Afrika'da bir Avrupalı: Cape Town

Cape Town'a Türk Hava Yolları'nın direkt uçuşları bulunuyor. Bu nedenle ulaşım gayet kolay. Ayrıca Güney Afrika Cumhuriyeti'nde Türk vatandaşlarının 30 günlük serbest dolaşım izni de var. Konaklama kısmına gelecek olursak, ister şehir merkezinde çok sayıda restoran ve gece kulübünün bulunduğu 'Long Street' te konaklamayı tercih edebilir, isterseniz de sörfçülerin yoğunlukta olduğu bölge olan sahil şeridindeki 'Table View' bölgesini seçip, her gün denizin üzerindeki rengârenk uçurtmalarıyla sörf yapan insanları izleyerek güne uyanabilirsiniz.

Masa Dağı

Cape Town'a geldiğiniz andan itibaren, neredeyse bütün fotoğraflarınızda fon olarak göreceğiniz 'Table Mountain' (Masa Dağı) ilk görülmesi gereken yerler arasında... 360 derece dönen bir mekanizmaya sahip teleferik sistemiyle çıkılan, zirvesi dümdüz olan bu dağ, o kadar büyük ki üzerinde ortalama iki saat süren yürüyüş parkurları bulunuyor. National Park özelliğine sahip Table Mountain'a çıkmışken güneşin batışını izlemeyi sakın es geçmeyin.

Kirstenbosch Botanik Bahçesi

DÜNYANIN İLK BOTANİK BAHÇESİ
7 binden fazlan fazla bitki çeşidini barındıran 'Kirstenbosch Botanic Garden' (Kirstenbosch Botanik Bahçesi ) aynı zamanda dünyanın ilk botanik bahçesi olma özelliğini taşıyor. Afrika bitkileri, devasal ağaçları, sanat eserleri, eski yerleşim yerleri içerisinde mükemmel bir gün geçirmenizi sağlayacak. 'Table Mountain'in eteklerinde bulunan bu bahçede kuş sesleri arasında güzel bir yürüyüş yapıp, yaz aylarında düzenlenen konserlerde müzik ziyafeti çekebilirsiniz.

Ümit Burnu

Cape Town'a gelmişken dünyanın en güney ucu olan 'Ümit Burnu' da güzel zaman geçirebileceğiniz yerler arasında. Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu'nun birleşim noktasını sadece haritalardan değil, canlı yaşamak güzel bir tecrübe olacaktır. Ümit Burnu'na giderken yolunuzun üstünde bulunan Hint Okyanusu kıyısındaki 'Boulders Beach'teki 'Simon Town'a uğrayıp, Afrika'ya özgü penguenleri ziyaret edebilirsiniz. Bu sevimli hayvanları, hem doğal yaşamında hem de bu kadar yakından görebilme fırsatı varken kesinlikle kaçırılmamalı. 

Simon Town

Ayrıca yine aynı rota üzerinde bulunan ve Cape Town'un soğuk sularına nazaran deniz keyfinin daha rahat yapılabileceği 'Muizenberg Beach' (Muizenberg Plajı), bembeyaz kumları üzerindeki renkli kulübeleriyle, tam fotoğraflık bir plaj... Bir başka renkli nokta ise Müslümanların yaşadığı ve rengarenk evleriyle görsel şölen yaratan 'Bo Kaap' bölgesi görülebilir.

Eylül veya Ekim aylarında Cape Town'daysanız büyük beyaz balinalarının geçiş zamanına da denk gelmişsiniz demektir. Dünya'nın en iyi balina gözlem noktaları arasında yer alan Hermanus Bölgesi Cape Town'a sadece iki saatlik mesafede ve kesinlikle aklınızdan çıkartamayacağınız bir an için gidilmeye değer.

Muizenberg Plajı

FARKLI LEZZETLER
Eğer şaraplara özel ilginiz varsa, tam yerindesiniz demektir. 'Stellenbosch' bölgesindeki şarap evleri sizleri bekliyor. Özel turlarında yapıldığı bu bölgede dilediğiniz kadar şarap içebilir ve Güney Afrika'nın bir güzelliğinden daha yararlanabilirsiniz. Et ve deniz mahsulleri konusunda iddialı olan Güney Afrika mutfağını denemek için şehrin liman bölgesi olarak geçen 'Waterfront' bölgesi isteğinize fazlasıyla cevap verecektir. 

Bo Kaap

Cape Town doğal güzelliklerle modern yaşantının içiçe geçtiği ve ikisininde uyum için de yaşadığını canlı kanıtı olarak sizleri bekliyor. 1945 ile 90'lı yıllar arasındaki ciddi olarak süren siyah ve beyaz insan ayrımının, şu an  azalmış olduğu bu Afrika ülkesinde, insanlar  farklılıkların bir arada daha güzel olduğunu, birlikte yaşamanın ülkeyi daha da güzelleştirdiği farkederek görülmeye değer bir ülke daha yaratmış durumdalar.