Yalnız gezenler anlatıyor! Her seyahat iz bırakır...
ABD, İngiltere, Kıta Avrupa, Hindistan... Her yerden aynı haber geliyor: Tek başına seyahate çıkan kadınların sayısı artıyor. Kadınlar, yola yalnız çıkmayı erkeklerden daha fazla tercih ediyor. British Airways’in 2018 tarihli araştırmasına göre, dünya genelinde kadınların yüzde 50’si tek başına tatile çıktığını, yüzde 75’i çıkmayı planladığını söylüyor. Biz de Hürriyet Seyahat’in kadın gezginlerine sorduk; yalnız tatil tecrübesinin kazandırdıklarını, aksiliklerden bile bir şeyler öğrendiklerini anlattılar. İşte birinci elden dönüştürücü deneyimler...
Gülten ÖZKAN
Daha bağımsız oldum
İngilizce konuşulmayan bir kasabada kaybolduğumda, insanlarla bir şekilde iletişim kurup gideceğim yere ulaşmayı başarmıştım. Yaşadığım bu ve bunun gibi aksilikler sayesinde çok güzel dostluklar ve yeni deneyimler kazandım. Her şeyin dakika dakika planlandığı bir tur organizasyonuna katılsaydım, bu deneyimlerin birçoğuna sahip olamayacaktım. Sadece kendime ve akışa güvenmeyi, mücadele etmeyi ve hayatın sürprizlerle dolu olduğunu öğrendim. Bilinmeyeni keşfetmek, beni daha bağımsız biri haline getirdi.
Esma DEĞİRMENCİ
Cesaretimi buldum
Hazırladığım seyahat planı sayesinde daha araştırmacı biri oldum ve detaylara daha çok odaklanmaya başladım. Yalnız olmanın verdiği özgüven sayesinde daha önce cesaret edemediğim şeylere cesaret edebiliyorum. Büyük bir gölün ortasında tek başına kano yapmak gibi...
Bahar GÜNDOĞDU
Bu kadını daha çok sevdim
Neşemin bulaşıcı olduğunu, gülümsememin tüm kapıları açtığını fark ettim. Benim başıma gelmez denilen her şeyin olabileceğini, her problemin de bir çözümü olduğunu gördüm. Artık daha hızlı düşünen, çözümlere odaklanan biriyim. Asla ve imkânsız kelimeleri sözlüğümde yok artık. İçimden başka bir ben çıktı resmen. Daha özgür, daha korkusuz, daha meraklı, daha sevgi dolu, daha neşeli... Ben bu kadını daha çok sevdim.
Sevil MERT
Tek başına ama yalnız değil
Tek başına seyahat, insanın kendi içine yaptığı bir yolculuk. Korkularıyla yüzleşmesi, hiç bilmediği becerilerinin farkına varması... Bana en çok hiç tanımadığım insanlara güvenmeyi öğretti. Gülümsemenin bütün kapıları açtığını, dünyanın sandığımız kadar kötü bir yer olmadığını, iyiliğin hâlâ egemen olduğunu... Tek başına gezmenin sanıldığı gibi yapayalnız dolaşmak olmadığını, her durakta yeni bir sürü arkadaş edinmeyi öğretti.
Dila ATSAN
Harita okumayı öğrendim
Yalnız kalmaktan korkmamayı, aslında yalnız kalmanın bazen çok da keyifli olabileceğini gördüm. Yenilikleri denemenin korkulacak bir şey değil de, çok keyifli olabileceğini anladım. Her seyahatimde hiç denemediğim yiyecekler tattım, yeni maceralara atıldım. Kimi zaman kayboldum ancak harita okumayı, kendi yolumu bir şekilde bulmayı öğrendim. Önyargılarımı yendim. Örneğin asla arkadaş olmam dediğim kişilerle en yakın arkadaş oluverdim. Her seferinde daha da güçlendiğimi ve özgüvenimin arttığını hissettim.
Görkem ÖZELGİN
Öğrenmek için evden çıkın
Evde otururken ya da yaşadığı çevreden çıkmadan ne öğrenebilir ki insan? Gezmek çok şey katar. Kimine bakış açısı, kimine özgürlük hissi, kimine özgüven, kimine cesaret... Tek başıma gezerken beni mutlu ve mutsuz eden şeylerin farkına vardım. Her seyahatin dönüşünde yeni kararlar aldım. Nerede yaşadığınız ya da nereye gideceğiniz hiç onemli değil, yeter ki içinizdeki gezgini çıkarıp bulun.
Didem BALLIKTAŞ
Sorun çözme yeteneğim gelişti
Kendimi en özgür hissettiğim seyahatler hep tek başıma yaptıklarımdı. Problem çözme yeteneğimi geliştirdi ve hayatıma vizyon kattı. Attığım her adımda, yaptığım her seçimde kendi kararlarımla ilerlemek ve her türlü sorumluluğun bende olduğunu bilmek ise planlama ve öngörülü olma becerimi geliştirdi.
Arzu BALOĞLU
Psikoterapi gibi
Hayatımın akışında bir sorun mu var? Beklenmedik hayal kırıklıkları mı oldu? Kendimi iyi hissetmiyor muyum? Ya da zor bir karar mı almam lazım? Bir kadın bu durumlardaysa seyahate çıkma zamanı gelmiştir! Seyahat, benim için en doğru ruhsal terapi. En mükemmel iyileşme biçimi. Biraz vaktim varsa ne mutlu, yoksa da yaratırım ama mutlaka fazla düşünmeden alır başımı giderim.
Serena Karamızrak
Kararlar sadece sizin
Yalnız gezerken mutlaka yeni şeyler yapmayı öğreniyorsunuz. Mesela ben yön bulma konusunda çok kötüydüm ve bu işi hep yanımdaki arkadaşlarıma bırakırdım ama yalnızken harita okuyabilir hale geldim. Yalnız gezmenin bir diğer avantajı ise gezeceğiniz yerlere sadece sizin karar vermeniz. Çünkü bazen yanınızdaki kişilerle fikir ayrılığına düşebiliyorsunuz.
Burcu Gürtürk Kadak
Yola çıkma cesareti çok önemli
Kadınların tek başına seyahat etme cesareti göstermeleri bile başlı başına çok kıymetli. Çünkü kadınlar yalnız seyahat ederken ellerindeki valizin yanında, sırtlarında da kadın olmanın yüküyle yola çıkıyorlar. Bu eşikten geçmek, toplum baskısını kırmak zaten bir kazanım. Bu nedenle bir kadın olarak tek başına seyahat etmenin bana kattığı en büyük şey, özgüvenimin artması. Yolculuk boyunca -doğru ya da yanlış- kendi kararlarımı alıp uyguluyor, yeni tecrübeler ediniyorum. Araştırma ve çözüm arama yeteneklerimi geliştiriyorum.
Deniz TARHAN
Tanımak için tatile çıkın
Birisini tanımak istiyorsanız onunla tatile çıkın derler ya, bu kendimiz için de geçerli. Tek başına tatile çıkmak, kendimizi daha iyi tanımak, sınırlarımızı ve başarabileceklerimizi görmek için çok iyi bir fırsat. Örneğin İngilizce konuşma pratiğim arttı. Tanımadığım bir ortama girince yaşadığım utangaçlığı attım, çok daha kolay arkadaşlıklar kurmaya başladım. Eşyalarımın hepsini kendim taşımak zorunda kaldığım için spor yapmış kadar güçlendim. En önemlisi de kendi başıma ne kadar çok eğlendiğimi fark ettim.
İpek EVCİ
Dayanışmanın verdiği güç
Yalnız çıktığım seyahatlerimden kendime bir kez daha inanmış, güvenmiş şekilde döndüm. Karşılaştığım zorlukların üstesinden gelebilecek pratik çözümler geliştirebileceğimi fark ettim. Örneğin saç tokasıyla otomobil sileceği tamir etmeyi becerdim. En zor anlarımda, dayanışmaya açık insanların hâlâ var olduğunu fark ettim.
Filiz GÜLTEN
Kendimi buldum
Tek başına yola çıkmakla bir grupla veya eşle çıkmak arasında o kadar çok fark var ki: bir kere özgürsünüz, yalnızsınız ve dışarıya açıksınız, algılarınız sizi yönlendiriyor ve dışarıdan insanlarla o kadar güzel bağlantılar kuruyorsunuz ki ve olaylardan o kadar güzel kişisel kazanımlar elde ediyorsunuz ki, paha biçilemez özellikler kazanıyorsunuz. Yargılamadan, sevgiyle yaklaşmak bu hayat oyununda size çok güzel ve özel çözümler üretiyor. Hepimiz biriz ve bu dünyaya bir görev için geldik, bu görevi bulmak adına kişisel deneyiminizi paylaşarak yol almak her seferinde bir başka ben olarak kazanımlarla, mânen hafifleyerek, yol almak sizi insan olmaya götürüyor. Haydi ne duruyorsunuz? Bugünden başlayın tek başına yol almaya, ama uzun, ama kısa... Bir şekilde başlayın ve size ait olan o büyük gücün size ne mucizelerle ne gibi dersler vereceğini bulun, o definenin peşine düşün. Kendinizi bulun!
Özlem KÖSEOĞLU
Daha güçlü olmamı sağladı
Yollarda tek başına motosiklet tutkunu bir kadın olarak gittiğim yerlerde ya da mola noktalarında tanımadığım insanlarla sohbet etmek, bana pek çok dost kazandırdı ve dünyadaki güzellikleri fark etmemi sağladı. Lastiğime batan çiviye, lastikçide teknik olarak nasıl işlem yapıldığını, her gezi öncesi yapılması gereken bakımları ve gezilerimde koca bir bavul yerine küçük bir çanta eşyayla yetinmeyi de tek başına çıktığım seyahatler sayesinde öğrenmiş oldum. Scooter kullanırken, benzin göstergemin bozuk olduğunu bilmediğim için otoyolda kaldığımda, motorumu emniyetli bir yere çekmeye çalışıp oto kurtarma arayıp tek başıma saatlerce yazın sıcağında beklemiştim. Yollarda karşılaşılan zorluklarla birebir mücadele etmek, günlük hayatımda daha tedbirli, daha pratik, daha güçlü ve cesaretli bir kadın olmama yardımcı oldu.
Damla AÇIKALIN
Tatilin en güzel şekli
Tek başına gezmek tek sınırının sen olması demek... Bu öyle bir macera ki nereye gideceğine karar vermekten başlayıp tüm detaylarına kadar kendin düşünüp planlayıp harekete geçmek demek aslında. Galiba bunun en büyük artısı sorumluluk sahibi olmak ve yaşadığın tüm olumsuzluklara rağmen motivasyonunu kaybetmeden tatili en güzel şekilde devam ettirmek...
Sevda SERBEST
Potansiyelimi fark ettim
Tek başına gezmenin bana kattığı en önemli şey kendi potansiyelimi fark edebilmek oldu. Bir grup ya da en az iki kişi olarak seyahat etmek pek çok şehirde suya sabuna dokunmadan gezmenize neden olabiliyor. Tehlikeli bir sokaktan geçme kararı, yemeyi seçtiğiniz yemekten zehirlenme riskini kendi başınıza üstleniyorsunuz. Tabii sonuçlarıyla da kendi kendi başınasınız. Bir sağlık sorunuyla karşı karşıya kaldığımda daha güçlü kalabilmeyi deneyimlemek de önemliydi benim için.İnsanlarla iletişimi kimi zaman sınırlı tutuyorum tek başıma olmadığımda. Ancak tek başımaysam etrafımdaki insanlarla iletişimde olma hatta arkadaş olma, yerel insanların deneyimlerinden faydalanma olasılığım da artıyor. Başlı başına seyahatin tüm kumandası bende olunca, daha kişisel bir seyahat kurgulama becerimi de geliştirmiş oluyorum.
Banu Gündoğdu
Kendime güvenim arttı
Hiç bilmediğim bir ülkenin bilinmeyen yollarını keşfederken kendime güvenmeyi öğrendim. Gece karanlıkta yürürken korkmamayı, cesareti öğrendim. Tanımadığım insanlarla sohbet ettim, arkadaş edindim, insanlara güven duymayı öğrendim. Artık daha özgür, daha güçlü ve kendine güvenen bir kadınım ve dünyayı daha büyük bir heyecanla keşfediyorum.
Şebnem DEMİREL
Artık çekingen değilim
Hem eğitim amaçlı gittiğim hem de tek başına olmanın keyfini çıkardığım ilk seyahatimi 2000 yılında Kanada’ya gerçekleştirdim. Kanada’ya ilk vardığımda başka bir şehre gitmek için ayarladığım uçak rezervasyonumu bulamadılar ve bir anda bilmediğim bir şehirde kalakalmıştım. Ben akıcı İngilizce konuşabilmek amacıyla Kanada’ya gelmişken fark ettim ki, zor durumda kalınca gayet sular seller gibi konuşuyormuşum. O gün ayırdığım biletimi bulamadılar ama kendime yeni bir otobüs bileti alarak ve benden fazla para koparmaya çalışan taksi şöförü ile tartışıp hakkımı da arayarak okuluma ulaşmayı başardım. Yalnız olunca ve zor durumlarda kaldıkça farklı yönlerinizi keşfedip tek başınıza aslında her şeyin üstesinden gelebileceğinizi görüyorsunuz. Bu seyahatle ilk kez gerçekten özgür olmanın ne demek olduğunu anladım, çekingenliğimi bir kenara bırakarak ayaklarımı yere daha sağlam basmayı başardım, dünyanın farklı yerlerinden birçok arkadaş edinip onların kültürlerini ve bu kültürlere saygı duymayı, dil din ırk cinsiyet gibi ayrımların değil insan olmanın önemini öğrendim. Artık rezervasyon yapmıyorum tüm biletlerimi önceden satın alıyorum
Ebru AYKUT
Özgüvenim arttı
Hayatımda ilk kez yurt dışına çıktığım Erasmus dönemim aslında ilk kez de tek başıma yollara düştüğüm yıldı. Bitmeyen heyecanım ve hayallerimin büyüklüğü karşısında kaygı ve korku duyguları her geçen gün yok oluyordu. Yerini ise her yeni rota da cesaret ve özgüvene bırakıyordu. Yolculukta öyle bir an vardı ki, işte o cesaret anı benim için dönüm noktasıydı, hatta dönüşüm anımdı. "Türkiye’ye dönmeden bir ülke daha görebilir miyim?" dedim ve o heyecan ile kalan son paramı da harcayarak tren bileti aldım. Daha önceki seyahatlerin birinde de telefonum kırılmıştı. Nasıl olsa ertesi gün Türkiye’ye dönüş uçağım vardı ve paraya da telefona da ihtiyacım yoktu. O gece bineceğim treni kaçırdım. Issız bir istasyonda açık hava da tek başıma yazlık mini bir elbise ile sabaha karşı gelecek bir sonraki treni beklemem ve o trene de bedava binmek için italyanca derdimi anlatıp kondüktörü ikna etmem gerekiyordu. İşte o an her sorunun üstesinden gelebilecek yeni bir Ebru doğdu. Anda kalmanın değerini, sakinlikle tatlı dil ile her sorunun çözülebileceği, kendime her koşulda güvenmeyi ve ayırt etmeden her zaman her koşulda insana değer vermeyi öğrendim.
Mânâ Yıldız
Pratik olmayı öğrendim
Aklıma geldikçe bugün hâlâ Lizbon’a yaptığım yolculuğa çok gülerim. Arkadaşımla kalacağımız otelde buluşacağız için, o sabah tamamen kendi ‘seyahat anlayışıma’ göre hazırlanıp evden çıkmıştım. Lizbon’da otelin odasının kapısını açıp beni gördüğünde, arkadaşımın bana söylediği tek söz, hayretle, “Mânâ, AVM’ye mi geldin?” oldu. Çünkü yanımda valiz yoktu; bir haftalık seyahat için günlük kullandığım küçük omuz çantamı alıp, binmiştim uçağa. Çantamın içinde sadece bir ruj, diş fırçası, parfüm, cep telefonu, üç tişört ve bir mini şort vardı. Bugüne kadar o kadar çok ve farklı yerlere seyahat ettim ki, tüm bunlar bana pratik olmayı ve bir iki parça eşya ile haftalarca hatta aylarca rahat edebilmeyi öğretti.
Nurgül BÜYKKALAY
Yalnız gezmek büyük özgürlük
Tek başınıza seyahat ederken kendi kararlarınızı kendiniz alırsınız ve bedelini kendiniz ödersiniz. Tek başıma seyahat etmek kendimle yüzleşmeyi ve kendi sınırlarımı görebilmeyi öğretti bana. Tek başıma kiraladığım araçla Arizona çöllerinde benzinim bitmek üzereyken yolda kalma korkusu yaşadıktan sonra, her türlü zorluğu sakinlikle karşılamayı öğrendim. Bu korku bana cesur olmayı ve hızlı çözüm üretmeyi öğretti. Kendime özgüvenim arttı. Şu an dünyanın herhangi bir yerine tek başıma seyahat edebilme cesaretine sahibim. Ayrıca tek başıma seyahat etmekten daha çok keyif alıyorum çünkü seyahat ederken tüm zaman bana ait ve memnun etmem gereken tek kişi kendimim.
Berceste ŞEBER
Baş etme stratejilerimi geliştirdi
Tek başına seyahat etmek korkutucuydu önceleri. Tek başıma düşünmem gereken, tek başıma yapmam gereken pek çok şey vardı çünkü. Fakat sonradan fark ettim ki, tek başına yapılan şeyler bir sorumluluk yerine büyük bir özgürlük kattı bana. Kendime olan güvenimi her yeni keşifle birlikte daha üst seviyeye çıkarmama yardımcı oldu. Baş etme stratejilerimi geliştirdi. Tek başına seyahat etmek hiç beklemediğim anda karşılaştığım problemlerde sakin kalmayı öğretirken çözüme odaklanmamı ve en önemlisi tahmin ettiğimden daha çeşitli çözümlerin olduğunu gösterdi. İletişimin yalnızca dil ile kurulmadığını, tek bir bakış ile veya tek bir gülüş ile insanlarla bir bağ kurulabileceğini öğretti zamanla. En çok da yalnızlık teması ile ilgili farkındalık sağladı. Toplum tarafından güçsüzlük olarak kabul ettirilmeye çalışılan yalnızlığın aslında bir güçsüzlükten ziyade bir güç, bir enerji olduğunu içselleştirmemin en temel sebebi oldu.
Sıla UÇAN
Yalnız gezmek insanı özgürleştirir
Tek başına gezmek sizi özgürleştirirken, kendinizle zaman geçirmenizi yenilenmenizi, değişmenizi ve kendinize olan güveninizin artmasını sağlar. Daha önce yapmadığınız, yapamadığınız şeyleri tek başınıza başarmanın keyfini yaşamanıza fırsat verir. Mesela yön bulma konusunda çok başarısızsınızdır ve yanınızda birileri olduğu zaman asla yollara dikkat etmezsiniz ama tek başınıza olduğunuzda artık kendinize emanetsinizdir ve akşam otelinizin yolunu tek başınıza bulmak zorundasınızdır. Ya da daha önce tek başınıza bir restorana gidip yemek yememişsinizdir. Halbuki yalnız seyahatteyken gittiğiniz bir restoranda tekken çok olmanın keyfini yaşayabilirsiniz. Kısaca bunların hepsini deneyimlemiş biri olarak söylemek isterim ki tek başına seyahat etmek kendinize verebileceğiniz en güzel hediyedir. Unutmayın ki kimseye bağımlı olmadığınızda sadece kendi istekleriniz doğrultusunda seyahatinizi şekillendirip, kendinizi yaşayabilirsiniz.