7 ada, bol lezzet ve huzur

Defalarca gidip geldiğim, tavernalarında, kıyı balıkçılarında, denizin hemen dibindeki restoranlarında tahta iskemleler üzerine oturup yiyip içtiğim, sokaklarını arşınladığım, serin sularında kendime geldiğim, tarihinden etkilendiğim Yunan Adaları’nın kalabalıklardan azade, sessiz, sakin, dingin ve huzurlu halini seviyorum. Lezzetlerini de...

Gözden KaçmasınGirit’te Minos Uygarlığı'nın peşinde (Yunanistan turu)Haberi görüntüle

 Yunanistan’da ve Avrupa’da İndirimli Tatil Turları

Son kitabım ‘Merhaba Cancağızım / Ya sou Vre!”de uzun uzun anlattım yıllara yayılan serüvenimi. Meraklısı kitaptan yararlanabilir tabii ama “Gezdiğin, gördüğün senin olsun, yediklerini anlat” derseniz” küçük bir özet yapabilirim. Kitaba aldığım 15 adadan en sevdiklerimi ve bu adalardaki favori restoran ve lezzetlerimi sıralıyorum. Şimdiden iyi seyahatler...

Meis: Ne Kadar Anlatsam Eksik Kalır

Sessiz, sakin, dingin, küçük, sevimli bir ada Kaş’ın karşısındaki Meis. Burnumuzun dibi. Bir ressamın ustalıkla işlediği fırça darbelerinin eseri gibi. Nerede mi yiyelim? Bence Ada’nın en güzeli Alexandra’s’ta (Alexandra’nın Yeri) mola verin. İşin başında Mihalis var, mutfaktaysa annesi. Mutfaktan çıkan her şeyi öneririm ama kalamar dolmasını, deniz ürünlü spagettisini, böceklerini, tabii ki güneşte kurutulduktan sonra ızgara ettiklerini ahtapotlarını es geçmeyin. Samimiyetlerine ve lezzetlerine hayran kalacaksınız...

Simi: Küçük, Renkli Bir Dünya

Bu adayı kapı komşusu yapan Türklerin sayısı, azımsanacak gibi değil. Simi; sakin ama vurucu. Küçük, renkli bir dünya var burada. Bir de çok iyi 1-2 restoran. Mesela Pantelis. Lezzetli yemeklerin sonrasında lokantanın genç sahibi Pandelis’le kendinizi sirtaki oynarken bulabilirsiniz. Ve, tabii ki Manos. Simi’ye giden bütün Türkler biliyor yerini ve hizmetini. Önce deniz kestanesini dikin kafanıza. Bir tadım tabağı hazırlatın sonra; pina, deniz minaresi ve deniz limonlu. Simi Karidesi olmazsa olmaz. Ahtapot ızgara da öyle. Bir de Manos’un kendi elcağızıyla hazırladığı füme yılan balığından tattınız mı... Pantelis’in midye saganakisi, sıra dışı bir lezzet. Manos’un kendi elleriyle hazırladığı füme yılan balığı, olağanüstü nefasette.

Leros: Yatçılar, ağzının tadını biliyor

Türk yatçılar, yat sahiplerinin çok iyi bildiği Leros, buna rağmen hâlâ keşfedilmeyi bekliyor. Bakir, hatta yer yer ıssız buralar. Restoranları değil tabii. Mylos, en meşhur tavernası. Yemeğe balık çorbasıyla başlayın. Kılıç balığından pastırma, ahtapot karpaçyo, hamsi salamura, kalamar dolma, peynirli kadayıftan sonra balığa yeriniz kalırsa dükkân sizin. Mylos’un sahibi Takis Koutsounaris’e, namı diğer Taki Baba’ya selam olsun.  Ahtapot karpaçyo, Mylos’un özel lezzetlerinden...

Siros: Anneanne tarifleri

Yunanistan’a bağlı olup da bir Yunan Adası’na en az benzeyeni belki de Siros. Gelin biz Kini sahiline gidelim, Yunanistan’da olduğumuzu hatırlayalım ama, değil mi? Allou Yialou’da biraz soluklanıp yemeğe geçelim en iyisi. Domates mücveri, ahtapot ve kalamar ızgarasını tadın. Anneanne tariflerinin modernize edilip sunulduğu mekân, bir karı-kocanın eseri.

Nisiros: Az Bilinen Adalardan

Nisiros’u pek bilenimiz, duyanımız yok. Bence sorun da yok. Datça’nın hemen karşısında. Bu şirin adaki mekânımız, Afroditi. Merkeze yakın, balıkçı köyü Pali’de. Meze tabağını mutlaka sipariş edin. Ben taramasından, acılı peynir ezmesinden, cacıki ve humustan tattım, memnun kaldım. Tadıma., nefis bir ahtapot ızgarayla devam edebilirsiniz...

Patmos: Samimi, dingin, sakin

Patmos, sabah kumru guruldamalarını duyabileceğiniz, horoz sesiyle güne başlayacağınız, serçelerin ötüşüyle yaşam sevinciyle dolacağınız bol yeşilli, bozulmamış bir ada. Hora’daki Pantheon, en bilinen lokantalarından. Ününü hak ediyor. Sapsila mevkiindeki Benetos ise, Adalar’da pek örneğine rastlanmayan fine-dining restoranlardan biri. Temelinde bir aşk öyküsü var. Belki sahibinden dinlersiniz, kim bilir... Pantheon’un akşam ızgaraya konacak ahtapotları dinlenirken... Kendi mürekkebinde deniz ürünlü risotto, vasatın çok üzerinde bir lezzet.

Kos: Yakın, Güzel, Özel

Kos, Yunan Adaları arasında bize en yakın ve yıllarca süren Osmanlı hakimiyeti yüzünden bize en çok benzeyenlerin başında. İki lokanta önerim olacak size: Nick The Fisherman ve Barbouni. Limanın sağ yakasında karşı karşıyalar. Otantik Yunan mutfağı için ilkini, daha modernize tatlar için diğerini tavsiye ederim. Pişman olmazsınız... Nick The Fisherman’ın deniz tarağı, adeta ağızda eriyor. Barbouni’den karides saganaki yemeden ayrılmayın.

Gözden KaçmasınTürkiye’nin en iyi 10 otantik restoranı Haberi görüntüle