Sahrap Soysal

Sağlıklı alışveriş

10 Mayıs 2012
“Nerede yumuşak huylu insanlar varsa orada ticaret (alışveriş) vardır; nerede alışveriş (ticaret) varsa orada insanlar yumuşak huylu olurlar” demiş Montesquiou Kanunların Ruhu Üzerine’de.

Demek ki alışveriş yumuşak bir ruh hali gerektiriyor. İşte bunun için alışverişi aceleye getirmemeli, aç, yorgun ya da hastayken alışverişe çıkmamalıyız. 
Dikkat ve akıl da verimli bir alışveriş için şart. Aldığımız ürünlerin kullanma şartlarını ve bakım özelliklerini iyi anlamalıyız. Cazip indirimler var diye bir üründen ihtiyacımız olmayacak kadar almak indirimin avantajlarını da kaybetmemize neden olacaktır.
Aldığımız ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat etmeli, kutulama ya da paketlemenin düzgün yapılıp yapılmadığı konusunda da özenli davranmalıyız. Delik ya da hava alan ambalajları almamalı, hatta yetkililere teslim etmeliyiz.
Konservelerde, kutunun eğik ya da paslanmış olmaması önemlidir. Bakliyatta ise ürünün küflü olmaması sağlığımız açısından çok önemlidir.
Derin dondurucuda saklanması gereken ürünler için satın alma ile dondurucuya konma arasında geçen zaman çok önemlidir. Buzu çözülen ürünün tekrar derin dondurucuya konmaması gerektiğini hatırlayıp zamanlamayı iyi ayarlamalıyız.
Dikkat etmemiz gereken bu kadar çok şey varken, zaten dikkatinizin dağınık olduğu ya da moralinizin bozuk olduğu bir zamanda alışverişe çıkmak yanlıştır. Unutmamalıyız ki, sağlıklı beslenme sağlıklı ürünler almakla başlar.

ÇİLEKLİ RULO PASTA

Hamuru hazırlamak için, yumurta ve tozşekeri derin bir kaba koyup mikserle en az 4-5 dakika, krema kıvamına gelinceye kadar çırpın. Un, rendelenmiş limon kabuğu ve vanilyayı katıp 2-3 dakika daha çırpın. Fırın tepsisine fırın kağıdı serin ve hazırladığınız hamuru yüksekliği 1,5-2 santim olacak şekilde tepsiye yayın. 5 dakika önceden ısıtıp 180 dereceye ayarladığınız fırında üzeri altın sarısı olup kabarıncaya kadar, en az 15-18 dakika pişirip çıkarın.

Yazının Devamını Oku

İmambayıldı ile papaz geberdi

9 Mayıs 2012
Son zamanlarda özellikle baklava konusunda Yunanistan’la aramızda bir anlaşmazlık var.

Aynı durum, bazen imambayıldı ve musakkayla ilgili de yaşanıyor. Ülkelerin sınırları olsa da yemeklerinin sınırı olmadığı açık.
Ben bugün size fıkra gibi bir anıyı aktarmak istiyorum. Fıstık Ahmet’in “Atina’daki Büyükada” adlı kitabı için, Atina’da yaşayan eski bir Büyükadalı Rum anlatıyor:
“Ah Ahmetçiğim, bunlar çok kötü yemek yapıyorlar. Daha doğrusu hem yapmayı bilmiyorlar hem de yemek yemeyi bilmiyorlar. İlk geldiğimizde yemeğe davet edip bize göre kötü yemek sunuyorlardı. Bir gün Yunan komşum geldi, ‘Akşama patlıcan yapıyorum, yemeğe gel’ dedi. Gittim, oturduk yemeğe. Bir baktım, bizim imambayıldı ama lezzetsiz, saman gibi bir şey. Sordum ‘Bu yemeğin adı nedir?’ diye. Cevabını hemen verdi: ‘İmambayıldı.’ Allah Allah dedim, bizim imambayıldı olmuş Yunan yemeği. Dayanamadım sordum: ‘Sizin imam Yunan’dır?’ ‘Yoo, yemeğin adı budur. ‘Vre imambayıldı bizim yemektir. Buna imambayıldı demeye bin şahit ister. Sizinki olmuş papaz geberdi!’”

ANTEP USULÜ TAVUK IZGARA MALZEME LİSTESİ

* 6 adet tavuk şinitzel
Terbiye sosu için;
* 4 diş sarmısak

Yazının Devamını Oku

Ahilikte aşçılık

8 Mayıs 2012
Yakın bir dostumun bana aktardığı Türk mutfağının 13., 14. ve 15. yüzyıllarına ait bilgileri sizinle de paylaşmak istiyorum.

Osmanlı İmparatorluğu’nun devlet yapısının en önemli özelliklerinden biri de çeşitli meslek gruplarını sınıflandırarak kendi içlerinde bir eğitim sistemi oluşturmasıdır ki bu sisteme lonca denir. Örneğin aşçı olabilmek için bu eğitim sistemindeki her kademeden geçmiş olmak gerekiyordu. Ahilik denen bu eğitim ve öğretim sisteminde uzun yıllar süren zorlu bir eğitim sürecini tamamladıktan sonra mesleğin “kamil insanı” olabiliyordunuz.
İşte bu Ahi sisteminde yetiştmiş, o sistemin son temsilcileri olan 88 yaşında bir bakırcı ustasıyla tanışma onurunu Tokat’ta yaşamıştım. Bu bakırcı ustası mesleğe çok küçük yaşlarda, başka bir ustanın yanında yamak olarak başlamış. Sırasıyla yamak, çırak, kalfa ve usta olmuş. En sonunda ahi babası olan ustası ona onay vermiş ve o da kendi dükkanını açabilmiş. İşte Osmanlı’nın aşçıları da böylesine zor ve meşekkatli bir eğitim sürecinden geçmiş ve o muhteşem mutfağı da bu sayede ortaya çıkarmışlar.


KAHVELİ ACIBADEMLİ DONDURMA

MALZEMELER

Yazının Devamını Oku

Erkek keyveniler

7 Mayıs 2012
Çok iyi yemek yapabilen erkeklerdir erkek keyveniler. Ülkemizde ve dünyada en iyi mutfak şeflerinin çoğunun erkek olduğunu hemen herkes biliyor artık.

Bunun en önemli nedeni, şefliğin, yani aşçılığın saatlerce ayakta kalınarak yapılan çok meşakkatli bir iş olmasıdır. Ancak evlerimizin, çocuklarımızın şeflerinin biz kadınlar olduğunu da unutmamak gerek.
Şimdi durup dururken neden bu konuyu açtığımı söyleyeyim... Bu yıl televizyonda yaptığımız programa pek çok yemekçi konuk aldık. Bunların arasından yöresinin yemeklerini muhteşem yapan hanım arkadaşlarımı bir kenara ayırırsak, benim en lezzetli bulduğum yemekleri yapanlar erkekler oldu.
İşlerini aşkla yapan, sakin, telaşsız şekilde yemek pişiren Ahmet Tanrıverdi nam-ı diğer Fıstık Ahmet ve Cibalikapı Balıkçısı Behzat Bey’in yemekleri o kadar lezzetliydi ki, günlerce konuşup onları andık.
Farklı malzemeleri cesaretle kullandılar ve klasik reçeteler dışına çıkıp çok yaratıcı tarifler uyguladılar. Ve belki de en önemli ortak noktaları, ikisinin de yemeği keyfe dönüştüren ailelerde büyümüş olmalarıydı. Doğrusunu isterseniz, bu iki şefin olduğu her mutfakta, her sofrada ben de olmak isterim. Eminim paylaşacak çok yemek tarifimiz vardır.

KALDİREK SAPI KAVURMASI

Kaldirek otunun yapraklarını dolmada kullanmak üzere ayırın. Saplarını kesip yıkayın ve 1 santim kalınlığında doğrayın. Sapları kaynayan bol suda yumuşayıncaya kadar haşlayıp süzün.
Sıvıyağı bir tavada kızdırın. Yemeklik incecik doğradığınız soğanları tavaya aktarın. Tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak 4-5 dakika kavurun.

Yazının Devamını Oku

Yutaka’yla sohbet

5 Mayıs 2012
Dün televizyon programımıza konuk ettiğimiz Japon şef Yutaka Hoshino’dan, yaptığımız mutfak sohbetinden bahsetmeye başlamıştık.

Programın başında “koniçiva” diyerek selamladığımız bu sempatik insan bize Japon mutfağında tencere yemeği diye bir şey olmadığını, tencerede sadece çorba yaptıklarını söyledi.
Sebzeleri haşlayarak ya da kızartarak tükettiklerini, balığın, deniz ürünlerinin, bir de pirincin mutfaklarının vazgeçilmezi olduğunu anlattı.
Şimdi dilerseniz tekrar Yutaka’ya kulak verelim ve başka neler anlatacak dinleyelim.
“Biz Japonlar, her şeyi, hatta baharatları bile taze tüketmeyi severiz. Malzemeler aynı gün alınır, pişirilir ve tüketilir. Gıdaları günlerce saklama ya da derin dondurucuda bekletmek adetimiz değildir. Çünkü yediğimiz her şeyin orijinal tadında olmasını isteriz.
Yemekleri yerken metal çatal-kaşık kullanmayıysa hiç tercih etmeyiz. Hashi dediğimiz çubuklarla yemek yer, hatta bunların büyük boyunu da yemekleri karıştırmak için kullanırız. Bu çubuklar bizim için tahta birer nesne olmaktan çok ötedir. Bu çubuklarla yemenin bir ritüeli ve şekli vardır.”
Çok güzel bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Yutaka’yı programın sonunda “sayanora” diyerek uğurladık.
O giderken ben de tanıdığım bütün Japonların sevimli ve duyarlı insanlar olduğunu düşündüm.

Sütliyaç (Trakya)

Yazının Devamını Oku

Japonlar yoğurt yemez

4 Mayıs 2012
Bunu Japon şef Yutaka Hoshino söyledi. Onunla televizyondaki programımızda Türk ve Japon mutfakları hakkında çok neşeli bir diyaloğumuz oldu.

Onun söylediklerini şöyle özetleyebilirim: “Siz Türkler yoğurtlu ve zeytinyağlı yemekleri çok seviyorsunuz. Bizse bu yemek kültürüne uzağız. Siz sabah kahvaltısında zeytin, peynir, reçel yiyorsunuz, bizse pilav, balık, yosun ve turşu yeriz.
Siz yağlı ve salçalı yemeklere bayılıyorsunuz, bizse çok az yağ kullanıyor ve hemen hemen hiç salça kullanmıyoruz. Biz sebzeyi diri kalacak şekilde haşlar, öyle tüketiriz.
Pirinç ise her öğünün olmazsa olmazıdır. Suşiye gelince, genellikle restoranlarda yapılır. Ama anneler çocuklarının doğum günlerinde ve özel partilerde suşi yaparlar.”

Etli ekşili kabak

Kabakların uçlarını kesip dışlarını kazıyın. Yıkadığınız kabakların her birini uzunlamasına dörde bölüp 3-4 santim kalınlığında (paş parmak) oarçalar oluşacak şekilde doğrayın. Soğanları yemeklik, incecik doğrayın. Sıvıyağı geniş bir tencerede orta ısılı ateşte kızdırıp eti tencereye ilave edin. Sürekli karıştırarak etler suyunu bırakıp tekrar çekinceye kadar, 8-10 dakika pişirin.
Soğanı ekleyip karıştırarak 5 dakika daha kavurduktan sonra salçaları, tuz ve biberi ilave edin. Birkaç kez daha karıştırın. Kabakları ve varsa soyup küp küp doğradığınız domatesleri katıp 4 su bardağı sıcak suyu da tencereye aktarın. Orta ısılı ateşte, kaynayıncaya kadar pişirin.
Kaynamaya başlayınca, ocağın altını kısıp kabaklar iyice yumuşayıncaya kadar pişirin.

Yazının Devamını Oku

Çilekli cheese kek

3 Mayıs 2012
Bisküviler, oda sıcaklığında yumuşamış olan yağ ve tarçın mutfak robotuna koyulur.

Un haline gelinceye kadar çekilip derin bir kaba koyulur ve yoğrularak yumuşak bir hamur elde edilir. 25-30 santim çapında kelepçeli bir kalıba (aynı boyutlarda borcam ya da porselen kap da kullanılabilir) alüminyum folyo serilir. Böylece cheese kek kalıptan çok kolay çıkar.
Hazırlanmış olan bisküvi hamuru kalıba bastırılarak yerleştirilir ve 5 dakika önceden ısıtılıp 200 dereceye ve alt üst konuma ayarlanmış fırında 5 dakika kadar pişirilip çıkarılır.
İçinin hazırlanması için; kremşanti ve soğuk süt bir kaba aktarılıp mikserin yüksek devriyle, iyice katılaşıncaya kadar, 3-4 dakika çırpılır. Üzerine labne peynir, rendelenmiş limon kabuğu, limon suyu ve tozşeker eklenip 1-2 dakika daha çırpılır. Toz jöle derin bir kaba aktarılır. Üzerine kaynar su eklenip çatalla hızlıca karıştırılarak jöle eritilir. Hafifçe ılık hale gelmesi beklenip kremşantili karışımın üzerine aktarılır ve kaşıkla karıştırılır.
Hazırlanan muhallebi kıvamındaki karışım kalıptaki bisküvi hamurunun içine yayılır. Üzeri kaşığın tersiyle düzeltilip buzdolabında en az 2-3 saat kadar bekletilir. Üzeri için; çilekler dilimlenir. Tart jölesi üzerindeki tarife uygun şekilde hazırlanır. Pasta buzdolabından çıkarılıp çilek dilimleri sertleşmiş olan kremasının üzerine şekil verilerek yerleştirilir. En üste tarife uygun şekilde hazırlanmış tart jölesi yayılıp buzdolabında bir gece kadar bekletildikten sonra dilimlenerek servise sunulur.
Not: Tart jölesi kullanmak yerine evde jöle hazırlanabilir. 1 su bardağı portakal, ananas ya da vişne suyu 4 çay kaşığı buğday ya da mısır nişastası ve 2 yemek kaşığı tozşekerle kısık ateşte, sürekli karıştırılarak kaynayıp katılaşıncaya kadar pişirilir. Ocaktan alınıp meyvelerin üzerine gezdirilir ve soğuması için buzdolabına koyulur.

Malzeme listesi

- 20 adet Eti Burçak bisküvi

Yazının Devamını Oku

Baharatlı kırmızı mercimek köftesi

2 Mayıs 2012
Kırmızı mercimeği yıkayıp süzdükten sonra üzerine 5 su bardağı su ekleyerek orta boy bir tencerede haşlanmaya bırakın.

Yaklaşık 10-12 dakika kadar haşlamanız yeterlidir. Mercimek çabuk pişen bir baklagildir.
Mercimekler suyunu tam çekmek üzereyken bulguru aktarıp karıştırın. Ocağın altını epeyce kısarak 1-2 dakika kadar pişirdikten sonra tuz, pul biber ve kimyonu serpiştirip hemen ocaktan alın. Tencerenin kapağını açmadan 15-20 dakika kadar bekletin. Böylece bulgur yumuşayacaktır.
Diğer taraftan, zeytinyağını orta boy bir tavada kızdırıp incecik kıydığınız kuru soğanları, pirinç tanesi büyüklüğünde doğradığınız sarmısakları ve salçayı ilave edin. (İsterseniz 1 kaşığı kadar da tatlı biber salçası katabilirsiniz.)
Sürekli karıştırarak 5-6 dakika, soğan iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Kırmızı pul biberi serpiştirip ocaktan alın. Bu sosu sıcakken bulgurlu mercimekli karışımın üzerine ilave edip kaşıkla iyice karıştırın. Soğuması için 10-15 dakika bekledikten sonra yoğurmaya başlayın.
Kuru nane, kuru fesleğen, çok ince kıydığınız maydanoz ve yine incecik doğradığınız yeşil soğanı ekleyip tüm malzemeler iyice karışana kadar yoğurmaya devam edin. Limon suyunu da bu aşamada katın.
Elinizi sık sık suya batırarak köfte harcından parçalar koparıp sıkın ve parmak şekli vererek servis tabağına dizin. Yanına turşu ve yeşil salata malzemeleri koyarak servise sunun. Not: Kırmızı mercimek köftesi, yeşillikler katılmadan en az 7-8 dakika kadar yoğrulmalı. Böylece dağılması engellenecektir. Yoğurma işlemini yaparken elinizi sık sık soğuk suya batırabilirsiniz.

Malzeme listesi

- 2 su bardağı kırmızı mercimek

Yazının Devamını Oku