Küllerinden yeniden doğan bir başkent: Beyrut
Beyrut denince çoğu insanın aklına, karışıklık ve savaş geliyor. Zira 1970’lerde başlayıp yaklaşık 20 yıl süren iç savaş ülkeyi adeta durma noktasına getirdi. Lübnan'ın başkenti Beyrut, gerek güzelliği, gerekse gelen turist sayısı ve renkli gece hayatından dolayı yıllardır Ortadoğu'nun Paris'i olarak adlandırılıyor. Kötü günleri geride bırakmayı hedefleyen Beyrut, son yıllarda adeta küllerinden yeniden doğuyor. Ülkeye yapılan uçuş ve ülkeye gelen turist sayısı her geçen gün daha da artıyor.
Havaalanından çıkıp, dışarı adımımı atar atmaz bir tuhaf oluyorum, kendimi buraya ait hissediyorum.
Sanki daha önce bu topraklarda yaşamışım gibi...
Hiç yabancılık çekmiyorum.
Bu sefer turist gibi değil, orada yaşayan biri gibi olmaya çalışarak, şehrin ruhunu daha iyi hissedebileceğime inanarak ikinci defa gittim.
Başbakan Refik Hariri ile yeniden yükselişe geçmeye başlayan şehir, Hariri'nin suikaste kurban gitmesinin ardından bir kez daha durma noktasına geldi. Uzun bir süre daha gelişme gösteremeyen Beyrut, yavaş yavaş yaralarını sarmaya başladı.
Yıllardır süren kaos ve iç savaş bile, Doğu-Batı, Müslüman-Hristiyan ruhunu çok iyi harmanlayan bu otantik ruhu hiç bozamadı.
Şehirde, iç savaşta kurşunlanmış, bombalanmış birçok bina görüyorsunuz.
Havaalanından çıkar çıkmaz şehir merkezine giden yolda gözünüze çarpan ilk şey bu eski binalar oluyor.
90'lı yıllarda başlayan kent planlaması çalışmaları çok hızlı olmasa da devam ediyor. Bu yüzden şehirde çok fazla inşaat ve iş makinası göreceksiniz.
Bu tür modern binalar kentin kendisini yenilemeye başladığının en büyük ispatı. Buna benzer binaların yapımı gün geçtikçe artıyor.
İç savaştan kalan kurşun izleri
Beyrut, Müslümanların, Hristiyanların ve diğer dinlere mensup kişilerin, barış içinde beraber yaşadıkları nadir yerlerden... Ülkedeki son nüfus sayımına göre ise dağılım şu şekilde; Müslüman nüfusu % 54, Hristiyan nüfusu % 40.4, Dürzi nüfusu % 5.6...
İşte bu hoşgörü yüzünden Beyrut'u çok seviyorum ve özlüyorum... Kim, neye, nasıl inanmak isterse. Özgürce...
Birçok kültürün ve dinin bir arada olduğu Lübnan'da cami ve kiliseleri yan yana görünce hiç şaşırmayın. İç savaşı geride bırakan halkın eski günlere dönmeye hiç niyeti yok.
BEYRUT GÜVENLİ BİR ŞEHİR Mİ?
Geziniz sırasında sık sık polis ve asker göreceksiniz. Neredeyse her sokak başında bir polis arabası var.
Ama bu sizi sakın korkutmasın. Beyrut'ta suç oranı oldukça düşük. Bana Beyrut ile ilgili en çok sorulan soru, Beyrut güvenli bir şehir mi oluyor. Evet, merak etmeyin, Beyrut oldukça güvenli bir şehir. Kaldığım 8 gün içerisinde herhangi bir olaya denk gelmedim. Gece dışarı çıktığımda da herhangi bir sorun yaşamadım.
NERELERİ GEZELİM
GÜVERCİN KAYALARI
Sahil bölgesinde yer alan Güvercin Kayaları, Beyrutlular için büyük bir önem taşıyor. Aynı zamanda şehrin en önemli simgelerinden biri.
Güvercin Kayaları'nda fotoğraf çektirmek çok popüler. Güzel bir açı yakalamak için kalabalıktan dolayı biraz bekleyebilirsiniz.
Aynı zamanda buranın dünyaca çok meşhur bir yer olduğunu belirtmeliyim.
BAALBEK HARABELERİ
Beyrut'un en önemli turistik noktalarından biri de şehirden yaklaşık 86 km uzaklıkta, Bekaa Vadisi‘nde yer alan Baalbek.
Harabeleriyle ünlü olan Baalbek, şehrin doğusunda yer alıyor. Burası 1984 yılında UNESCO tarafından koruma altına alındı.
Özellikle Romalılar dönemindeki savaşlara sahne olan Baalbek'te Jüpiter Tapınağı ve Baküs Tapınağı görülmeye değer. Yolculuk biraz uzun sürdüğü için sabah erkenden yola çıkmakta fayda var.
Burada günlük Beyrut turları için genellikle taksi tercih ediliyor. Taksiciler sizden ilk başta 100 dolar isteyecektir. İstedikleri parayı hemen vermeyin, pazarlık yapmayı unutmayın! Bu tarihi harabeleri görmek için yaklaşık 25 TL ödemeniz gerekecek.
JEITA GROTTO MAĞARALARI
Dünyanın yedi harikası olmaya aday gösterilmiş etkileyici bir doğa harikası. Seyahatim süresince beni en çok etkileyen yer oldu. Dikit ve sarkıtların oluşturduğu görsel ahenk görülmeye değer.
Mağara, kendi içerisinde alt ve üst olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Üstteki mağaraya teleferikle ulaşılıyor.
Binlerce yılda oluştuğu belirtilen mağaranın alt bölümünde bulunan gölette kayıklarla gezilebiliyor.
Mağaralara ulaşmak için yerel taksicilerle anlaşmanız ya da herhangi bir turizm acentasına gitmeniz gerekiyor. Beyrut'ta ulaşım konuları biraz sıkıntılı. Eğer imkanınız varsa bir taksiciyle anlaşıp, bütün turistik yerlere anlaştığınız taksiyle gitmek çok daha kolay olur.
Mağara, pazartesi günleri kapalı. Diğer günlerde ise 09.00-17.00 arası açık. Giriş ücreti 18.000 LBP (Yaklaşık 40 TL) Bu fiyata iki mağaraya giriş ve teleferik ücreti dahil. İçerisi yaz aylarında bile çok soğuk oluyor. Yanınızda uzun kollu bir hırkanız olsun.
MERYEM ANA HEYKELİ
Harissa’da dağın tepesine yapılmış olan Meryem Ana heykelinin tepesine teleferikle çıkılıyor. Teleferik ile heykelin eteklerine kadar çıkabiliyorsunuz. Buraya çıkan insanların çoğu bu arada yer alan kilise de dua ediyor.
Aynı zamanda tepeye çıktığınızda tüm şehrin güzelliğini görebiliyorsunuz.
CORNICHE BÖLGESİ
Kilometrelerce uzunluğundaki Corniche (Korniş) büyük oteller, konut olarak kullanılan gökdelenler, kafeler ve plajlarla şehrin en hareketli yerlerinden biri.
Koşan, yürüyen, balık tutan, oturup denize bakan insanlar, çeşitli yiyecekler satan sokak satıcıları ile dolu Corniche, Beyrut’un en güzel yerlerinden biri.
Gece ışıklı hali de görülmeye değer güzellikte.
SAAT KULESİ
Beyrut'un en çok turist çeken noktalarından birisi de Nejmeh Meydanı'ndaki Osmanlı Saat Kulesi.
Nejmeh Meydanı söylenenlere göre iç savaş zamanında yerle bir olmuş ama savaştan sonra tekrar eskisi gibi tasarlanıp inşa edilmiş.
Nejmeh, Arapça'da yıldız demek. Meydanın yukarıdan görünüşü de yıldız şeklinde.
Meydana araçların girmesi yasak ve meydana açılan tüm sokaklar askerlerin kurduğu barikatlar tarafından kapatılmış.
Hristiyan bölgesinde bulunan meydan ve binaların mimarisi insana kendisini Beyrut da değil de Avrupa'nın herhangi bir şehrindeymiş gibi hissettiriyor.
BYBLOS ANTİK KENT
Beyrut’un 40 km kuzeyinde bulunan antik liman kenti Byblos, Unesco tarafından dünya mirası listesinde yer alıyor.
Burası aynı zamanda dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Byblos kalesini gezdikten sonra, küçük tarihi çarşıyı gezebilir ve alışveriş yapabilirsiniz.
BEYRUT AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ
Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi, Orta Doğu'daki en iyi üniversitelerden birisi. Avrupa'da saygı duyulan bir Ortadoğu Üniversitesi. Eğitim sistemi ise Amerikan kolej sistemi.
Tarih, arkeoloji, kimya, biyoloji, ortadoğu dilleri bölümlerinin çok başarılı olduğu Amerikan Üniversitesi görülmesi gereken yerlerden. Ayrıca üniversitenin çok güzel bir kampüsü var.
Üniversite denize sıfır ve çok geniş bir alana sahip.
Kampüs içerisindeki kütüphaneyi ve eğer açıksa müzeyi gezebilirsiniz. Hatta bu konuda orada okuyan öğrencilerden de yardım alabilirsiniz.
BEYRUT ULUSAL MÜZESİ
Beyrut Ulusal Müzesi, kenti ziyaret eden yabancı turistlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden. Bina Lübnan Savaşı sırasında ciddi bir hasar görmesine rağmen şu an oldukça bakımlı ve sağlam.
Müzenin giriş katında mozaikleri ve büyük boyutlardaki taş eserleri göreceksiniz. Lübnan Ulusal Müzesi, Şam sokağında yer alıyor.
Müze pazartesi günleri hariç her gün saat 09.00-17.00 arasında açık. Giriş ücreti 5.000 LBP (Yaklaşık 10 TL)
ŞEHİR MERKEZİ
Beyrut, bir tarafta lüks yaşamı, diğer tarafta yoksulluğu ve farklı yaşam tarzlarını görebileceğiniz, batı ile doğunun karışımı sizi sürekli şaşırtacak farklı bir şehir.
Down Town, yani nam-ı diğer şehir merkezi yepyeni bir bölge, inanılamayacak kadar temiz ve bütün binalar çok havalı.
Fransız etkisi dolayısıyla Beyrut'un bazı bölgelerindeki mimari yapı ve lüks alışveriş merkezleri Paris sokaklarını andırıyor.
NE YEMELİ NE İÇMELİ
Beyrut yemekleri Türk damak tadına yakın lezzetlerden oluşuyor. Humus, tabule (kısıra benziyor) ve patlıcan salatası bize yabancı olmayan lezzetlerden birkaç örnek.
Yemek yemeyi seviyorsanız Beyrut'un mutfağından kesinlikle memnun kalacaksınız.
Aynı zamanda mezeler ve tatlılar, Beyrut mutfağında özel bir yere sahip. Beyrut'a gelince tadına bakılacak lezzetlerden birisi de tabii ki falafel. Arap ülkelerinin hemen hepsinde bulabileceğiniz en ucuz ve en doyurucu olanı.
Türkiye'de bilinen mücveri andıran bir tadı var.
NE ZAMAN GİTMELİ
Bu sorunun cevabı aslında bütçenizde saklı. Bütçe sıkıntınız yoksa eğer tatilin de mevsimi olmaz. Akdeniz ikliminin hakim olduğu Beyrut'a her mevsim gidilebilir. Benim tavsiyem ise sonbahar ya da ilkbahar aylarında gidilmesi. Yazın çok sıcak olduğu için gezerken aşırı sıcaktan dolayı bunalabilir, zorlanabilirsiniz. Ayrıca unutmayın, yaz sezonunda uçak biletleri başta olmak üzere oteller de normalin üzerinde daha pahalı oluyor.
KISACA BEYRUT
Beyrut, vizesiz ve yakın oluşu nedeniyle en güzel tatil seçeneklerinden birisi
İstanbul'dan uçakla 1.5 saat sürüyor
Havaalanından şehir merkezi taksi ile 15-20 dakika sürüyor. Binmeden önce pazarlık yapmayı unutmayın, 20 dolardan fazla vermeyin
Beyrut'a çok fazla talep var. Dolayısıyla haftanın her günü uçuş var. Talepten dolayı bilet fiyatları gereğinden çok fazla pahalı. Bu yüzden biletinizi ne kadar erken alırsanız o kadar iyi. Yapılan uygun kampanyaları kaçırmayın
Beyrut tatili için 4 gün yeterli olacaktır
Hamra bölgesi konaklama için oldukça merkezi ve uygun bir bölge
Eğlence için Gemmayzeh bölgesine gidin
Sosyal ve ekonomik farklılığın bol olduğu bir yer Beyrut. Bir tarafta kapalı çarşaflı kadınlar, diğer tarafta oldukça modern giyimli kadınlar göreceksiniz
Beyrut ile saat farkı yok
Ülkenin para birimi Lübnan Poundu, LBP olarak kısaltılır. 500 LBP yaklaşık 1 TL yapıyor
Ülkede hem dolar hem de Lübnan parası geçiyor
Beyrut'ta toplu ulaşım yoktu. Daha yeni başladı ve giderek gelişmeye başlıyor
Gece hayatı 01.00'den sonra başlıyor sabah 07.00'ye kadar sürüyor
Ülkede benzin fiyatları oldukça düşük
Beyrutlular lükse oldukça meraklı, her evde lüks otomobiller var
Türkleri çok seviyorlar, Türk olduğunuzu öğrendiklerinde hemen İstanbul hakkında konuşmaya başlıyorlar
Halkın çoğu çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca biliyor
Ülkede asgari ücret çok az
Kadınları oldukça bakımlı ve güzel
İstanbul'dan ucuz değil, fiyatlar hemen hemen aynı
Birçok yerde trafik ışığı yok. Bu yüzden karşıdan karşıya geçerken zorlanabilirsiniz. Işık olan yerde de kimse durmuyor. Karmaşık ve tuhaf bir trafik sistemi var, buna rağmen hiç kaza olduğunu görmedim
Çok eski model taksiler de var yeni, lüks marka taksiler de mevcut. Fiyat farkı yok çünkü taksilerde taksimetre yok!
Ve son olarak gitmeden önce, Lübnan'ın divası Feyruz (Fairuz) dinlerseniz, Beyrut'u daha iyi anlayıp, daha çok seversiniz
YAPMADAN DÖNMEYİN
Lübnan rakısını (Arak) içmeden
Dünyanın yedi harikasına aday olmuş Jeita Grotto mağaralarını görmeden
Tarihi Baalbek'i gezmeden
Şirin kasaba Byblos'u ziyaret etmeden
Çatlayana kadar yöresel yemekleri yemeden
Dansöz şovlu bir Arap gecesinde oynamadan
Denize girmeden
Korniş sahilinde yürüyüş yapmadan
Semt pazarlarını gezmeden
Kendinize ve sevdiklerinize magnet almadan
AKLINIZDA BULUNSUN
Dünya hali insanın başına her şey gelebilir. Bu yüzden gideceğiniz şehirdeki konsolosluğumuzun iletişim bilgilerini, adresini gitmeden önce internetten bulun ve bu bilgileri not alın.
Hepimizin en korktuğu şey, tatil öncesi havaalanında valizin kaybolmasıdır. Böyle bir durumda daha hızlı sonuç almak için valizinizin, diğer valizlerden ayırt edici olmasını sağlayın. Mesela ben valizime renkli bir ip bağlıyorum.
Valizinizi hazırlarken, bir a4 kağıdına, adınızı soyadınızı, iletişim bilgilerinizi, nereden nereye gitmekte olduğunuzu yazın ve bu kağıdı valize, eşyalarınızın en üstüne koyun.
Bir tatilde isteyeceğimiz en son şey pasaportumuzun kaybolmasıdır. Bu yüzden pasaportunuzun ön sayfasının fotokopisini yanınızda götürün.
Gitmeden önce, gideceğiniz ülkenin resmi tatillerini araştırın. Gittiğinizde her yer kapalı olabilir!
Hırsızlık olaylarına karşı hiçbir zaman paranızın tamamını aynı yere koymayın. Paralarınızı ayrı yerlerde, eşit olarak taşıyın.