Paylaş
Horozlar ‘çıkmayan candan umut kesilmez’ misali bir mücadele veriyor. Diğer yandan Fenerbahçe, ilk yarıda sergilediği sıkıcı futboldan ve gereksiz puan kayıplarından kurtulmak istercesine cesur oynuyor...
Nerede?
Kadıköy’de, Avrupa’nın sayılı lüks statlarından birinde...
5 yıldızlı otellerin odalarını aratmayan localarıyla, dış ısıtıcılarıyla, televizyonlu koltuklarıyla, mağazalarıyla, restoranlarıyla, otoparklarıyla Şükrü Saracoğlu stadında...
Ama gel gör ki, seyirci için her şeyin fazlasıyla düşünüldüğü bu güzel statta, maalesef seyredilecekler için aynı özen gösterilemedi gitti... Şimdi, yapılan yatırımla Avrupa’da 16 stadın kullandığı bir sistem alındı. Sezon sonunda zeminin de Avrupa’nın en iyi statları gibi muhteşem olacağı söyleniyor.
Fakat...
Engebeli arazi
Şampiyonluğa oynayan, üstelik üst üste 3 yıl şampiyonluk hedefiyle oynayan bir takımın evi, engebeli arazi tadında olunca, bu sorun hedefe giden yolda en büyük engellerden biri olarak karşısına çıkıyor. Çünkü Fenerbahçe her ne kadar Alman Teknik direktör tarafından çalıştırılıyorsa da Latin Amerika futbolu oynuyor, ayağa çok fazla top yapıyor ve teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu bir takım... Belki bu yüzden ve havanın da etkisiyle sarı kartların da havada uçuştuğu bir maç oynandı dün gece. Ama bu konuda kaybeden taraf Fenerbahçe oldu ve dört önemli oyuncusu cezalı duruma düştü.
Alkışlık mücadele
İŞTE böyle bir sahada, her iki takımın da alkışa değer mücadelesini izledik. Ta ki 77. dakikaya kadar... Su birikintilerinin içinde başlayan gol düellosu son saniyeye kadar sürdü ve maç 1-1 bitecek derken Özer’in büyük gayretiyle önce 2-1 sonra da 3-1... Son 15 dakikada izlediğimiz 4 gol, maç 90 dakikadır sözünü bir kez daha hatırlattı bizlere...
Galibiyet Fenerbahçe seyircisini mutlu etmeye yetti ama Alex’in yokluğu yine de hissedildi. Oyunda varlığı ile yokluğunu hissetmediğimiz Mehmet Topuz’un yerine Özer başlasaydı belki de sonuç için 90 dakikanın bitmesini beklemeyecektik. Gökhan’ın şutu gol olsaydı Fenerbahçe, golcüsüne erken kavuşacaktı ancak dönen topu affetmeyen Güiza “Ben hala buradayım” dedi. Sağ tarafta Bekir, Bilica ve Emre maçın görünmeyen kahramanlarındandı. Semih’in ilk 11’de sahaya çıkması ise biraz sürpriz oldu doğrusu...
MAÇIN ÜÇ ADAMI
Bilica – Emre - Özer
Paylaş