En yakın rakibimiz bayağı bir geridedir eminim.
Bahsettiğim enflasyon influencer enflasyonu.
Bazı ödül törenlerinde görüyoruz ki canı sıkılan influencer olmuş.
Herkes bir yere davet edilmek, orada el üzerinde tutulmak, aşırı ama çok aşırı önemsenmek falan istiyor.
Bakıyorsun 10 bin takipçisi var ya da 50 bin fark etmez, havasından geçilmiyor.
“Ne iş yapıyorsun?” dediğinde “Şişttttt infleuncer’ım ben, kendine gel” falan diyor.
O yüzden dikkat edin lütfen. Yolda falan karşınıza çıkarsa “Ben influencer’ım” diyen biri, hafifçe tebessüm edip yolunuza devam edin lütfen.
Fiyat algımız gitti
Fakat bir ödül kategorisi gözüme ilişti.
Daha detaylı incelesem birkaç kategori daha ilişirdi gözüme eminim.
O kategori şuydu: Yılın göz alıcı başarısı...
Haydaaaa...
Yahu böyle bir kategori ne anlama geliyor mesela?
Kim bulmuş mesela...
Neden böyle bir kategori var...
Ne anlama geliyor biri anlatır mı...
Ebru Gündeş ve Melek Mosso’nun eşlerinden ayrılacağı haberlerini okuduktan sonra aklıma geldi.
İki adam da sektörden değil, ikisi de daha geri planda. Ve şimdi ‘arka planda’ kalmanın onları rahatsız ettiği söyleniyor.
Düşündüm, “Ben yapar mıyım?” dedim, “Kıskanır mısın Orkun” diye sordum kendime.
Hatta bu sohbeti hafta sonu arkadaşlarımla da yaptım.
Çok açık ve net söylüyorum, hayatımdaki insanın benden daha önde olması beni asla ama asla rahatsız etmez.
Aksine gurur duyarım. Bunun nedeni de tamamen yetiştirilme tarzım bence.
Onun başarısıyla mutlu olurum, onun popülerliğiyle gurur duyarım, imza attığı işler başarıya ulaşırsa keyiften dört köşe olurum.
İkili ilişkilerde her şey olur ama
Şimdi diyeceksiniz ki “Ee İnci Taneleri’nde de Dilber dans ediyor her hafta”.
Tamam ama Dilber’in dans etmesinin bir sebebi var.
Dilber pavyonda çalışan birini oynuyor.
Gonca Vuslateri’nin dans etmesinin nedeni ne...
Kalkıp sağa sola kendini sallayıp, garip gurup hareketler yapmak dans etmek değil ki.
Tamam, çok iyi işler çıkarıyor Gonca, amenna.
Ama sırf tuttu diye dans ettirmesek mi...
Bir yerlerde gördüm Dubai muhallebisi koymuşlar canım muhallebimizin adını.
Sonra dehşete düşeceğim bir şey daha çıktı karşıma...
‘Dubai çiğ köftesi’ yazıyordu.
Bir terleme aldı beni, bir titreme, bir bayılma hissi... Çiğ köfteyi Dubai çikolatası formunda yapıp satıyorlarmış.
Bu saatten sonra başına ‘Dubai’ koyup satılan hiçbir şey alkış almaz, takdir toplamaz. Aksine güldürür, alay ettirir. Hızlıca vazgeçin artık bu tür şeylerden...
Eğlenmek için izleyin
Bir dakikalık bir video yayınlamış Kerem Bürsin. Yine harmanlamış Türkçe ve İngilizceyi.
Yine ‘ti’ye alınmış sosyal medyada.
Benim için bu işlerde kritik aşamalar vardır.
◊ Oylama başlangıcı...
◊ İkinci tur oylamaya geçiş...
◊ Jüri toplantısı...
◊ Ödül gecesi...
Tüm aşamaları tamamladık.
Geriye son bir adım kaldı; ödül gecesi!
Uludağ’da bir otelin mantar çorbası meşhurmuş. Geçen sene 500 lira olan o çorbanın fiyatı bu sene bin lira (1000 TL) olarak belirlenmiş.
Ne var içinde peki? Mantar ve ceviz. Bu kadar.
Ben o restoran yetkilisinin röportajını dinledim.
Diyor ki, “Burada (Bursa’da) yetişen mantarları topluyoruz ve çorbamızda kullanıyoruz. Bunlar özel mantarlar.”
Kardeşim sanırsın ki trüf mantarı.
Ben izlemiştim görüntüleri adam açık açık yasa dışı bahis reklamı yapıyordu sosyal medyasından...
Ama ilk yapılan operasyonda adı geçmeyince şaşırmıştım.
Yakalama kararı çıkartılmış hakkında ama bilin bakalım nerede?
Kaçmış çoktan yurtdışına.
Bir daha da gelmez. Çünkü ilk operasyon sonrası kaçmış.
Yasa dışı bahis sitelerinden, bu işi yapan aracılardan parayı topladı çünkü.
Bir süre rahat...