Oysa bu kadar basit

Geçen hafta Kanal D’deki “Neler Oluyor Hayatta” programında da dinlemiştim.

Haberin Devamı

Volkan Konak’a ilk müdaheleyi yapan göğüs cerrahisi profesörü anlatıyordu.
“Keşke şok cihazları yaygınlaşsa, bırakın Kıbrıs’ı İstanbul’da hatta Türkiye’de kaç yerde var allah aşkına?” diye soruyordu...

Oysa bu kadar basit

Bakın bu fotoğraf yurtdışında bir otelden... Belçika ve Hollanda’da otellere koymuşlar AED denen cihazı. Özellikle de spor salonlarının yanında...
AED otomatik harici defibrilatör anlamına geliyor.
Ani kalp durması yaşayanlara yardımcı olmak için kullanılıyor.
AED’lerin hayat kurtarıcı gücü başlığında makaleler var yurtdışında yayınlanan...
Ve öyle kolay ki kullanımı.
Fotoğraflarla zaten tarif ediyor neyi nerelere bağlamanız ve hangi tuşlara basmanız hatta basmamanız gerektiğini.
Ne kadar olabilir?
Fiyatı geçtim insan hayatından değerli midir?
Bakın futbol sahaları, konser alanları, oteller, kısacası kalabalığın olduğu her yerde olmalı bu cihazlar.
Olmalı ki bir uzman yoksa bile halk kullanabilsin.
Biz neden bilinçlenemedik, bilinçlenmiyoruz. Neden hemen yanıbaşımızdaki ülkeler bu işi aşmışlar?
Neden biz aşamamışız?
Sorular sorular sorular...

Haberin Devamı

Elinin tersiyle itmiş ülkeyi

Can Yaman bir televizyon programına katılmış. İtalya’da muhtemelen.
“İtalya mı? Türkiye mi” diye soruyorlar...
O da “İtalya” cevabını veriyor.

Oysa bu kadar basit

Şimdi haklı olarak tepkiler var ona... İşleri güçleri yok insanların bizim ülkede biliyorsunuz.
Tepki vermek için sırada beklerler iyi tanırsınız o tipleri. Neyse onlar zaten ilk saldıranlar olmuş.
Ama onun dışında aklı başında insanlardan da gördüm tepkiler. Yani şimdi haksızlar mı yahu?
Can Yaman artık nasıl bıktıysa Türkiye’den, nasıl bezdi ya da ona göre bezdirdilerse elinin tersiyle itiyor ülkeyi.
Bizler milliyetçi insanlarızr, bayrağa âşık, Atatürk sevdalısı...
İsteriz ki böyle durumlarda ‘Türkiye başkadır, tabii ki Türkiye’ cevabını duyalım.
Bir insan başka bir ülkede yaşayabilir ama oralarda ülkesini övmesini isteriz.
Hele ki Can Yaman gibi önemli bir figürün bunu yapması lazım bence.
Çünkü onun birkaç güzel sözüyle Türkiye’ye turist gelir. Öyle bir enerjisi var Yaman’ın...
İyi bir menajeri var aslında ünlü oyuncunun,
Cüneyt Sayıl yıllardır yanında ve bir o kadar da beyefendi biri. Eminim o da kızmıştır bu açıklamalardan sonra kendisine. Sayıl, kızmalı da oyuncusuna. Çünkü herkes günün sonunda dönüyor dolaşıyor kürkçü dükkânına geliyor biliyorsunuz.

Haberin Devamı

Hakaretlere bak!

Fenerbahçe–Galatasaray derbisi bitmiş. Tartışmalar en üst seviyede. Gergin olanlar var, mutlu olanlar var...
Ama eski hakem Ahmet Çakar televizyon programında almış sazı eline salladıkça sallıyor ona buna.
Yahu kızarsın tamam, haksızsın dersin tamam ama Mourinho’ya diyor ki “Allah belanı versin” sonra aldığı gazla devam ediyor: “İstanbul sokaklarında gezmeye kalkma.”
Bakın bu tehdittir. Tehdit olmasa bile bazı kesimlerin aklına ‘aa evet ya biz bu adamı dövsek mi’ düşüncesini sokmaktır.
Peki ayıp değil midir?
Çok ayıptır! Öyle herkese oturduğunuz koltuktan sallayamazsınız beyefendi, hiç kusura bakmayın!

Spikere tehdit

Fenerbahçe-Trabzonspor maçını sunan spiker Ali Ferahbot ölüm tehditleri almaya başlamış maçtan sonra.
Hakaretlerle dolmuş mesaj kutusu... Sebebi de ‘abartılı’ maç anlatımıymış.
Aslında Türkçesi Fenerbahçe’nin gollerine çok yüksek sevinmesi.
Ben bir abartı göremedim o anlatımda...
Gole sevinmese spiker ne kadar durgun anlatıyor derler sevinse çok abartılı.
Ne yapsın adamcağız!
Kaldı ki bir derbi maçta enerjisi yüksek olacak anlatanın, tabii ki sevinecek bağıracak gollere.
Bu dünyanın her yerinde böyle değil midir?
Pardon ama söz konusu futbol olunca biz dünyanın herhangi bir yeri değil maalesef çukurundayız...

Yazarın Tüm Yazıları