36 saatte Biarritz (Fransa)
Atlantik kıyısında, İspanya sınırına 18 kilometre uzaklıktaki Fransız sayfiye kenti Biarritz, 1950’lerde sörf modası yaygınlaşmaya başladığında popüler olmuştu. Köpük misali uçup giden popülerliği yıllar sonra sahilindeki canlanmayla tekrar gündeme geldi. Fransız modacıların ürünlerini satan lüks butikler, şık pastaneler, restoranlar, meze kültürünü canlandıran barlar Fransız Bask Bölgesi’nin bu sevimli şehrine yine eski parlak günlerini getirdi.
Cuma/ 15.00: Hoş adımlar
Sahil şehri olsa da Fransız şıklığının kuralları değişmez. Burada topuğu erimiş şıpıdık terliklerle dolaşanlara rastlayamazsınız. Sahile uygun terlikler için iki yıl önce Guethary yakınında açılan PK214’e uğrayın. Bantlı şık süetler, hasır dolgu topuklu harika kırmızı espadrilleri deneyin. Benzer modelleri, tropikal çiçeklisinden, mavi çizgilisine parlak renkli espadril çeşitlerini yakınlardaki Art of Soule’de de bulabilirsiniz. Daha geleneksel espadriller 1930’lardan beri butik üretim yapan aile işletmesi Les Sandales d’Eugénie’de.
17.00: Deniz fenerine
Yeni ayakkabılarınızı önce rıhtımda deneyin, şehri en güzel manzarasıyla burada seyredebilirsiniz. Sahile ince demir köprüyle bağlı, üstündeki heykelle dikkat çeken kayalık Rocher de la Vierge’den yürüyüşe başlayın. Kıyıdaki yolu izleyip kuzeyde haşin rüzgarların şekillendirdiği falezlere gidin, dalgaların püskürttüğü sularda oluşan gökkuşaklarının tadını çıkarın, Casino’yu geçtikten sonra Grand Plage’nin koyunda ayakkabılarınızı çıkarıp kumda yürüyün.
Kentin kuzey ucundaki beyaz boyalı deniz feneri Phare de Biarritz’dan Plage Miramar ve geçmişin saraylarından Hôtel du Palais’nin altın kumlu sahilini seyredin. Yaklaşık 2 kilometrelik parkurdaki gezinizi güzelim günbatımı manzarasıyla noktalayın.
19.00: Deniz sofrada
Fransa’nın Atlantik sahillerini gezip deniz mahsullerini tatmadan dönmek olmaz. Kaliteli, küçük istiridye barlarından La Cabane à Huîtres’e gidin. Mönü ve fiyatlar kapısındaki kara tahtaya tebeşirle yazılı. Seçiminizi yapıp içerdeki altı masadan birine ya da sahildeki ahşap kabine oturun. Marennes-Oléron’da yetiştirilen, kabukları fırçalandıktan sonra açılıp limonla masanıza getirilen “Fines de Claire”leri tadın (Boylarına göre düzinesi 44 TL’den başlıyor).
Yanında yudumlayabileceğiniz beyaz şarap Egiategia (16 TL) yakınlardaki bir koyda, deniz altında yıllandırılıyor. İstiridyeler iştahınızı açtıysa bitişikteki Saline Ceviche Bar’a geçin. St.-Jean-de-Luz’dan getirilen deniz ürünleriyle hazırlanmış tabaklarla yemeğinize devam edin. Peru usulü narenciyeyle marine edilmiş kişnişli morina balığı yanında kırmızı soğan dilimleri ve tatlı patatesle sunuluyor (72 TL).
21.30: Gece turları
Hava ılıksa geceyi geçirmek için Etxola Bibi’den uygun yer olamaz. Dik yokuştan çıkılan tepenin üstündeki yol kenarı kafesi müthiş Côte des Basques sahili manzarasına sahip. Petank oyunu sahası ve konserler yaz akşamları şehirdekileri bu kafeye çekiyor. Bir kadeh Bibi kokteyli (mürver çiçeği şurubu, yeşil limon, yaprak nane, şampanya, 36 TL) yudumlayıp çevreyi seyredin. Hava iyi değilse tarihi liman bölgesindeki Ventilo Kafe’ye gidin. Rock gruplarına, solo akustik gitar çalan yetenekli gençlere kulak verin.
Cumartesi / 11.00: Sörf zamanı
Biarritz’in Bask sahilleri uzun zamandır Avrupalı sörfçülerin gözdesi, fakat deneyimli sporcular çoğunlukla güneydeki Plage Marbella’yı tercih ediyor. Uzun bir merdivenle inilen kıyıda sörf yapan profesyonellerin arasına katılabilir ya da onların Atlantik dalgalarıyla dansını izleyebilirsiniz. Hava kötüyse yakınlardaki Cité de l’Océan’a gidin. 2011’de açılan müzede bölge denizi bilimsel özellikleriyle tanıtıyor. Dilerseniz sanal sörf de yapabilirsiniz ( Giriş 48 TL).
13.00: Gurme burger
Son yıllarda hızla çoğalan hamburgerciler iştah açıcı “royale with cheese” fotoğraflarıyla müşteri çekmeye çalışıyor. Siz tercihinizi fırından yeni çıkmış çıtır fırancaladan yana kullanın. İki yıl önce açılan Bonheur ahşap dekorasyonlu şık bir “maison du hamburger.” Leziz Bleu burger’de dinlendirilmiş et, ızgara patlıcan, domates sosu, roka, bleu d’Auvergne peyniri kullanılıyor (40 TL). Diğer seçenek Le Comptoir à Burger’deki (Le CAB) gurme burgerler: çiğ sütten comté ve raclette peynirli, kaz ciğerli, hatta taze trüflü (45- 60 TL).
15.00: İmparatoriçenin köşkleri
Bu eski balıkçı köyünün seçkin yazlık tatil mekanına dönüşümü yaklaşık 150 yıl önce, İmparatoriçe Eugénie ve eşi 3. Napolyon’un gelişiyle başladı. Çiftin geride bıraktığı mimari mirası görmek isterseniz meşhur Hôtel du Palais yerine turunuza yakındaki sessiz bir sokaktaki 19’uncu yüzyıldan kalma Chapelle Impériale ile başlayın. Sevimli, tuğla şapel Bizans, Endülüs, Mağribi mimarilerinin karışımı. Daha az gösterişli, fakat daha etkileyici. Sonra büyük neo-gotik stili Église Ste. Eugénie Katedrali’ni gezin. Galerilerinde sergilenen çağdaş sanat ürünleri yapının güzelliğini artırıyor (giriş ücretsiz).
17.00: Yerel esinler
Güzelim manzaralarla dolu bu bölgede sanatsal duyarlığa sahip kişilerin ilhamı hiç tükenmez. Kanıtı birbirine bitişik iki sanat galerisinin duvarlarında asılı: Kurucusunun ismini taşıyan Galerie d’Art Anne Broitman’da modern heykellerden Pop Art esinli resimlere çağdaş Bask sanatından örnekler sergileniyor. Bitişikteki Galerie Sylvain Cazenave ise öncü spor fotoğrafçılarının kareleriyle dolu. Bölgedeki sörf kültürünün doğuşu pek çok fotoğrafçıya konu olmuş.
19.30: Mutfaktaki kesişmeler
Fransa’da olmanıza karşın restoran mönülerinin çoğunlukla tapas ve pintxo’larla başlamasının sebebi şehrin İspanya sınırına yakınlığı. Fransız mutfağının meze kültürüyle etkileşiminin en güzel örneklerini Les Halles pazarı civarındaki küçük barlarda, kafelerde keşfedebilirsiniz. Turunuza ana meydandaki Les Contrebandiers’den başlayın.
Şarap barında çıtır baton ekmeği dilimleri üzerine köyde yapılmış ciğer ezmeleri, İspanya’nın sınır köylerinden Lekunberri’den gelen kurutulmuş et dilimleri yerleştiriliyor. Caddeden aşağıya yürüyüp köşedeki Le Comptoir du Foie Gras’ın neşeli kalabalığına karışın. Kaldırımdaki masalardan birine oturup karışık meze tabağı isteyin. Kaz ciğerli, tütsülenmiş sosisli, külle kaplanmış keçi peynirli pintxos’lar harika. İki kişi yaklaşık 160 TL.
22.00: Bara davet
Fransa’da olduğunuzu hatırlamak isterseniz geceyi L’Artnoa’da noktalayın. Geçen yaz restorasyondan geçen popüler şarap barı yeşil duvarları, uzun ahşap masaları, koyu gri mermer barıyla yeni görünümüne kavuştu. Sürekli değişen mönüdeki beyaz, roze, kırmızı şaraplardan kadeh ısmarlayabilirsiniz (12-16 TL). Kuzey Ren bölgesi şaraplarından aromatik L de Laurent Combier gerçekten müthiş. Şişe açtırmak isterseniz zeminden tavana sıralanan kav sizi bekliyor. Mesela kan kırmızısı rengi, meyve aromalarıyla cazip Maxime Magnon ürünü Corbières Rozeta’ya ne dersiniz?
Pazar / 11.00: Butik safarisi
Biarritz seçkin mağazalarla dolu. Önde gelenlerini bir arada görmek için cadde ismini hatırlamanız yeterli: Rue Gambetta. Güzelliğini sergilemekten kaçınmayan alışveriş meraklılarına 2015’te açılan EQ Concept Store’dan (No: 21) başlamalarını öneririz. Seksi çiçekli bikini altları, rengarenk güneş kremleri, sörf tahtası şeklindeki tütsülüklere gözattıktan sonra Bask’ın tekstil firmalarından Loreak Mendian’ın çizgi film kahramanlarının desenleriyle süslenmiş kazakları, tişörtleri için L’Etiquette’e (No: 54) gidin. Sonra Jazz the Glass’daki (No: 44) işlemeli kaftanlara, etnik desenli çantalara, şekerden ayıcıklara benzeyen masa lambalarına gözatın.
13.00: Yüksek şeker
1872’de kurulan seçkin pastane Miremont’un kapısından girdiğinizde kararsızlık yakanıza yapışıverecek. Cam kaplı duvarlar, ışıltılı şamdanlarla güzelleşen şekerleme dolu kavanozlarının arasında kendinizi kaybedeceksiniz: Meyveli pastalar, krema doldurulmuş yastık gibi tartlar, tepsiler dolu madlen çikolatalar, rengarenk makaronlar, karamelalar, fındık kaplı trüfler… Üst katta ise sizi pastanenin meşhur şantili sıcak çikolatasıyla Salon de Thé bekliyor.
Nasıl gidilir?
Haziranın ikinci haftasında İstanbul’dan Biarritz-Anglet-Bayonne Havaalanı’na Pegasus, THY, Air France kombinasyonuyla Paris aktarmalı uçuşların gidiş-dönüş toplam maliyeti 1900 TL’den başlıyor. Biarritz’e Paris’ten hızlı trenle 5 saatte ulaşmak mümkün. Ayrıca İspanya’daki San Sebastian Havaalanı’na karayoluyla 35 kilometre uzaklıkta.