Ayakları farklı ülkelerde olan tarihi köprü turizme kazandırılacak
Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde Bulgaristan ve Türkiye sınırını oluşturan derenin üzerindeki tarihi köprü restore edilerek turizme kazandırılacak. Boztaş köyüne 5 kilometre uzaklıktaki dereyi geçmek için kesme taştan yapılan sınırların belirlenmesinin ardından bir ayağı Türkiye, diğer ayağı Bulgaristan'da olan üç kemerinden sadece bir kemeri ayakta kalabilen Volçan Köprüsü ihtişamlı görüntüsü ile ilgi çekiyor.
Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde Bulgaristan ve Türkiye sınırını oluşturan derenin üzerindeki tarihi köprü, restore edilerek turizme kazandırılacak. Bir ayağı Türkiye, diğer ayağı Bulgaristan'da olan üç kemerinden sadece bir kemeri ayakta kalabilen Volçan Köprüsü'nün restorasyonu için adımlar atılıyor.
Boztaş köyüne 5 kilometre uzaklıktaki dereyi geçmek için kesme taştan yapılan sınırların belirlenmesinin ardından bir bölümü Bulgaristan'da kalan Volçan Köprüsü, ihtişamlı görüntüsü ile ilgi çekiyor. Rezve Deresi'nin sakin aktığı günlerde heybetini dereye yansıtan köprünün, ağaçların arasında üzerini saran sarmaşıklar ile doğa ile bütünleşmesi insana ayrı bir keyif veriyor. Askeri yasak bölge sınırları içerisinde olan köprüyü ziyaret etmek isteyenler gerekli izinlerin ardından köprüye ulaşabiliyor.
Köprüyü ayağa kaldırarak turizme kazandıracağız
Kırklareli Valisi Osman Bilgin, AA muhabirine, tarihi köprünün turizme kazandırılması için proje çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Tarihi Köprüler Restorasyon Programına alınan tarihi köprünün restorasyon projelerinin hazırlanması ve Koruma Bölge Kurulunca onaylanmasının ardından restore çalışmalarının başlayacağını ifade eden Bilgin, bu tür tarihi yapılara önem verdiklerini söyledi.
Köprü ile iki ülke bağlarının da güçleneceğine inandığını dile getiren Bilgin, şöyle dedi:
"Volçan Köprümüz Bulgaristan ile aramızda sınır oluşturmaktadır. Özellikle savaş yıllarında köprünün bir bölümü yıkılmış. Biz de köprünün yeniden ayağa kaldırılması ve turizme kazandırılması amacıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Köprüyü ayağa kaldırarak turizme kazandıracağız. Tarihi yansıtması açısından ve sınırda böyle bir güzel köprünün olması hem Türkiye hem Bulgaristan açısından güzel bir çekim alanı.
Özellikle Bulgaristan tarafında askeri yasak bölge olmaması nedeniyle insanlar çok daha yakınına kadar gelerek köprüyü görmektedir. Türkiye tarafı ise askeri yasak bölge olduğu için izinle girilebilmekte. Buranın restorasyonunu yaparak eski haline dönüştüreceğiz. Gelecek nesillere tarihi ve kültürümüze aktarmamız gerekiyor. Bununla ilgili de hazırlıklarımızı yaptık."