Oya Armutçu

Lübnanlı Kallasi’nin hukuk savaşı

13 Ocak 2025
Lübnanlı Kallasi Group’un sahibi Jack Kallasi, Lübnan ordusu için Türkiye’den un, yağ, salça almak için 3 milyon dolara anlaştığı kişilerce dolandırıldığı iddiasıyla hukuk savaşı başlattı. Savcılık ise “Her yalan dolandırıcılık değil” diyerek takipsizlik kararı verdi.

JACK Kallasi. Dünyanın birçok yerine ithalat ihracat yapan, 2024 yılı cirosu 185.3 milyon doları bulan Lübnan menşeli Kallasi Group’un sahibi...

Türkiye’de ticaret yapmak isterken paravan şirketler kanalı ile milyonlarca dolarlık un, salça, yağ gibi gıda maddesi dolandırıcılığına uğradığı iddiasıyla hukuk savaşı başlattı. Peki bu savaş nasıl başladı?
Kallasi Group, Türkiye’den un, salça, yağ gibi gıda maddeleri getirmek üzere Lübnan Ordusu’ndan emaneten para aldı. Milyonlarca doları şüphelilere vermelerine rağmen gıda maddeleri gönderilmedi. Bunun üzerine Lübnanlı şirket Türk yargısına başvurdu.

SAMSUN’DA FABRİKA GEZDİRDİLER

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan şirket; M.A., M.K., M.E.A., M.D., M.E. adlı kişiler ve üç Türk firmasından ‘şirketin sahibi olmadıkları halde sahibi olduklarını beyan ettikleri’ ve ‘şirketleri gezdirerek malları teslim edeceklerine dair güven oluşturdukları’ ancak malları göndermedikleri iddiasıyla şikâyetçi oldu.

3 MİLYON DOLARA ANLAŞTILAR

Suç duyurusundaki iddialar ana hatlarıyla şöyle: Müşteki Kallasi, Suriye uyruklu bir Türk vatandaşı tüccarın 2 milyon 488 bin 30 dolar ödeme karşılığında kendisine 4 bin ton ve un, salça, yağ gibi gıda maddesi göndereceği şeklinde anlaşma yaptığını ancak kendisine bu süreçte sadece 981 bin 880 dolarlık un gönderildiğini öne sürdü. Lübnan Ordusu için gönderilen unların ise kalite standartlarına aykırı olduğu, geriye kalan 1 milyon 506 bin 150 doların karşılığı olan ürünlerin ise gönderilmediği iddia edildi.

Yazının Devamını Oku

Gürültücü komşuyla mücadele rehberi

6 Ocak 2025
Apartman ve sitelerde gürültü artık çok daha büyük bir sorun. Komşunuz sürekli gürültü yapıyorsa en kestirme yol zabıta ya da polise şikâyet etmek. Konutta gürültünün cezası 11 bin 35 TL...

KOMŞU gürültüsüne dönük okurlarımın soruları yanıtlamadan önce konunun hukuki durumunu bir kez daha anımsamakta fayda var.

Kat Mülkiyeti Kanunu’na (KMK) göre komşuların birbirlerini karşılıklı olarak rahatsız etmeme yükümlülükleri var. KMK’nın 18. maddesindeki “genel kural” şöyle: “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler.”

ŞİKÂYET EDİN

Görüldüğü gibi komşuyu rahatsız etmemek kanuni bir yükümlülük. Bu yükümlülüğü çiğneyen komşuya karşı başvurulacak en kestirme yol zabıtaya ve karakola şikâyet etmek ve idari para cezası kesilmesini sağlamak. Şikâyetiniz üzerine gürültü yapan komşunuza kolluk idari para cezası uygular.

CEZASI 11 BİN TL

Peki bu idari para cezaları bu yıl için kaç lira oldu? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Çevre Kanunu uyarınca verilecek idari para cezalarına ilişkin tebliğine göre 2025’te verilecek idari para cezaları yeniden değerleme oranına göre yüzde 43.93 artırıldı. 1 Ocak’tan itibaren binalarda standartlara aykırı çekilmez gürültü ve titreşimin cezası 11 bin 35 TL’ye yükseltildi.

ÇEKİLMEZ HAL

Bu noktada bir konunun da altını çizmekte fayda var. Her türlü ses değil “çekilmez hal” alacak şekilde belirlenen standartların üzerinde ve tatil günlerinde gürültü yapmak yasak. Örneğin sürekli çok yüksek sesle kavga-gürültü, yüksek sesle müzik dinlemek, televizyon seyretmek ve telefonla konuşmak yasak.

Yazının Devamını Oku

Sitelerde ‘genel kurul’ telaşı

30 Aralık 2024
Ocak ayı, site ve apartmanlarda genel kurul zamanı. Kat Mülkiyeti Kanunu’na (KMK) göre site ve apartmanlarda ocak ayında olağan genel kurul yapılması gerekiyor.

Aidattan yöneticiye tüm kararların alındığı genel kurulla ilgili merak edilenleri kat mülkiyeti hukuku bilirkişisi Murat Erdoğan yanıtladı...

- Genel kurul neden önemli? Genel kurul (GK) sitedeki en yetkili organdır. Sitedeki yönetimsel bütün işlerin kararları GK’da alınır. Aidat dediğimiz KMK’daki tanımı ile ‘ortak gider avansı’nın kaç TL olacağı dahil sitenin nasıl yönetileceğine ilişkin tüm hususlar GK’larda kararlaştırılır. Siteler ve apartmanlar genellikle GK’larını ocak ayında yaparlar. O nedenle ocak ayına ‘GK ayı’ da diyebiliriz.

- Ne zaman toplanmalı? Kat malikleri kurulunun KMK’ya göre her takvim yılının ilk ayı ocakta yapılması gerekiyor. Bu konuda yönetici veya kat maliklerinin doğru hareket edebilmesi için sitenin veya binanın YP’nı incelemeleri gerekir.  

- Çağrı merasimi nasıl yapılır? GK tarihinden en az 15 gün önce taahhütlü mektupla veya elden imza karşılığı “Genel kurulun nerede, ne zaman, hangi saatte yapılacağı ve gündem maddelerinin neler olduğu, ilk toplantıda çoğunluk sağlanmaması halinde ikinci toplantının ne zaman yapılacağını” bildirilerek tebligatta bulunulur. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasında en az 7, en fazla 15 gün olmalıdır.

ÇAĞRI MERASİMİ 

- Neden usulüne uygun çağrı yapılması gerekiyor? GK çağrısı usulüne uygun yapılmazsa alınan kararlar doğru ve yeterli sayı ile alınmış olsa bile bir malik dava açtığında salt bu nedenle iptal edilebilir. 

-

Yazının Devamını Oku

Bir ‘paylaşım’la sanık olmayın

23 Aralık 2024
Okurum M.K., eski kız arkadaşının ehliyeti ile birkaç fotoğrafını kolaj yaparak, Instagram’a koyduğunu, şikâyet üzerine de hakkında dava açıldığını belirtmiş.

“Gidip özür dilesem, şikâyetini geri çekse dava düşer mi?” diye soruyor. Bu gibi soruları Tekirdağ Barosu Avukatı Ergün Vardar yanıtladı...

DİKKAT CEZASI VAR

- Kişisel veri nedir? Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil aynı zamanda kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgiler de kişisel veridir.

- Kişisel verileri ele geçirme, başkasına verme veya yayma suçu nedir? Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu kişinin hayatının gizli alanında kalması gereken veya herkes tarafından bilinmeyen kişisel bilgilerinin yanı sıra başkaları tarafından bilinmesi mümkün olan kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan bilgilerin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi, başkasına verilmesi veya yayılması ile meydana gelir.

- TCK’ya göre bu suçun cezası ne? Bu suç TCK’nın 136. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığıyla düzenlenmiştir. Suçun cezası şöyledir: “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

- Bu suçun kriterleri nelerdir? Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Üç seçimlik hareketten herhangi birinin hukuka aykırı bir şekilde yapılmasıyla failin cezalandırılması gerekir. Bu üç seçimlik hareket şöyle:

1-

Yazının Devamını Oku

Yasaklı hakemlerin gözü bu davada

16 Aralık 2024
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yasaklı hakemlerin davası nedeniyle büyük bir krizle karşı karşıya... Tahkim Kurulu’nun itirazlarını reddettiği yasaklı 19 hakem ve gözlemci, geçen ay TFF aleyhine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurarak dava açtı. Davalı TFF ile davacılar ve futbol camiasının gözü kulağı bu davada verilecek kararda...

Önce BAM’a başvuru nasıl yapıldı onu anımsayalım: Merkez Hakem Kurulu tarafından 2024-2025 sezonunda görev alacak klasman hakem ve gözlemci listelerinin dışında bırakılan 12 hakem ve 7 gözlemci hukuk savaşı başlattı. Bu 19 kişi önce Tahkim Kurulu’na itiraz etti. Tahkim Kurulu, itirazlarını reddetti. Anayasa’ya göre, Tahkim kararlarına karşı herhangi bir itiraz hakkı yok. Hukuk savaşını sürdüren davacı hakem ve gözlemciler, farklı bir yola başvurdular. Tahkim Kurulu’nun hukuka aykırı oluşturulduğu ve yetkisiz olduğu gerekçesiyle Kurul’un iptali talebiyle BAM’ın kapısını çaldılar.

İŞTE O DİLEKÇE

Futbol meraklısı okurlarımın soruları üzerine BAM’a sunulan dilekçeyi aldım ve inceledim. Davacı avukatları ile konuştum. Dava şu gerekçeye dayanıyor:

Kurul’un ilk oluşumunda yer alan Başkan Ali Günay, üyeler Cevat Okutan ile Ali Savok’un yanı sıra yedek üyeler Deniz Gül ve Feyat Kıyak’ın ayrılmasının ardından dışarıdan Burhan Karaloğlu ve Ahmet Tüfekçi görevlendirildi. Oysa mevzuat gereği Tahkim Kurulu’na dışarıdan üye atanmaması yerine yedek üyelerden asil üyeliğe atama yapılması gerekiyordu. Dilekçede, bu durumun hukuka aykırı olduğunun altı çizilerek, şu değerlendirmeler yapıldı:

KEYFİ UYGULAMA

“Davacı müvekkiller, TFF bünyesinde uzun yıllardan bu yana hakem-gözlemci kadrolarında Türk futboluna hizmet etmektedirler. Her birinin özelinde futbola vermiş oldukları katkılar yadsınamaz derecede başarılıdır. Bazıları ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil etmiş-etmekteyken, temmuz ayında gerçekleştirlen TFF Genel Kurulu sonrasında seçilen yeni yönetim sonrası oluşturulan Merkez Hakem Kurulu tarafından açıkça hukuka, TFF Ana Statüsü’ne, Merkez Hakem Kurulu Talimatı’na ve Tahkim Kurulu emsal kararlarına aykırı şekilde görevlerine keyfiyeten son verilmiştir. Yıllardır büyük bir onur ve emekle yerine getirmiş oldukları görevlerden el çektirilmişlerdir.

USULSÜZ KARARLAR 

Yazının Devamını Oku

Ankara ‘Türk Dünyası Arabuluculuk üssü’ oluyor

2 Aralık 2024
Türkiye “Türk Dünyası Arabuluculuk Üssü” olma yolunda ilk işbirliği protokolüne imza attı. Artık örneğin Bakü’de bir şirketle, Ankara’daki bir şirketin uyuşmazlığı, birliğe üye arabulucular kanalı ile tahkimsiz, mahkemesiz kısa sürede çözülebilecek. Bu arabuluculuk belgeleri mahkeme kararı gibi iki ülkede de geçerli olacak.

Adalet Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Türk Dünyası Arabulucular Birliği (TDAB) tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Arabuluculuk Şurası geçen hafta Ankara’da yapıldı. Birliğe üye ülkeler işbirliği protokolü imzaladı. Ankara’nın yoğun siyasi trafiğinde satır arasında kalan Türk dünyasından arabulucularla Türk meslektaşlarının buluştuğu strateji belirleyip, işbirliğini tartıştığı Şura ile ilgili notlarımı siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. TDAB’nce düzenlenen Şura 28 Kasım 1 Aralık arasında Ankara Hâkimevi’nde yapıldı. Şura’nın ev sahipliğini Adalet Bakanlığı üstlendi.

AZERBAYCAN’DAN DEV KATILIM

Şura’ya, TİKA, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Türkiye Barolar Birliği, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı katkı sağladı. 10 ülkeden 135 arabulucu katıldı. Azerbaycan Arabuluculuk Kurulu Başkanı Doç. Dr. Nadir Adilov’un, Azerbaycan’dan 86 arabulucu ile Şura’ya katılması da notlarım arasındaydı. Adilov açılış konuşmasında, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çekti. Şura’ya Türk Ombudsmanı Şeref Malkoç, Azerbaycan Ombudsmanı Sabina Aliyeva, KKTC Ombudsmanı İlkan Varol katıldı. Kazakistan Arabuluculuk Kurumu Başkanı Jandilda Jakubov, Kırgızistan Arabuluculuk Merkezi Başkanı Gülsina Kojoyarova da “Türk dünyasında arabulculuğun gelişimi”nin tartışıldığı oturumunda konuşmacıydılar. İki gün boyunca arabuluculuğun yanı sıra Türk dünyasında arabuluculuk alanında yapılacak işbirliği tartışıldı. Şura programı, 1 Aralık Pazar günü Anıtkabir ziyareti ve Ankara gezisiyle tamamlandı.

BAKAN TUNÇ’TAN ORTAK VİZYON

Açılış konuşmacıları arasındaki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, Türk dünyasından katılımcı arabuluculara önemli mesajları yanında, “ortak vizyon” vurgusu dikkat çekiciydi: “Türk dünyasının arabuluculuk alanında uluslararası bir merkez haline gelmesi hedefi, hepimizin ortak bir vizyonu olmalıdır. Böylece bölgemizde ve dünyada barışa hizmet eden bu yöntemi geliştirmek, ülkelerimizin kültürel ve toplumsal bir başarı hikayesi olarak uluslararası arenada örnek gösterilmesine olanak sağlayacaktır. Şura’da alınacak kararlar ve geliştirilecek stratejiler, yalnızca üye ülkeler arasında değil, tüm dünyada uyuşmazlıkların çözümünde bir barış modeli örneği olacak.”

KKTC DE PROTOKOLE TARAF

Şura’nın en önemli sonucu ise 30 Kasım Cumartesi günü yapılan imzalanan on ülkenin kurumsal işbirliği protokolüydü. Protokol imzalayan 10 ülke şöyle: “Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kosova, Letonya, Macaristan, Özbekistan, Türkiye.”

Yazının Devamını Oku

Gayrimenkulde vergi rehberi

25 Kasım 2024
Ev, arsa, ofis gibi taşınmazların satışında karşılaşılan vergi yükü hem alıcılar hem de satıcılar için önemli bir maliyet oluşturuyor. Alım satımda vergi nasıl çıkar, nasıl çıkmaz? Arsa karşılığı müteahhitten aldığı 15 daireyi satan vergi öder mi? Bu konuda merak edilenleri vergi hukuku uzmanı Avukat Dr. Burak Aslanpınar’a sordum.

BİR GÜN FARKLA VERGİ ÇIKABİLİYOR

- Tapudaki işlemde harç ödeniyor. Bunun dışında vergi var mı? Gayrimenkul alım satımı esnasında alıcı ve satıcının her birinden gayrimenkul değerinin binde 20’si (yüzde 2’si) oranında yani toplam yüzde 4 oranında tapu harcı alınıyor. Vergi bakımından ise birden fazla ihtimal bulunmakta ve bu ihtimallere göre vergi ile karşı karşıya kalınabiliyor.

- Gayrimenkul satımında hangi vergiler var? Bir gayrimenkul alındı ve daha sonra satıldı. Bu alım ve satım değeri arasında bir fark oluşmuş mu? Öncelikle buna bakmak gerekiyor. Eğer birden fazla alım satım varsa ve alım satım ticari bir organizasyon içerisinde yapılıyorsa, “ticari kazanç” nedeniyle vergi ödenmesi gerekiyor. Ticari bir organizasyon yoksa bu durumda da edinme tarihi ile satış tarihi arasında 5 yıl geçmemişse; gayrimenkulün alım-satım fiyatları arasındaki fark üzerinden “değer artış kazancı” hesaplanarak gelir vergisi ödenmesi söz konusu olabilir. Bir gün farkla vergi çıkabilir. Değer artış kazancı bakımından edinme tarihinden itibaren 5 yıl geçmeden satılırsa gelir vergisi ödenmesi söz konusu oluyor. Ama 5 yılı bir gün bile geçtikten sonra satılırsa vergi ödenmesi gerekmiyor. Yani bir gün farkla vergi çıkıp çıkmadığı değişebiliyor.

- Değer artış kazancı nasıl hesaplanıyor? Değer artış kazancı üzerinden hesaplanacak gelir vergisinin hesabında edinme değeri öncelikle enflasyon düzeltmesi ile günün koşullarına uygun hale getiriliyor. Enflasyon hesabıyla aslında yeniden belirleniyor. Çünkü arada ciddi bir değer farkı var. Örneğin; 2021 yılında 100 bin TL’ye alınmış ve 2024 yılında satılacak bir gayrimenkul olsun. Bu arada ciddi anlamda bir enflasyon da oluştu. 2021 yılının ilgili ayı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) oranı ile 2024 yılı ilgili ayının Yİ-ÜFE oranı karşılaştırılarak 2024 yılı için güncel değer bulunuyor. 2021 yılında 100 bin TL olan bir gayrimenkul 2024 yılı için yaklaşık olarak 500 bin TL olarak sayılıyor. Bu gayrimenkul daha sonrasında 2 milyon TL’ye satılırsa 500 bin TL ile 2 milyon TL arasındaki fark üzerinden vergilendiriliyor.

87 BİN TL KAZANCIN ALTINA VERGİ YOK

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesi ile düzenlenen değer artış kazancında istisna edilen tutar her yıl için değişmekle birlikte 2024 yılı için 87 bin TL. Yani 87 bin TL’nin altında kalan kazançlar vergiye tabi değil. Ayrıca değer artış kazancı üzerinden hesaplanacak gelir vergisine ilişkin gider gösterme imkânı da mevcut. Örneğin gayrimenkule ilişkin yapılmış bazı masrafların gider gösterilmesi söz konusu olabilir.

- Miras veya bağış yoluyla edinilen gayrimenkul satışında vergi var mı? Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinde, “değer artış kazancı bakımından ivazsız olarak yani karşılıksız olarak edinilen gayrimenkuller hariç” denilerek, miras kalan veya bağışlanan gayrimenkullerin satışında değer artış kazancı olmayacağı ve dolayısıyla gelir vergisi alınmayacağı belirtilmiş. Burada 5 yıl geçme şartı da yok. Yani miras kalan bir evi 3 ay içinde satan bir kişi satış nedeniyle vergi ödemez.

-

Yazının Devamını Oku

Apartmanınızı kim yönetsin

11 Kasım 2024
Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre sekiz ve sekizden fazla bağımsız bölüm varsa apartman yöneticisi seçimi zorunlu.

Ancak birçok apartmanda yönetici seçilemiyor, yönetici olan da yapmakta zorlanıyor. Okurlarım “Apartmanımızı profesyonel yönetim şirketine verelim mi?” diye soruyor. Büyük sitelerde oturanlar ise fahiş rakamlı aidatlardan şikâyetçi. Tesis Yöneticileri Federasyonu (TEYFED) Başkanı Yahya Sağır merak edilenleri yanıtladı.

YÖNETİCİ ZORUNLU MU

- Apartmanlarda yönetici seçmek zorunlu mu? KMK’ya göre sekiz ve daha fazla bağımsız bölümü olan apartmanlarda yönetici atanması zorunlu. Yasal olarak zorunlu olmasa da sekizden az bağımsız bölümü bulunan apartmanlarda da yönetici seçimi yapmak mümkün.

- Profesyonel bina yönetimi ne demek? Profesyonel bina site yönetimi, bir bina ya da konut sitesinin günlük işleyişini düzenleyen, KMK ve yönetmelikler doğrultusunda yöneten ve bakımını sağlayan profesyonel bir hizmet sürecidir. Bu yönetim türü özellikle apartmanlar, siteler, iş merkezleri ve karma kullanım alanlarında, gayrimenkul değerini artırmak, sakinlerin yaşam kalitesini iyileştirmek ve binanın uzun vadede sağlıklı bir şekilde işletilmesini sağlamak amacıyla uygulanır.

- Site yönetim şirketi ile çalışmak avantaj sağlar mı? Aslında profesyonel bina site yönetimi, sakinlerin yaşamını daha rahat ve güvenli hale getirirken aynı zamanda yatırım yapılan gayrimenkulün uzun ömürlü ve değerli olmasını sağlıyor. Bu nedenle site yönetimi, bina yönetimi ve tesis yönetimi konusunda deneyimli mesleki yeterliği sahip; örneğin olmazsa olmaz dediğimiz KMK, İş Sağlığı, Borçlar Kanunu ve yönetmeliklere hâkim, şeffaf, her an hesap verebilir düzeyde profesyonel firmalar her açıdan etkin bir yönetim işleyişi sağlar.

PROFESYONEL ŞİRKET NASIL SEÇİLMELİ

- Çalışılacak yönetim şirketi nasıl seçilmeli? Profesyonel tesis yönetim firması seçimi gerçekten hassasiyet gerektirir. Bu konuda kat maliklerinin genelde daire başı hizmet bedeline göre karar verdiklerini görüyoruz. Bu son derece yanlıştır. Firma seçilirken en önemli kıstaslar şunlardır:

*Firmanın kayıtlı sermayesi:

Yazının Devamını Oku