Evde çalışan hanımefendiden kahve istiyor ve “bir çalışanla daha ne kadar kibar konuşabilirim” diyor.
Ahhh...
Öyle yazık ki şu durum.
Bu ‘sonradan görme’nin net bir örneği.
Bu dünyada ‘büyüdükçe’ küçülmek gerektiğini, insanlara saygı duyulması gerektiğini hiç öğrenememiş.
Çünkü ailesinden o terbiyeyi almamış. Binlerce kez yazık.
Tüm konserler aynı artık
Hazıra alışmışlık çok can sıkıcı bir durum.
Bir Galatasaraylı futbolcu, ‘OnlyFans’ fenomeni bir kızı yurtdışından İstanbul’a çağırmış. Business bilet almış, Boğaz’ın en güzel otelinde konaklatmış, en lüks otomobillere bindirmiş.
Üstelik bunları maç günü yapmış çocuk. Çocuk diyorum, çünkü bu hareketi yapan genç oyuncularından biriymiş Galatasaray’ın.
İşte Türk futbolundaki sıkıntıyı arayanlara mis gibi bir vaka.
Bu, bilinen. Daha neler oluyor kim bilir...
Sen futboluna bak, oyununu oyna, antrenmanlarına odaklansana ne işin var böyle mevzularla?
Haydi diyelim yaptın bir hata... Neden bunu sosyal medyada paylaştırırsın?
Çok değil, birkaç güne o futbolcunun ismini öğrenir herkes.
Geçen hafta ölen CHP’nin kedisi Şero düzenlenen bir törenle toprağa verildi.
Ben hiç garipsemedim çünkü yıllardır genel merkezin sembolü olmuş bir kedi o... Evlat hatta.
Sevda Türküsev bu durumu eleştirip “bir kediye bu kadar detaylı bir cenaze töreni yapılmasını abartılı buluyorum” demiş. Sonra da ‘yine’ bir sürü eleştiri almış... E hak ediyorsunuz kusura bakmayın.
Bırakın kim nasıl acısını yaşıyorsa yaşasın, size ne?
Kime ne?
Bize ne yahu!
Herkesin rahatlatma yolu farklı.
Çok üzüldüm!
Ben sonra bunu eleştirenleri okudum. “Yayınlamayın artık” diye. Şimdi öncelikle şöyle bir şey var, bu görüntüyü bulan sosyal medya hesapları değil.
Bir haber kanalında yayınlandı o görüntüler.
Neden?
Çünkü olayın haber değeri var. Kaldı ki Arolat’ın ölümü beraberinde büyük bir serum tartışmasını getirdi biliyorsunuz.
Farkındalık da var işin içinde yani. Ama o görüntüler için “Artık yayınlamayın, kaldırın, silin” demek saçma bir tartışmadan öte bir şey değil. Kimlerin ne görüntülerini gördük bu güne kadar ve hepberaber seyrettik, hayret ettik.
O yüzden lütfen, büyütmeyin.
Kimseye de kızmayın.
Kadir Ezildi adında bir sunucu var. Biliniyor, kadınlar seviyor.
Bir Erzurum’da, bir de İstanbul’da nişan töreni yapmış.
Sürekli nişanlanıyor anlayacağınız.
Hatta “İlk nişanımıza 500 bin lira harcadık” falan deyip ikinci nişandan sonra da tek tek altınlarını saymış sosyal medyada.
Yahu siz ne garip insanlarsınız.
Bu gösteriş merakının sonu hiç iyi değil.
Sonunda öyle bir boşluğa düşersiniz ki, neye uğradığınızı şaşırır kalırsınız.
Daha 26 yaşında gencecik bir kız. Hatırlarsınız ‘kendime uygun damat adayı bulamıyorum’ deyip kendi kendine düğün yaptığı bir video çekmişti.
Son zamanlarda da kilosundan şikâyetiymiş... Daha doğrusu kilo alamadığından...
Belki de bunun zorbalığına uğradı, bilmiyorum.
Çünkü kilo aldın kadar alamıyorsun zorbaları da var etrafta...
Geçtiğimiz akşam arkasından bir not bırakmış ve hayatına son vermiş.
Artık aramızda değil Kübra...
“Herkese iyi geldim ama kendime iyi gelemedim” diye bir not bırakmış. Ve telefon şifresini de eklemiş.
Metin Arolat’ın arkadaşı, “Öldüğü gün evine serumcu çağırmış ve kendine enerji takviyesi yaptırmış” dedi...
Bu bir süredir çok yaygın bir sektör. Azıcık başı ağrıyan bile evine serumcu çağırıyor.
Doktorlar bunun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
“Senin vücudunun neye ihtiyacı var, ne eksik, ne fazla bilmeden serum taktırmak ölüme kadar götürebilir” diyor. Bakın işte Metin Arolat örneği...
Belki de gündüz aldığı serum onun kalbini zorladı...
Belki ne olduğunu bilmeden içine koydurduğu o maddeler onu ölüme götürdü...
“Belki” diyoruz ama yakınındakiler bunun yüksek ihtimal olduğunu söylüyor.
Gülelim hep beraber ya da ağlayalım, artık tercih sizin...
Yeliz Yeşilmen, “Zengin erkek de, fakir erkek de kadını üzüyor. Üzüleceksem lüks arabada üzülmeyi tercih ederim. Lüks hayatın varsa hemen Dubai tatiline gider üzüntünü atlatırsın. Öteki türlü evde çamaşır yıkamaya devam edersin” demiş.
Hahahahah...
E komik...
Ama haksız da diyemeyeceğim...
Şöyle, bir insan kendi konforunu düşünmek zorundadır.
Yani kendi gördüğünden aşağıda bir yaşam istememek son derece hakkıdır!