Medeniyetlerin beşiği şehirler
Kıtaların ortasındaki bereketli Anadolu toprakları birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış. Bugün halen onlarca kültürden kalan yüzlerce şehrin izlerini görmek mümkün... Bu izleri birlikte takip edelim ve Hititlerden Lidyalılara dünya tarihine yön veren beş devletin kalıntıları içinde bir geziye çıkalım.
Anadolu’nun ilk devleti
ÇORUM-HİTİTLER
3.600 yıl önce Kral Hattuşili’nin kurduğu Hattuşa, Anadolu’nun ilk şehir devleti. Çorum’un Boğazkere ilçesinin Büyükkale denen kayalık bölgesinde kurulan bu devlet küçük küçük pek çok yerleşimi, beylikleri, krallıkları birleştirip imparatorluk haline gelmiş. Ve döneminde Asur, Miken ve Mısırlılarla birlikte süper güç olmuş.
Çorum’da Hitit medeniyetinin kalbi olan Hattuşa’nın bir zamanlar ne kadar görkemli bir kent olduğunu kalıntıları gezerken görebilirsiniz. Gitmişken Evliya Çelebi’nin ‘Seyahatname’sine de konu olmuş Çorum Kalesi’ni görmeden dönmeyin. Kalede Selçuklu döneminden bir cami ve 42 konut hâlâ sağlam durumda.
Antik kentler cenneti
AYDIN-LİDYALILAR
Anadolu’ya göç eden Trak boylarından Lidyalılar da Aydın ve civarını mesken tutanlardan. İç Batı Anadolu’nun en verimli topraklarına yerleşmişler. İzmir, Manisa ve Aydın sınırlarındaki Bozdağlar ile Gediz ve Küçük Menderes nehirlerinin suladığı vadi ve bereketli ovaları yurt edinmişler.
Günümüzden yaklaşık 2.700 yıl önce yıldızı parlayan Lidyalılar, 141 yıl boyunca, babadan oğula geçen krallık sistemiyle, Mermnad ailesi tarafından yönetilmiş. İlk kral Gyges ve onu izleyen krallar ülke topraklarını Ege kıyılarından Kızılırmak’a kadar genişletmiş.
Mısır, Mezopotamya, İran ve Yunanistan’daki uluslarla ekonomik ilişkilere girmiş, dönemin en büyük ve önemli krallıkları arasında yerlerini almışlar.
Kısa zaman içinde ulaştıkları bu başarının sırrı aslında topraklarındaki altın madenleriymiş. Lidya Kralı Alyattes de ilk parayı bastıran kişi olarak tarihe geçmiş. Antik kentler dünyasını adım adım gezmek istiyorsanız antik kent cenneti olan Aydın bunun için bulunmaz fırsat. Hem konumu hem de verimli toprakları tarih boyunca pek çok önemli medeniyete ev sahipliği yapmasını sağlamış. Aphrodisias, Didyma, Alinda, Tralleis, Nysa, Alabanda, Magnesia antik kentlerini görmek uygarlıklar arası yolculuk demek.
Efsaneler diyarı
UŞAK-FRİGLER
Büyük Ege Göçü ile Anadolu’ya gelen Trakların bir kolu olan Frigler uzun yıllar göçebe olarak yaşamışlar. 2.900 yıl önce kral Gordias, Frig halkını bir krallık altına toplamış. Meşhur çözülemeyen düğümün sahibi Gordias’tan sonra tahta, dokunduğu şeyi altına çevirmesinden kulaklarına pek çok efsaneye konu edilen oğlu Midas geçmiş.
Bu bölge sadece Friglere değil, tarihte ilk parayı kullanan Lidyalılardan Bizans İmparatorluğu’na pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış. Evliya Çelebi’nin ‘Âşıklar Şehri’ dediği Uşak’ta Blandus, Kremon, Pepuza, Akmonia ve Sebaste antik kentleri ile Mesotimolos kaya mezarları görmemiz gereken yerler arasında.
Fırat’ın doğusunda yükseldiler
VAN-URARTULAR
Hititlerin yıkılışının ardından günümüzden 2.850 yıl önce I. Sarduri tarafından Urartu Devleti kurulmuş. Van Gölü’nün doğusundaki ovada kayalıklara bir kale yaptırıp burç duvarına yazdırdığı bir tür kitabeyle de krallığını ilan etmiş. Kale Van’dan 6 kilometre uzakta. İçinde Urartuların bilinen beşinci kıralı Menua ve II. Sarduri’nin kaya mezarları, Sardur Burcu, Analı Kız Açık Hava Tapınağı ve Asur dilinde çivi yazısıyla yazılmış kitabe var.
Van aynı zamanda bir kaleler şehri. Yolumuzu düşürmüşken II. Sarduri’nin inşa ettirdiği Çavuştepe Kalesi’ni ve 1643’te Mahmudi Süleyman tarafından yaptırılan stratejik Hoşap Kalesi’ni de görüp dönelim...
Kültür-sanatta çok ileride!
İZMİR-İYONLAR
Batı Anadolulu İyonlar, günümüzden 2.750 yıl önce güçlü olsalar da Lidya Krallığı’nın baskısı yüzünden Anadolu içlerine doğru genişleyememişler. Onun yerine usta denizcilikleri sayesinde Akdeniz, Karadeniz ve Marmara kıyılarında koloni denen küçük kentler kurmuşlar. Ticarette Lidyalılardan öğrenip sikke kullanmışlar.
Zeytinyağı, şarap, kereste, fildişi hatta köle ticareti yapıp tarihin güçlü Anadolu uygarlıklarından olmuşlar. Kültür ve sanat alanında da oldukça ilerleyen İyonlar Milet, Efes, Foça, Karaburun ve Seferihisar’da müthiş bir mimariyle eşsiz güzellikte saraylar ve tapınaklar yapmışlar. Bu uygarlığın izlerini civardaki tüm antik kentlerde sürmek mümkün.