Paylaş
İfadeye çağırıldı geçtiğimiz gün.
Ve ifadesinde “Benim işime kimse engel olmadı. O dizi ve filmlerde ben zaten oynadım” demiş.
Tam ama tam bir ‘karakolda doğru mahkemede şaşar’ misali...
Muhtemelen biri aradı korkuttu, ürküttü.
Ya da birileri araya girdi ‘sus, yapma, etme’ dedi...
Çünkü ışık hızıyla böyle 180 derece bir dönüş olamaz normalde. Bakalım daha kimler çark edecek de konu kapanıp gidecek.
Merakla izliyoruz.
Kâbus bunun adı
Tatile gittiler. Aldılar çocuklarını sömestir tatilinde baş başa vakit geçirmeye gittiler. Arkadaşlarıyla, dostlarıyla gittiler. Gecenin gündüze dönmesine saatler kala alevlerin arasında can verdiler. Kusura bakmayın ama bunun izahı yok.
76 kişi hayatını kaybetti Kartalkaya’daki Grand Kartal otelinde.
Olacak iş değil bu devirde.
Oda fiyatlarının 30-35 bin lira olduğu otelde bir felakete karşı hiçbir önlem olmaması akıl alır gibi değil.
Otelin web sitesi girenleri ‘bir kış masalı’ sloganıyla karşılıyor.
Kafalarını buna çalıştırmışlar, insanları nasıl otele çekeriz, ne kadar paralarını alırız diye düşünmüşler ama önlem almayı düşünmemişler.
E nerede yağmurlama sistemin mesela...
Nerede bangır bangır çalması gereken alarm...
Nerede yangın merdivenine doğru rotayı gösteren aydınlatmalar...
Bize hiçbir şey olmaz, zaten sezon kısa diye düşünmüş resmen işletmeciler.
Şimdi kim gözaltına alınırsa alınsın ne önemi var?
Yangın neden çıktı ne önemi var?
Sorumlu kim ne önemi var?
Giden gitti.
Bu acı dinmeyecek ki.
Geçmeyecek de. Hep aynı şeyler oluyor çünkü. Giden gidiyor sonra tedbirler alınıyor...
Şimdi bırakınız da acımızı yaşayalım, yasımızı tutalım.
Lafa gelince 5 yıldızlı kayak merkezleri
Kartalkaya gibi bir kayak merkezinde tam da sezonun ortasında nasıl olur da itfaiye istasyonu olmaz!
Yaklaşık 45 dakika sonra yapılmış alevlere ilk müdahale...
Bunun aması olamaz. Kursanıza bir itfaiye merkezi. Her şeyde örnek alıyorsunuz yurtdışını bunda da alsanıza...
Tüm oteller birleşip birkaç itfaiye aracı alamıyor musunuz?
Sizler vicdansızsınız!
Biz nasıl büyüdük hatırlayın. Komşuda bir cenaze görünce televizyon açılmazdı. Müzik falan asla dinlenmezdi. Acıya ortak olmak vardı. Değişmişiz farkında olmadan.
76 kişinin hayatını kaybettiği otelde hâlâ dumanlar tüterken çevre pistlerde kayak yapanları gördük.
Vay be!
Yahu insanlar çoluk çocuk alevlerin arasında kalmış. Çarşafları birbirine bağlayarak, camlardan atlayarak, çığlık çığlığa canlarını kurtarmaya çalışmış daha saatler önce...
Sen eğleniyorsun öyle mi?
Ne düşünüyorlar biliyor musunuz?
“O kadar para verdim bana ne, ben tatilimi yaparım arkadaş” diyorlar. Kayarak dumanları seyrediyorlar. İyi ki o insanların yüzleri kayak kıyafetleriyle kapalı da kim olduklarını bilmiyoruz. Yolda görsen yolunu değiştireceğin insanlar onlar.
Yanında başına bir şey gelse ‘aman ağzımızın tadı kaçmasın’ diyecek tipler.
Keşke bitip gitseler...
Uyumuş bölge itfaiyesi
Kimse öyleydi böyleydi demesin. Çok belli ki bir denetim, bir tatbikat yapılmamış bölgede.
Bakın sadece o otel üzerinden söylemiyorum. Bölgede yok böyle bir şey.
İtfaiye her sezon başlamadan önce gelip detaylı kontrol yapmaz mı?
Tatbikat yapalım demez mi? Yok! yıllardır gelmemiş. Yıllardır!
E otellerde muhtemelen kendileri tatbikat yapma yoluna gitmemiş. Merak ediyorum yaz mevsiminde ne işi vardı itfaiye ekibinin.
Birkaç günlerini ayırıp otelleri gezip neler çalışıyor, neler aktif, nerede sorun var mı diye bakamadılar mı?
Çok basit, neyin çalışıp çalışmadığını kontrol etmek.
O kontroller yapılmış olsaydı bugün biz bunları konuşmuyor olacaktık.
Paylaş