36 saatte Malta
AB’nin en küçük üyesi olmasına karşın tarihi, kültürü, nüfusuyla kalabalıkların adası Malta. Sicilya’nın 80 kilometre güneyinde, yüzölçümü Gökçeada’dan biraz büyük. Fenike, Kartaca, Roma, Bizans, Arap, İspanyol, Fransız egemenliğine girse de en çok şövalyeler ve İngilizler iz bıraktı. Tarsuslu Aziz Pavlus, ressam Caravaggio, Napolyon gibi ünlüler misafiri oldu. Mutfağı İtalyanlardan etkilenmiş. Barok katedrallerden postmodern binalara kadar mimarisi ise Batı çizgisinde. İşte 36 saatte Malta gezi rehberi...
Cuma
17.00
Valletta, Malta’nın başkenti, bugünlerde hareketlendi. Sarayları, kiliseleriyle masal kitaplarından çıkma şehir geçen yıl 450’nci yaşını kutladı. 2018’de Avrupa Kültür Başkenti olacak. Taş cepheli mimariden yola çıkan mimar Renzo Piano’nun tasarladığı iki büyük yapı Valetta’nın girişine yeni bir karakter kazandırdı. Geçen yıl açılışı yapılan iki asimetrik, dev taş bloğun bulunduğu geçit parlamento binasına bağlanıyor. Köşeli çizgilerin hakim olduğu, yekpare binalar kıyıları oyan dalgaları andırıyor. Yapıların çevresini dolaşıp taş merdivenden yukarı doğru çıkıp en tepedeki kültür merkezi St. James Cavalier’den panoramik manzarayı seyredin.
18.00
Yeşil ve mavi
Gladyatör ve Truva filmlerindeki şato bu değil miydi? Üst Barrakka Bahçeleri’nden çevreyi seyrederken zihninize bu tür sorular takılacak. Liman manzaralı parkta palmiye ve yerel bitkilerin güzelleştirdiği bahçeler taş kemerlerle ayrılmış. Yolun karşısındaki asırlık St. Angelo ve Ricasoli kalelerinde bugüne kadar pek çok film çekildi. Tepedeki kafelerden birinin bahçesine oturun, günbatımında güneşi bir kadeh grappa (9 TL) ya da limoncello (9 TL) ile uğurlayın.
20.00 Kızlar ittifakı
16 yy’dan kalma taş villanın yaldızlı aynalar, şamdanlarla süslü koridorları size ilk bakışta yapmacık izlenimi verebilir. Fakat Palazzo Preca, ön yargıları silebilecek bir mekan. Restoran işletmeciliğini aileden miras alan iki kızkardeş rahat, konforlu bir mekan oluşturmuş. Başlangıç için ızgara tavşan ciğeri size ağır gelecekse tombul karides, küp şeklinde doğranmış kalamar, acı biber ve domates sosuyla hazırlanmış kışkırtıcı, uzun erişteli Caruso’yu deneyebilirsiniz.
22.00 Düz ve ok
İsmi Strait (düz) Street olsa da bu caddede gecenin ilerleyen saatlerinde düz yüreyen pek yok. Nedeni çevredeki cazip barlar. 400 yıllık mahzende hizmet veren Trabuxu Wine Barserves’in duvarlarına ensrümanlar asılmış. Kavında Malta’nın klasik şaraplarından pek çok seçenek var. Narenciye aromalı sauvignon blanc ve La Torre üzümlerinden yerel Girgentina (12 TL) ilginizi çekmezse ithal şarapları deneyebilirsiniz.
Cumartesi
9.30 John ve Jerome
Yerde yarı çıplak yatan erkeğin kesilmiş boğazından kan akıyor… Başındaki haydut ise elindeki bıçakla öldürücü son darbeyi vurmaya hazırlanıyor. Ürpertecek kadar gerçekçi tabloyu Caravaggio 1608’de yaptı ve ‘Vaftizci Yahyanın Başının Kesilmesi’ adını verdi. Resim İtalyan sanatçının en büyük ve yegane imzalı tablosu. Yakındaki ‘Aziz Hieronymus’ tablosunu ise 1600’lerde, Malta’da yaşadığı günlerde yapmıştı. Bunlar taş kemerleriyle göz dolduran, yapımı 1570’te tamamlanmış St. John’s Katedrali’nin hazineleri. Giriş 40 TL.
Avrupa’nın En Güzel Yerlerinde İndirimli Tatil için Tıkla
13.00 Sanki Sicilya
Sicilya, Malta’ya kuşuçumu 80 kilometre uzakta. Scoglitti’de bu mesafe daha da kısalıyor. Sicilyalı aşçıların hazırladığı Sicilya tatlıları, İtalyan-Malta karışımı mönü nefis… Tekne çekek yerinden restorana dönüştürülen mekânın cam duvarlı salonu ve bahçesindeki gölgelendirilmiş masalar bitişikteki körfezin manzarasına açık. Girişteki buzlu tablada lipsos, mercan, levrek gibi günün balıkları sergileniyor. Deniz ürünleri seçenekleri de geniş. Şarap hariç iki kişi ortalama 250 TL.
19.00 Beyaz Saray
Beyaz duvarlar, beyaz iskemleler, beyaz masa örtüleriyle saraydan restorana dönüştürülmüş Michael’s mutfak sanatları açısından lezzet galerisi gibi bir mekân. Baba-oğul şefler Michael ve Daniel Cauchi’nin mönüsü kremalı midye, ahtapot ızgara gibi denizürünlerinin yanı sıra etlerden oluşuyor. Mezelerden çıtır pişirilmiş et yanında ince dilimlenmiş lahanayla sunuluyor. Tatlılar arasında beyaz çikolata dondurması, orman meyveleri sosu ve çıtır kurabiyeyle sunulan bitter çikolatalı brownie mutlaka tadılmalı. İki kişi için 3 tabak yemek, içki hariç, yaklaşık 320-360 TL.
21.00 Dışarıya adım atmak
Küçük, taş duvarlı, penceresiz: Valletta’da barların çoğu zindan gibi. Neyseki en iyilerinden ikisi müşterilerine harika merdiven ve caddeden yararlanma fırsatı veriyor. Bridge Bar’da Aperol (22 TL) ve köpüklü beyaz şarap (şişesi 80 TL) tadımını , girişteki merdivenlere oturup ya da büyük yastıklara kurulup caz konseri eşliğinde yudumlayabilirsiniz. Yakındaki köşe başında yeni açılan Cafe Society geniş bir liman manzarasına sahip. Açıkhavada oturmak isteyene sünger doldurulmuş çuvallar veriliyor. Fıçılardan Rust (16 TL) gibi butik yerel biralar servis ediliyor.
Pazar
10.00 Masal kitabı gibi
Zaman içinde yolculuğu sürdürmek ister misiniz? 51, 52, 53 ya da 54 numaralı otobüse atlayın (8 TL), Valletta surlarının dışına çıkın. Mdina’da inip yüksek duvarların ardındaki tarihi yerleşime girin. Burası Valletta’dan önceki başkentti. Mdina ismi Arapça şehir anlamına geliyor. Ailelerin mahrem dünyaları daracık sokaklardaki büyük ahşap kapıların ardına saklanmış. Palazzo Falson, ortaçağ ve Rönesans döneminde inşa edilmiş. Şimdi plastik sanatlar müzesi. Kitaplığında 4500 tarihi kitap sergileniyor. Giriş 40 TL.
12.30 Manzaraya karşı veda
1703’te tamamlanan gözalıcı işlemelerle süslenmiş St. Paul’s Katedrali, Aziz Pavlus’un anısını yaşatıyor. İçindeki en önemli eserlerden biri İtalyan barok sanatçısı Mattia Preti’nin. Altarın ardındaki tablolarda Aziz Pavlus’un Şam’dan yola çıkışı ve fırtınaya yakalanan gemisinin Malta’da sahile vurması yansıtılıyor. Bitişikteki müthiş barok yapı yakınlardaki Katedral Müzesi’nin (Pazar kapalı) bir parçası olarak tasarlanmış. Valletta ve ardındaki masmavi Akdeniz’i son kez doyasıya seyredin.
Nasıl gidilir?
Nisanın ilk haftasında İstanbul’dan Malta’ya direkt THY uçuşlarında gidiş-dönüş biletler 521 TL’den başlıyor.