HAVACILIK dünyası bir süredir Avrupa’daki önemli bir tartışma ile çalkalanıyor. İçinde uçak imalatçılarının da olduğu bir fikir, kokpitte tek pilotun bulunması yönünde ağırlık kazanıyor. Kısaca eMCO (Extended Minimum Crew Operations- Genişletilmiş Minimum Mürettebat Operasyonları) geniş çevrelerin endişelerini artırıyor.
Yani kısaca uçuş boyunca kokpitte tek pilot bulunmasının yeterli olacağı fikri öne çıkıyor. Diğer pilotun bu sırada kokpit dışında, varsa Crew Rest’te dinlenmesi ile verimliliğin artacağına inanılıyor.
eMCO kavramı şu anda EASA’da (European Union Aviation Safety Agency- Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı) tartışılıyor ve sektör için yakın bir tehdit oluşturuyor. Kokpitte uçuş sırasında sadece bir pilot bulunan ticari uçuşlar 2027 gibi erken bir tarihte gerçeğe dönüşebilir.
UZMANLAR NE DİYOR
Uluslararası Havayolu Pilotları Dernekleri Federasyonu’nun görüşü şöyle:
“Havayolu pilotları, havayolu operasyonlarını dünyadaki en güvenli ulaşım biçimi haline getirmek için 10 yıllar harcadılar. Pilotlar, daha iyi eğitim, daha iyi teknoloji, mürettebat kaynak yönetiminin tanıtımı ve olumlu bir güvenlik kültürü yaratarak uçuşu daha güvenli hale getirmek için paydaşlarla birlikte çalıştılar. Bugün uçak üreticileri, düzenleyiciler ve bazı havayolları, bir uçağın kontroldeki pilot sayısının azaltılması için baskı yapıyor. Bu baskı güvenlik değil, ekonomik nedenlerle yapılıyor. Son derece endişe verici, kabul edilemez ve gereksiz riskler getirecek.”
eMCO’nun RİSKi NEDİR
65 yıl önce tanıştım.
Tam hatırlayamıyorum. Ama Samsun’da daha ortaokula başlamamıştım. Bizim evde babamın getirdiği bir hediye ile şenlik yaşandı. O gün babam elinde Türk Hava Kurumu’nun (THK) verdiği, uçurulabilen bir uçak maketi yapım kiti getirmişti.
Kutunun içinde bütün malzemeler vardı. Çıtaları yapıştırarak işe başladık. Üstten kanatlı bir uçak gövdesi ortaya çıktı. Sonra ince teller uçunda iki tekerlekli iniş takımı olan gövdeye başladık. Arka tarafa bir tek teker koyduk. Gövdeyi kaplamadan önce içine yoğun kauçuklu bir lastiği gerip pervaneyi döndürmek için bir tür kurma sistemi yaptık. Pervane için verilen ıhlamur ağacından küçük parçayı plandaki gibi yontarak şekillendirdik. Pervaneyi yerine takıp çevirerek kurmayı denedik. Sonra uçağımızın gövdesini yine verilen özel şeffaf kağıtla kapladık. Kuyruk dikmesine Türk Bayrağı koyduk. Sonra bizim evin karşısındaki boş arsaya gidip, pervaneyi kurup elimizle uçağı havaya bıraktık. Uçtu, üstelik güzel uçtu.
Benim kadar babam da çok sevindi. Kendi küçük şenliğimizi yaratmıştık. Kahramanı Türk Hava Kurumu’ydu. O anda başlayan merak, sonraki yıllar ayaklarımı yerde ama aklımı hep havada tuttu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ellerinde şekillenen Türk Tayyare Cemiyeti bugün kocaman bir kurum. Cumhuriyet’in kuruluşunun birinci yıldönümünde ilan edilen Türk Tayyare Cemiyeti geçmişe damga vuran ünlü havacılarımızın var oldukları yer oldu.
Atatürk’ün destekleriyle ortaya çıkan oluşum beraberinde müthiş sloganı perçinledi: İstikbal Göklerdedir… Evet öyle de oldu.
Geçtiğimiz günlerde çok sayıda uçak kazası yaşandı. Dünyadan bahsediyorum. Bu kazalardan ikisini tekrar göz önüne sereceğim. Biri Amerika’da diğeri Japonya’da oldu. Biri ölümle sonuçlandı, diğerinde ölümle burun buruna gelen insanlar kokpit ve kabin ekiplerinin mükemmel yönetimi ile burunları bile kanamadan uçaktan çıktılar. Elbette Japon disiplini ve kültürü de rol oynadı. Ama uçağın çaptığı küçük uçaktaki iki kişi hayatını kaybetti.
Kulelerde ya da yol kontrollerde görev yapan ATC denilen hava trafik kontrolörleri gerçekten çok yoruluyorlar. Çalıştıkları sürede hep pür dikkat olan ve bir hatalı talimatları facialara yol açabilecek bu insanlar, zaman zaman dimağ kitlenmesi gibi sorunlar da yaşıyorlar. Bazı ülkelerde uzun süreler çalıştırılan, düşük maaş verilen ATC’ler ne yazık ki hiç bir yerde rahat değiller bizde de hala yeterli bir ayarlama yapılamadı. Ama Amerika gibi havacılığın neredeyse ana üssü olan havalimanlarındaki sorunlar her geçen gün ne yazık ki artıyor. Bu yüzden olaya ABD Başkanı Trump el koydu, Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA, yeni düzenlemeler için çalışmalara başladı.
KULEDE TEK BAŞINA
* 29 Ocak günü Amerikan Hava Yolları’nın Kansas Wichita’dan kalkan 5342 sefer sayılı Kanada Bombardier imalatı CRJ 700 uçağı, Washington Ronald Reagan Havalimanı uçuşunu gerçekleştiriyordu. Hava iyice kararmıştı, uçak iniş için alçalmaya başlamıştı. O sıralarda Sikorsky tipi UH Black Hawk ya da bizde bilinen adıyla ‘kara şahin’ helikopter ise Ronald Reagan Havalimanı’nın güneybatısında bulunan Virginia’daki Fort Belvoir üssünden havalandı.
Kısa adı IATA. Açık adı Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği. Yanızca havayolu şirketlerinin üye olabildiği, uluslararası bir ticaret kuruluşu. Merkezi Kanada’nın Montreal kentindeki bu çok önemli oluşum hem havayolu şirketlerine hem de yolculara bilgilendirici ve de yönlendirici yayınlar yapar.
IATA, havayolu yolculuğunuzun güvenli olması için bazı satır başı kuralları toplayan bir yayın yaptı. Ben de oradan aldığım geniş yayından alıntıları size ulaştırmanın doğru olacağını düşündüm.
Havacılar bir uçuş öncesi birbirlerinden ayrılırken ya da yolcularına hitap ederken ‘emniyetli uçuşlar’ der. Bu dilek içinde çok da önemli şeyleri barındırır. Alacağınız tedbirlerle havayolu yolculuğunuzun güvenliğinin artacağını ve de eğlenceli bir hale geleceğini de vurgulamak isterler.
İŞTE IATA’NIN TAVSİYELERİNDEN SATIR BAŞLARI:
-Yalnızca yolculuğunuz için ihtiyacınız olan eşyaları yanınıza alın ve havayolu şirketinizin el bagajı hakkına uyduğunuzdan emin olun.
-Çantanızı/çantalarınızı baş üstü dolaplarına veya önünüzdeki koltuğun altına koyun. Kabin ekibi sizin için yer bulmanıza yardımcı olabilir ancak çoğu zaman çantalarınızın önünüzde ya da yanınızda-kucağınızda durmasına asla izin vermezler. Bunun nedeni bir türbülans anında bu çantaların fırlayıp diğer yolcuların yaralanmasına yol açma olasılığıdır. Ön sıralardan fırlayan 1 kg’lık çanta arka sıralardan bir yolcuya sanki 10 kg ağırlığındaymış gibi bir güçle çarpar. Çarpma ölümle bile sonuçlanabilir. Kabin ekipleri çantanızı alıp başüstü dolaplarına yerleştirmek istediğinde ‘Ama bu çok hafif’ falan diyerek sakın direnmeyin.
DÜNYANIN en büyük uçak üreticilerinden bir olan Boeing, talihsiz yıllardan sonra yeniden ayağa kalkmaya hazırlanıyor.
737MAX uçaklarının 346 kişinin ölümüyle sonuçlanan iki kazasından sonra Boeing ciddi bir bunalıma girdi. Çünkü o uçaklarda imalatçı hataları belgelendi. Aslında bir yazılım hatası uçağın burnunu kontrollü olarak yukarı değil aşağı verdi ve uçakların çakılması felaketleri getirdi. Hep tartışıldı, ‘Pilotlar bu anormal durumdan uçakları çıkarabilir miydi’ sorusu net bir cevap bulmadı.
YAKIN MARKAJA ALINDI
FAA alışılmış şekliyle Amerikan Havacılık Otoritesi Boeing’i gözaltına aldı. Uzmanlar günlerce fabrikalarda inceleme yaptı. 737 Max uçaklarının 8 ve 10 tiplerinde imalatlar durdu. Kazadan sonra fabrika, iki-üç ay boyunca bu uçaklardan hiçbir sipariş alamadı. Üstüne bir de Alaska Havayolları’nda uçuş sırasında bir Max uçağının kapı tıkacı havada patladı. Ama ölen ya da ciddi yaralanan olmadı.
737 MAXŞ uçağının güvenilir hale geldiğini o zamanki FAA Başkanı Dickson bizzat uçarak test etti. Buldukları küçük hatalar hızla giderildi ve bu uçaklar tam güvenli damgasını aldı. Zaten geçen yıl da Boeing’in zar zor teslim ettiği 348 uçaktan büyük kısmı MAX uçağı oldu. Boeing’in uzun menzilli 787 uçaklarında da sorunlarla karşılaşıldı. Ama büyük kısmı hızla giderildi. Bu uçakların ilk imalatında da batarya yangınları çıkmış, kullanıcılar uçakları Seattle Everett’teki fabrika apronunda bırakmıştı. Sonuçta bugün 787, önemli ticari bir başarıya imza atıyor.
YENİ NESİL 777X
AVRUPA’yı saran kar, sis, aşırı rüzgâr ve yoğun yağışlar uçak seferlerinde ciddi gecikmelere ve daha ötesi uçuş iptallerine neden olmaya başladı. Bazı büyük havalimanlarında kalkış ve inişlerdeki gecikmeler birkaç saatin üzerine çıkıyor. Ayrıca birçok noktada görülen yoğun sis nedeniyle uçak seferlerinde divert yani başka bir havalimanına yönelme olayları da arttı.
Türkiye’de de özellikle doğu bölgelerindeki havalimanlarında kar ve yoğun sis etkili olmaya başladı. Birçok uçuşta uçaklar yakın havalimanlarına inmeye ya da kalktıkları havalimanına geri dönmeye mecbur kaldı. Pas geçişlerin sayısı arttı. Yolcular en az bir saatlik iniş ve kalkış gecikmeleri yaşıyorlar. Bu arada yine doğu bölgelerine yapılan bazı uçuşlar da iptal edildi.
1000 SEFERİ GEÇTİ
Son bir ayda Avrupa’da ve Avrupa merkezlerine gelecek uçuşlardaki sefer iptalleri bini aştı. 450’den fazla uçuşta da uçaklar inecekleri havalimanlarına inemedikleri için yakınlardaki havalimanlarına divert etmek zorunda kaldılar. Kar yağışı, fırtına kadar sis de çok etkili oluyor.
Kuzey Amerika da ise sert kış koşulları nedeniyle son bir ayda 4 binden fazla sefer iptal edildi. Ayrıca karlı ve soğuk bölgelerde uçakların kalkış öncesi buzlanmayı önceleyecek De-İcing ya da Anti-İcing işlemleri uçakların havalimanlarında kuyruklar oluşturmalarına yol açtı. Uçakların dış yüzey alanlarında ve özellikle hareketli parçalarında buzlanmayı önleyen sıvıların püskürtülmesi son iki yıla göre çok artış gösterdi. De-İcing yaptırdıktan sonra kısa sürede kalkması gereken uçaklar trafik nedeniyle hemen kalkamayınca yeniden De-İcing sıralarına girdiler. Bu kargaşalarda uçuşları ciddi biçimde aksattı. Bu arada bazı pistler açılamadığı için havalimanlarından bazıları düşük operasyonla çalışıyor.
AMAN İYİ İZLEYİN
DÜNYANIN en güvenilir havacılık analitiği kaynağı Cirium, zamanında ve operasyonel performansta üstünlük sağlayan havayollarını ve havalimanlarını ödüllendiren “2024 Zamanında Performans İncelemesi’nin kazananlarını açıkladı.
Yapılan açıklama ve değerlendirme, noktasına dokunmadan aynen şöyle:
- Cirium’un yıllık raporu, küresel havayolu ve havalimanı performans analizleri için altın standart olarak kabul görüyor. Bir dakikalık farklarla değerlendirmeler sıralanıyor. Hem havayolu şirketleri hem de havalimanlarındaki dakiklik konusunda sistem büyüklükleri çok da dikkate alınmıyor. Uçak sayısı ya da havalimanının yoğunluğunun değerlendirmede önemi yok.
- Meksika’nın bayrak taşıyıcısı Aeromexico, 2024’te ‘en zamanında küresel havayolu’ unvanını kazandı ve etkileyici bir zamanında performans oranı olan yüzde 86.70’e ulaştı. Saudia, yüzde 86.35 ile ikinci sırada yer alırken, Delta Air Lines yüzde 83.46 ile üçüncü sıraya oturdu ve dünya sahnesinde operasyonel güvenilirliğini sergilemeye devam etti.
- Cirium’un yıllık incelemesi ayrıca beş bölgesel ödülle dünya çapındaki havayolu şirketlerinin operasyonel mükemmelliğini de kabul ediyor. International Airlines Group’un üyesi olan Iberia Express, hem Avrupa’nın ‘en zamanında havayolu şirketi’ hem de küresel olarak ‘en zamanında düşük maliyetli havayolu şirketi’ olarak başarıya ulaştı. Japan Airlines, All Nippon Airways’in hemen önünde Asya-Pasifik’te birinci sırada yer aldı.
- Delta Air Lines Kuzey Amerika’daki hakimiyetini sürdürürken, Copa Airlines Latin Amerika’da 10’uncu galibiyetini elde etti. FlySafair ayrıca Ortadoğu ve Afrika’da en zamanında havayolu ödülünü kazandı. Bölge ve kategoriye göre sonuçların tam tabloları aşağıda sundum.
- Riyad’ın Kral Halid Havalimanı, Küresel Havalimanı Kategorisi’nde ‘En İyi’ seçildi. Havalimanı kategorilerinde, Suudi Arabistan’ın başkentine açılan kapı olan Riyad Kral Halid Uluslararası Havalimanı, geçen yılki kalkışların yüzde 86.65’inin etkileyici bir şekilde zamanında yapıldığı prestijli küresel havalimanı unvanını kazandı. Ortadoğu merkezli şirket, dünyanın dört bir yanındaki en iyi yarışmacıları geride bırakarak ‘büyük havalimanı’ kategorisinde zafer kazanarak kendini daha da öne çıkardı.
- ‘En Zamanında Orta Havalimanı’ ödülü, Latin Amerika şampiyonu Copa Airlines’ın ana üssü olan Panama’daki Tocumen Uluslararası Havalimanı’na verilirken, ‘Küçük Havalimanı’ ödülü ise Ekvador’daki Guayaquil Jose Joaquin de Olmedo Uluslararası Havalimanı’nın oldu.
DÜNYANIN en ilginç uçaklarından biri Piaggio Avanti P180, artık Türk havacılık ve savunma sanayi şirketi Baykar’ın çatısı altında.
Yaptığı insansız hava araçları ile dünyada hızla en üst sıralara oturan Baykar, İtalyan Piaggio’nun 140 yıllık havacılık şirketini satın alarak Avrupalı oldu. Uçak motoru da imal eden İtalyan şirket, Baykar’ı motor ihtiyacında bağımlılıktan kurtaracak ve hızla gelişerek büyük ihtimalle dünyanın lider şirketleri arasına girecek.
Bunun çok da uzun sürmeyeceğini umuyorum. Elbette Avrupa’nın engellemeleri olacaktır ama Baykar, şirketi hızla geliştirerek savunma sanayiinde Avrupa’da önemli bir yer edinecek ve yepyeni teknolojilerle belki de yeni uçak modelleri üretimi yapacak seviyeye getirecektir.
BIYIKLI TERSTEN İTEN MOTORLU UÇAK
Bu uçağı yıllar önce İstanbul’da düzenlenen havacılık fuarında gördüm. Burna yakın noktada iki bıyığı vardı. Bu bıyıkları ile yıllar sonra Boeing’in tasarladığı ama imal etmediği Sonic Cruser uçağına benziyordu. Daha doğrusu Boeing, prototipini Avanti’ye benzetmişti. Motorlar (iki motor) arkada ve kompozit palli pervaneler ters yöndeydi. Sanırım en az beş kez uçtum. Hızla tırmanan, tutunması yüksek, boyuna posuna göre lüks bir uçaktı. Bu uçak tanıtımlarda ‘yönetici-VIP-hafif nakliye uçağı’ olarak tarif edildi. Saatlik operasyon maliyeti de sanırım hâlâ 750-800 dolarlar civarındadır ya da biraz altında olabilir. Birkaç iş insanı bu uçaklardan dört-beş adet alıp İstanbul’dan İzmir, Bodrum, Dalaman, Antalya, Kıbrıs, Yunan Adaları gibi birçok noktaya dolmuş seferleri yapmayı planladılar. Fiyatları da o zamanlar 5-6 milyon dolarlar civarındaydı. Bugün saatlik operasyon ve satış fiyatı elbette daha yüksek ama hâlâ bu uçaktan filolar kurmak akıllıca görünüyor.
İFLASTAN DÖNDÜ