İşler tamamen duygusal aslında

◊ Genç oyuncunun aşk hayatında yüzü gülmüyor.

◊ Aşkı hızlı başladı, hızlı bitti.

◊ Yeni aşkı bilmem kim...

Ekrana vurasım geliyor.

Ben öyle magazinin en dip çukurlarından anlayan biri değilim ama neyin ne olduğunu da iyi biliyorum.

Tabii ki tanıdığım insanlarla ilgili ağzımı da bıçak açmaz ama o işler öyle değil yahu.

“Yüzü aşk hayatında gülmüyor” dediğiniz kişi zaten aşk istemiyor ki.

“Aşk hızlı başladı, hızlı bitti” denilen kişinin başlayan da biten de umurunda değil.

Bazı şeyler günümüzde maalesef tamamen duygusal!

Hem de öyle böyle duygusal değil.

Bazı ‘fan’lar üzülüyor, kahroluyor hatta.

“Yine gülmemiş bizimkinin yüzü” diyorlar. Ama o sırada karşı taraf kahkaha atıp çıkan haberlerini okuyor.

Benden söylemesi. Çok aldırış etmeyin böyle şeylere.

Tahammülü zor biri

En sakinimizi bile çileden çıkaracak insanlar var. Çok var onlardan, saymakla bitmez.
Mesela Melek Mosso “Hiçbir şeyimiz garanti değil” şeklinde bir paylaşım yapınca yazar Sevda Türküsev ona “Neden? Yoksa senin de sesin mi gerçek değil?” diye yorum yazmış.
E Melek Mosso da “Boş yapma teyze” demiş.
Her hafta bir ünlüye sataşarak gündeme gelme damarını buldu Türküsev.
Bazen zekânın bittiği yerde sataşma, çirkefleşme başlar.
Bazen gündeme gelme hevesi insana her şeyi yaptırır.
Zaten bir Oytun Erbaş örneği var önümüzde.
Bence onu örnek olarak alıp özenmemek gerekiyor.

Biraz lüks istersen 40 bin lira

Bayram tatili öncesi yüzde 50 civarında doluluk varmış Bodrum’da. Biraz abartılı bir orandır kesin. Aslında bana göre içler acısı da bir orandır.
Çünkü kişi başı 40 bin lira civarında konaklama ücretleri belirlenmiş bayram için.
E tabii doğal olarak oteller erken açıyorlar sezonu.
Günün sonunda onlara da yüklenmemek gerekecek, çünkü maliyetleri çok yüksek.
Şunu da hesaba katalım...
Daha mart-nisan aylarında fiyatlar böyleyse sezonu varın siz düşünün. Şimdi 40 bin lira olan bir gecelik konaklama, sezonun tam ortasında 80 bin lira olacaktır.
Bunun önüne şöyle geçin, böyle yapın demek isterdim ama maalesef çözümü yok.
Bizler muhtemelen yerli turistten çok yabancı turist göreceğiz bu sezon Ege ve Akdeniz’de...
Bakalım bayram döneminde neler yaşanacak? Ne kadar hesaplar ödenecek? Ona göre önümüzü daha net göreceğiz eminim. Haftaya tartışırız.

Trafikteki sinir harbi

Trafik var. İstanbul’da normal. Ben de eve doğru gidiyorum, önümdeki arabanın kapısı açılıp kapandı ve yere bir şey düştü. Neydi biliyor musunuz o düşen? Silah!
Adam bir panik indi arabadan, aldı silahı ve tekrar direksiyon başına geçip gitti yoluna.
Yahu biz silahlanmada Amerika’yla falan yarışıyoruz da haberimiz mi yok?
Diyelim anlık bir sinirle bu adama yan gözle baktın. Çıkardı silahı. Ne yapacaksın?
Daha geçtiğimiz gün TV’lerde görmüşsünüzdür gayet iyi giyimli bir kadın, bir başka kadına saldırıyor. Yetmiyor, gidip bagajından bir scooter çıkarıyor ve onunla arabanın camlarına vurup küfür ediyor.
Yani trafik magandasının kadını erkeği yok maalesef.
Bu sinir harbinin önüne geçmenin de kolay bir yolu yok maalesef.

Korku!

Gazeteci Ayhan Kudat ikinci kitabını yayımladı. Adı “Korku”.
Psikolojik bir polisiye yolculuk.
Ölüm korkusunun bir insanın hayatını nasıl yönetip, nasıl değiştirdiğini anlatıyor.
Bunları anlatırken, yani en karanlık yönlerimize ışık tutarken nasıl başa çıkılacağını da gösteriyor. Ayhan Kudat’ın kitabı size ciddi önerimdir. Alın, bırakamayacaksınız zaten elinizden...