Orkun Ün

Bir garip hikâye

22 Ağustos 2024
Reha Muhtar evinde düşüp hastaneye kaldırılmış ve entübe edilmiş. O sırada da eski eşi Deniz Uğur’dan olan çocuğu yanındaymış.

Kazadan sonra Deniz Uğur çocuğuna ulaşamadığını ve çocuğunun Nilüfer ile kızı tarafından alıkonulduğunu açıkladı.
Yahu bu ne ilginç bir iştir, Nilüfer niye çocuk kaçırsın? Kaldı ki o çocuk zaten babasında kalmak istiyormuş. Bunu mahkemeye de açıklamış.
İstese gitmez mi annesinin yanına?
Reha Muhtar ve Nilüfer’in kızları olan Ayşe’nin de adını karıştırmışlar olaya, “Ayşe de suça ortak” falan diyorlar. Yahu tamam algı önemlidir de böyle olaylarda pek işe yaramıyor işte. Çamur at izi kalsıncılık da boşa çıkıveriyor bazen.
Deniz Uğur çektiği videoda “Oğlum telefonlarımı açmıyor” diyor. E ne sanıyor mesela? Nilüfer çocuğun telefonunu saklıyor mu? Belli ki çocuk açmak istemiyor.
Siz babalara olan hırsınızı, kininizi çocuklara yansıtırsanız -ki bunu yapan başka anneleri de gördük- iyice uzaklaştırırsınız o çocukları kendinizden.
Kandan beslenmeyin, acıdan kendinize mutluluk inşa etmeye çalışmayın.

Kapanan mekânları saydınız mı?

Yazının Devamını Oku

Bir deri bir kemik kalmış

21 Ağustos 2024
Şimdi suçsuz mu yani Dilan? Nasıl ya, ortalık boşuna mı yıkıldı o kadar? E hani kadın kara para aklıyordu? Haydaaa! Biz boşuna mı o kadar laf söyledik arkasından? Şimdi bu sorular dönüyor akıllarda. Vallahi hiç de yersiz değil bence. Öyle görülüyor ki bir süre daha sorulmaya devam edecek bunlar...

10 aya yakın bir süredir cezaevindeydi Dilan Polat. Üzerine atılan suçların en büyüğü kara para aklama, yasa dışı bahis suçlarıydı.

Tahliye edildi geçtiğimiz gün ama kafalarda çok soru işareti var.

Çünkü eşi Engin Polat ile birlikte hapse girmesi de, hapiste geçirdiği günler de çok konuşuldu, çok tartışıldı, çokça haber oldu.

Sonra çıkan bir MASAK raporu bazı durumları lehine çevirdi Dilan’ın.

Peki şimdi ne olacak?

O suçlamaların hiçbirini işlemediyse Dilan ya da o büyük suçlamaları işlemeyip cahillikten ufak ufak hatalar yaptıysa?

Bizler o ağır sözlerimiz için kendimizi sorgulayacak mıyız acaba?

Bir deri bir kemik kalmış, insan üzülüyor.

Yazının Devamını Oku

Bazıları vicdandan yoksun

20 Ağustos 2024
Oğlunu kaybetti Safiye Soyman...

Yıllardır hasta oğluna bakıyor ve uzaktan gördüğümüz, bildiğimiz kadarıyla her şeyi yapıyordu onun için...
O kaybın üzerinden 20 gün geçti ve sahneye çıktı Soyman. Bilin bakalım sonrasında n’oldu?
Acımasızca eleştirdiler kadıncağızı. Yok “neden sahneye çıkmış” da, yok “bunu evladına nasıl yapmış” da, yok bilmem neymiş de...
Size ne kardeşim!
Empati kurma yeteneğimiz yoksa eğer, bu hayatta bir hiçiz gerçekten. 
Kadın, hasta oğluna bir gün bile “of” demeden bakan bir anne... 
Ki olması gereken de buydu zaten.

Yazının Devamını Oku

Hesabı kim ödeyecek?

17 Ağustos 2024
George Clooney kendini açık artırmaya çıkarmış...

O açık artırmayı kazanan, Clooney ile önce bir kokteyl içecek, ardından da baş başa yemek masasına oturabilecek.
Güzel fikir aslında.
10 bin dolarla başlayan açık artırmada şu anda 31 bin dolar teklif verilmiş. Daha da devam ediyor açık artırma.
Muhtemelen artacak teklifler.
Yemeğe gelecek kişi yanında bir kişiyi daha getirebilecekmiş ama sanmam bu fırsatı paylaşacağını.
O kişi, baş başa olmak isteyecektir Clooney ile.
E tabii şimdi insan merak ediyor...

Yazının Devamını Oku

İstanbul’un göbeğinde!

15 Ağustos 2024
Yer: İstanbul’un göbeği Beşiktaş Meydan...

Beşiktaş Çarşı’da yaşanan şey tam anlamıyla zorbalık...
Hiç gittiniz mi son zamanlarda bilmiyorum ama üç-dört mekânın çalışanları, yoldan geçenleri kolundan tutarak zorla içeri sokmaya çalışıyor.
Bunu turistlere de yapıyorlar.
Düşünsenize yarattığımız algıyı.
Tam anlamıyla rezalet!
Sen mesela kafaya koymuşsun ve bir mekâna gideceksin.
Hemen yanındaki mekânın garsonu elinde menüyle seni çevirmeye çalışıyor, rahatsız ediyor, en önemlisi sana dokunuyor...

Yazının Devamını Oku

Altın Portakal ve jürisi

14 Ağustos 2024
Altın Portakal Film Festivali’nde geçen sene “Kanun Hükmü” isimli film nedeniyle kriz yaşanmış, filmin kategorilerden çıkartılıp sonra tekrar alınması festivali iptale kadar götürmüştü.

Bu sene yapılacakmış festival.
Jüri de açıklandı hatta.
Ben Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması Jürisini görünce niyeyse “Nerede o eski Altın Portakallar” diye mırıldandım...
Jüri Başkanı Ferzan Özpetek olmuş.
Jüri üyeleri ise, Mercan Dede,Deniz Göktürk Kobanbay ve Melisa Önel... Hepsi iyi isimler, hepsinin kendi alanlarında da başarıları var...
Fakat sen bir sene ara vermişsin festivale, bomba gibi dönsene...

Yazının Devamını Oku

Bazı şeyler tüm kötülüklerin anasıdır

13 Ağustos 2024
Nedir o ‘bazı şeyler’, tartışmaya açık. Artık ben söyledim, siz tahmin edin. Neyse... Merve Boluğur demiş ki: “Erkeklerin yüzde 99’u şerefsizdir.”

Erkekleri Koruma Derneği de dava açacağını duyurup “Kim şerefsiz göreceğiz” demiş.
Bazıları erkeklere her türlü lafları söyleyip işin içinden sıyrılabileceğini sanıyor.
Erkekleri aynı kefeye koymayın. Ayrıca bu hanımefendi kendisi çok normalmiş gibi karşısındakileri suçlayamaz.
Suçlasa da kimse inanmaz.
Sen bu saatten sonra ne desen, ne yapsan da nafile zaten...
İstediğin kadar konuş.

Nasıl bir istektir bu?

Şimdi zaten özellikle de kadınlar endişe ediyor taksiye binerken.

Yazının Devamını Oku

Yeni birini tanımak zordur

10 Ağustos 2024
Bizim sorunlarımızdan biri, kalıplara çok bağlı kalmamız. Çıkın lütfen o kalıpların dışına. Neymiş efendim “ex’ten next olmaz”mış. Hadi ordan. Şu dönem öyle bir dönem ki, ex’ten next gayet iyi olur...

Çağla Şıkel ile Nail Gönenli’nin barıştığı haberlerini “Ex’ten next oldu” başlığıyla okudum. E neden buna şaşırıyor insanlar anlamıyorum.
Öyle tahammülsüzlük var ki insanlarda artık. O bıkmışlık, yeni insan tanımayı çok zorlaştırıyor.
Ben şahsen yeni arkadaş bile edinmek istemiyorum. O yüzden “ex’ten next olur” diyorum.
Tanıdığın, huyunu suyunu bildiğin insana defalarca şans verebilirsin. Öyle böyle düzeltirsin o insanı.
O yüzden kalıplara takılmayın.
“İnsanlar değişmez” de demeyin. Herkes değişir, herkes şekil alır.
Beylik cümleler eden sözde sosyal medya şairlerinin sözlerine kanmayın. Hadise’nin şarkı sözüne falan da inanmayın.

Yazının Devamını Oku