Paylaş
Her gün elimizden plastik şişeler geçiyor, içecek kutuları geçiyor, cam şişeler geçiyor.
Ne yapıyoruz bunları?
Çöpe atıyoruz.
*
Bundan sonra böyle yapmayacağız.
Bundan sonra bu şişeleri, makinelere atacağız.
Karşılığında da kazanç elde edeceğiz.
*
Çok yakında Türkiye’de “Depozito Yönetim Sistemi” adı verilen yeni bir sistem devreye girecek.
Sistem şöyle işleyecek:
- Şehirlerin dört bir yanına özel “iade makineleri” konacak.
- Plastik, alüminyum ve cam şişeler, bu iade makinelerine atılacak.
- Atılan her plastik, alüminyum ve cam şişe karşılığında dijital cüzdanınıza para aktarılacak.
*
Sistem şimdiden hayata geçmeye başladı bile.
Pilot il olarak seçilen Sakarya’da iki aylık bir sürede 100 ton cam şişe toplandı.
Sistem, önümüzdeki üç ay içinde Erzurum, İzmir, Konya, Gaziantep, Mersin ve Samsun’da hayata geçecek.
Yıl sonuna kadar da tüm Türkiye’de.
*
Bu sistem, Türk ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacak.
Yılda 25 milyar atık şişenin toplanarak geri dönüşüme kazandırılması öngörülüyor.
Bu da yıllık 520 milyon Euro demek.
*
Sistemin çevreyi koruması, doğayı koruması ise en büyük kazanç.
Doğmamış bebekler için bile büyük tehdit olan plastik atıklardan kurtulmanın yolu da bu sistemden geçiyor.
*
Çevre için, doğa için, sağlık için, ekonomi için Çevre Bakanlığı’nın attığı bu şahane adımı ayakta alkışlıyorum.
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
KEDİLER BİRBİRİNE BENZEMEZ
BAZI kediler politiktir, bazı kediler apolitik. / Bazı kediler hareketlidir, bazı kediler miskin. / Bazı kediler muhaliftir, bazı kediler muhalefete muhalif. / Bazı kediler Necip Fazılcıdır, bazı kediler Nazım Hikmetçi. / Bazı kediler Fatihçidir, bazı kediler padişah ayırmaz. / Bazı kediler Macron gibidir, bazı kediler Macron’un eşi gibi. / Bazı kediler geceleri koşar, bazı kediler gündüzleri. / Bazı kediler yoğrulmak ister, bazı kediler kılına dokundurmaz. / Bazı kediler sütlaç sever, bazı kediler mercimek köftesi. / Bazı kediler misafir sever, bazı kediler misafirden nefret eder.
PAVYON AYRI, RESTORAN AYRI
BARIŞ Yarkadaş, televizyon ekranında CHP delegelerinin pavyona götürülüş öyküsünü anlatıyor:
*
“Abi, bana şu pavyon işini bir anlatsana dedim. Başladı anlatmaya. Şunları söyledi: Akşam Balıkhan Restoran’da yemek yedik. Bizim il başkanı, aldı bizi pavyona götürdü.”
*
Öykünün tam bu kısmında...
Stüdyoda bulunan pavyon cahili muhafazakâr bir yorumcu, araya girip şu soruyu soruyor:
*
“Dur bir dakika. Yemekten sonra mı pavyona gidiyorlar? Pavyon ayrı, restoran ayrı mı?”
*
İşin bu noktasında koptum ben.
Ve devamını dinlemedim.
Paylaş