Nilgün Tekfidan Gümüş

‘Bibi’ Suriye’de ne kadar ‘makul’?

11 Nisan 2025
İSRAİL’in Suriye’deki askeri hedeflere yönelik hava saldırıları Türk ordusu ile karşı karşıya gelme riskini arttırırken tarafların çatışmasızlık mekanizması oluşturmak için harekete geçtiği açıklandı.

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları teknik düzeyde ilk görüşmenin önceki gün Azerbaycan’da yapıldığını belirtti.

TRUMP’IN SÖZLERİ

BU bağlamda geçen haftadan bu yana önemli gelişmelere tanık olduk. Türk ve İsrailli yetkililerden gelen ‘Suriye’de çatışma istemiyoruz’ mesajlarının hemen sonrasında ABD Başkanı Donald Trump, salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu konuk etti.

Oval Ofis’teki basın toplantısında Netanyahu, Türkiye ile çatışmayı nasıl önleyebileceklerini konuştuklarını söyleyerek Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile iyi ilişkilerini hatırlattı. Trump ise “Büyük bir dostum var, adı Erdoğan. Ben onu severim, o da beni sever” dedi.

İlk döneminde Türkiye ile yaşanan rahip Brunson krizinden bir cümleyle söz etmesi kekremsi anıları akla getirse de lafı toparlayıp övgüleri sürdürdüğü görüldü.

‘Arabulucu olabilirim’ mesajı veren Trump’ın dönüp ‘Bibi’ diye hitap ettiği Netanyahu’ya ‘Tabii sen de makul olmalısın’ demesi son derece önemliydi.

GSuriye konusunda Türkiye’ye yönelik uyarı beklerken övgüler dinlemek zorunda kalan Netanyahu, gümrük vergisi ve İran konusunda da Trump’ı ikna edemediği gerekçesiyle İsrail basını tarafından topa tutuldu.

NETANYAHU UYARILMALI

Yazının Devamını Oku

İsrail yeni Şam’ı niye rahat bırakmıyor

4 Nisan 2025
Gazze Şeridi’nde ateşkesi bozan, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a saldırı düzenleyerek uzlaşmayı ihlal eden İsrail, Suriye’de inşa edilmeye çalışılan yeni rejime ise göz açtırmamaya çalışıyor.

AMAÇ SURİYE’Yİ ENGELLEMEK

GAZZE’de Hamas’a, Lübnan’da Hizbullah’a büyük darbe vuran İsrail, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinden kendisine pay çıkarmıştı.

Ancak Esad rejimi döneminde Suriye hava sahasında istediği gibi operasyon yürüten Netanyahu hükümeti şimdi toprak birliğini inşa etmeye ve ülkeyi istikrara kavuşturmaya çalışan Ahmed Şara liderliğindeki geçici yönetimi bir tehdit unsuru olarak algılayarak Suriye’nin geride kalan askeri altyapısını yok etmeye çalışıyor. İsrail bu saldırılarla Suriye’nin caydırıcı bir askeri güce ulaşmasının önüne geçmeyi hedefliyor.

GÜNEYDE İŞGAL SÜRÜYOR

ESAD’ın devrildiği günlerde Lazkiye limanındaki askeri gemileri bombalayıp batıran İsrail, ulusal güvenliğini bahane ederek Golan Tepeleri’nin Suriye tarafına geçip işgali genişletmişti.

Beşar Esad devrildiğinden beri Suriye’ye geniş çaplı saldırıları sürdüren Tel Aviv yönetimi, önceki akşam ise başkent Şam, Hama ve Humus’taki askeri üs ve askeri altyapıyı hedef aldı. İsrail’in saldırdığı yerlerden biri de Hama’daki T4 askeri havalimanıydı.

T4 İDDİASI SONRASINDA

TÜRKİYE

Yazının Devamını Oku

Komşunun derdi F-35 ve CAATSA

28 Mart 2025
TÜRKİYE’nin iç gündeme döndüğü şu günlerde uluslararası siyasette ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Ankara’nın AB ve ABD ile ilişkileri nisbeten olumlu bir seyir izlerken dış politikasını Türkiye karşıtlığı üzerine kurmuş olan Yunanistan ile Yunan/Rum lobisinin de boş durmadığını görüyoruz.

TRUMP’A KONSTANTİN HAÇI

BU bağlamda Beyaz Saray’da yapılan 25 Mart Yunan Bağımsızlık Günü resepsiyonu enteresandı. Amerika Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Elpidoforos, ABD Başkanı Donald Trump’a “Bana Büyük Roma İmparatoru Büyük Konstantin’i hatırlatıyorsunuz. Bu imparator, Sayın Başkan, benim doğduğum yer olan muhteşem Konstantinopolis şehrini kuran ve inşa eden kişidir. Bu yer bugün İstanbul olarak bilinmektedir” diyerek kutsal haç hediye etti.

Hz. İsa’nın rüyasında Konstantin’e göründüğünü ve ona bu haçı vererek ‘Git ve zafer kazan’ dediğini söyleyen din adamı, “Bu haç bir zamanlar Konstantin’e yol gösterdiği gibi size de yol göstersin. Amerika’yı yenilmez kılsın” diyordu.

Elpidoforos’un bu sözleri, Yunan-Rum lobisinin Türkiye karşıtı lobi faaliyetlerini arttırdığı bir döneme denk geldi.

Oysa Bakırköy doğumlu, İstanbul Rumlarından olan Türk vatandaşı Elpidoforos, 2021 yılında New York’taki Türkevi’nin açılışına katıldığı için Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nden yaylım ateşine tutulmuştu.

TÜRKİYE’YE KÜSTAH SLOGAN

YİNE

Yazının Devamını Oku

AB’den yine çifte standart mı

21 Mart 2025
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya lideri Vladimir Putin ile Ukrayna savaşını bitirme konusunda anlaşmaya çalışırken gelişmeleri uzaktan izleyen Avrupa Birliği (AB) bir yandan da güvenlik ve savunma mimarisini güçlendirmek için planlar yapıyor.

‘YENİDEN SİLAHLAN’ PROJESİ

AVRUPA’da Ukrayna’da bir anlaşmaya varılsa bile Moskova’nın durmayacağı birkaç yıl sonra Avrupa’ya yeniden saldıracağı öngörüsü hakim. ABD’nin yaşlı kıtanın savunma yükünü daha fazla paylaşmak istemediği bir ortamda da Avrupa savunma ve güvenlik yapısını güçlendirmek için projeler geliştiriliyor.

 AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geçtiğimiz haftalarda ‘ReArm Europe’ yani, ‘Yeniden Silahlan Avrupa’ projesini açıklamıştı. Plan gelecek dört yıl içinde savunma sektörüne 800 milyar Euro gibi devasa kaynak yaratılmasını öngörüyor.

BERLİN FRENİ KALDIRDI

HAFTA içi yine bu konuda tarihi sayılacak bir adım atıldı.

Almanya’da görevi dolmak üzere olan Şansölye Olaf Scholz ve müstakbel Şansölye Friedrich Merz’in SPD ve CDU partileri son anda Yeşiller’in de desteğini alıp bütçede yer alan ‘borçlanma freni’ni kaldırarak savunmaya daha fazla kaynak sağlanmasının yolunu açtılar.

Brüksel ve Berlin’den gelen bu adımlar önümüzdeki yıllarda üye ülkelerin ordularının modernize edilmesi, savunma planlarının güçlenmesi için daha fazla harcama yapacağı anlamına geliyor.

SİLAHLANMA YOL HARİTASI

Yazının Devamını Oku

Batı ittifakı çatırdıyor mu

28 Şubat 2025
ABD Başkanı Donald Trump’ın (2017-2021) daha ilk döneminde transatlantik ilişkiler stres altına girmeye başlamıştı.

İkinci dönemde ise Batı ittifakının ana unsuru olan ABD ve Avrupa ilişkilerinin zor bir dönemden geçeceği, hatta bir ayrışmanın bile olabileceğine dair işaretler giderek artıyor.

AVRUPA’YA YÜZDE 25 VERGİ

TRUMP önceki gün ilk kabine toplantısında Avrupa Birliği’ne yönelik ciddi açıklamalarda bulundu. AB ülkelerinde üretilen mallara yüzde 25 oranında gümrük vergisi getirmeyi planladıklarını ilan etti. Trump, daha önce Meksika ve Kanada’yı da benzer bir şekilde tehdit etmiş, pazarlıkların başlamasıyla uygulama askıya alınmıştı. Trump’ın vergi tehdidinden çok AB’yi hedef alan açıklamaları dikkat çekiciydi. “AB, ABD’yi mahvetmek için kuruldu. Amacı buydu ve bu konuda iyi bir iş çıkardılar. Ama şimdi Başkan benim” diyordu.

MACRON’UN ZİYARETİ SONRASI

TRUMP yönetimi, Ukrayna ve Avrupa’yı bir kenarda bırakıp Rusya ile doğrudan masaya otururken Avrupa da nasıl bir pozisyon alacağına dair arayış içinde. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan sonra İngiltere Başbakanı Keir Starmer dün Washington’da Başkan Trump ile görüştü.

Bu görüşmeler ABD’nin 2’nci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da konuşlanan askerlerini çekeceği, Avrupa’yı nükleer şemsiyeden çıkarabileceği, hatta ABD’nin NATO’dan çıkabileceğine dair iddiaların konuşulduğu bir dönemde yapıldı.

ÖNCE AMERİKA POLİTİKASI

ŞİMDİYE

Yazının Devamını Oku

Almanya seçimleri niye daha önemli

21 Şubat 2025
ABD’de iktidara gelen Donald Trump yönetimiyle birlikte kurallara dayalı uluslararası düzen yeni bir sınav döneminden geçiyor.

Grönland’ı, Panama Kanalı’nı isteyen ‘Gazze’yi satın alacağız’ diyen Trump Yönetimi, Ukrayna’da da Rusya lideri Vladimir Putin’in hoşuna gidecek türden öneriler getiriyor. Avrupa’ya güvenlik konusunda ‘kendi başınızın çaresine bakın’ mesajı verirken, Ukrayna pazarlığıyla Rusya’yı son dönemde giderek yakınlaştığı Çin’in yanından çekmeye çalışıyor. 

UKRAYNA ALMANYA’YI VURDU

ABD ve Rusya’nın Suudi Arabistan’da yaptığı Ukrayna pazarlığında devre dışı kalan Avrupa ise zirve üzerine zirve yapıyor. Öte yandan siyasi ve ekonomik açıdan Avrupa’nın durumunun pek parlak olmadığı da malûm.

Birçok Avrupa ülkesinde önemli oy oranına ulaşan aşırı sağcı partiler, siyasi dengeleri alt üst ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, hükümet kurmakta bile zorlanırken Avrupa’ya liderlik edebilecek güçte mi? Keza Almanya?

Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’dan aldığı ucuz enerjiden mahrum kalan, otomotiv deviyken elektrikli araç devrimine ayak uydurmada zorlanan Alman ekonomisi neredeyse üç yıldır durgunluk yaşıyor.

AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ

PAZAR günü Almanya’da erken genel seçimlere gidilecek. Ekonomik kriz yüzünden Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Yeşiller ve Hür Parti ile kurduğu koalisyon çökmüş ve seçime gitme kararı alınmıştı.

Son anketler, iktidar değişikliğinin kesin olduğuna işaret ediyor. Kamuoyu yoklamalarına göre Hıristiyan Demokrat Parti CDU/CSU yüzde 30, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) yüzde 20, Başbakan

Yazının Devamını Oku

O pazarlığın perde arkası

14 Şubat 2025
Dünya ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Gazze’yi satın alma’ teklifine odaklanmışken Washington’ın Ukrayna dosyasında da bazı hazırlıklar içinde olduğuna dair işaretler vardı.

Salı günü dünya gündemini derlerken görmüştüm, uçak takip sitelerinde Moskova’ya yaklaşan özel bir uçak izlemeye alınmıştı. Uçakta Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un olabileceği iddia ediliyordu.

Witkoff (66), yeni Trump yönetiminin yükselen yıldızıydı.

1980’lerden bu yana Trump’ın yakın çevresinde bulunan Amerikalı Yahudi emlak milyarderi, aynı zamanda sıkı bir müzakereciydi. 15 ay sonra Gazze Şeridi’nde ateşkes ve rehine takası anlaşmasının sağlanmasında etkin rol oynamıştı. Trump, Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi olarak emekli General Keith Kellogg’u atamışken Witkoff’un Moskova’ya gitmesi ciddi gelişmelerin habercisi gibi duruyordu.

REHİNEYİ KURTARDI

VE ertesi gün şüphelerin boşa çıkmadığı görüldü. Witkoff’un 3.5 yıldan bu yana uyuşturucu kaçakçılığı ile suçlanan 14 yıl hapis cezasına çarptırılmış Amerikalı öğretmen Marc Fogel’i almak için Moskova’ya gittiği ortaya çıktı.

Aslında bu ABD ile aracısız doğrudan müzakere etmek isteyen Rusya lideri Vladimir Putin’in Trump’a ilk jestiydi.

Amerikan basınına göre Trump, ‘Harika müzakereci’ dediği Witkoff’a Ortadoğu dosyasının yanı sıra Ukrayna-Rusya dosyasını da vermişti. Ortadoğu’daki aracıların da sayesinde Kremlin’i ikna etmenin yolunu bulan Witkoff, Putin ile üç saat süren bir görüşme de yaptı. Trump’ın Rusya lideri ile telefon görüşmesi de işte Amerikalı temsilcinin temasları sonrasında gerçekleşti.

RUSYA KAZANÇLI GİBİ

Yazının Devamını Oku

Trump ne yapmak istiyor

7 Şubat 2025
ABD Başkanı Donald Trump ‘Amerika’yı yeniden büyük yap’ sloganıyla 20 Ocak’ta ikinci kez Beyaz Saray’a çıktığından beri ortalık toz duman. Aslında tehditlere daha iş başı yapmadan başlamıştı.

‘Kanada’yı ABD’nin 51’inci eyaleti yapacağız’ dedi. Grönland’ı Danimarka’dan satın almayı gündeme getirdi. Panama Kanalı’nın idaresini geri almak için baskı uygulamaya başladı. Meksika Körfezi’nin adını ‘Amerika Körfezi’ olarak değiştirdiğini ilan etti.

Son olarak da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ağırladığı Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada ‘Gazze’nin sahibi olacağız. Orayı Ortadoğu’nun Rivierası yapacağız’ diyerek Filistinlileri tehcir planını duyurdu.

ABD AYAĞA KALKTI

TRUMP’ın şoke edici önerisi bir anda dünyanın en çok konuştuğu konu oldu. ABD basını ayağa kalktı. Hani ABD askeri yeni bir savaşa girmeyecekti, ‘O seçim vaadine ne oldu’ diye tepki gösterdiler. Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nden senatörler bile Amerikan vergi mükelleflerinin parasının Gazze’de harcanma ihtimali ve ABD askerinin yeni bir savaşa girme olasılığına karşı hop oturup hop kalktı. Netanyahu, planı alkışlarken, İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Filistinlilerin ‘gönüllü’ tehciri için plan yapılması konusunda orduya talimat verdiğini açıkladı.

GERİ ADIM ATAR MI

TRUMP’ın ‘Gazze’ye el koyma’ planı Türkiye’den Arap dünyasına, Rusya’dan Çin ve Avrupa’ya kadar bütün dünyada tepki çekti. Dünyadan koro halinde ‘Tek çözüm iki devlet’ sesleri yükselirken ABD basınına sızdırılan haberlerden ve Trump ekibinden gelen açıklamalar, geri adıma işaret eder nitelikteydi. Başkan Trump’ın planından Dışişleri ve Pentagon’un haberi bile olmadığı, fizibilite çalışması yapılmadığı, asıl işi emlakçılık olan Trump’ın aynı kafayla uluslararası siyaseti dizayn etmeye çalıştığı öne sürülüyordu.

başkan ISRAR EDİYOR

ANCAK

Yazının Devamını Oku