Savaş Özbey

Okuyamıyor musunuz? Ay ne doğal!

16 Mayıs 2025
Aslıhan Doğan Turan’ın YouTube programına konuk olan “İşte Benim Stilim” jürisi Nur Bilen Yavuzer çarpım tablosunu bilmediğini açıkladı: “Hiç matematik yapamam, çarpım tablosu falan sıfır...”

Aslıhan sordu haliyle: “7 kere 8 kaç eder?”
Nur cevapladı: Hiçbir fikrim yok. “Yemin ederim bilmiyorum...”
Aslıhan yorum yaptı: “Ama ne kadar kendinle barışıksın. Çok güzel bir şey bu!”
Biri çarpım tablosunu bilmediğini söylüyor, diğeri bunda alkışlanacak bir yan buluyor.
Biz eski kafalı kaldık tabii. Bizim zamanımızda ilköğretim zorunluydu ve çarpım tablosunu öğrenmeden diploma vermezlerdi insana.
Öyle meziyet, doğallık falan da sanılmazdı temel eğitim eksikliği...  

Ortalık filinta dolacak

Komedyen Yasemin Sakallıoğlu 100’üncü gösterisine nasıl kilo verip incelmiş olarak girdiğini anlattı:

Yazının Devamını Oku

Bardot’lar olduğu sürece Depardieu’ler bitmez

15 Mayıs 2025
Daha önce 20 kadar kadın tarafından cinsel tacizle suçlanan ünlü Fransız aktör Gerard Depardieu, sette iki kadına cinsel saldırı nedeniyle mahkemece ilk kez suçlu bulundu. 18 ay ertelenmiş hapis ve 1.3 milyon lira para cezasına çarptırıldı.

Depardieu beni çok da şaşırtmayan bir portre, zaten hayatı çelişkilerle dolu. Kendisini ilk kez canlı olarak, “Asteriks ve Oburiks Sezar’a Karşı” filminin setinde görmüştüm, insan olarak o zaman da sevmemiştim.



Güya sağcı, Sarkozy’yi destekliyor ama... Vergiden kaçmak için Rus vatandaşlığına ve Doğu Ortodoks Hıristiyanlığına geçti.
Evet, sağcı ama... Küba’da petrol yatırımları var falan...
Beni asıl şaşırtan, bir başka Fransız sinema ikonu Brigitte Bardot’nun kendisine verdiği destek.
Geçen yıl yine cinsel saldırıdan suçlu bulunan Nicolas Bedos’a da sahip çıkan Bardot yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Yetenekli olup da bir kızın poposuna dokunanlar çöplüğe atılıyor. Feminizm benim tarzım değil!” Artık nasıl bir tarzı varsa, Badot’ya göre yetenekli olanlar istediği herkesin “poposuna dokunabilir”...

Yazının Devamını Oku

Aile mi kalmış, sır mı?

14 Mayıs 2025
Neşe Karaböcek’in yazdığı otobiyografik kitabın ardından, kardeşi Gülden Karaböcek ilk kez konuştu. Daha doğrusu “Aile sırları var” diyerek susmayı tercih etti. Hangi aile? Sır mı kalmış? Kabak Demet Akalın’ın başına patladı, iyi mi?

Neşe Karaböcek kitabında eski eşiyle evlenen kardeşini ihanetle suçlamıştı:

“Evliyken yıllardır aldatılıyormuşum. Biri mutlu koca, diğeri masum kız kardeş rolünde. Tesadüfen öğrendim, dünyam başıma yıkıldı. Evimizde yüzüme baka baka bana ihanet etmişler...

Konuyla ilgili önce Gülden Karaböcek’in kızı Nur Düzgit açıklama yapmış ama Gülden Hanım kızına bu konuda konuşmayı yasak etmişti.

Şimdi bizzat kendisi cevap verdi yapılan yorumlara. Daha doğrusu, bir şeyler konuşup, hiçbir şey söylememeyi tercih etti. “Neler Oluyor Hayatta” programında şöyle dedi:

“Bu hikâye çok uzun. Çok derin, çok ince anlatmam gerekir. Onu da burada yapmak istemiyorum. Yani aşk meselesi falan yok. Olayı böyle yansıtmak işine geldi. Ablam beni bu evliliğe mecbur etti. Bu sır benimle gidecek. Kimse büyük konuşmasın. Bütün gerçekleri ortaya döküp ailemin rezil olmasını istemem...

Konu, kendisini “enişteci” diye yaftalayan Demet Akalın’a da geldi: “Ona yazıklar olsun ki ‘Enişteci’ diye bana yafta koydu. Onun da kız çocuğu var. Hayat bu, hiç kimse büyük konuşmasın!

Yazının Devamını Oku

Gece müzeye gidelim mi?

13 Mayıs 2025
Kültür ve Turizm Bakanlığı geçen yıl ilk kez denediği “gece müzeciliği” uygulamasına bu yıl haziranda Efes ve Hierapolis olmak üzere iki lokasyonda devam edecek.

Müzelere gece ziyaretleri için toplam 450 bin metrekare alan aydınlatılacak.
Geçen yıl Efes Antik Kenti’ni 260 bin turist gece gezmiş. Sayının bu sene artması bekleniyor.
Bu uygulamanın birkaç güzel yanı var.
Birincisi, yazın çok sıcak havalarda böyle geniş alanların gece gezilmesi serin bir alternatif sunuyor.
İkincisi, bu ören yerlerinin gündüz olduğu kadar, gece de ayrı bir güzellik sunması.
Ben Antakya’daki The Museum Hotel’in gece aydınlatmalarını görmüştüm, geceleyin bambaşka hayallere dalabiliyorsunuz.

Yazının Devamını Oku

Kaya Çilingiroğlu ve Okupa

9 Mayıs 2025
Ezgi Mola Barselona’daki evini işgalcilere kaptırmış. Peki Türkiye’de bir Okupa Hareketi olsa başkanlığına kim yakışırdı?

Ünlü oyuncunun İspanya Barselona’da aldığı ev Occupa hareketi tarafından işgal edilmiş.
Ezgi Mola’yı önce bu seçiminden ötürü tebrik etmek lazım. Çünkü Barselona, İstanbul’u kız kardeşi kadar andıran, çok güzel bir şehir.
Tarih, deniz, kültür, eğlence, gastronomi, ne arasanız var. Halkı kültürlü ve cana yakın.
Ana insan insana çok iyi olmalarına rağmen turist ve yabancılardan genel olarak çok hazzetmiyorlar.
Turistlerin evleri pahalandırdığını, şehir hayatını daha maliyetli kıldığını, trafiği artırdığını düşünüyorlar.
Düşünmekle kalmayıp bu yüzden sık sık sokağa da dökülüyorlar.
Yani bizdekinin tam aksi, orada bir post-turizm tepkisi oluşmuş durumda.

Yazının Devamını Oku

Cihanda DiCaprio, yurtta Kalben

8 Mayıs 2025
İki benzer fotoğraf. Biri Türkiye’den, Kalben. Önceki akşamki Bülent Ortaçgil saygı konseri. Büyük ustaya saygı gecesinde Ceylan Ertem gibi başka bir sürü isim var.

İçlerinden bir tek Kalben geçerken, koruması görüntü alınmasın diye ışık tutuyor.

Yahu ben bu telefonla ışık tutma hareketini bir yerden hatırlıyorum. Bu ilginç yöntemi daha önce Hollywood yıldızı Leonardo DiCaprio uygulatmıştı korumalarına.

Ama hatırladığım kadarıyla o, sevgilisiyle görüntü alınmasını engellemeye çalışıyordu o sıra. Sonra Justin Bieber’da gördük aynı hareketi ama onun da devamlı kafası güzel.

Konser sırasında görüntü engellemek neyin nesi Kalben, onu çok anlamlandıramadım.

Üstelik Kalben’in en önemli özelliği, sanki aramızdan biri şarkı söylemeye başlamış da hepimiz bayılmışız gibi olması.

Leonardo’da gece mavisi duran şey, Kalben’e hiç oturmamış, hatta itici kaçmış.

Sevim koş kavga var

Yazının Devamını Oku

Bu kadar mütevazı mı?

7 Mayıs 2025
Justin Timberlake’in 30 Temmuz’da İTÜ Stadyumu’ndaki konseri için kulis istekleri ortaya çıktı.

İlki kulis ısısının 22 derece olması. Bundan makul ısı tercih edilemezmiş.
Yazın o gününde ne çok soğuk ne de çok sıcak olsun istiyor.
Neredeyse “Önceden pencereleri açın, bana yeter” diyecekmiş.
Üstüne başka “kaprisleri” de var ünlü şarkıcının: Badem ve fıstık ile birkaç meyve... Çekirdeksiz üzüm, dilimlenmiş karpuz, muz, ananas, elma.



Hangi lokantaya gitseniz ikram olarak getirilen kuruyemiş ve bir meyve tabağı yani.

Yazının Devamını Oku

Keşke belgesel de ihraç edebilsek

6 Mayıs 2025
TRT Belgesel’de iki haftadır çok başarılı bir yapıma rastlıyorum: Günlük Hayat Bilimi... Bunun gibi gurur duyacağımız işleri görünce “Keşke dizi çekip başarıyla sattığımız gibi, belgesel de çekip ihraç edebilsek” diye düşünüyor insan.

Belgesellere dizi muamelesi yapıyorum; ormana, çayıra, hayvanlara bakarken terapi gibi kafamı dağıtıp, dinlendiğimi fark ediyorum. O yüzden de sıkı bir belgesel seyircisiyim.

Özellikle de vahşi doğa belgeselleri. Tahammül edemediğim tek doğa kanalı, hayvanların avlandığı Yaban TV.

Belgesel kanalları arasında dolanırken iki haftadır yerli bir yapıma rastlıyorum: TRT Belgesel’de yayınlanan “Günlük Hayat Bilimi”...

Sıkı bir belgesel tüketicisi olarak söyleyebilirim ki dünya standardında bir iş çıkmış ortaya. Cumartesi günleri farklı başlıklar altında çeşitli bilim konularına eğiliyorlar.

Geçen hafta kırılan bir yumurtadan yola çıkarak Einstein, izafiyet, zaman gibi konuları ele aldılar.

Bu haftanın konusu, iki yanan elementten oluşan yanmaz madde su ve suyun mucizeleriydi. Seçilen görüntüler ve müzikler son derece uyumlu.

Şahane sorular eşliğinde konunun uzmanlarından görüşler alıyorlar.

Yazının Devamını Oku