36 saatte Santo Domingo

15.00
BİRİNCİL KÜLTÜR
Turunuza bakımsız fakat hâlâ güzel yapılardan Plaza de la Cultura’dan başlayın. Museo de Historia Natural’ın tozlu objelerini boş verin, Plaza’daki diğer iki müze görmeye değer. Özellikle de Museo del Hombre Dominicano. Açıldığı 1970’ten bu yana kimse uğramamış sanki! Dördüncü kata çıkın, İspanyolların yok ettiği rengârenk Taino kültürüyle tanışın. Aynı katta köle ticareti, Criollo kültürü hakkında bilgi veriliyor. Ahşap objeler sergileniyor. En güzel objeler geleneksel karnavalda kullanılan masklar, giysiler, aksesuvarlar. Museo de Arte Moderno’nun salonları sık sık değişen, etkileyici sergiler sayesinde hep canlı. Giriş 3 TL.

 

 

19.00
YENİ GELENEK
Eğer “yeni Dominik mutfağı” diye bir şey varsa, bunu restoranlarıyla ünlü Naco semtindeki Travesías’de bulacaksınız. Dekoru sahil kafesini andırıyor, balkonu Cape May manzaralı, mönüsü Dominik mutfağının modern yorumlarından oluşuyor. Torrecitas de mangú’yu (20 TL) deneyebilirsiniz. Şekersiz muzdan yapılmış pürenin üstüne kırılmış yumurta ve parlak renkli sos size cazip gelmediyse, güveçte pişirilmiş, etli pilav milhojas de concón (29 TL) damak tadınıza uygun olabilir.

23.00
GECE ATIŞTIRMASI
Yemek sonrası keşif turu sizi acıktırdıysa, Barra Payan’da, tezgâhın önündeki taburelerden birine oturun. 1956’da açılan büfenin peynir, salam, domates, et, mayonezden yapılan sandvici ‘danes’ten isteyin. Taze sıkılmış tropik meyve suyuyla sandvicinizi midenize indirin. İsterseniz meyve suyuna krema da ekletebilirsiniz. Demirhindiye benzeyen tamarind’i denemenizi öneririz.

 

11.00
BRUNCH DEYİVERİN
Villar Hermanos’un önünde sıra bekleyen müşteriler bir yandan da kızartılmış tavuk, etleri parçalayıp, tabaklara yerleştiren aşçıları seyreder. Aralarına katılın. Dominik klasiklerini bulabileceğiniz bu restoranda brunch mönünüzü oluşturun: Fasulye ve pilav (6,5 TL), et haşlama (12 TL), hindistancevizi sütünde pişirilmiş patlıcan (2 TL)... Papyonlu garsonlar siparişinizi masanıza getirecek. Öğünün sonunda ağzınızı leziz tres leches’le tatlandırın (5 TL).

13.00
ZONA COLONIAL

 

Gotik ve barok mimarinin karışımı Catedral Primada de América’nın vitrayları modern yaklaşımla yapılmış (giriş 3 TL)

Avenida Independencia’dan bir dolmuşa atlayın, şoföre 1,5 TL verin, Zona Colonial’ın girişindeki Parque Independencia’da inin. Kentin en eski yapıları, en zarif mağazaları bu semtte. Zona Bici’den bisiklet kiralayın (saati 20 TL), Alcázar de Colón’a gidin. Christopher Columbus’un oğlu Diego Colón’a ait ev başarılı bir restorasyondan geçirilmiş. Elektronik rehberlerden alıp, binayı gezin (giriş 6 TL). Sonra güneye yönelin. Gotik ve barok mimarinin karışımı Catedral Primada de América’nın vitrayları modern yaklaşımla yapılmış (giriş 3 TL). Son durağınız Museo Memorial de La Resistancia Dominicana’da yine elektronik rehberden 30 yıllık Rafael Trujillo diktatörlüğünün yıkılış öyküsünü dinleyebilir, fotoğraf ve belgelerle devrim sürecini öğrenebilirsiniz (10 TL).

 

 

 

15.30
ALIŞVERİŞ BOLLUĞU
Zona Colonial, yeni kafeler ve mağazalarla şehrin en şık semtine dönüşmüş. İlk durağınız La Alpargatería’da genç ayakkabı tasarımcılarının rengârenk, sanat işi espadrillerini göreceksiniz. Mağaza, huzurlu bir kafeyle iç içe. Duvarları modern sanat eserleriyle süslü kafede taze sıkılmış mango suyu (7 TL) ya da kahve (4 TL) içebilirsiniz. Görülmeye değer seramik galerilerinden Casa Alfarera, güneye doğru birkaç sokak ötede, Padre Bellini Caddesi’nde. Batısındaki modern sanat galerisi Casa Quien’de yerel ve yabancı sanatçıların sıra- dışı baskıları, mücevher ve ev aksesuvarları satılıyor. Trafiğe kapalı caddelerden El Conde’den aşağıya bisikletle inerken rögar kapaklarına dikkat edin. Bazılarının üstünde hâlâ ‘C. Trujillo’, yani ‘Trujillo Şehri’ yazıyor. Ülkenin her köşesine ismini vermek isteyen diktatörden kalan son hatıralardan biri bu kapaklar.

18.30
SOĞUK CERVEZA
Dominik’te her yeri kokteyl mekânına çevirebilirsiniz. Müzik çalan bir bakkalın önünde durun, plastik sandalyeye oturup siparişinizi verin: “Dame una cerveza vestida de novia!” Bana gelin gibi giyinmiş bira ver, dediğinizde, üstü buzla kaplanacak kadar soğuk bir şişe gelecek önünüze. Örneğin Casa Quien’in karşı kaldırımındaki bakkal bu iş için çok uygun. Semt sakinleri yemek öncesi içki için çoğunlukla buraya uğrar.

 

 

19.30
KÜÇÜK TABAKLAR, BÜYÜK FERAHLIK
Yaratıcı mönüleri meze porsiyonlarında sunan Lulú, Zona Colonial’ın en güzel meydanına bakıyor (İki kişi, içki dahil yaklaşık 200 TL). Manzaralı, ılık esintili terasa oturun. Sunum size biraz tuhaf gelebilir. Örneğin keçiden yapılmış kroketler, çocuk ayağı boyutundaki Converse All Star’ın içinde masaya geliyor. Servis, yemekler harika. Özellikle ahtapot karpaçyo, avokado ezmeli ton lakerdası çok başarılı...

21.30
GECE EZGİLERİ
Yukarıya, Calle Hostos’tan 203 numaradaki Lucia’ya yürüyün. Barın geniş bahçesi her perşembe ve cumartesi gecesi büyük bir müzik topluluğunu ağırlıyor. Klasik merenge ve müziği eşliğinde dans edenlerin doldurduğu pistte enerji patlaması yaşanıyor. Vantilatörlerin rüzgârıyla serinleyen bahçede manzaralı bir masa kapın, bir kadeh sangria (15 TL) sipariş verin, çakırkeyf olduğunuzda piste çıkıp yeteneklerinizi sınayın.

 

 

10.00
HAYDİ KUMSALA
Halk pazarları sahilde geçiriyor. Güne La Dolcerie’de kahvaltıyla başlayın. Lüks Piantini semtindeki fırın aynı zamanda kafe. Yumurta ve yerel çöreklerden oluşan iki kişilik kahvaltı yaklaşık 45 TL. Sonra taksiye atlayıp güneydeki Najayo’ya (yaklaşık 180 TL) gidin. Ingenio Boca de Nigua’da durup, şeker- kamışı tarlalarını görün. 1796’daki esir isyanı burada başlamıştı. İsyan, büyük bir duvar resminde tasvir edilmiş.

 

13.00
SAHİLDE BACHATA
Boca de Nigua’dan 25 dakika uzaklıktaki Najayo, kalabalık balık restoranları, masaları şenlendiren dev Presidente şişeleriyle ünlü. Sahilin tellerle çevrili bölümü Trujillo’ya ait. 1961’de suikasta kurban gidinceye kadar ülkeyi yöneten diktatör sevgililerini buraya getirirmiş. Tüm restoranlarda başata müziği çalıyor. Kumsalda Cola’yı rom ile karıştırıp çakırkeyf olanlar neşeyle dans ediyor.  Başkentin doğusundaki Boca Chica en turistik plaj. Genç fahişelerin peşinden koşanlar ise Najayo’yu tercih ediyor.

 

 

17.00
ÖREN YERİNDE DANS
Monasterio de San Francisco’daki 16’ncı yüzyıldan kalma manastırda her hafta Grupo Bonyé topluluğu merenge çalıyor. Güira gibi yerel enstrümanları kullanan topluluğun müziğiyle yüzlerce kişi dans ediyor. 19.00’a doğru müzik sona eriyor. Sonra teyp eşliğinde dans devam ediyor. Çayıra ya da yapının merdivenlerine oturun, garsonların getirdiği buz gibi Presidente ya da buzlu margarita’yı yudumlayıp bu şöleni izleyin.