Berrin Yiğit

Çocuklara bilinçli beslenmeyi nasıl aşılarız?

13 Mayıs 2023
Kızım İpek tatlı severken oğlum Eren tuzlu lezzetlere bayılıyor. Birinin yediğine diğeri burun kıvırıyor. Siz de benzer süreçlerden geçiyorsanız öncelikle sakin olun ve bilin ki bu konuda yalnız değilsiniz. Daha anne karnından başlayan beslenmede rolü çok büyük olan annelere tavsiyelerimi anlatmak istedim bu hafta. Tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum.

Bir beslenme uzmanı olarak annelerin “Çocuğum yemek yemiyor”, “Çok yemek seçiyor”, “Ya büyümezse” veya “Çok fazla yiyor, durduramıyorum”, “Sürekli abur cubur istiyor” gibi serzenişlerine çokça tanık oldum. Anne olduktan sonra ben de bu endişelere kapıldım, yalan yok.

En basit örnek, kızım İpek tatlı severken oğlum Eren tuzlu tatlara bayılıyor. Birinin bayılarak yediğine diğeri burun kıvırıyor. O yüzden öncelikle sakin olmanızı ve bu konuda yalnız olmadığınızı söylemek isterim. Haydi gelin, önce mutfakla barış ilan edelim. Çocuklar çok minikken gözlem yapmaya başlar ve her hareketinize, her nesneye dikkat kesilir. Tam bu zamanda bırakın sizi yemek yaparken izlesinler. Okul çağına yaklaştıklarında izin verin, besinlere dokunsunlar, koklasınlar, incelesinler. Mesela bir elma. Şeklini, rengini sorun. Nasıl koktuğunu, tadını, kıtır kıtır mı yoksa yumuşak mı olduğunu... Bunlar sezgisel yeme pratikleridir. Maalesef günümüzde çocuklara tablet ve bilgisayarlarla hipnotize bir şekilde yemek yediriyoruz. Ne yediklerini bilmiyor, doyduklarını anlamıyorlar. İşte en tehlikelisi de bu! Bu alışkanlık hayatları boyunca peşlerini bırakmaz ve kilo problemi olan bireylere dönüşürler. Onlara yavaş yemeği öğretin, çok çiğnesinler. Lokma ağızdayken 30’a kadar sayma alıştırması yapın mesela birlikte. Çok iştahlı bir çocuğunuz varsa işe yaradığını görecekseniz.

BİLGİLER AKILLARINDA KALIYOR

“Benimki tam tersine çok iştahsız, yemek seçiyor” diyorsanız çözüm daha ılımlı yaklaşmak. Diyelim ki yumurta yemiyor. Kokusundan veya görüntüsünden rahatsız oluyor olabilir. Yumurta, yulaf unu/tam buğday unu ve muzla hazırlayacağınız bir pankeki kahvaltıda afiyetle yedirebilirsiniz. Sebze yemeyen bir çocuk için sebze köfteleri, çiğ sebze çubukları, şekilli kesilmiş sebzeler veya meyveyle tatlandırılmış sebze sularını deneyebilirsiniz. Asıl mesele denemek ve dönüştürmek... İpek 10, Eren 7 yaşında. Mutfak serüvenimiz başlangıçta birazcık kaos, sonrasında eğlenceli bir eğitim alanına dönüşüyor. Sağlıklı bir kurabiye yaparken besinleri tanımalarına izin veriyorum. Örneğin kurabiyeye ceviz eklerken neye benzettiklerini soruyorum. “Beyne benziyor değil mi? Ceviz hafızayı geliştiriyor, beyni güçlendiriyor” şeklinde minik bilgiler veriyorum. Akıllarında kalıyor. Bilinçli beslenmeyi bu şekilde pratiklerle çocuklarımıza aşılayabiliriz.


“Çocuğunuz sizi mutfakta bir şeyler pişirirken izlesin, besinlere dokunsun. Mesela bir elma... Şeklini, rengini sorun. Nasıl koktuğunu, tadını, kıtır kıtır mı yoksa yumuşak mı olduğunu... Birlikte mutfağa girip o elmalardan bir kek yapabilir, içine ceviz katarak cevizin neden besleyici olduğunu anlatabilirsiniz.”

Elbette çocukların yemek tercihleri çok değişken olabilir. Okula başlayıp sosyalleştikçe yani belli yaş geçişlerinde bu farklar artar. Örneğin benimkilerin beslenmeleri bambaşka bir hal aldı. Eren’in anasınıfına başlayana dek yemediği şey yoktu ama okulda yaşadığımız birkaç hatalı deneyimle sebze konusunda zorlanmaya başladık. Hâlâ çoğu sebzeyi sevmiyor. Ancak çorba şeklinde tüketmesini sağlıyorum. İpek ise meraklı bir çocuk olduğu için farklı yemekleri denemekten geri durmuyor. 

Yazının Devamını Oku

Daha hafif bir sen için...

29 Nisan 2023
Bazen süt, yulaf, muz ve ıspanakla... Bazen su, kereviz sapı, ıspanak, pancar ve yeşil elmayla... Fazlalıklarımızdan kurtulmak, yaza daha fit ve enerjik girmek için çeşit çeşit smoothie’ler hazırlayabiliriz ama dikkat! Gün içinde sadece tek bir öğünde smoothie için. Bütün gün sıvılarla beslenmenizi önermiyorum.

Nisanı da bitirdik, yaz kapıda... Ufaktan telaşa kapılmış olabilirsiniz. Öncelikle sakin olun, yalnız değilsiniz. Yaza daha fit ve enerjik girmek için minik tüyolarım ve her güne özel smoothie tariflerimle bedeninize küçük ama etkili dokunuşlar yapabilirsiniz.

İşe buzdolabından başlayın. Sağlıklı bir diyetin ilk adımları mutfakta atılır. Evdeki yiyecekleri gözden geçirin. Kendinize bir alışveriş listesi yapın. Listede çeşit çeşit sebze-meyve, taze ve işlenmemiş besinler olsun. Sepetinize bitki çayları da ekleyin.

Su ve bitki çayları baştacınız olmalı. Her zaman söylerim; “Su olmadan olmaz”. Metabolizmayı harekete geçirecek en güzel içecek su, destekleyicisiyse bitki çayları... Taze nane, biberiye, taze zencefil, zerdeçal, elma, limon ve salatalık dilimleri ekleyerek kendi ‘fonksiyonel su’yunuzu oluşturmanızı istiyorum sizden. Günlük 2,5-3 litre su hedefinin yarısını fonksiyonel sudan, yarısını saf sudan karşılayabilirsiniz. Bitki çaylarıysa ödem atımına ve yağ yakımına destek olacak. Yeşil çay, beyaz çay, mate, kiraz sapı, rooibos çayı, mısır püskülü, funda yaprağı gibi çaylardan faydalanabilirsiniz. Günde 2-3 kupa bitki çayını tamamlamalısınız.

Süper besinlerin gücünden faydalanmayı da ihmal etmeyin. Her besin çok özel ama bazılarının yeri başka. Meyvelerden çilek, böğürtlengiller, ananas, yeşil elma, kivi... Sebzelerden semizotu, enginar, kuşkonmaz, nane, dereotu, limon... Baharat çeşitlerinden zencefil, zerdeçal, kimyon, pul biber, kuru nane, karabiber, hepsini karıştırın. Yemeklere, yoğurtlara ve çorbalara katın. Hem lezzet verecek hem de metabolizmanızı hızlandıracak. Tohumları da es geçmemek gerek tabii. Çörekotu, keten tohumu, chia tohumunu günde 1’er tatlı kaşığı tüketebilirsiniz.


Smoothie yaparken süper besinlerden faydalanın.

GÜNE DAHA ZİNDE BAŞLAYALIM

Biraz da tariflerimi anlatayım. Güne daha hafif başlamak isteyenlere kahvaltılık smoothie öneririm. 1 bardak bitkisel süte (badem veya Hindistan cevizi) 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 1 küçük boy muz, 2 ceviz içi, 1 avuç ıspanak, 1 çay kaşığı chia tohumu ekleyip, blender’dan geçirip içebilirsiniz. Uyanır uyanmaz ellerinizde, göz kapaklarınızda şişlik görüyorsanız ödem atıcı yeşil smoothie’m çok işinize yarayacaktır. 1 dal kereviz sapı, yarım limonun suyu, 1 avuç maydanoz, 1 salatalık, fındık kadar taze zencefili, 300 ml su ve 200 ml sade maden suyunu yine blender’dan geçirin, sabah aç karnına ve akşamları tüketin. Detoks etkisi yaratacak bir başka içecek için ihtiyacınız olanlar, 1 adet kereviz sapı, yarım demet ıspanak, yarım pancar ve yarım yeşil elma. Hepsini bir blender’a alın, 500 ml suyla çekip bekletmeden hemen için. “Kabızlık problemi yaşıyorum” diyorsanız 1 bardak kefir, 2 kuru kayısı, 1 kivi, 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi ve 1 tatlı kaşığı keten tohumundan oluşan karışım tam sizlik. Bunu da sabah aç karnına içmenizi öneririm.

Yazının Devamını Oku

Püresi, çorbası ve turşusuyla kuşkonmazlı nefis tabaklar...

15 Nisan 2023
Körpecik kuşkonmazların pazar ve manav tezgâhlarını süslediği günler geldi. Ben satın alırken uç kısımları morumsu renkte olanları tercih ediyorum. Kimi zaman omlete katıyorum, kimi zaman arpa şehriyeli salataya... Mantar, kırmızı soğan ve parmesan peynirli garnitürünü de çok seviyor, etlerin yanında sunuyorum.

Baharın en sevdiğim sebzelerinden kuşkonmaz nihayet tezgâhlarda... Folik asit, C vitamini ve K vitamini deposu; antioksidan içeriği açısından oldukça zengin... Yüksek lif içeriği sayesinde aynı zamanda iyi bir prebiyotik kaynağı...

Kuşkonmazları ince ince doğrayıp havuç ve bezelyeyle birlikte pişirip haşlanmış makarnayla harmanlayıp yiyorum bazen. Bazen de biberle birlikte kavurup omlete katıyorum. Fırında pişirip salatalara eklediğim da oluyor. Kimi zaman da çorbasını yapıyorum, tavuk suyu kullanarak yapabilirsiniz, çok yakışıyor. Bu yazımda sağlıklı ve bir o kadar leziz, kuşkonmazlı tariflerimi anlatacağım.


Fırında pişmiş kuşkonmazları tüm salatalara katabilirsiniz.

Benim gibi salata düşkünüyseniz arpa şehriyeli salatamı çok seversiniz. Kuşkonmazları biraz zeytinyağı ve dilediğiniz baharat çeşitleriyle harmanlayıp fırında pişirin. Başka bir yerde arpa şehriyeyi zeytinyağında kavurun, üzerine suyunu verip pişmeye bırakın (1 bardak arpa şehriye kullanıyorsanız, 1,5 bardak su ekleyebilirsiniz). Pilav pişince demlenmeye bırakın. İyice soğuyunca ince ince kıyılmış dereotu ve maydanozu, küp küp doğranmış kapya biberi ekleyin. Varsa biraz da haşlanmış mısır ekleyebilirsiniz. Fırında pişmiş kuşkonmazı da  dilediğiniz büyüklükte doğrayıp içine katın. Hepsini güzelce karıştırın. Sosu için zeytinyağı, limon suyu ve isteğe bağlı organik nar ekşisi kullanabilirsiniz.

Pratik bir diğer tarifim, mantarlı... Kuşkonmaz ve mantarları küçük küçük doğrayın. Kırmızı soğanla birlikte zeytinyağında soteleyin. Tüm sebzeler piştikten sonra üzerine parmesan veya sevdiğiniz bir peynir çeşidini rendeleyin. Etlerin yanına nefis bir garnitür oluyor.


Yazının Devamını Oku

Yemek sonrası hafif, pratik tatlılar

8 Nisan 2023
Oruç tutuyorsanız ramazan ayının sonunda tartıda hüsrana uğramamak için tercihinizi hafif tatlılardan yana kullanın. Hazırlarken yormayacak, yerken de hem gözünüzü hem midenizi şenlendirecek tariflerim var.

Pek çok kişi iftardan sonra nükseden tatlı krizlerinden mustarip. Eğer siz de sofradan kalkar kalkmaz “Bi’ tatlı olsa da yesek” diyenlerdenseniz hafif mi hafif tariflerle imdadınıza yetiştim.

İşin sağlık boyutunu da dikkate alırsak ilk tercihiniz her zaman sütlü tatlılardan yana olsun. Ramazan ve sütlü tatlı denince aklımıza elbette önce güllaç geliyor. Orijinalini aratmayan, bol antioksidanlı, fit güllaç tarifimi denemeye davet ediyorum sizi. Güllaç yapraklarını avuç içi büyüklüğünde parçalayıp geniş bir tepsiye dizin. Her katın arasına güllaç yapraklarını ıslatacak kadar ılık, laktozsuz süt (tercihe göre Hindistan cevizi sütü veya badem sütü de olabilir) ve bal gezdirin, ufalanmış ceviz içi serpiştirin. En keyifli kısmı, son kat... Tatlınızın üstünü doğranmış çilekle, nar taneleriyle ve Antep fıstığı tozuyla süsleyin. Buzdolabında bekletip tatlı sütünü iyice çektikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz.



Pratik tariflerden devam... Kırmızı meyveli parfeye ne dersiniz? Bunun için kâseye 2 yemek kaşığı süzme yoğurt, üzerine 1 yemek kaşığı granola... Üzerine tekrar bir kat yoğurt ve dilerseniz bir kat daha granola... Son dokunuş yine evde ne varsa; çilek, böğürtlen veya yabanmersiniyle... Buzdolabında 15 dakika beklettikten sonra afiyetle yiyorum.


Yazının Devamını Oku

Kahvaltılık ezmesi, çorbası, salatası....

4 Şubat 2023
Kestaneli brownie ve portakal parçacıklı kestane muhallebisini en az kestane şekeri kadar seviyorum. Haşlanmış kestaneleri yağsız tavada kavurup yeşillikli bir salatanın üzerinde kruton  yerine kullanmayı da... Tavuk suyuna pişirdiğim kestane çorbası da bugünlerde sık yaptığım diğer tariflerden.

Soğuk kış günlerinde en sevdiğim atıştırmalık kesinlikle kestanedir. Akşamları çıtır çıtır olmuş kabuklarını ayıklayıp yumuşacık pişmiş kestaneleri uzun sohbet eşliğinde yemeyi çok severim. Size kestaneye farklı boyutlar kazandıran tariflerimi anlatacağım ama önce kısaca besin değerlerine bakalım.

Belki hiç aklınıza gelmez ama kestane çok iyi bir C vitamini kaynağı. Yarım kâse kadarı bile günlük C vitamini ihtiyacımızın yüzde 45’ini karşılıyor. Ayrıca kalp sağlığımızı destekliyor, antioksidan değeri de yüksek. Glüten hassasiyeti olanlar veya çölyak hastaları için de kestane unu önemli bir karbonhidrat kaynağı. Bu un keklerde, kurabiyelerde, pankek veya krep hamurunda kullanılabilir.


“Sindirim dostu bir çorba içmek istediğimde elim kestaneye gidiyor.”

BAZEN TANELİ, BAZEN KREMA FORMUNDA

Ben kestane ezmesi hazırlayıp kahvaltılarda yemeyi de çok seviyorum. Bu ezmeyi bazen yerfıstıklı hazırlıyorum. Yarım kilo kestanenin bombeli kısmına bir çizik atıp bol suda haşlıyorum. Ilınınca kabuklarını soyup parçaladıktan sonra tencereye alıyorum. 1 bardak laktozsuz süt, çekirdekleri çıkarılmış 10 hurma ve 1 avuç kabuksuz yerfıstığıyla birlikte kıvam alana kadar, yaklaşık 20 dakika pişiriyorum. Dilerseniz kakao da koyabilirsiniz. Sonra blender’dan geçiriyorum. Bazen krem kıvamında yapıyorum, bazen de parçacıklı bırakıyorum. Ekmeğe sürüp yediğim gibi kurabiye ve kekleri tatlandırmak için kullandığım da oluyor. Kestaneli brownie de çok sevdiğim bir diğer tatlı... 50 gram bitter çikolatayı benmaride eritiyorum. Başka bir kapta 2 yumurta ve 2 yemek kaşığı elma püresini (bu püreyi rendelenmiş elmaları ocakta pişirip suyunu çektirerek yapıyorum) çırpıyorum. Üzerine erimiş çikolata, 1 çay bardağı süt, 2 su bardağı kestane unu, 1 paket vanilin ve 2 yemek kaşığı kakaoyu ekleyip güzelce karıştırıyorum. 2 yemek kaşığı tereyağını eritip onu da ekliyorum. Sonra bir fırın kabına döküp 180 derece önceden ısıtılmış fırında 15 dakika pişiriyorum. İçine bazen yarım bardak dövülmüş fındık ekliyorum.


Yazının Devamını Oku

Genç bir beyin, güçlü bir hafıza

21 Ocak 2023
Krep harcına biraz ıspanak püresi ekleyin, salatalara veya makarnalara ceviz serpiştirin. Yumurtayı sadece kahvaltıda tüketip ona haksızlık etmeyin; sotelenmiş sebzeleri çırpılmış yumurta ve labneli karışımla harmanlayıp fırında kendinize mükellef bir akşam yemeği pişirin. Doyurucu, leziz ve güzel anılarımızı hep hatırlayabilmemiz için bize yardımcı olacak besinleri konuşalım...

Dün neler yediniz? Hatırlamaya çalışıyorsunuz, değil mi? Artık çok çabuk unutuyoruz. Zihnimizden kayıp gidiyor, silikleşiyor en ufak şeyler... Yaş aldıkça beyin de yaşlanıyor çünkü... Ama biliyoruz ki ‘akıllı besinler’le bunu geciktirmemiz gayet mümkün. Hafıza kaslarını güçlendirmek için beyni nasıl beslemeliyiz, bu hafta bunu irdeleyelim istedim.


Ispanaklı krep

Koyu yeşil yapraklılarla başlayalım... Ispanak, marul, kale, maydanoz, dereotu... Hepsi E ve K vitaminleri ve ayrıca beta karoten deposu... Beyne hasar veren serbest radikalleri bir süpürge gibi süpürüyor, yaş ilerledikçe gelişen bilişsel gerilemenin önüne set çekiyorlar. Yeşil yapraklı sebzeleri beslenme rutinimize eklemekse çok basit. Roka, tere, semizotu ve pazıyla salatalarımı
daha da yeşillendiriyorum. Smoothie’lere de mutlaka 1 avuç taze nane, fesleğen, maydanoz veya reyhan ekliyorum. Omlete ince kıyım dereotu ve biberiyeyi de çok yakıştırıyorum. Krep harcına biraz ıspanak püresi ekleyip yeşil krepler yapmayı da seviyorum.


Haftada en az 1 kere balık tüketin.

Tüm meyveler beyin sağlığı için kıymetli olsa da yabanmersini, böğürtlen, çilek, dut, ahududu gibi kırmızı meyveleri ayrı bir kefeye koymak lazım. Çok güçlü antioksidan içeren bu besinler beyne kan ve oksijen akışını arttırıyor, hafızamızı güçlendiriyor. Özellikle yabanmersini alzheimer ve demansla savaşta başı çekenlerden... Öyleyse ne yapabiliriz, hemen söyleyeyim. Yulaf kâselerini kırmızı meyvelerle süsleyin, kefirle birlikte blender’dan geçirip içeceğini hazırlayın, chia pudinglerinin içine ekleyin. Tazesini bulamazsanız kurusunu ara öğünlerde çay eşliğinde tüketebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Kalorisi düşük kahkahası bol sofralar kuralım

31 Aralık 2022
Yılbaşı sofrası için ayvalı pancar mezesinden mısır unlu çıtır kabağa, yeşil mercimek dolgulu kapya biberlerden narlı kereviz salatasına nefis önerilerim var. Uzun saatler geçirdiğimiz yeni yıl yemeğinde tokluk sinyallerine kulak vermeyi unutmayın, tıka basa doymamaya çalışın. Aslında masadan sağlıkla kalkmanın sırrı basit: Yemeği odak noktası yapmadan, sevdiklerimizle geçirdiğimiz vaktin keyfini çıkarmak... Yeni yıl sağlık, mutluluk ve bol bereketiyle gelsin.

Birbirinden nefis tatlarla bezeli, ışıl ışıl sofralara kurulmak, yeni yılın gelişini neşeli sohbetlerle kutlamak şahane... Ben bu akşamki yemek için planlamamı çoktan yaptım. Neler hazırlayacak, gecenin sonunda sofradan sağlıkla kalkmak için neler yapacağım, sizlere de ilham olsun istedim.

Yemek saati gelmeden açlığınızı bastırmak için tam tahıllı minik ekmeklerle somon fümeli veya ton balıklı kanepeler hazırlayabilirsiniz. Fırında kızarmış baharatlı nohut cipsi de çok pratik... Ama dikkat, karnımızı bu atıştırmalıklarla doldurmayalım; mezelere, salatalara ve ana yemeğe midemizde yer bırakalım...

Dengeli bir yemek için önerim benim gibi çorbayla başlamanız. Balkabağı veya köz biberli domates çorbası şahane olur. Hem hafif hem de verdiği tokluk hissiyle gecenin devamında kendimizi kontrol etmemize yardımcı. Uzun saatler geçirdiğimiz kutlama sofralarında bol bol salata olmasını da çok önemsiyorum. İnce kıyım maydanoz, dereotu, kapya biber ve rokayı nar taneleri, haşlanmış Meksika fasulyesi ve ufak ufak doğranmış yarım avokadoyla harmanlayabilirsiniz mesela... Limon suyu, zeytinyağı ve çok az soya sosunu güzelce karıştırıp üzerine gezdirdiniz mi tamamdır. Narlı kereviz salatası da bence nefis... Kerevizleri soyup rendeleyin, süzme yoğurt ve çörekotuyla karıştırın, bolca nar tanesiyle süsleyin.



BİRAZ ÇÖREKOTU, BİRAZ KEKİK

Dilerseniz 1 demet roka, 1.5 su bardağı lor peyniri, 4 yemek kaşığı kabak çekirdeği içi, biraz tuz ve karabiberi blender’dan geçirip servis tabağına alabilir, üzerini nar ve zeytinyağıyla süsleyebilirsiniz. Çıtır kabakları veya tam buğday kıtırlarını bu rokalı mezeye batırarak yiyebilirsiniz. Çıtır kabaklar için 3 kabağı ince halkalar şeklinde doğrayın. 3 yumurtayı biraz tuz ve karabiberle çırpın. 1 su bardağı mısır ununa da az tuz ve karabiber ekleyip karıştırın. Kabakları önce yumurtaya, sonra mısır ununa batırıp yağlı kâğıt serili tepsiye dizin. Üzerlerine zeytinyağı gezdirip hemen sıcak fırına... 200 derecede çıtır çıtır olana kadar... Fırından çıkınca üzerine rendelenmiş peynir ve kıyılmış dereotu serpip sunabilirsiniz. Tam buğday kıtırları içinse 2 su bardağı tam buğday unu, 3/4 su bardağı ılık su, 3 yemek kaşığı zeytinyağı, bir tutam tuz, biraz çörekotu ve kekikle hamur yoğurun. Üzerini örtüp buzdolabında 30 dakika dinlendirin. Sonra hamuru inceltip dilediğiniz şekilde kesin. 180 derece önceden ısıtılmış fırında ortalama 10-12 dakikada hazır oluyor. Bu akşam için menümde pancarlı ve ayvalı bir meze de var. 1 pancarı soyup bütün halde, çok yumuşamadan haşlıyorum. Soğuyunca rendeliyorum. 750 gr süzme yoğurt, yarım limonun suyu, 1 tatlı kaşığı tuz ve 2 yemek kaşığı zeytinyağını bir kâsede çırpıyorum. 3 ayvayı da soyup rendeliyorum. Tüm malzemeleri güzelce karıştırıyorum. Benim gibi sebze sevenler fırında pişmiş kapya biberin içine haşlanmış yeşil mercimek doldurabilir veya kök sebzeleri baharatla tatlandırıp fırında pişirebilir. Seçenekler sınırsız.

Yazının Devamını Oku

Kolajen dosyasını açıyorum!

10 Aralık 2022
Son zamanlarda sağlık dendiğinde akla ilk gelen konulardan biri, kolajen... Nedir kolajen, neden önemli, neden bu konuyu bu kadar çok konuşuyoruz, bakalım... Sizlere kolajen üretimimizi destekleyecek leziz mi leziz önerilerim de var üstelik.

Bir süredir sağlık gündemimizin en önemli başlıklarından biri kolajen. Kas-kemik gücünden cilt sağlığına kolajenin etkilerini çokça konuşur, tartışır olduk. Peki, nedir bu kolajen? Besinlerle kolajen ihtiyacımızı karşılamamız mümkün mü? Takviye kullanmalı mıyız? Hepsini anlatacağım.

Kolajen; kemik, kas, tendon ve bağlar olmak üzere vücudumuzun birçok bölgesinde bulunan bir protein. Eklem ve tendonları bir tutkal gibi birbirine bağlıyor, kemiklerin güçlü kalmasını destekliyor. Ayrıca cildin elastikiyetini koruyor, cildimizin kurumasını ve kırışıklık oluşumunu engelliyor.

Size bir iyi, bir de kötü haberim var. İyi haber: Vücudumuz kolajeni kendisi üretebiliyor. Kötü haberse şu: 25 yaşından sonra kolajen üretimi azalmaya başlıyor. Yaşımız ilerledikçe ciltte kırışıklık ve sarkmaların, ayrıca eklem ağrılarının kaçınılmaz hale gelmesinin en büyük nedeni de bu aslında. Bir de üzerine kötü besleniyorsanız, sigara kullanıyorsanız, aşırı miktarda güneş ışığına maruz kalıyorsanız ve bazı bağışıklık sistemi hastalıklarına sahipseniz kolajen üretiminiz ciddi anlamda azalmış demektir. O yüzden özellikle 35 yaşından büyük olanlar kolajen takviyesi kullanmayı düşünebilir.

Sebze sevenlere kinoalı salata

Kapsül, sıvı, toz... Bu tamamen kişisel bir tercih. Önemli olan düzenli bir şekilde kullanmak. “Peki, kolajeni besinlerden almayı denesek” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Kolajen içeriği yüksek besinler var elbette. Bana “Kemik suyunu kaynatıp içsek faydası olur mu” diye çok soruluyor mesela... Doğru, kemik suyu bir kolajen kaynağıdır. Ama büyük molekül yapılı olduğu için vücut tarafından emilimi oldukça düşüktür. Dolayısıyla kolajeni besinlerden karşılama konusunun henüz çok net olmadığını belirtmek isterim. Ancak kimi yiyeceklerle kolajen üretimini desteklememiz mümkün. Organik tavuk eti, hindi eti, balık, yumurta beyazı gibi kaliteli proteinler... Antioksidan içeriği yüksek çilek, ahududu, böğürtlen, domates, pancar, kapya biber gibi sebze-meyveler... Sülfür içeren brokoli, lahana, karnabahar, sarımsak, soğan, pırasa gibi besinler... C vitaminini de atlamayalım tabii... Tüm bunların yanında vücutta kolajen emilimini arttırmak için turunçgiller, maydanoz, biber gibi C vitamini kaynaklarına ihtiyacımız var. O halde gelin, kolajen üretimine destek olacak tariflerimi sizlerle de paylaşayım.

İlki, kerevizli et haşlama... 1 kg kemikli dana eti, 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 kereviz, 1 tatlı patates, 1 mor havuç, 2 soğan, 1 diş sarımsak, 1 defne yaprağı, tuz ve karabiber kullanıyorum. Eti tereyağında kavuruyorum, üzerine iri iri dilimlenmiş sebzeleri ekliyorum. Sebzeler sotelendikten sonra ezilmiş sarımsak, defne yaprağı, baharat çeşitleri ve üzerlerini çıkacak kadar içme suyu ilave edip pişiriyorum. Servis ederken üzerine biraz limon suyu gezdirince nefis oluyor.

İlikli kemik suyuna havuç çorbası da bence bu mevsim için şahane bir alternatif. Soğan, patates ve havucu küçük küçük doğrayıp zeytinyağında soteleyin. Karabiber, kimyon ve zerdeçal ekleyin. İlikli kemik suyu ve 1 bardak kaynar suyu da katıp pişmeye bırakın. Sebzeler yumuşadıktan sonra pürüzsüz kıvama gelinceye kadar blender’dan geçirin. Üzerine küçük parçalara ayrılmış haşlanmış eti ilave edin. Bu çorbayı ben terbiyeli seviyorum. Terbiyesi için benim oranım genellikle 3 yemek kaşığı sirke, 1 yumurtanın sarısı ve 1 diş sarımsak... Ezilmiş sarımsak, yumurta sarısı ve sirkeyi iyice çırpın. Bu terbiyeyi çorbanın üzerine çok yavaş şekilde ekleyip bu sırada hızlıca karıştırın. Bir taşım kaynatıp servise sunun.

Yazının Devamını Oku