdirin. 1-2 yemek kaşığı şekersiz granola ekleyin, kıtırlık katıyor. Dilerseniz dondurmayla soğuk servis etmek de mümkün.Erik tartı
Son tarifim, çay saatine çok yakışıyor. Yapması sandığınızdan kolay üstelik. Erikli tart için 1 yumurta,
Bana “Yaz mevsimiyle bütünleşen bir meyve söyle deseler” aklıma ilk karpuz gelir. Diyet yapanların çok şekerli olduğunu düşünerek karpuzdan uzaklaştığını biliyorum. Gerçek şu ki karpuz, su oranı en yüksek (yüzde 92) meyveler arasında... Üstelik vücuduzun su ihtiyacını desteklemekle kalmıyor, içerdiği antioksidan vitaminlerle cildi güzelleştirip sağlığımızı da iyileştiriyor. Tatlı kriziniz tuttuğunda 2 üçgen dilim karpuz yiyin, o isteğin ciddi anlamda azaldığını fark edeceksiniz.Karpuzlu salata
Biraz da balsamik sirke katın
Yaz boyunca karpuz hep soframda... Bu hafta sizlere en sık yaptığım karpuzlu tariflerimi anlatacağım. İlki kinoalı salata... Karpuzları minik minik doğrayıp bir kâseye alıyorum. Üzerine haşlanmış kinoa ve ufalanmış peynir ekliyorum. Bu salataya doğranmış taze fesleğen serpiştirip biraz da balsamik sirke gezdirmeye bayılıyorum. Bu tabağı tek başına bir öğün yerine yediğim oluyor. Karpuzu dilerseniz marullu, peynirli ve kuru bakliyatla yaptığınız salatalara da katabilirsiniz.
Kaşık salatasını sever misiniz? Bir de karpuzlusunu deneyin. Domates, salatalık ve yeşil biberleri çok küçük doğrayın. Yine küçük küçük doğranmış karpuzu ekleyin. Üzerine kuru nane serpiştirin, zeytinyağı gezdirin ve bu salatayı tortilla cipslerle birlikte yiyin.
Sıcaklarda karpuzlu içeceklere de bayılıyorum. Özellikle çocuklar için hazırladığım karpuzlu milkshake tarifini siz de deneyin, beğeneceğinize eminim. 1 su bardağı Hindistan cevizi sütü, 4-5 dilim dondurulmuş karpuz (dondurmadan önce tüm çekirdekleri çıkarıyorum) ve varsa 6 çileği (benim buzluğumda vardı) blender’dan geçiyorum. Servis ederken buz küpleri ilave ediyorum.
Karpuzlu limonata bir diğer gözde içeceğim...
5 dilim karpuz (çekirdekleri çıkarılmış), 2 limonun suyu, 500 ml içme suyu ve 1 tatlı kaşığı balı blender’dan geçirip süzüyorum, bir sürahiye alıyorum. Üzerine taze nane yaprakları ve buz küpleri ekliyorum; çok ferahlatıcı oluyor.
Karpuzdan soğuk çay da yapabiliyoruz. Ödem atımına destek olan bu çay tarifim hem çok basit hem çok etkili.
Kabağın hafif ve yumuşak dokusu, dereotunun keskin aromasıyla buluştuğunda adeta bir tat senfonisi ortaya çıkıyor. Besleyicilik yönünden de güçlerini birleştiriyorlar bana kalırsa... Kabak, su içeriği yüksek, kalorisi düşük sebzelerin en başında. Aynı zamanda C vitamini, K vitamini ve potasyum deposu. Dereotuysa sindirime yardımcı, antioksidanca zengin, antiinflamatuar bir bitki. Hadi o zaman sofralarımızda bu süper ikiliye nasıl yer verebiliriz, onu konuşalım.
Yazın favori tarifi olarak bir kenara yazılsın; kabaklı ve dereotlu kuru cacık... 4-5 yemek kaşığı süzme yoğurda yarım orta boy çiğ kabağı rendeliyorum. İnce kıyılmış dereotu ve ezilmiş sarımsak ekleyip bir güzel karıştırıyorum. Üzerine kuru nane ve tuz serpiştiriyorum. En son çok az zeytinyağı gezdirip kapanışı yapıyorum. Yanına kruton ekmekler veya kıtırlar çok yakışıyor.
Zeytinyağlılardan devam edelim. Sırada kabak çintmesi var. Hem de ekşili... Soğanları zeytinyağında kavurup minik minik doğradığımız kabaklarla birlikte soteliyoruz. Çok az sıcak su ve limon suyu ekleyip kısık ateşte pişiriyoruz. “E, bu tarifi zaten biliyorum” diyebilirsiniz ama henüz bitmedi. Servis ederken ince kıyılmış dereotu serpiştirip son lezzet dokunuşunu yapmak şart.
Lezzeti ve rengiyle çok sevdiğim kirazlar tezgâhlarda... Reçelden kompostoya, smoothie’den keklere tüm tariflere hoş bir tat kattıklarını düşünüyorum ama taze taze tüketmek bile küçük bir ziyafet bana kalırsa... Kirazın harika bir melatonin kaynağı olduğunu biliyor muydunuz? Uykuya dalmada zorluk yaşıyorsanız bugünlerde son ara öğünde bir avuç kiraz tüketmeniz iyi olacaktır. Ama bu yazıda size daha çok kirazlı tariflerimi anlatacağım.
SEMİZOTU, BEBEK ISPANAK VEYA MARUL
Geceden hazırladığım kirazlı yulaf kâsesi, en sevdiğim tariflerden biri... Yarım bardak badem sütü ve 2 yemek kaşığı yoğurda 1 yemek kaşığı chia tohumu, 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 1 tatlı kaşığı bal ve 6 adet çekirdekleri çıkarılmış kirazı ekleyip karıştırıyorum. En az 4 saat buzdolabında bekletiyorum. Sabah üzerine badem kırıntıları serpiştirip afiyetle yiyorum.
Leziz yiyeceklerle bezeli kalabalık sofralarda oturduğumuz özel günler bayramlar... Ancak bazen ölçüyü kaçırabiliyoruz. Bayrama sayılı gün kala, bedenimizi yormayacak bir sofra için önerilerimden bahsetmek istedim bu hafta...
Izgara et
Bu bayramda et yemekleri, sofraların baştacı. Mümkünse etler kesildikten 24 saat sonra pişirilmeli. “Bekleme süremiz kısıtlı” derseniz eti biraz yumuşatmak ve lezzet katmak için soğan suyu, limon suyu, sirke, kimyon, biberiye, kekik, pul biber ve çok az zeytinyağında marine edebilirsiniz. Mangal sezonu açıldı... Etinizi mangalda pişirecekseniz etle ateş arasında 15 santim yani yaklaşık 1 karış mesafe olmasına dikkat edin. Ateşe çok yakın pişen etlerde kanserojenlerin oluşma riski katbekat artıyor çünkü...
Mangalda veya tavada; ne şekilde pişirirseniz pişirin ekstra yağ eklemeden, kendi yağında pişirmeye özen gösterin. Sıra salatalarla soframızı renklendirmekte... Tabağınızın bir kısmını ete, kalan kısmını sebzeye ayırdığınızda porsiyon kontrolünü kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Benim vazgeçilmezim, kaşık salatası... Domates, salatalık ve sivri biberleri minik minik doğrayıp üzerine ince kıyılmış maydanoz ekliyorum. Rendelenmiş domates ve sarımsak, nar ekşisi, elma sirkesi, limon suyu, sumak, tuz ve çok az soğuk suyu karıştırıp salatama döküyorum. Dilerseniz fesleğen yaprakları ekleyebilirsiniz... Mevsim yeşilliklerinden semizotu ağırlıklı bir salata da iyi fikir...
Et ve salatanın yanında közde pişmiş sebzeler olsun... Patlıcan, kapya biber, soğan... İster doğradıktan sonra hafif yağda kavurun ve yoğurtla karıştırın, ister doğrayıp üzerine domates sosu gezdirerek yalancı şakşuka yapın. İki türlü de etin yanına çok yakışıyor. İçecek tercihiniyse gazlı ve şekerli olanlar yerine taze naneli bir ayran, sade maden suyu veya ‘ev yapımı’ limonatadan yana kullanabilirsiniz.
HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI DA OLUR
Yemek sonrasında canınız tatlı isterse şerbetli ve hamurlu olanlar yerine sütlü tatlılara yönelin. Ama bayram için hazırlanan baklava gibi geleneksel tatlılardan küçük porsiyonlarda olmak şartıyla tüketebilirsiniz elbette. Farkındalıklı beslenmek, açlık-tokluk durumuna göre karar vermek burada da çok önemli. “Hafif bir tatlı olsun” diyenler için şeftali tatlısını öneririm mesela... Şeftalileri ister 2’ye kesip ister dilimleyerek ızgarada çok az tereyağı veya Hindistan cevizi yağıyla pişirin. Tabağa aldıktan sonra üzerine 1 tatlı kaşığı bal gezdirip 1 top dondurmayla servis edin. Hem ferah hem de çok lezzetli oluyor.
Tezgâhlar rengârenk, birbirinden leziz meyvelerle dolu şu sıralar... Kavun, karpuz, şeftali, kayısı, çilek, yenidünya, kiraz, karadut... Kavurucu sıcaklarda daha enerjik ve canlı hissetmenin ferahlatıcı bir yolunu sunuyorlar adeta bize. Yaz aylarında bedenin ihtiyacı olan her şey var bu meyvelerde. Vitamin-mineraller, zengin su içeriği ve lifler... Peki, nasıl tüketelim, ne kadar tüketelim? Akıllarda bir sürü soru var, eminim. Miktar olarak net bir şey söylemek çok zor, kişiden kişiye göre değişir elbette. Bana kalırsa günde 2-3 porsiyon, çeşitliliği olabildiğince arttırarak tüketilmeli. Miktarı kadar nasıl tüketildiği de önemli tabii. Tek başına değil, yanında mutlaka çiğ badem, fındık, ceviz gibi bir yağ grubu veya kefir, yoğurt gibi bir süt grubuyla beraber tüketilmesini öneriyorum. Böylece tokluk hissini arttırıyor, kan şekeri dengeleniyor.
Yabanmersini, çilek ve yoğurtlu bar
Her öğünde meyveye yer verebilirsiniz, yeter ki lezzetleri bir araya getirmekte cesur olun. Ben bazı günler kahvaltı öncesi, 2 yemek kaşığı yoğurda 1-2 taze kayısı dilimleyip tüketiyorum, sindirimimi destekliyor. Bazı günler yumurtalı kahvaltı salatama nektarin ekliyorum, ekşimsi bir tat katıyor. Öğle yemeğinde yulaf kâsemi antioksidan içeriği yüksek çilek, dut, kiraz gibi kırmızı meyvelerle tatlandırıyorum. Ara öğünde 1 bardak sade kefir yanında 1 şeftaliyi dilimleyip üzerine tarçın serpiştiriyorum. Sağlıklı beslenme yolculuğunda yaz meyveleri vücudun arınması ve su ihtiyacını karşılaması açısından büyük destekçi...
Kayısılı yoğurt
Aramızda peynir ve karpuz ikilisini sevmeyen var mı? Bu lezzet birçoğumuzu cezbeder. Tat ve doku dengesi çok güzeldir. Peynir ve karpuz bir araya gelince karpuzun glisemik indeksi düşer ve kan şekeri dengede kalır, yani bir taşla iki kuş! Öğle yemeğinde ferah ama aynı zamanda doyurucu bir şey yemek isteyenler bu salatayı hemen denemeli. Karpuzları ve peynirleri küp küp doğrayın. Üzerine ince kıyılmış taze nane serpiştirin. Tam tahıllı gevrekle birlikte nefis oluyor.
Çocukların da çok seveceği dondurmaya alternatif yoğurt barların tarifi de sizinle paylaşmalıyım. 6 yemek kaşığı süzme yoğurt ve 1 yemek kaşığı balı (Dilerseniz 1 yemek kaşığı Hindistan cevizi tozu da ekleyebilirsiniz tabii) karıştırın. Dilimlenmiş çilek ve 2’ye kesilmiş yabanmersinlerini de katın. Dikdörtgen bir tepsiye ince şekilde yayıp dondurucuda 2 saat bekletin. Yoğurt barlarınız ara öğün için hazır. Çiğ bademli ve şeftalili semizotu salatamı da çok seveceksiniz. Semizotlarını ayıkladıktan sonra üzerine şeftali dilimleri ve badem kırıntıları ekleyin. Arzu ederseniz biraz lor peyniri de ilave edebilirsiniz, çok yakışıyor. Bu salatanın sosunuysa zeytinyağı, limon suyu ve çok az balsamik sirkeyle hazırlıyorum.
Yoksa siz de “Her şeyi denedim ama kilo veremiyorum” diyenlerden misiniz? Acaba en önemli noktayı atlıyor olabilir misiniz? Biliyoruz ki vücudumuzun yüzde 60’ı su... Vücuttaki su dengesini korumak organların iyi çalışması için de çok kıymetli. “Ama ben hiç susamıyorum” dediğinizi duyar gibiyim. Susuzluk hissi aslında vücudun alarm sinyali... Yani su içmek için susamayı beklemek gerekmiyor.
Bir anda fazla miktarda içmektense gün içerisine yayarak, yudum yudum su içilmesini öneriyorum. Her 1 kilo için 30 ml su yeterli. Kilonuzla 30’u çarptığınızda günlük almanız gereken miktarı hesaplayabilirsiniz.
Sıcak havalarda terlemeyle birlikte su kayıpları daha fazla olur. Bu dönemlerde içtiğiniz su miktarını arttırmayı unutmayın. Çay-kahve tiryakileri için ayrı bir parantez açmam da gerek. 1 fincan çay-kahve aldığınızda yanına mutlaka 1 bardak su ekleyin. Çünkü çay ve kahve su yerine geçmez, aksine vücuttan su atımına sebep olur.
YETERLİ MİKTARDA SU İÇMEZSEK...
-Kabızlık yaşayabiliriz. Bağırsak hareketliliği için su olmazsa olmazlardan... Güne 1 bardak ılık suyla başlayın. Suya 1 yemek