Noel Baba, Anadolu’nun selamını getirdim
Sizleri soğuk diyarların sıcak insanlarıyla tanıştırmak istiyorum, ne dersiniz? Kar, geyik, somon, kuzey ışıkları, kahve ve Noel Baba… Finlandiya Laponya’sı çocuklu aileler, macera sever gençler ya da her zaman genç kalanlar için keyifli bir tatil ortamı… Hazır bu güzel coğrafyaya turlar da başlamışken bavulları hazırlamaya ne dersiniz?
Finlandiya’da halk kendisine ‘Suomi’ diyor. Bu ülke halkının kendisine verdiği isim. ‘Finn Toprakları’ ya da Fransızca olarak dünyanın sonu anlamında ‘Fin de Lande’ kökenli. Finlandiya’ya adım attığımda sık sık kahve içen insanları görürseniz şaşırmayın. Dünyada en fazla kahve burada tüketiliyor. Kişi başına içilen filtre kahve günlük ortalama 9-10 büyük fincan... Bir de Helsinki sokaklarında nara atıp zıplayan gençler görürseniz de şaşırmayın! Issız ve geniş alanlarda çok da sosyalleşemeyen gençler kendilerince eğlenceler yaratmaya çalışıyorlar. Biraz büyüdüklerinde de çılgınca oyunlardan vazgeçmiyorlar.
Bunlardan biri buz tutan denizde dört çeker araçlarla tur atmak. Kimse tehlike yaşamasın diye radyolardan buzlanmanın belli bir kalınlığı aştığı bilgisi geldiğinde isteyen otomobiliyle denize açılabiliyor. Bunu denemesek de biz Türk gezginler de Baltık Denizi’nde bolca yürüyüşe çıkıyoruz. Hatta Sampo Gemisi’nde Baltık Denizi’nin buzunu kırıp denize bile giriyoruz. İnanmadınız mı? Birazdan anlatırım…
Saint Nicholas mı bu Noel Baba?
Dünyanın en yaşlı Noel Çamı Letonya’nın başkenti Riga’da sergileniyor. Bu adetin Orta Asya dilek çaputu bağlama adetiyle bir ilişkisi olduğu, Şamanizm de denilen gök tengricilikten geldiği söylenir. Finler Orta Asyalı ve İskandinavya’da yerleşmişler. Dolayısıyla ilginç kültürel sentezler çıkmış ortaya. Öncelikle, İskandinavya’dan çok uzakta Kindlifresser, İsviçre’de Noel Baba kıyafetli bir çocuk kaçıran ve yiyen kötücül karakter olarak tanınmış.
Bern’in en ünlü çeşmesinde onun heykelini kandırdığı çocukları yerken görebilirsiniz. Yine apayrı bir coğrafyada olsa da halkı Viking İzlanda’da çocuklara Yule Lads anlatmak yasa çıkarılarak yasaklanmış. Yule Lads’ler Noel Baba kıyafetli şirin cücelerdir ve ana amaçları mutfaktan yemek aşırmaktır. Fakat diğer bir hobileri de yaramaz çocukları kaçırarak yemektir.Noel Baba’nın bildiğimiz kıyafetlere bürünmesi ve beyaz sakalı tüm bu kuzey mitolojisi kahramanlarının Demre’li Aziz Nikola karakteriyle birleştirilmesiyle ilk olarak 1850’lerde ortaya çıkmış. 20. Yüzyıl başında ‘Coca Cola’ reklamıyla da tam anlamıyla şimdi bildiğimiz şeklini almış. İşin özü geyikler, kıyafetler ve fiziki detaylar kuzeyden, karakter ise güneydendir.
Demre Myra’lı Aziz Nikola bir çocuk ve fakir koruyucusu mucize yaratan kişi olarak çıkar karşımıza. Noel ve hediye verme adetini başlattığı söylenir. 4. Yüzyıl’da Anadolu’da yaşamış bir azizdir. Batı dillerinde Fonetik olarak Sen Nikolas, San Nikolaus ve Santa Glaus olmuştur. Biz Noel Baba deriz. Bir başka ilginç nokta ise İncil’i oluşturan dört kitapta da açıkça Hz. İsa kuzularla (yani baharda) doğmuştur denmesine rağmen, doğumunun 24 Aralık gecesi, 25 Aralık sabahı kutlanması.
Pagan kültürlerde Solstis yani gecenin en uzun olduğu 21 Aralık sonrası günler uzamaya başladığı için bu mucizevi dönüşüm en önemli bayram sayılarak kutlanırdı. Bu pagan adeti unutturmak kolay olmadı. Bunu başarmak için üç gün sonrasına değerli bir bayramı denk getirmekse doğrusu iyi bir fikirmiş. Derler ki bunda bizim Nicolas (Nikola)’nın katkısı büyükmüş. Böyle doğdu Noel ve Noel Baba!
Laponya kışın hep gece mi?
Lapland denilen bölgeyi bizler aslında ‘Laponya’ olarak tabir ediyoruz. “Burası kışın hep gece mi acaba?” Hayır değil. Gün sabah 10.00 gibi aydınlanıp, saat 15.30 gibi de karanlık bastırıyor. Aydınlık saatlerde güneş yüzünü gösteremese de ufuk çizgisine yaklaşıp ışıklarını bizimle biraz buluşturuyor. Sonra da uzun ve keyifli gecemiz başlıyor. Mum ışıkları, canlı müzik, mangal ve kuzey ışıkları unutulmaz bir resitale çağırıyor bizleri.
Gelelim yukarıda bahsettiğim Sampo Gemisi’ne… Turistik amaçlı kullanılan tek buz kıran gemisi Sambo… Güney Kutbu için de bir başkası inşa ediliyordu, bitmiştir sanırım. Sampo’ya rezervasyonlar en az dört ay önceden yapılmak zorunda. Eğer acentanız yer bulursa çok şanslısınız. Işıksız ortamda kuzey ışıklarını görmek, güzel lezzetler tatmak ve Baltık Denizi’nde geminin kırdığı buzların arasında gece vakti denize girmek inanılmaz bir tecrübe. Elbette üşütmez ve batmaz tulumları veriyorlar. Pahalı ama imkan varsa mutlaka denenmesi lazım. İnsan kaç kere gece vakti Kutup Dairesi’nde buzu kırıp yüzebilir ki?
Laponya’nın olmazsa olmazları
Kar motoru gezisi
Herkesin yapabileceği çok eğlenceli bir gezi. İki kişilik araçlarla orman, buz tutmuş nehir ve gölde iki saatlik bir gezi yapılıyor. Arada ülkenin milli içeceği yaban sıcak mersini suyu ikramı yapılıyor. Laponya’da tüm geziler için birer tulum ve çok iyi koruyan botlar veriliyor. Siz karlı dağlara alışık da olsanız onların verdiği tulumları kendi pantalon ve kazağınızın üstüne giyin. Pişman olmayacaksınız.
Laponya’nın şirinleri:
Ren Geyikleri
Ren geyikleri sadece yavruladıkları zaman tehlikeli oluyorlar. Eğer bir canlı yavrusu ile arasından geçmeye kalkarsa boynuzu yiyor. Ne yapsın anne içgüdüsü yavrusunu vahşi emellerden koruyor. Yazın erkeklerin boynuzu düşüyor ki, yavrulu dişileri rahatsız edemesinler. Dişinin dallı budaklı boynuzu kendisi ve yavrusu için huzurun garantisi.
Husky turu
Yanlış olarak Alaska kurdu da diyoruz, buraların olmazsa olmazı. En iri ve güzel olup da genelde tanınan türü Sibirya Husky’si. Ancak gerçekte iş gören, en iyi kızak köpekleri Alaska Husky’leri. Bu hayvanlar genelde hiç havlamıyorlar. Fakat kızaklara yaklaştığınızda “beni al, beni al” demek için yalvarma havlamalarına başlıyorlar, çünkü koşmak istiyorlar. Eksi 20 derece mutlu oldukları ortam. Altı köpeğin çektiği kızaklarda en güçlüler arkada, rehber köpekler önde. Meslek ayrımı var anlaşılan. Kızak turu ortalama yarım saatlik bir adrenalin ve keyif fırsatı veriyor.
Lezzet şöleni:
Somon balığı
Soğuk su balığının doğru Türkçesi som balığı… Hem doğada bulunuyor hem de nehirlerde kontrol altında üretilerek Fin beslenmesinin önemli unsurunu oluşturuyor. Âdet ateşe dikey yaklaştırılan iki mazgal arasına sıkıştırılarak pişirilmesi… Ateş mesafesi değiştirilerek aşırı pişmesi ya da çiğ kalması engelleniyor. Sonuç tam kıvamında pişirilmiş bir lezzet şölenine dönüşüyor.
Kuzey Işıkları
Bu ışıkların ortaya çıkma olasılığı meteorolojik veri olarak bildiriliyor. Peri tozu yoğunluğu diyelim. Ancak havanın da açık olması gerekli… Şehir ışıklarından uzaklara götüren turlar düzenleniyor. Bir seferinde kapkaranlık ormana gittiğimizde buralara ilk defa gelen bir katılımcı benim duyduğumu fark etmeden, “Nereye getirdiler bizi, burada Kuzey Işığı mı olurmuş” demişti. Ben de, kendimi tutamayarak, Kuzey Işığı uzmanısınız sanırım, siz daha önce Orta Anadolu’da çokça görmüşsünüzdür mutlaka demiştim. O gece yılın en yoğun gösterisi yaşandı ve konumumuz inanılmazdı.