Paylaş
Aleyna Hanım köpeğiyle taksiye biniyor.
Tahminim, küçük cins bir süs köpeği olduğu.
Şoför, “Köpeğini alamam, in” diyor.
Aleyna inmiyor. Karakola çekmesini söylüyor. Adam da onu o şekilde karakola götürüyor...
Aleyna da durumu sosyal medyadan herkese duyuruyor.
İyi de...
Burada taksici haklı.
Bakın, İstanbul’da bu çok nadir rastlanan bir durum, es geçmeyip tadını çıkaralım.
Biz hayvanseverler de biraz abartıyor muyuz acaba?
Eminim ki kimseye zararı olmayan, uslu, akıllı bir köpektir o.
Ama mesele sadece korku değil ki. Kimi insan rahatsız olabilir, istemeyebilir.
En doğal hakkı.Dayatamazsınız ki.
Şoförü geç, bir sonraki müşteri rahatsız olabilir tüyden, salyadan...
Benim de birçok hayvan besleyen tanıdığım var, “Köpeğimizi getirmekte sorun var mı?” diye önceden soruyorlar her yere.
Taksi durağından bile ona göre araç istiyorlar.
Mesela ben de köpek sahibi olmak istiyorum, şehir dışına nasıl götürür getiririm, haftalardır ince ince onları hesaplıyorum.
Şurası kesin: Biz hayvan seviyoruz diye herkes sevmek zorunda değil.
Efendice tebrikler
Lvbel C5’in “HavHavHav” şarkısı Spotify’da 7 milyon dinlenmeye ulaşarak aylık bir rekor kırdı.
Başta “Bir daha şarkı yaparsam...” diye tepki gösteren İrem Derici ve bendeniz dahil, birçok kişi ters köşe. Aleyna Tilki ve şarkıya diğer destek çıkanlarsa kazandı.
Efendice tebrik ederim.
Bayülgen’in derdi kimseyi germiyor
Okan Bayülgen, Türkiye’nin en iyi tiyatro oyuncularından biri olmasına rağmen (Bu benim yorumum değil, kendi böyle yakıştırıyor), kabız dizi oyuncularıyla kıyaslandığında (Bu da benim yorumum değil, kabızlığı onlara kendi yakıştırıyor) çok daha az para kazanmaktan şikâyetçi.
Ne diyelim, Allah başka sıkıntı vermesin çünkü bölüm başına birkaç milyon alan dizi oyuncuları, sadece Okan Bayülgen’den değil, Türkiye’deki hemen herkesten fazla para kazanıyor.
Sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle.
Asıl tuhaf olanı, Okan Bayülgen gibi “televizyondan var olmuş” birinin böyle bir kıyaslama yapması.
Sonra dizi oyuncularının hepsini niçin “kabız” diye genelliyoruz? Yeteneklisi, emektarı, duayeni yok mu aralarında?
Sanki bugün iyi bir teklif gelse Okan, “Tiyatrom var” diye reddedecek. Bazı insanlar konuşurken sermayelerinden yediklerinin, sırf evveliyatlarına saygıdan dikkate alındıklarının farkında değil.
Tavuklar bile güler
Sadece bu tür abuk sabukluklar için bir köşe açsanız, her gün biri çıkar, hiç konusuz kalmazsınız:
Diyetisyen Hatice Nur Ege, erkeklik seviyelerinin düşmesine tavukların neden olduğunu açıkladı.
Tavuk yetiştirirken kullanılan hormonların buna neden olduğunu söylüyor: “Tavuğu bırakın, erkeklik seviyeniz yükselsin!”
Erkeklik seviyesi nedir, nasıl ölçülür, cesaretle falan mı? Düştüğünü kim söylüyor, tavukların günahı ne? Tavuktaki hormon diğer hayvanlarda olmuyor mu? Tavuk sektörü balıkçılığa mı dönsün? Sorular bitmez ama bayılırız böyle geyiklere.
En ucuz protein kaynağı işte. Millet pilav da mı yemesin?
Paylaş