Uğur Cebeci

Uçacak otele girdim

14 Eylül 2022
Size karmaşık bir başlık gibi gelebilir. Ama öyle. Fehime ve Naime Sultan yalıları otel projesi bugün bitirilseydi, yüklenici THY ve şirketin ikram kuruluşu DO&CO’yu uçurmaya başlayacaktı. 95 odalı otelin geceliği 2 bin dolar olabilir. Balo salonu SPA, restoran gelirleri de katıldığında aylık geliri siz hesaplayın. Otel uçar ve uçururdu.

Günlerdir tartışılan Ortaköy’deki Fehime ve Hatice Sultan (Naime Sultan) yalılarının otele dönüşüm şantiyesine girdim. Öyle tel örgülerden ya da iskelesine ulaşarak değil. Bu işin uzamasından en çok rahatsız olan kişi THY’nin yeni Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat’tı.Geçmiş dönemlerle ilgili hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen bir an önce işin bitmesini istiyordu. Prof Dr. Bolat beni davet etti, gidip göreyim istedi. İş ortağı THY’nin uzun süreli anlaşmalı ikram kuruluşu DO&CO’nun patronu Attila Doğudan, THY Basın Müşaviri Yahya Üstün, DO&CO Kurumsal İletişim Direktörü Şeyda Güven, renevasyonu yapan Hasan Gürsoy ile şantiyeyi gezdim.

HEYECAN VERİCİ

Gördüm. Otelin adı 2 Yalı Saray DO&CO Palas Butik Otel. Mimarı İngiliz David Chipperfield. Muhteşem işlerde imzası olan bir mimar. İçinde 95 Boğaz manzaralı oda ver. Kral dairesi ve birbirine geçişli odalar dahil. Her odanın penceresinden elinizi uzatsanız Boğaz’ın serin sularına değersiniz. Biraz daha uzatsanız karşı sahili çekip pencerenin önüne getirebilirsiniz. Ortaköy’de köprünün ayağının dibindi Boğaz’ın en güzel manzaralı yerinde. Odalardan bakıldığında karşı tarafın sadece kalmış yeşillikleri görünüyor. Yeşilliklerin iki yanı da çarpık yapılaşmanın ürünü. Ama gözlerinizi oralara kadar sürüklemenize gerek yok. Yalıların eski ve kısmen yeni oluşmuş ama bittiği zaman geleceği hali gerçekten çok etkileyici. Her odanın yüksek tavanlarındaki süslemeler elden geldiğince korunmuş. Renove edilmiş. Binalardan birinin üstü askıya alınarak alt kısmı yapılmış. Odaların döşemesi falan şimdi yok. Ama ne olacağı, parkelerin falan dizim şekli üzerinde örnekler döşenerek çalışmalar yapılıyor. Bütün odalar çok geniş, geleneksel panjurları var. Ses ve ısı geçirmiyorlar. Pencereyi açtığınızda oda için ödediğiniz fiyat tam da karşılığını bulacak.


Böyleydi

BALO SALONU

Otelin müthiş bir balo salonu olacak. O bölgenin adı Pavilyon DO&CO. Elbette bu salon uluslararası ya da yerel konferanslar için biçilmiş kaftan, Zengin Hint düğünleri içinde biçilmiş kaftan. 1400 kişi alabiliyor. Orta yerinden koca bir delik var. Örneğin bir otomobil lasmanında, otomobili otoparktan salonun ortasına çıkarmak mümkün. Balo salonu ve oteldeki birçok bölüm dünyaca ünlü mimar David Chipperfield’in eseri. İşin uzamasına çok şaşkın değil. Çünkü onun ülkesinde de bazen eski bir binanın pencere çerçevesinin değişimi için 6 ay belediyeden izin bekleniyor. İki yalının ortasındaki bu yapıda tam 5 kat kapalı otopark var. Bu otel ve salon yola çok yakın ve yolun en dar bölgesinde olduğu için asla otoparksız olamazmış. Elbette denizin hemen kenarında böyle bir otopark ve salon yapmak yeni teknolojileri ve özel malzemeleri gerektiriyordu. Salon sanki Topkapı salonundan çekilip alınmış gibi. Mimar böyle istemiş. Çünkü Boğaz’daki birçok eski zaman adı taşıyan otelin çoğu yeni yapılan binalarda. Oysa burası renovasyon ile tarihi yapılar arasında yer almış. Mimar David Chipperfield çizgilerini bu yüzden geçmişe taşımış. Bu bölgede bir de restoran var. Teras restoran bütün zamanların en iyi manzarasına sahip. Yerini bilmiyorum ama bir de Demel Cafe olacak. Demel Cafe DO&CO grubunun Viyana’da dünyaca ünlü bir Cafe’si. Oraya gitmeden, imalatı açık mutfaklarda izlemeden, altındaki çikolata müzesini gezmeden gelmek gerçekten büyük eksiklik oluyor. Görünen o ki oteli tümüyle DO&CO işletecek.  Bu şirket Viyana’da Dome’un karşısında bir cam otelin sahibi. Ayrıca Münih’te Bayern Münih takımının otelinin adı da DO&CO. Oteli tümüyle Attila Doğudan’a teslim edilmiş. Birçok yabancı havayoluna ikram yükleyen, Formula 1, Yelken yarışları gibi onlarca farklı organizasyonun ikram işini yöneten DO&CO bence Türkiye’de de bir işletme devrimi yaratacak. Umarım huzursuzluk bir an önce biter ve bu otel kentin zenginliğine katılır. Tabii daha çok iş var ve yatırım gerektiriyor.

Yazının Devamını Oku

2.1 milyon havacılık personeli alınacak

7 Eylül 2022
Gelecek 20 yılda ticari havayolları için 2 milyon 100 bin yeni personele ihtiyaç olacak. Elbette bunlar içinde pilot ihtiyacı, bakım teknik personeli ve kabin memuru gibi çalışanların sayıları ürkütücü boyutlara çıkacak. Başta Boeing olmak üzere uçak imalatçılarından başlayarak geniş çapta sistemli tedbir alınması ve kalifiye personel yetiştirilmesinin hızlandırılması isteniyor.

Havacılık dünyasındaki personel ihtiyacı sadece geçen yıla göre yüzde 3.4 arttı. Dünyanın bazı bölgelerinde havacılık personeline olan ihtiyaç tahminleri çok üzerinde gelişiyor. Boeing araştırmasında gelecek 20 yılda ticari havayollarının kalifiye personel ihtiyacı 2.1 milyon kişiyi bulacak. İhtiyacın yarısından fazlasının Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika’dan geleceği tahmin ediliyor. Rusya yaptırımlardan kaynaklanan pazar belirsizliği ve Batılı üreticilerin bu bölgeye ihracatının yasaklanması nedeniyle bu yılki değerlendirmelerin dışında tutuldu. Rusya devre dışı tutulduğunda bile 2021’e kıyasla havacılık personelindeki artış yüzde 3.4’ü buluyor. Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika bölgelerinde gelecek 20 yılda bakın nasıl bir ihtiyaç listesi çıkıyor. İşte satır başları ile o liste:

+ 602.000 pilot.

+ 610.000 uçak bakım teknisyeni.

+ 899.000 kabin ekibi.

UÇAK FİLOSU 2 KATINA ÇIKACAK

En son ticari pazar görünümünde dünya çapında 2041 yılına kadar toplam uçak filosunun iki katına çıkacağı tahmin ediliyor. Yani toplam ticari havayolu uçağı sayısı dünyada 47 bin 80 adede ulaşacak.

Yeni havacılık personeli için ihtiyaç listesinin başında, Boeing’e göre bölgesel projeksiyonda 128 bin yeni pilot, 134 bin yeni teknisyen ve 173 bin yeni kabin ekibine acil ihtiyaç duyacak olan Kuzey Amerika yer alıyor. Avrupa, sırasıyla 122 bin pilot ve 120 bin ile pilotlar ve teknisyenler için çok geride değil. Güneydoğu Asya’nın 50 bin pilot 58 bin teknisyen ve 85 bin kabin personeli ihtiyacı olacak. Bir uçaktaki personel konfigürasyonuna bakıldığında bekleneceği gibi, kabin ekibine olan talep doğal olarak pilotlara olan talebin üzerindedir. Kabin uçuş görevlisi olmak için eğitim almak genellikle birkaç hafta için de gerçekleşen bir iştir. Ticari bir pilot olmak uzun bir eğitim işi. Kişilerin genellikle bir lisans derecesine sahip olmaları gerekir. Düzenleyici tarafından onaylanmış bir akademide pilot eğitimi almalı ve özel bir pilot lisansına sahip olunması gerekir. Pilot hızla uçuş saatlerini yükseltmelidir. FAA sertifikalı bir Havayolu Taşıma Pilotu olmak için 1500 uçuş saatine ihtiyacınız var.

Yazının Devamını Oku

Kadın pilotta Hindistan lider

31 Ağustos 2022
Ticari havayolu uçaklarında en çok kadın pilota Hindistan iş imkânı veriyor. Dünyada ne yazık ki kadın pilot istihdamına çok sıcak bakılmıyor. Sadece bulunsun diye kadın pilot alan şirketler bile var. Yapılan araştırmalar kadın pilotların çok dikkatli olduklarını ve kuralları ağırlıkla uyguladıklarını gösteriyor. Türkiye’de kadın pilot oranında Pegasus ön sırada yer alıyor.

Kadın pilotların uçuştaki başarı oranları oldukça yüksek. Ama havayolu şirketleri başarıdan çok hamilelik ve diğer izin gerektiren bazı nedenlerden dolayı kadın pilotlara çok da sıcak bakmıyor. Hatta birçok havayolu şirketi pilot alım komisyonlarında kadın pilotlara yer verilmiyor.

‘Kaç kadın pilotunuz var?’ sorusuna havayolları daha çok ileriye dönük hedefleri içinde cevaplar veriyorlar. Örneğin Amerikan United Havayolları’nın CEO’su ileriye dönük 6 bin pilot alımı planladıklarını, bu sayının yarısını kadın pilotlardan seçeceklerini söylüyor. Bu tür projeksiyonlar hem Amerika’da hem de Avrupa’daki havayollarında hep var. Yakın zamanda pilot alımı yapan havayollarına baktığımızda kadın pilotların sürekli göz ardı edildiğini görüyoruz.

YETER Kİ İMKÂN TANINSIN

Eskiden aileler çocuklarının pilot olmasını çok  istemezlerdi. Bu görüş ağırlıklı olarak askeri pilotlar için çok rastlanan bir durumdu. Savaş, kaza gibi nedenlerle aileler çocuklarının pilotluk mesleğinden uzak durmalarını tavsiye ederlerdi. Hele genç kızlardan pilot olacağını söyleyenlere aileleri koro halinde karşı çıkarlardı. Şimdilerde bu durum öyle değil. Pilotluk mesleği çok popüler. Bir taraftan da pilotluk kadınlar için erkeklere göre çok daha zor bir iş. Hem evi ve çocukları ile ilgilenmek, hem de zamanının büyük kısmını uçuşlar ve sonrası otel odalarında geçirmek hiç de kolay değil. Yine de kadınlar arasında pilotluk popüler hale geldi. Yeter ki kendilerine imkânlar tanınsın. Pilot seçimlerinde kadınların varlığı yolun başında kabul edilsin. Genel olarak Amerika’da havayollarında kadın pilot oranı yüzde 5.5’i geçmiyor. Amerika’daki kadın pilot sayısında son 30 yılda sadece yüzde 2’lik bir artış olmuş. Avrupa’da bu bir puan daha eksik görünüyor. Örneğin İngiltere’de bu oran yani erkek pilotlara göre havayollarında çalışan kadın pilotların oranı sadece yüzde 4.7.

HİNDİSTAN AÇIK ARA ÖNDE

Hindistan kadın pilotların işe alınmasında dünya çapında liderlik yapıyor. Yani pilotlar arasında cinsiyet oranı söz konusu olduğunda Hindistan büyük bir farkla başı çekiyor. Business Standart’a göre kadın pilot oranında Hindistan yüzde 12.4 ile dünya lideri. Birçok havayolu ve ülke bu yüzdeye yaklaşamıyor. Nedeni Hindistan’da 1940’lara dayanan ve havacılık ile ilgili hükümetin sosyal yardım programları ile gelişmiş. Hintli Kaptan Pilot Nivedita Bhasin 1989 yılında Hindistan Havayolları’na girdi. Çok genç yaşta kaptan pilot olarak uçmaya başladı. Kaptan Bhasin, eyalet hükümetinin pahalı uçuş okullarını sübvanse etme programlarından aldığı destek ve daha fazla çeşitlilik için baskı yapan özel şirketlerin, bugün kadın pilotların işe alımlarının artmasının temel nedeni olduğunu söylüyor. Hindistan’ın ilk kadın havayolu CEO’su Harpreet A De, “Okul düzeyinde ve üzeri sosyal yardım programları yürütmenin, özellikle kadınlar için mevcut rolün farkındalığını artırmada önemli rolü oldu” dedi. Bizde kadın pilot yüzdesi en fazla şirket Pegasus. Şirketin CEO’su da ilk kadın havayolu CEO’su olan Güliz Öztürk. Ama şirketteki kadın pilot sayısının artmasında daha önceki CEO Mehmet Nane’nin de büyük rolü var. Şimdi kadın pilot zenginliği şirketin kadın CEO’su Güliz Öztürk’e emanet. Ne güzel değil mi? Cesaret verici bir kucaklama şekli...

Yazının Devamını Oku

Antalya Havalimanı kabına sığmadı

25 Ağustos 2022
Yüzlerce uçak iniyor. Bir o kadar uçak kalkıyor. Hepsi dolu. Yedek yolcu listeleri uzayıp gidiyor. Antalya Havalimanı Türkiye’nin turizm lideri haline geldi. DHMİ büyümenin, havalimanı büyültmeyi zorunlu hale getirdiğini anladığı an harekete geçti. Kültür ve Turizm Bakanı da sistemin büyük destekçisi oldu. Yakın gelecekte havalimanı büyüyen boyutları ve düzeniyle turizmin ana üssü olmada iddiasını doruğa taşıyacak.

Gözlerime inanamadım. Bütün Akdeniz sahilinde bu kadar çok uçağın inip kalktığı birkaç havalimanı vardır. Ama Antalya şimdi neredeyse çoğunu sollamış durumda. THY, Pegasus, SunExpres, FreeBird, Corendon hadi neyse. İşin sahipleri. Ama adını bile ilk kez duyduğun havayolları dışında düşük maliyetli uluslararası taşıyıcıların liderleri Ryanair ya da EasyJet, Rus şirketlerin yerli kıyafet giymiş tarifesiz uçuş yapan (charter) uçakları, pistlere biri çıkıyor, diğeri giriyor. Havalimanın iki pisti var. Biri 3400 metre diğeri 2990 metre beton. Bir de askeriyenin asfalt yedek pisti var. O da 2990 metre.

GÖKTEN UÇAK YAĞIYOR

Turistler millet-millet, güneşe, denize, tatil cennetine ve bir gastronomi dünyasına koşuyor. Ve doğal olarak Antalya Havalimanı kabına sığmıyor. Günlük 185 binden fazla yolcu akın ediyor. Benim gittiğim gün 1050 uçak iniş-kalkışı oldu. TAV’ın Kurumsal iletişiminin en tepe noktasındaki direktör Erhan Üstündağ ile havalimanını gezdim. İnşaat yeni başlıyordu. 1 milyon metrekarelik bir alan kamulaştırılmış, binalar yıkılmış ve dümdüz bir alana kamyonlar, dozerler girmeye başlamıştı. Kot farkı olmayan düz bir arazi ortaya çıkmıştı. Buraya gelecekte havalimanının en büyük sıkıntısı olan uçak park alanı yapılacak. O zaman toplam 181 uçak park edebilecek. Yeni bir yakıt çiftliği kurulacak ve uçaklar yeraltından gelen borulardan yakıt alacak. Öyle tankerle taşıma olmayacak. Avrupa’da çalışan yetersizliğinden sorunlar devam ederken Türkiye’deki havalimanları ve havayolları krizden hazırlıklı çıktılar. Gelen talebe cevap vermeyi başardılar. Fraport ve TAV havalimanını 2052 yılına kadar işletecekler. Antalya turizmin başkenti. Sadece Türkiye değil Akdeniz’in en yoğun turizm merkezi. 650 bin yatak kapasitesi var. İkinci sıradaki Mayorka’nın kapasitesi 450 bin yatak. İki yılın ardından pandeminin etkisini geride bırakmış görünüyor. Henüz açıklanmasa da ağustos ayında yolcu sayısı 2019’u yakalayacak.

ÇEVREYİ KORUYACAK

Savaşa rağmen Ruslar da geliyor. Ukrayna’dan yolcu yok ama Almanya, İngiltere, Polonya, Kazakistan gibi ülkelerden gelen talep artışı kaybı kapatıyor. Havalimanı yoğun ama her şey düzen içinde ilerliyor. Gelenler memnun, yüzlerinde gülümsemeyle dönüyor. 

Antalya karbon emisyonlarını nötr hale getirmiş dünyadaki sayılı havalimanlarından biri, Karbon Akreditasyonu programında Level 3+ sertifikasına sahip. Atık yönetimi, su yönetimi gibi konularda da çalışmalar sürüyor... Yeni terminal LEED Gold sertifikası alacak. Çevre üzerindeki etkimizi en aza indirecek. Böylece Antalya Havalimanı’nın literatürdeki saygınlığı artacak.

Yazının Devamını Oku

THY’nin kârı ile havayolu kurulur

17 Ağustos 2022
Böyle bir kâr hiç görülmedi. Pandemi tam bitmeden hızlı toparlanma THY’yi rekora koşturdu. Açıkladığı kâr bugün Avrupalı hatta bazı Amerikan havayollarını bile kıskandırdı. Uçak fabrikalarının pandemi dönemindeki sorunları nedeniyle yeterli uçak verememesi, Avrupa havalimanlarında yaşanan kargaşalar olmasa THY belki de bu yılın ilk altı ayının kârını 900 milyon doların üzerine taşıyacaktı.

Türk Hava Yolları yılın 2022 yılının ilk altı ayı için 737 milyon dolar kâr açıkladı. Bu rakama tanesi 128.9 milyon dolardan 6 adet Boeing 737 MAX 8 uçağı almak mümkün. Rakamları çarpmayın, verdiğim uçak birim fiyatı pazarlıksız. Standart katalog fiyatı.
Belki de pazarlıkla 7 adet 737 MAX bile alınabilir.

Tabii 7 uçaklık bir havayolu kurulur, işletmesi hiç de fena olmaz. Yani şirketin ilk altı aylık kârıyla neler yapılabileceğini sıralamaya kalkarsak, örnekler koca koca sonuçlar yaratır.

Bu arada tabii şirketin hisseleri de fırladı, yatırım yapmış olanlar iyi de paralar kazandı. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat kâr açıklarken neredeyse yerinde duramıyordu. Türk basınının ekonomi müdürleri de dinlerken detaylarda da çok heyecanlandılar. Hâlâ pandemi etkisi sürerken elde edilen sonuç özellikle Avrupalı havayolu şirketlerini kıskandıracak cinsten oldu.


Ahmet Bolat

İşte Başkan Bolat’ın açıklamalarından satır başları:

Yazının Devamını Oku

Uçak yok, tren var

10 Ağustos 2022
Avrupa’nın büyük havalimanlarındaki sıkışıklık sürüyor. Personel yetersizliği ve günlük de olsa yapılan grevler yolcuyu canından bezdirdi. Havalimanlarında artık yakın şehirlere yapılan uçuşlarda tren öneriliyor. Yolcuların büyük kısmının trene yönelmesi ile tren yolu yönetimleri de ek seferler koydular.

KALKIP gittim. Lufthansa’nın çok sayıda uçuşunu iptal ettiği, yakın şehir yolcularının trene yönlendirildiği ve personel azlığının doruğa ulaştığı Frankfurt Havalimanı’nda gerçekle yüzleştim.

Türk Hava Yolları’nın TK 1587 sefer sayılı TC-JIR tescilli Airbus A330 uçağı ile İstanbul’dan Frankfurt’a uçtum. İçinde internet falan olmayan, dışarıyı gösteren kameraları bulunmayan eski nesil bir A330 uçağıydı. Tam zamanında kalktık. Pilotlar Sorumlu Kaptan Gurbet Ünverdi ve First Officer yani 2.pilot Soner Çakır kaos havalimanına tam zamanında indiler. Uçağın Purser’ı Sibel Mangır kusursuz bir şekilde kabini yönetti. Kabin sıcaklığı, hepsi şirket kurallarına birebir uyuyordu. Uçak indikten sonra yolcular zamanında bavullarını aldılar. Sebebi THY’ye de hizmet veren ve Antalya Havalimanı İşletmesindeki ortak, Fraport Lufthansa’nın çok sayıda seferi iptal etmesiyle rahatlamıştı. Bizimkiler de bunun rahatlığını yaşıyordu. Ama havalimanında şöyle bir dolaştım. Güvenlik geçişlerinde uzayıp giden kuyruklar, check-in kontuarları önündeki yığılmalar ürkütücüydü. Birçok uçak gecikmeli kalkıyordu. Havalimanına biraz geç gelenlerin çoğu kuyruklar nedeniyle uçaklarını kaçırıyorlardı. Sistem yürüyordu ama topal ördek misali bir durum vardı.


Yoğunluk nedeniyle yolculara tren kullanmalarını öneriyorlar.

İptal edilen uçuşlarla ilgili olarak tren kullanılması önerilen yazılar terminalin birçok noktasında yer alıyordu. Havalimanında kıyamet kopmuyordu ama yolcuların sabırlarının da taşma noktasında olduğu gözleniyordu.

İSTANBUL’DA TIKIR TIKIR

Dönüş uçuşunu da yine bir A330 uçağı ile TK 1594 seferi ile yaptım. Havalimanında yine kuyruklar vardı. Sabırları taşan yolcular homurdanıyordu, güvenlik geçişlerindeki tıkanmalar sürüyordu. Dönüp geldiğimde İstanbul Havalimanı’nda sistemin tıkır tıkır işlediğini gördüm. Gerçi bizim uçağı açığa park ettirdiler. Nedenini bilmiyorum ama indikten sonra 28 dakika taksi ve ardından binilen otobüsle de 12 dakika gidilerek terminale ulaştım. Neyse pasaportta falan kuyruk yoktu. Ama bu durum çok yorucu oluyordu. Dönüş uçağında pilotlardan First Officer yani 2. Pilot dar gövde Airbus filosunda geniş gövdeye geçiş için eğitimdeydi. Sorunsuz bir uçuş yaptık. Uçağın Purser’ı Beril Özge Dilaver’de açığa park etmenin rahatsızlığı yaşayan yolculara tek tek gülümseyerek, teşekkür ederek veda etti.

Yazının Devamını Oku

Avrupa’nın hasta havayolları

3 Ağustos 2022
Avrupalı havayolu şirketleri 2022 yılı yaz aylarından önemli kârlar bekliyorlardı. Pandemi dönemindeki zararların eriyeceği tahmin ediliyordu. Ama öyle olmadı. Ufukta mali yapıda hızlı bir düzelme de görülmüyor. Türkiye’de ise beklenenden fazla doluluk var. İptal edilen uçuş nokta sayısı da yok denecek kadar az.

Beklenen olmadı. Başta Lufthansa, Air France, BA gibi havayolları pandemi döneminde çok ciddi zarara uğradılar. Ama devlet yardımlarından büyük ölçüde yararlandılar. Personel azaltarak, evden çalışmayı çok hızlı yaygınlaştırarak ve masrafları en aza indirerek durumu kurtarmak istediler.

2022 yaz ayları ve üçüncü çeyrek sonunda zarardan tümüyle kurtulmanın yanı sıra ciddi bir kâr hedefleniyordu ama olmadı. Havalimanlarındaki yetersizlik, uçuş iptalleri, iptallerle gelen bilet iadeleri, bavul kayıplarına yapılan ödemeler birbirini izledi. Üstelik bazı hatlarda hiç uçmama kararı aldılar. Hatta bu iptal kararı aldıkları hatların bir kısmı çok da kârlı hatlardı. Başta Lufthansa olmak üzere yine günlük de olsa grevler ve iş yavaşlatmalar Avrupalı havayolu şirketlerinin içini kemirmeye devam ediyor. Yakıt fiyatları, bilet ücretlerindeki artışlara rağmen bir türlü dengeye gelmiyor.

TÜRKİYE’DE DURUM FARKLI

Biz de ise durum farklı. Başta THY ve Pegasus yüksek fiyatlara bilet satıyorlar. Savaş nedeniyle bazı noktalara yapılan uçuşlarda uçuş süresi artıyor, doğal olarak fazla yakıt harcaması oluyor. Yine de beklenenden fazla doluluk var. Bu arada iptal edilen uçuş nokta sayısı yok denecek kadar az. Bazı noktalara 2019 öncesi bile yapılmayan çok sayıda frekans artışı da dikkat çekiyor. Bizde havayolları mali olarak ne kadar sağlam bir zeminde duruyorsa, Avrupa’da iflas noktaları olmasa da hedefler çoktan şaştı. Onların tek gücü devlet desteği…

BU ANONS DEMODE

Havayolu şirketleri yolcularına uçakta ilk anonslarına nasıl başlıyor. Yani nasıl ‘Hoş geldiniz’ diyorlar. Genellikle her havayolu bu anonsa bir şeyler katıyordu. Örneğin Türk Hava Yolları hâlâ bu anonsun başına ‘Hanımefendiler, beyefendiler ve sevgili çocuklar’ gibi artık eski nesil bir sıralama koyuyor. Bu ayırımdan dünyanın büyük havayolları bir bir vazgeçiyorlar. Çoğu anonslarına, ‘Değerli yolcularımız ya da değerli misafirlerimiz‘ gibi ayrım yapmadan başlıyorlar. Son bir yıl içinde 10’dan fazla havayolu bu tür anonslara geçti. Henüz Türk Hava Yolları’nda böyle bir değişim yok. Böyle bir eğilim ya da çalışma var mı? Bilmiyorum. Umarım akıllarından geçiyordur.

HAVACILIKTA BÜYÜYECEK

Yazının Devamını Oku

Havayolları özür diliyor

27 Temmuz 2022
Havayolu şirketleri bütün umutlarını yoğun yaz uçuşlarına bağlamışlardı. Ama çıkan farklı aksaklıklar yüzünden sefer iptalleri birbirini kovaladı. Daha az yere, daha az sefer yapmaya başlayan bazı şirketler portföylerinde biriken parası ödenmiş biletleri tasfiye edebilmenin yolunu arıyorlar.

Sefer iptalleri birbirini kovalıyor. Havalimanlarında uzayıp giden check-in kuyrukları ve büyüyen bagaj sorunları ile baş edemeyen havayolu şirketleri son birkaç aydır sürekli özür diliyorlar. Bazı havayolu şirketleri özürlerini sadece çağrı merkezlerinden yaparken, bazı zarif şirketlerde ise işi CEO’lar yükleniyor. Yani işin en tepesindeki insanlar ortaya çıkıp yolcularından özür diliyorlar. Her bir sorun için ayrı ayrı özür dilemek zorunda kalan havayolu şirketleri çoğu sistem için de frene basmak zorunda kalıyor. Yani pandeminin azaldığını düşünen ve yaz yoğunluğuna da güvenen şirketlerin çoğu 2019 hedeflerine ulaşamadılar bile. Çoğu şirket hedeflerini güncelleyip, en az yüzde 30 gibi büyüme hayallerini yüzde 2’lere çekmek zorunda kaldılar.

Yakın zamanda uçak yolculuğu yaptıysanız veya gelecek haftalarda yapmayı planlıyorsanız Avrupa genelinde havayollarının ve havalimanlarının hızla artan yolcu sayısına hazırlıklı olmadığını fark edeceksiniz. Elbette Avrupa’daki bu durum dalga dalga bize de yansıyor. İptaller, gecikmeleri kovalıyor.

“Yolcularımızdan içtenlikle özür diliyorum. Size daha iyi hizmet sunmamız gerektiğinin farkındayız” diyen KLM CEO’su Rintel şu mesajları veriyor:


Marjan Rintel

BAŞKAN DİYOR Kİ:

- KLM’den beklediğiniz güvenilir hizmet ve kalite düzeyine tekrar ulaşmak için uçuş sayımızı azalttık.

Yazının Devamını Oku