Savaş Özbey

Hayvanseverliğin sınırı nerede başlar?

30 Nisan 2025
Survivor ünlüsü Aleyna Kalaycıoğlu köpeği yüzünden taksiciyle karakolluk olmuş. Hem hayvansever hem de sürekli taksi mağduriyeti yaşayan bir İstanbullu olarak habere iki kez dikkat kesildim haliyle:

Aleyna Hanım köpeğiyle taksiye biniyor.

Tahminim, küçük cins bir süs köpeği olduğu.

Şoför, “Köpeğini alamam, in” diyor.

Aleyna inmiyor. Karakola çekmesini söylüyor. Adam da onu o şekilde karakola götürüyor...

Aleyna da durumu sosyal medyadan herkese duyuruyor.

İyi de...

Burada taksici haklı.

Bakın, İstanbul’da bu çok nadir rastlanan bir durum, es geçmeyip tadını çıkaralım.

Yazının Devamını Oku

Tarafını seç: Çağla mı, Alişan mı?

29 Nisan 2025
Çağla Şıkel’in birkaç kuruyemiş ve birkaç haptan oluşan kahvaltısı öyle gündem olmuştu ki en sonunda açıklama yapmak zorunda kalmıştı: “Sanki kurbağa bacağı yedim. Bir önceki gece geç yedim, ertesi gün kahvaltıyı geçiştirdim...”

Yakın arkadaşı Alişan, sabah saatlerinde bir kavurmacıya gidip, Çağla’ya mesaj paylaştı:
“Geçen gün bir kahvaltı paylaşmıştın. Sakarya, Adapazarı’ndayım. Saat 9 şu anda. Kahvaltımı kavurmayla yapıyorum. Ne dersin; sağlıklı mı?”



Sosyal medyayı da aldı bir tartışma: “Kahvaltı hafif ve hızlı olur” diyen de var, “Hızlı kahvaltı eden boşuna yaşıyor” diyen de var.
Bir tarafta da benim gibi üç öğün kahvaltı etse asla sıkılmayacaklar... Türkiye gibi bir kahvaltı cennetinde doğduğu için çok şanslı olanlar.
İsraf falan tamam ama serpmeye, açık büfeye karşı çıkıyorlar ya...

Yazının Devamını Oku

Nerede, ne yaparken yakalandınız?

25 Nisan 2025
İnsanların anlatmayı en sevdiği şey bu: “Tam mutfakta tepsiyi koyuyordum... Çocuğu kaptığım gibi fırlamışım!” Nerede, nasıl yakalandığını anlatmak, bir çeşit terapi gibi. Depremin şiddeti, hissedilen şiddeti gibi bilgileri karşı tarafa daha kolay aktarıyor.

O zaman ben de nasıl yakalandığımdan başlayayım: Evde, bir görüntülü konuşma sırasında. Önce karşılıklı bir teyitleşme zorunluluğu hissediyorsunuz: “Deprem oluyor!” “Evet, deprem oluyor...”
Sonra karşınızdakinden utandığınız için sakin ve bilinçli görünmeye çalışıyorsunuz. Sonra da kendimi Fransız balkonun tutamacında buldum. Bir bacağım içeride. Bir bacağım dışarıda. Bizim bina yıkılırsa yan binaya atlayacağım, o yıkılırsa bizim katta kalacağım...
O anda aklıma geldi bu balkon çözümü. Daha önce hiç düşünmemiştim. Çünkü bir kez daha kanıtlandı ki deprem sırasında telefon kap, anahtar kap, kendini merdivenlere at, o panikte, kalabalıkta çarpa çarpa katları in, binadan uzaklaş... Ohoo o enkaz altındasın.
O sırada sokakta...
Deprem gündüz gözüyle olduğu için genel olarak ikiye ayrılıyoruz: Bina içinde yakalananlar ve sokakta yakalananlar. Sokaktakiler daha az hissetmiş, daha az travmalı. Asıl sarsılanlar benim gibi bina içinde olanlar. Vapurdakiler hiç duymamış.
Tek iyi yanı: Küsler barıştı.

Yazının Devamını Oku

Hepimiz korkuyoruz

24 Nisan 2025
Herkesi derinden sarsan iki küçük çocuk cinayeti yaşadık: Narin Güran ile Mattia Ahmet Minguzzi. Sarsıldık çünkü çocukların ölümüne üzüldüğümüz kadar, yaşadığımız dünyanın korkutuculuğunu da yüzümüze vuruyorlar.

14 yaşında, kuzu gibi bir çocuktu Mattia Ahmet Minguzzi. Hatta bir gözünde kuzu gibi bir karası vardı. Hayat doluydu. Kadıköy salı pazarına kaykay malzemesi almaya gitmişti. Durduk yere, hiç tanımadığı başka çocuklar tarafından bıçaklanıp tekmelenerek, korkunç şekilde öldürüldü.
Daha da korkuncu şu: Birileri katilleri koruyordu. Cinayeti kınayan bir başka genç darp edildi. Anne-babaya olayın peşini bırakması için tehditler geldi.
Duruşma günü Mattia Ahmet’in mezarı tahrip edildi. Aileyi televizyona çıkarmak isteyen gazetecilere tehditler gitti.
Anne Türk, baba İtalyan. Onların yerine kendimi koyuyorum da...
Nasıl büyük bir çaresizlik!
Hem evladınız katlediliyor hem de hakkını aramamanız için çeşitli tehditlerle karşılaşıyorsunuz.
Neyse ki kamuoyu duyarlılık gösterdi. Destek için duruşmaya katılan sanatçılar oldu.

Yazının Devamını Oku

Özgüven mi, şov çabası mı?

23 Nisan 2025
Hadise’nin, eski sevgilisi Kaan Yıldırım’ın eşi Pınar Deniz’le ilgili çıkışı sosyal medyanın gündeminde. Kimine göre bu bir özgüven göstergesi. Ama madalyonun bir de öbür yüzü var...

Hadise, jüri üyeliği yaptığı “O Ses Türkiye”de yarışmacılardan birini eski sevgilisi Kaan Yıldırım’ın eşi Pınar Deniz’e benzetti:

“Çok güzelsin. Ayrıca kime benziyorsun biliyor musun? Kendisini de çok beğenirim, Pınar Deniz’i andırıyorsun...

Hadise ve Kaan Yıldırım 2020’de 10 ay süren bir aşk yaşayıp ayrılmışlardı.

Çiftin bu ayrılığı, Hadise’nin Reza Zarrab ile yasak aşk iddialarının ardından gelmişti.

Hadise’nin bu çıkışı, kimine göre Pınar&Kaan çiftine komplekssiz bir şekilde zeytin dalı uzatmak anlamına geliyor. Bir nevi, “Geçmiş bitmiş bu ilişkiyle ilgili benim bir derdim, problemim yok” mesajı...

Kimine göreyse yarışmacı hiçbir şekilde Pınar Deniz’e benzememesine rağmen durduk yere yapılan bir özgüven şovu.

Bana kalırsa da yarışmacı Pınar Deniz’i andırıyor. Benzer gözler, benzer gülüş, benzer yuvarlak yüz hatları...

Hadise’ye hakikaten de Pınar Deniz’i çağrıştırmış olabilir.

Yazının Devamını Oku

Takma kafana tokadan başka

22 Nisan 2025
Ünlüler manyak mıknatısı gibi. Televizyondan, şuradan buradan görüp kafayı onlara takıyorlar. Peki kendileri sütten çıkmış ak kaşık mı? Ne zırvalıklar, ne manyaklıklar! Son örnekler Sibel Can’a gönderilen bıçak ve Ümit Güneş’in durdurulamayan hırsızlık takıntısı.

Ünlüler ve takıntılı hayranları

Bu işin dünyadaki zirvesi, takıntılı bir hayranı tarafından sokak ortasında öldürülen John Lennon’dı. Beatles grubunun kurucusu öldürülmeden birkaç saat önce bu hayranına bilmeden imza da vermişti.
Takıntılı hayran meselesi bizde de çok. Serenay Sarıkaya’nın arabasını tekmeleyen mi ararsın, Teoman’ın soyadını bile alıp “Cumartesi evde ol, geleceğim” diye mesaj atan mı... En son Sibel Can’a bıçak gönderen biri ortaya çıktı. Can’ın evine gönderilen bıçaklı kolide kendisi için paçalı don, kızı için elbise ve lokum bile varmış. Düşünsenize, takıntılı bir adam var ve kızınızın lokum sevdiğine kadar biliyor. Mektubunda “Lütfen çocuklarıma iyi bak karıcığım. Az kaldı, geleceğim. Melisa lokumu çok seviyor diye ona lokum aldım” falan diyor.
Verebileceği huzursuzluğu düşünsenize.
Bir başka örnek de 6 yıldır takıntılı hayranıyla uğraşan Tan Taşçı. En son yine bir ay uzaklaştırma kararı aldırmak zorunda kaldı.
Teoman haklı, bunlara “takıntılı hayran” dememek lazım. Bildiğimiz “sapık” işte. Zaten ruhsal sorunları var, TV’de birini görüyor, kafayı ona takıyor. Ünlüler bu anlamda “manyak mıknatısı” gibi çalışıyor.

Ünlüler ve kendi takıntıları

Hayranları takıntılı da, ünlüler sütten çıkmış ak kaşık mı?

Yazının Devamını Oku

Bu kez de erkeğe şiddet

18 Nisan 2025
Kadına şiddet gündemden düşmüyor. En son fenomen Danla Biliç’in başına gelenlere şahit olduk.

Danla’nın ardından şarkıcı İrem Derici ve “İşte Benim Stilim” yarışmacısı Nazlı Hamarat da benzer açıklamalar yaptı.
Bunlar göz önünde olduğu için bilinen olaylar. Uzmanlara göre birçok beyaz yakalı kadın kendine yakıştıramadığı, utandığı için itiraftan çekiniyor.
Fakat ezberleri altüst eden bir açıklama bu kez bir erkekten geldi. Orhan Kılıç, Almanya’dayken kadın sevgilisinden şiddet gördüğünü ve Almanya’da şiddet gördüğü için polise başvuran ilk Türk erkek olabileceğini anlattı:
“İlk 6 ay çok güzel geçti. 1 sene dolmaya doğru ben ayrılmaya karar verdim. Tanıdıkça şizofren olduğunu anladım.
Polisler eve geliyordu, bıçakla beni kovalıyordu. Jiletle elimden yaraladı. Arabayı üzerime sürdü. Ben o kadından resmen kaçtım.
Kadın şiddetinden dolayı karakola sığınan tek Türk ben olabilirim...”
Bu yüzden ülke değiştirmek zorunda kalmış Orhan Kılıç.

Yazının Devamını Oku

JLO mu pahalı, Tarkan mı?

17 Nisan 2025
2025 turnesine Antalya ve İstanbul’dan başlayacak olan Jennifer Lopez’in Kadıköy’de de konser vereceği kesinleşti. Ayakta bilet fiyatları Antalya için 25-72 bin, İstanbul için 10-105 bin lira civarında.

Bu rakamları yüksek bulanlar var. Hele de VIP biletlerin 666 bin liraya kadar yükseldiği düşünülürse.

Diğer taraftan bir Türk starının, Tarkan’ın da Avrupa turnesi devam ediyor. Almanya’nın ardından İngiltere’ye geçecek Megastar. Mesela Londra O2’deki bilet fiyatlarına baktım; 7-30 bin lira.

Yani Tarkan’ın Londra konseriyle JLO’nun İstanbul konseri arasında öyle atla deve bir fark yok.

Tek bir konser hakkın var deseler, elbette ki pahalı bile olsa yine Tarkan’ı tercih ederim. Kültürel nedenlerle tabii.

Ama şimdi eğri oturup doğru konuşalım: Batılı muadillerinde inanılmaz bir şov ve görsellik var her sunumda kendini yenileyen.

Bakınız: Lady Gaga Coachella’da sahneye mezarlık kurdu, iskeletlerle dans etti.

Hatırlayınız: 66’lık Madonna resmen olimpik performans sergiliyor her konserinde.

Biliniz: JLO en son 90 kişilik ekip, 100 TIR ile gelmişti Türkiye’ye. Dansçıların burçlarına bile karışıyor.

Yazının Devamını Oku