Doğu tipi rocker’lık

Sarkan metal zincirler, yüzün yanan yerlerini saklıyor.
Tabii yorumlar, geçmiş olsunlar, şunlar, bunlar...
İlle abartacağız, sündüreceğiz, sakız gibi uzatacağız meseleyi.
Gören görmeyen de yüzüne kezzap attılar sanacak.
Altı üstü kendi boyasını kendi yapmış, boyanın da adisini seçmiş.
Günün hangi saati eve boyacı çağırsan, üç kuruş fazla koşa koşa gelir. Hele Yıldız Tilbe’ye.
Ne kadar yetenekli olursan ol, vizyon biraz böyle bir şey.
7 milyona yılbaşı sahnesi alınca yanında bonus olarak vermiyorlar insana.
Ortadoğu tipi rocker’lık işte.

İlk buluşmanın gurmesi mi olur?

Candaş Tolga Işık programına konuk aldığı gurme Vedat Milor’a ilk buluşmada kebapçıya gidilip gidilmeyeceğini sordu, “Gidilir” cevabını aldı.
Vedat Bey’e göre otantik bir ocakbaşıda yavaş yavaş gelen meze, ara sıcak, kebap akışı böyle romantik bir ortama zemin hazırlıyormuş.
Ocakbaşı seven biri olarak pek katılamadım Vedat Bey’e.
İlk buluşmada ne bileyim, kebap kokusu, saça sinen is...
Yüzler terler, kadının makyajı akar...
Sonra kalabalıktır ocağın başı, ne konuştuğunu duymazsın, usta devamlı bağırır: “Çek duble urfayı, getir oradan bir kova daha kömür!”
Yani ocakbaşı ilk buluşma yeri değil de... Artık beraber maç seyredecek kıvama geldiğin zaman daha uygun gibi. O da karşındaki kişi vegan falan değilse.
Ama mesele bu değil.
Mesele: Bunu da bilmeyiver ya Vedat Milor! “Ben ne bileyim, bana ne” de, çık işin içinden. İsteyen kebaba gider, isteyen balığa. Kimi manzaraya karşı kurulur, kimi sanatçıya.
İlk buluşmanın gurmesi mi olurmuş?

Çakma kurban olayım

Yakışıklı güvenlik olarak ünlenip fenomen haline gelen Muhammet Sürmeli izinsiz şekilde çakarlı araba kullanırken yakalanmış.
Böyle pohpohlandıktan sonra iyi ki askeri helikopter falan kullanmamış.
Ege Üniversitesi konferans vermesi için davet etmişti bu “mühimli” kişiyi.
Diyorum ki şimdi de rektör falan ilan etseler... Çakar olayını çözseler şu arkadaşın.

İki yılın ilk karı

İki senedir özlemle beklenen kar nihayet İstanbul’a geliyor!
Hem de baharın müjdecisi cemrenin havaya düşmesiyle eşzamanlı olarak.
Barajlarımız da fena değil bu yıl. Şu anki doluluk yüzde 66’nın üzerinde.
Son 10 yıl sıralamasında sondan dördüncü durumdayız.
Beklenen bu karla birlikte birkaç puan daha yükselecek.
Yine de anneannemin o lafı geliyor geliyor aklıma, kar sevincim buruluyor:
Allah damı, yakacağı olmayanlara yardım etsin...

Ah Metin Ah...

Babasının Metin Akpınar olduğunu yıllar sonra mahkeme kararıyla tescil ettiren Duygu Nebioğlu kimsenin anlamadığı, kafaları karıştıran bir paylaşım yaptı:
“Her şeyi öğrendim. Sadece bunu bil. Ah Metin ah...”
Bu kadar. Başka hiçbir şey yok. Sanki müptelası olduğumuz bir diziden bölüm fragmanı gibi.
Böyle bir şey olabilir mi? Ne öğrendiysen çık, doğru düzgün açıkla.
Karşındaki de boru değil, hepimizin sevdiği, saydığı, koskoca Metin Akpınar.
Böyle “Azzz sonraaa” şeklinde yıpratılması, şantaj yapar gibi taksitlendirilmesi de ayrı bir tuhaf.
83 yaşında bu adam.
Ya efendi gibi anlat meramını ya da sus. Bu nedir canım?