Erman Abi’nin yorumlarıyla hakemler nasıl ki kendilerine çeki düzen veriyorsa, spor basını da bu programdan her gün karne alıyor desek yalan olmaz...
Dos Santos’un transferiyle ilgili Atilla Ağabey “Nihayet Arda’ya ‘abi’ diyecek biri geldi” diyerek Gio’nun gençliğine dikkat çekti. Bu pası alan Öztürk Abi de haberin başlığını çok güzel tamamladı “Arda Ağabey Oldu”...
G.Saray Gio’nun tapusunu da almalı
DEVRE arasının transfer şampiyonu açık ara Galatasaray oldu. Hatta devre arası transferleriyle bu sezonun en iyi transferlerini yaptı desek yanılmış olmayız. Bu yıl yapılan transferler arasında bana göre en muhteşemi Dos Santos transferidir. Yetenekleri ve yaşı göz önüne alınınca geriye bir tek bu oyuncuyu adapte etmek kalıyor. Bu da olursa, Galatasaray’ın bir dünya yıldızını transfer ettiğine hep birlikte tanık olacağız... Ben Barça’dan beri Gio’yu izliyorum. Ve müthiş bir hayranlık duyuyorum. Öyle ki Play Station oynarken bile yaptığım her takıma Gio’yu transfer ederek başlıyorum...Bu nedenle diyorum ki G.Saray sezon sonunu beklemeden bu yıldızın bonservisini mutlaka almalıdır. Neden mi; çünkü iyi yönetilen bir 3.5 milyon Euro’luk Gio’nun, 1-2 yıl içinde en az 5 kat değer kazanacağını iddaa ediyorum...
Sol gösterip
YARIN Erman Hoca’dan Lig TV meselesini detaylarıyla okuyacağız.
Ne yazacağını ben de bilmiyorum, hep birlikte okuyacağız...
Pazar akşamı hayatımın doğal reflekslerinden biri haline gelmiş bir durum yüzünden boşluğa düştüğümü hissettim ! Pazar günümü, maçlardan sonra Maraton programında Şansal ve Erman ağabeyleri, futbol kurallarında yazılmamış bir maddeyi, önemli bir rengi kaybettiğime emin oldum.
Ben mi yoksa Lig TV mi kaybetti ya da hepimiz mi kaybettik, bilemedim.
“Hayat ‘bir kişi’lerden mi ibarettir?” diye sorsam ne dersiniz ?
Ben kesinlikle “Evet” derim.
Peki Lig TV sadece Erman Toroğlu’dan mı ibarettir?
Horozlar ‘çıkmayan candan umut kesilmez’ misali bir mücadele veriyor. Diğer yandan Fenerbahçe, ilk yarıda sergilediği sıkıcı futboldan ve gereksiz puan kayıplarından kurtulmak istercesine cesur oynuyor...
Nerede?
Kadıköy’de, Avrupa’nın sayılı lüks statlarından birinde...
5 yıldızlı otellerin odalarını aratmayan localarıyla, dış ısıtıcılarıyla, televizyonlu koltuklarıyla, mağazalarıyla, restoranlarıyla, otoparklarıyla Şükrü Saracoğlu stadında...
Ama gel gör ki, seyirci için her şeyin fazlasıyla düşünüldüğü bu güzel statta, maalesef seyredilecekler için aynı özen gösterilemedi gitti... Şimdi, yapılan yatırımla Avrupa’da 16 stadın kullandığı bir sistem alındı. Sezon sonunda zeminin de Avrupa’nın en iyi statları gibi muhteşem olacağı söyleniyor.
Fakat...
Engebeli arazi
Tüm okurlarımıza sağlıklı ve sağduyulu bir yeni yıl dilerken, 2010 ajandasında kendimce çok konuşulacakları sıralamak istedim... Baktım ki yine konuşulacak çok şey var... İyi midir, kötü müdür bilmiyorum ama spor mahallesinin sembol figürleri, yeni figürleri, eleştirilecek isimler diye uzayıp giden bir listem var...
2010’da en çok konuşulacaklar
· Aziz Yıldırım ve şampiyonluk sözü (tutsa da tutmasa da) · Özer Hurmacı · Elano · Yayın ihalesi · Ümit Özat’lı Ankaragücü · Erman Toroğlu · Uğur Dündar (futbola bakış açısıyla) · Yine Güiza · Milli Takım’a hoca olacak teknik adam. · Ertuğrul Sağlam ve Tolunay Kafkas · Sercan Yıldırım · Turgay Demirel · Daum ve Aykut Kocaman · Mustafa Denizli · Arda Turan · Mahmut Özgener ve MHK · Yıldırım Demirören · Ertuğrul Özkök’ün spor yazıları · Rıdvan Dilmen ve NTV SPOR · Hıncal Uluç · Tabata · Tanjevic · Şenol Güneş · Ahmet Çakar, Reha Muhtar ve Serhat Ulueren · Fanatik İddaa eki · Feridun Niğdelioğlu · Alper Dülgerci ve Kaan Koç · Beşiktaş Kongresi · Fuat Akdağ ve Mehmet Demirkol · Ezel hayranı sporcular · Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımı · Keita· fenerbahçe.org’un düzeltmeleri · Fırat Aydınus · Sinan Engin · Gökhan Ünal · Sadri Şener · Tek santrfor-çift santrfor, çift stoper-tek stoper mevzusu · Pierro (Lig tv ölçüm aleti), · Turgay Demirel’in maskotu · Alex · Yılmaz Vural · Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı · Aslantepe.
Şampiyon olamazlarsa neler konuşacağız?
FENERBAHÇE
* Aziz Yıldırım’ın 3 yıl üst üste verdiği şampiyonluk sözünü.
* Zico’nun gönderilmesinin ne kadar yanlış olduğunu.
Emre&Baroni ikilisinin farkı net bir şekilde hissedildi. Ancak ikinci yarıda Emre’nin neden oyundan çıkarıldığını anlamış değilim... Maçın büyük bölümünde kanatlarda bir sorun vardı... Daum, Özer’e yer açmak için daha iyi bir kanat organizasyonundan vazgeçmişti dün... Özer’in oynaması konusunda ben de Daum’u destekliyorum ancak; Özer solda değil de gerçek yeri olan sağda oynasaydı, henüz Fenerbahçe’ye bir katkı sağlayamayan Mehmet Topuz’un yerine de Uğur Boral oynasaydı, kesinlikle daha etkili kanat organizasyonları olurdu... Fakat bir yandan da bu kanat organizasyonlarının son durağı olan Güiza problemi göze çarpıyor... Her ne kadar da Fenerbahçe’ye dün bir gol kazandırsa da, bir metreden boş kaleye gol atamayan gol kralıyla ilgili fazla bir şey söylemeye gerek yok...
F.Bahçe’nin istediği gibi oldu
FENERBAHÇE golü bulduktan sonra, Şenol Güneş gözle görülür bir risk aldı. Ve az kalsın bu risk Trabzonspor’a pahalıya mal olacaktı... Fenerbahçe forvetleri biraz daha becerikli olsalar, skor çok farklı bir hale gelebilirdi...
Trabzonspor’un özellikle Şenol Güneş’in gelişiyle parlayan yıldızları Alanzinho, Gabric ve Colman çok fazla etkili olamazken, sağ kanatta Serkan’ın etkili oluşu bir ara oyunun ibresini Trabzonspor’a çevirdi... Yaptığı kurtarışlardan dolayı Trabzon kalecisi Onur’un da hakkını teslim etmek lazım... Sözün özü dün akşam her şey Fenerbahçe’nin istediği gibi gitti, cuma ve cumartesinin liderlerinden emaneti geri aldı ve Fenerbahçe çok önemli bir galibiyetle ligin ilk yarısını bitirdi...
Güiza’ya verilen parayı bir kenara koyun...
· Ona gösterilen sabır, verilen şans, PAF takımdaki genç Beykan’a ya da başka bir gence verilseydi ne olurdu?
· Yıllardır alt yapıdan hiçbir futbolcuyu kadrosunda değerlendiremeyen Fenerbahçe, yıllar sonra şeytanın bacağını kırmış olurdu...
Hatta “yakışır, helal olsun koçlarıma” diyenler çoğunlukta olacak. Ancak iyi oynamayı bir türlü beceremeyen, olmadık puan kayıplarına dur diyemeyen bir takımsan eğer, taraftar, kamuoyu ve basın karışır, konuşur, yazar, çizer elbette. Çünkü Fenerbahçe büyük ve beklentileri yükselten bir camia. Dün gece Fenerbahçe’den kötü geçen günlerin inadına bir patlama beklerken, az kalsın Kadıköy’de yine bir bomba patlayacaktı. Ankaragücü’nü ve oyununu küçümsememek gerek elbette, ancak Fenerbahçe kendi evinde yine kötü oynadı, yine öldü öldü dirildi desek haksızlık etmiş olmayız sanırım. Bu nedenle bu galibiyet Fenerbahçe’ye nefes aldırmış olsa bile ben yine de asıl bir an önce devre arasının gelmesinin Fenerbahçe’ye rahat bir nefes aldıracağını düşünüyorum. Ancak bu aranın “her konuda bir tedavi zamanı (!)” olması gerektiğinin da altını çiziyorum.
OYUN BOZAN
Güiza.
Resmen oyun bozuyor.
Fenerbahçe ne zaman hızlı ve organize bir atak başlatsa, top Güiza’ya geldiği anda
bu atak bozuluyor.
Ya topu kaptırıyor, Ya topu eziyor, ya da çok kötü bir pasla atağı bitiriyor.