Savaş Özbey

Türkan Güneş, Gülşen Ay

28 Şubat 2025
Gülşen Bubikoğlu, hiçbir film, dizi, tiyatro, sahne falan yapmamasına rağmen durup durup sosyal medyanın gündeminde birinci sıraya yerleşiyor.

Medya ve sosyal medya da bunu kullanmayı seviyor, çünkü söz konusu Gülşen Bubikoğlu olunca çok tıklanıp, çok okunuyor.
Gülşen Bubikoğlu’nu zaman zaman Türkan Şoray’la kıyaslayanlar da var, o zaman iki tarafın fan’ları birbirine giriyor.
Ben Gülşen Bubikoğlu’nun en çok “Gırgıriye” serisindeki halini severim. Kenar mahallenin güzel dilberi, hayatta kurnaz ama aşta saf, yamuk yamuk gülüp ne kadar erkek varsa kendine âşık eden hallerini...
Hele o kalın kalın kollarını havaya kaldırıp oynaması... Film gereği sahnede şarkı söylerken öyle cilvelidir ki gazinoyu kapatmışsınız da sadece size özel konser veriyor hissi yaratır insanda. Öyle bir göz teması var kamerayla.
Türk sinemasının sultanı elbette Türkan Şoray. Bunda bizzat Gülşen Bubikoğlu’nun da hemfikir olduğunu düşünüyorum.
Ama Güneş başka, Ay başka. İkisinin de ayrı ayrı güzelliği var. Yeşilçam’ın Güneş’i Türkan’sa, Ay’ı da Gülşen işte.

Yazının Devamını Oku

Dünyanın en iyi evliliğini yaptım sanarken...

27 Şubat 2025
Hacı Sabancı’nın yüzde 99.99 ihtimalle 4 yaşındaki Uzay’ın babası olduğu mahkeme kararıyla kesinleşince, şimdiye kadar hiçbir şey yokmuş gibi paylaşımlar yapan eşi Nazlı Sabancı Instagram profilinde ismini değiştirdi, “Sabancı” soyadını çıkardı.

“Kız dur, acele etme. Daha kesin değil, sadece yüzde 99.99 ihtimal” diyecektik ki...

Bir baktık tekrar almış soyadını.

Zeynep Nazlı Sabancı bunu, iddialar ilk ortaya atıldığında da yapmıştı.

Yani soyadını silip sonra geri yazmıştı.

Belli ki delleniyor delleniyor,  sonra yukarıdan bir müdahale geliyor, yalıda herkes tekrar kol hizasında sıraya giriyor...

Bu gelgitler de sosyal medyanın diline düşüyor tabii: “Ben size söylemiştim, Nazlı tıpış tıpış geri yazacak soyadını” diyen çok.

Zor bir durum.

Yazının Devamını Oku

Zenginden para dinlemek

26 Şubat 2025
Mutluluğun parayla ilgisi var elbette. Ama para, mutluluk için yeter şart değil. Bunu herkes kabul ediyor ama bir zengin söyleyince başka türlü algılanıyor. Konu hemen “tok açın halinden anlamaz”a geliyor.

Sabancı Ailesi’nin gelini psikolog Pınar Sabancı, Özlem Gürses’in programında para ve mutluluk üzerine açıklamalarda bulundu:
“Çok zengin insanlar Türkiye’de çok mu mutlu? İnanın, mutsuz insanlar görüyorum ben. Neden o zaman diye soruyorum. Hedefsiz bir hayat, sadece tüketim üzerine kurulu... Bu sefer ne oluyor, uyuşturucu çok yaygınlaşıyor. Sürekli haz odaklı, sürekli tüketme odaklı... Tüketmeyi, ‘satın alma’ anlamında demiyorum sadece. İçerik tüketme, dizi tüketme, şarkı tüketme, her şeyi tüketme üzerine kuruluyuz. Eskiden bir müzisyen şarkı çıkaracak olurdu, onu beklerdik...”
Pınar Hanım ilginç bir portre.
Ailenin başka fertleri gibi aşkları, tutkuları, evlilik dışı çocuklarıyla falan değil, mesleğiyle ön planda.
“Pınar Sabancı ile Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?” adlı programında Zülfü Livaneli, Hasan Can Kaya, Yasemin Sakallıoğlu gibi ünlüleri ağırlayıp, mutluluk, insan ilişkileri gibi konularda ilginç sohbetler yaptı.
Karakter olarak da mütevazı bir kadın. Gittiği yerler, giydiği şeyler genellikle orta sınıf insanların da ulaşabileceği türden. Kendine has merakları var, mesela sık sık üçüncü nesil kafe paylaşımları falan yapıyor.
Heyhat, “para ve insan” konusunda ne kadar aklı başında sözler edersen et, soyadı ön plana çıkıyor. Ne kadar doğru olursa olsun, bu sözleri bir zenginin ağzından duyduğumuzda ilk tepkimiz önyargı ve burun kıvırmak oluyor. Bunu söyleyen bir Sabancı olunca sanki anlamı kalmıyor, insanlar cümleyi şöyle tamamlıyor:

Yazının Devamını Oku

İyi ki GS Adası’nı istememiş

25 Şubat 2025
Akşamki (dün) FB-GS maçının heyecanı bacayı sarmış durumda. Fakat derbi öncesi maçın kendisinden çok GS’li futbolcu Icardi’nin olaylı/aldatmalı ayrıldığı eşi Wanda Nara gündemde.

İki nedenden: Birincisi, boşandığı Icardi’den istediği tazminat. Wanda, Icardi’den çocukların velayetinin yanı sıra aylık 500 bin Euro, Milano’da panoramik daireyi ve Como Gölü kıyısındaki villayı istiyor.
Bu, aldatmış hali ha... Demek aldatmadan ayrılsa Kuruçeşme’deki Galatasaray Adası’nı da isteyecekti.
Wanda’nın bu kadar gündemde olmasının ikinci nedeniyse derbi gecesi alacağı ödül.
Futbolcular Seyrantepe’de gol için mücadele ederken, Wanda Nara Çırağan Sarayı’nda ‘yılın kadını’ ödülü alacak. Düşünsenize: Yan yana iki saray.
Icardi’nin yeni sevgilisi Suarez Dolmabahçe’yi gezerken, hemen iki ilerde Çırağan’da eski karısı Wanda’ya ödül veriliyor.
Ödülü veren Tuğçe Sarıkaya Events’in koordinatörü Güven Dağıstan, seçimin yapay zekâ yardımıyla yapıldığını, Wanda Nara’nın geçen yıl çok etkileşim aldığını, ödül töreninin derbiyle aynı gece olmasının tamamen tesadüf olduğunu açıkladı.
Wanda Nara’ya bu ödül Icardi’nin menajeri olarak 2022’de GS ile kulüp görüşmeleri yaparken verilse anlarım.

Yazının Devamını Oku

Hande, Barış ve Hakan

21 Şubat 2025
“Rüzgâra Bırak”, büyük oyunculuk gerektirmeyen, orta halli bir çerezlik. Hatta Barış Arduç profesyonelliğine bile gerek yokmuş, Hakan Sabancı oynasa, o da olurmuş.

Hande Erçel’in Barış Arduç’la çevirdiği seksi filmin Hakan Sabancı’yla ilişkisinde kriz çıkardığı düşünülüyordu, öyle değilmiş.
Önce Hakan Sabancı ilişkide bir sorun olmadığını açıkladı, sonra ikili İspanya seyahatinde ortaya çıktı birlikte. Belli ki bir sıkıntı olduysa da aşılmış.



Halbuki uğraşan çok oldu. Başta da Hakan’ın eski yanığı Aygün Aydın. Çok tehlikeli bir yerden girdi Aygün:
Hande’nin Barış’la filmdeki en şehvetli sahnesini seçip paylaştı, altına “namus abidesi” yorumunu yazdı.
Bu sözün bir erkekte ve onun ailesinde neleri tetikleyeceğini bile bile...

Yazının Devamını Oku

Doğu tipi rocker’lık

20 Şubat 2025
Yıldız Tilbe saçımı boyayacağım derken yüzünde kimyasal yanıklar oluşmasına yol açmıştı ya... Maskeli paylaşım geldi. Böyle dansöz başlığı gibi bir şey.

Sarkan metal zincirler, yüzün yanan yerlerini saklıyor.
Tabii yorumlar, geçmiş olsunlar, şunlar, bunlar...
İlle abartacağız, sündüreceğiz, sakız gibi uzatacağız meseleyi.
Gören görmeyen de yüzüne kezzap attılar sanacak.
Altı üstü kendi boyasını kendi yapmış, boyanın da adisini seçmiş.
Günün hangi saati eve boyacı çağırsan, üç kuruş fazla koşa koşa gelir. Hele Yıldız Tilbe’ye.

Yazının Devamını Oku

Kulaklarımızın günahı neydi?

19 Şubat 2025
Survivor Turabi, muhteşem eseri “Wine Me Dine Me” ile yine sosyal medya gündeminin zirvesinde. Sebep, ABD’li ünlü YouTuber Ishowspeed’in şarkıyı dinlerken verdiği tepkiler.

Mısralardaki müstehcen ve kadın düşmanı ifadeler karşısında dehşete düşen ünlü YouTuber, “Bu adam neden bahsediyor! Nereden, Türkiye’den mi” diye tepki verdi.

Türk sosyal medya kullanıcılarının Turabi’yi Yunan göstererek, Yunanistan’a ihale çalışmaları da tam gaz devam ediyor. Fakat görüldüğü üzere pek de başarılı oldukları söylenemez, Turabi’yi iteleyemediler hiçbir ülkeye.

Gündemi belirlemeye devam eden şarkılardan biri de Lvbel CV5’in meşhur “Havhavhav” şarkısı.

Biliyorsunuz, bu şarkı yüzünden İrem Derici müziği bırakacağını falan açıklamıştı. O kadar fena bir şey. Şarkıya bir tepki de İsmail Türüt’ten geldi ama bana kalırsa davalık bir açıklama:

“Ulan senin hav havına da sülalene de. Hav hav demiş, 80 milyon kişi izlemiş. Lan böyle soysuzları niye dinliyorsunuz?”

Hoppala!

Yazının Devamını Oku

Sahnenin en deli kadınları

18 Şubat 2025
Siyah-beyaz yıllar boyunca Seyyal Taner tek tabancaydı. Anlam veremediğimiz aşırı enerjik hareketlerine ne dönemin TRT kameraları yetişebiliyordu, ne ekran başındaki bizler...

Sonra Yıldız Tilbe girdi hayatımıza. Kendisinden bağımsız takılan kol ve bacaklarıyla.
Şimdilerdeyse bir Küçük Ceylan’ın bir de Kalben’in dansları var bu kadar “sold out” beklenen.
Ceylan, rock şarkıcıları gibi headbang (saçları savurarak kafa sallama) yapıyor. Fakat üstü Axl Rose, altı çayda çıra.
Kalben ise tanımlar, kategoriler üstü.
Sanki ayak tabanlarından nefret ediyor da onları yere vura vura hıncını çıkarıyor...
Zavallı alt komşu!


Yazının Devamını Oku