2 Nisan 2009
Dünyada varolan katkı maddesi sayısının yaklaşık beş bin olduğu söyleniyor. Dondurmalar, çikolatalar, hamburgerler, gofretler, meyve suları ve gazlı içecekler ise en çok katkı maddesi içeren besinler olarak ön plana çıkıyor.
Aslında, esas sorun katkı maddelerinde değil, katkı maddelerinin fazla miktarda kullanılmasında. Vücuda aşırı miktarda katkı maddesi girmesi çeşitli alerjik hastalıklara ve hatta kanser gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Tabii ki, bizim de bir Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğimiz var ve gıda üreticilerini denetliyorlar. Ama yine de her üreticiye güvenmek pek mümkün olmuyor. Ayrıca bizler daha saf gıdalarla büyüdük, belki de bu yüzden çocuklarımızın sağlığıyla ilgili şüphelerimiz ne yazık ki hep olacak. Dilerim bilim ve teknoloji, sağlığımıza zararı olmayan koruma tekniklerini en yakın zamanda geliştirir de, bizim de içimiz rahat olur.
Hilal’in mevlit kurabiyesi
12 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 25 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 25 DAKİKA
MALZEME LİSTESİ
250 gr bitkisel margarin
3 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş olmalı)
1 su bardağı yoğurt
½ su bardağı tozşeker
1 paket vanilya
2 paket kabartma tozu
3 su bardağı un
YAPILIŞI: Eritip ılıttığınız margarini derin bir kaba aktarın. Üzerine oda sıcaklığında bekleyen yumurtaları kırıp yoğurt ve tozşekeri ekleyin. Vanilyayı da katıp çatalla 1-2 dakika çırpın. Un ve kabartma tozunu başka bir derin kapta karıştırıp tel süzgeçle eleyerek yumurtalı malzemelerin üzerine aktarın. Hamuru 3-4 dakika, kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar yoğurun.
Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarladıktan sonra üzerlerine hafifçe bastırarak yassılaştırın. Fırın tepsisini yumuşak margarinle yağlayın ya da tepsiye fırın kağıdı serin. Hazırladığınız yuvarlak yassı kurabiyeleri fırın tepsisine epeyce aralıklı olarak yerleştirin. Çünkü bu kurabiye çok kabarıp genişleyecektir. Kurabiyeleri 5 dakika önceden 175 dereceye ayarladığınız fırında en az 25 dakika, üzerleri altın sarısı oluncaya kadar pişirip çıkarın. Kurabiyelerin soğumasını bekledikten sonra servise sunun.
Pertev Paşa’nın kazandibi
6 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 20 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 20 DAKİKA
MALZEME LİSTESİ
8 su bardağı süt
4 yemek kaşığı dolusu pirinçunu
4 yemek kaşığı dolusu mısır nişastası
2 su bardağı tozşeker
1 paket vanilya
8 yemek kaşığı pudraşekeri
YAPILIŞI : Süt ve tozşekeri orta boy bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşin üzerine oturtun. Diğer taraftan, pirinçunu ve nişastayı derin bir kaseye koyup üzerine 2 su bardağı suyu aktarın. Çatalla karıştırarak nişasta ve pirinçununu iyice ezin. Şekerli süt kaynamaya başlayınca, ocağın altını biraz kısın. Nişastalı pirinçununu tel bir çırpıcı yardımıyla hızlı hızlı karıştırarak süte ekleyin. Tel çırpacak ya da tahta kaşıkla sürekli karıştırarak muhallebi koyulaşıp kaynamaya başlayıncaya kadar pişirin. Muhallebi kaynamaya başlayınca vanilyayı ilave edip 2-3 dakika daha pişirerek ocaktan alın. Henüz sıcak haldeyken mikserin yüksek devriyle 5 dakika çırptıktan sonra bir kenarda bekletin. Diğer taraftan, ısıya dayanıklı 25-30 santim çapındaki bakır ya da alüminyum tepsiye pudraşekeri serpiştirin. Tepsiyi kısık ateşin üzerine oturtup, içindeki pudraşekerini çevire çevire eritin. Şeker eridikçe sulanacak, sonra da rengi hızla sarı-kahverengiye dönecektir.
Tepsiyi sallayarak şekerin tepsiye yayılmasını sağlayın. Karamelize olan şekeri hemen ocaktan alıp muhallebiyi dikkatlice üzerine boşaltın. Bir spatula ya da kaşığın tersiyle muhallebinin üzerini düzeltip buzdolabına yerleştirin. Kazandibini buzdolabında iyice sertleşinceye kadar, en az 1 gece bekletip ertesi gün dilimleyin. Bir spatula yardımıyla dilimleri kaldırıp, rulo yapın. Kazandibi rulolarını bir servis tabağına dizip, soğuk olarak servise sunun.
Yazının Devamını Oku 
1 Nisan 2009
Büyük şehirlerde bulgur denince akla hemen pilav geliyor. Çiğköfte ve kısır gibi tatları saymazsak, büyük şehir insanı bulgurdan yapılan yemekleri pek bilmiyor. Bir yemekçi olarak görüşüm; bulgurun daha çok tanıtıma ihtiyacı olduğu. Bulgur markalarının özellikle büyük şehirlerde ürünlerini tanıtmaları ve bulgurdan yapılabilecek yüzlerce yemeği ön plana çıkarmaları gerekiyor.
Tabii iş sadece bulgur üreticilerine düşmüyor. Bizler de bulgurun yararlı özelliklerinden faydalanmak için bir şeyler yapabiliriz. Örneğin, bulgur pilavını da pirinç pilavı gibi sofralarımızın baş tacı yapabilir ya da pirinçle lezzetlendirdiğimiz bazı çorbalara ya da tencere yemeklerine artık bulgur katabiliriz.
Tarçınlı Kazablanka çorbası
6 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 25 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 35 DAKİKA
MALZEME LİSTESİ
2 adet tavuk göğüs eti
1 adet orta boy kuru soğan
5 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet orta boy havuç
1 adet orta boy kabak
2 adet orta boy domates
8 su bardağı ılık tavuk ya da kemik suyu
1 çay bardağı haşlanmış nohut
1 çay bardağı kuskus veya arpa şehriye
1 çay kaşığı tuz ve karabiber
1 tatlı kaşığı tarçın
YAPILIŞI : Tavuk göğüs etini 4 su bardağı ılık suyla iyice yumuşayıncaya kadar haşlayıp süzdükten sonra tavla zarı formunda doğrayın. Kuru soğanı incecik doğrayın. Kabak ve havuçların dışını kazıyıp yıkadıktan sonra tavla zarı formunda dilimleyin. Domatesleri soyup yine tavla zarı formunda doğrayın. Diğer taraftan, zeytinyağını orta boy bir tencerede kızdırın. Yemeklik doğranmış soğanları ve beraber küp küp dilimlediğiniz havuçları ekleyin. Sürekli karıştırarak 3-4 dakika kadar kavurun. Üzerine küp doğranmış kabakları ve yine küp doğranmış havucu ilave edip 2-3 dakika daha kavurun. Domates ve ılık haldeki tavuk ya da kemik suyunu katıp çorbayı kaynamaya bırakın. Çorba kaynamaya başlar başlamaz, tuz, karabiber ve tarçını serpin. Haşlanmış nohut ve kuskus ya da arpa şehriyeyi de hemen ekleyip ara sıra karıştırarak pişirin. Malzemeler iyice yumuşayınca çorbayı ocaktan alıp sıcak sıcak servise sunun. İsterseniz üzerine acı kırmızı pul biber de serpiştirebilirsiniz.
Sucuklu humus
8 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 25 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 50 DAKİKA
MALZEME LİSTESİ
½ kg. nohut
1 su bardağı tahin
1 adet limonun suyu
5-6 diş sarmısak
2 çay kaşığı tuz, karabiber
1 çay kaşığı kimyon
2 çay kaşığı kırmızı toz biber
15-20 dilim sucuk
Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan su
YAPILIŞI : Akşamdan bol suyla ıslattığınız nohudu ertesi gün yıkayıp süzün ve bir tencereye aktararak üzerini örtecek kadar suyla haşlayın. Nohut ılık haldeyken robota ya da blendere aktarıp çekerek püre haline getirin. Nohutları püre yaparken, ayırdığınız 1 su bardağı ılık suyu da eklerseniz daha pürüzsüz bir kıvam elde edersiniz. Püreyi çukur bir kaba aktarıp üzerine limon suyu, tahin ve dövülmüş sarmısakları ilave edin. Tuz, kimyon, karabiber ve kırmızı toz biberi de serpip karıştırın. Koyu boza kıvamındaki humusu servis tabağına bir parmak kalınlığında yayın. İncecik dilimlediğiniz sucukları orta boy bir tavaya dizip üzerine bir fincan suyu aktarın. Sucukları, kısık ateşte 10 dakika kadar pişirin. Çatalla tavadan çıkardığınız sucukları humusun üzerine yerleştirip ılık halde servise sunun.
Yazının Devamını Oku 
31 Mart 2009
Dün bu köşede de değindiğimiz üzere, bulgur Anadolu insanının can simididir. Anadolu köylerinden herhangi birine gidip de sofraya oturduğunuzda bulgurdan yapılmış olup da sizin daha önce adını bile duymadığınız pek çok yemekle karşılaşırsınız. Evet, Anadolu’da durum böyledir. Peki ya İstanbul gibi büyük şehirlerde? Yapılan araştırmalar bulgurun şehir insanının sofralarında gerektiği kadar yer almadığını ortaya koyuyor. Bunun nedenlerinden ilki, bulgur denince pek çok insanın aklına sadece bulgur pilavı gelmesi. E, pilav deyince de aklımıza pirinç geldiğini düşünürsek bulgurun neden kıyıda köşede kalmış bir besin olduğunu anlarız.
Halbuki Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre insanın günde 25-30 gram life ihtiyacı vardır. Bağırsakların düzenli çalışmasında büyük rolü olan bu lif miktarı ise bir tabak bulgur pilavından temin edilebilir. Bulgur B vitaminleri açısından da zengindir. İçerdiği B1 vitaminiyle sinir ve sindirim sisteminin korunmasına yardımcı olur. Hamile kadınlar için vazgeçilmez öneme sahip olan folik asit de bulgurun içerdiği en önemli vitaminlerden biridir. Yapılan araştırmalar, bulgur pilavı yiyen birinin aynı miktarda pirinç pilavı yiyen birinden bir buçuk saat sonra acıktığını göstermiştir ki bu da bulgurun şişmanlatmadığını, aksine zayıflamak isteyenler için ideal olduğunu ortaya koymaktadır.
Terbiyeli kabak çorbası
6 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 15 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 20 DAKİKA
MALZEME LİSTESİ
? 4-5 adet orta boy kabak
? 1 adet orta boy kuru soğan
? 1 adet orta boy patates
? 4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
? 2 su bardağı süt
? 6-8 su bardağı et ya da tavuk suyu
? 2 çay kaşığı tuz, karabiber
Terbiyesi için;
? 1 adet yumurta
? 1 su bardağı yoğurt
? 1 demet dereotu
? 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
YAPILIŞI : Dışını kazıdığınız kabakları yıkayın. Her birini uzunlamasına dörde böldükten sonra tavla zarı formunda doğrayın. Soğan ve patatesleri soyup rendeleyin. Diğer taraftan, zeytinyağını orta boy bir tencerede kızdırın. Rendelenmiş soğan ve patatesi, tavla zarı formunda doğranmış kabakları kızgın yağa aktarın. Tahta kaşıkla karıştırarak 5-6 dakika kadar kavurun. Üzerine süt ve ılık haldeki tavuk ya da et suyunu ilave edip tuz ve karabiberi serpiştirin. Orta ısılı ateşin üzerinde ara sıra karıştırarak, kabaklar iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Sonra da ocaktan alıp bir kenarda bekletin. Terbiye sosunu hazırlamak için yumurtayı orta boy bir kaseye kırıp çatalla 1-2 dakika çırpın. Yoğurt ve kırmızı biberi ekleyip tekrar çırpın. Terbiye sosunu sıcak çorbanın içine, çorbayı bir taraftan karıştırmaya devam ederek azar azar ilave edin. Sürekli karıştırarak sosu çorbaya iyice yedirin. Üzerine ince kıyılmış dereotunu serpip sıcak sıcak servise sunun. İsterseniz üzerine maydanoz ve ince rendelenmiş taze kaşar peyniride serpebilirsiniz. Bu çorbayı arzu ederseniz bir el blendırıyla çekerek pure haline getiripte ikram edebilirsiniz.
Baharatlı jambalaya
8 Kişilik
Hazırlama süresi 15 dakika
Pişme süresi 25 dakika
Malzemeler
? ½ paket spagetti
? 2 adet tavuk göğsü
? 4 yemek kaşığı zeytinyağı
? 3 adet orta boy kuru soğan
? 3 adet sivri biber
? 1 tatlı kaşığı kimyon, kekik
? 1 çay kaşığı köri
? 3 adet orta boy domates
? 10-15 adet dondurulmuş karides
? 1 adet kırmızı biber
? 1 çay kaşığı tuz, karabiber
Yapılışı: Makarnayı kaynayan tuzlu suda 9 dakika kadar haşlayıp süzün. Zeytinyağını bir tavada kızdırıp iri kuşbaşı formunda doğradığınız tavuk etlerini 2-3 dakika kavurun. Yarım ay şeklinde ve ince ince doğradığınız soğanları ekleyip 2-3 dakika daha kavurun. Halka halka doğradığınız sivri biberleri ve dondurulmuş ya da yıkanmış karidesleri de ilave edip karıştırın. Yaklaşık 4-5 dakika daha pişirdikten sonra tuzu ve tüm baharatları serpiştirin. Son olarak, soyup tavla zarı formunda doğradığınız domatesleri de aktarıp 5 dakika sonra ocaktan alın. Bu baharatlı ve etli karışımı makarnayla harmanladıktan sonra sıcak sıcak servise sunun.
Yazının Devamını Oku 
30 Mart 2009
Bulgur buğdayın çeşitli aşamalardan geçmesiyle elde edilir. Şimdi dilerseniz bu aşamalara kısaca göz atalım. Tabii, şunu da belirtmekte fayda var, burada bulgurun fabrikalarda değil, köylerde nasıl yapıldığına değineceğiz.
Sonbahar geldiğinde köy evlerinde bir telaş başlar. Kışa hazırlık telaşıdır bu. Ve bulgur yapmak da bu telaşlardan biridir. Bir kere, bulgur yapımında kaliteli buğday kullanılır. Yani buğdayın iri taneli ve sert olanı. Ayıklanan buğday haşlandıktan sonra süzülüp güneşte kurumaya bırakılır. Kuruyup dibeklere taşınan buğday ıslatılır ve kalabalık tarafından tokmaklarla dövülür. Tekrar ve yine güneş altında kurutulduktan sonra savrularak kepeklerinden arındırılır. Artık buğdayın kalburlarda elenme zamanı gelmiştir. Yabancı maddelerden ayrılan buğday artık bulgur halini almıştır ve boyuna göre ayrılır.
Pazılı ekşili köfte çorbası
Köftelik bulguru derin bir kaba aktarıp üzerine bir parmak çıkacak kadar kaynar su ekledikten sonra tahta bir kaşıkla karıştırın. Bulgurun yumuşaması için yaklaşık 5 dakika kadar bekledikten sonra süzün. Üzerine un ve yumurtayı ilave edip tuz ve karabiberi serptikten sonra yoğurmaya başlayın. İyice yoğurduğunuz bulgurlu harçtan fındık büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın. Yuvarladığınız köftelerin tam ortasına serçe parmağınızla bastırarak çukurlar oluşturun.
Tereyağını orta boy bir tencerede eritip incecik doğradığınız soğanları ekleyerek 2-3 dakika, soğanlar sararıncaya kadar kavurun. Üzerine domates ve biber salçasını ekleyip 2-3 dakika daha karıştırarak kavurduktan sonra 8-10 su bardağı sıcak suyu da tencereye aktarın. Kaynatın. Yıkanmış pazı yapraklarını bir santim kalınlığında doğrayın. Yemeğin suyu kaynamaya başlayınca, hazırladığınız bulgur köftelerini ve haşlanmış mercimeği ilave edip karıştırın. 30 dakika kadar pişirin. Son olarak, doğradığınız pazı yapraklarını da tencereye aktarıp tuz ve karabiberi serpin. 10 dakika daha pişirdikten sonra ocaktan alın.
Yazının Devamını Oku 
28 Mart 2009
Hani hep yaptığınız yemekler vardır. Hatta artık o yemeğin adı sizinle anılır olmuştur.
“Ayşe’nin poğaçası” derler örneğin, sizin annenizden öğrenip yapmaya başladığınız poğaçaya. Bir taraftan ustası olmuşsunuzdur o yemeğin, bir taraftan da o yemeği yaparken artık eskisi kadar heyecanlanmadığınızı fark edersiniz. Yemeği yalnızca mecbur olduğunuz ya da iyi yaptığınız için yapmak ise bir süre sonra sıkıcılığı getirir. Oysa yıllardır yaptığınız bir yemek üzerinde birazcık düşünüp ona yeni malzemeler eklemek ya da onu başka bir şekilde sunmak yemek yapmayı eğlenceli hale getirebilir.
Terbiyeli semizotu çorbası
Malzeme listesi
· ½ kg semizotu
· 1 adet orta boy kuru soğan
· 1-2 diş sarmısak
· 1 adet ufak boy havuç
Yazının Devamını Oku 
27 Mart 2009
İsmini çok duyduğumuz hatta çok sık kullandığımız ama ot mudur, ağaç mıdır, çiçek midir, tohum mudur bilmediğimiz birçok baharat yetişiyor Sri Lanka’da.
Vanilya, karabiber, zencefil, karanfil, tarçın, zerdeçal ve kakao...
İnanılmaz egzotik bir doğaya sahip olan bu adanın bir başka yönü de topraklarında kırk çeşit pirinç yetişmesi. Üstelik o kadar verimli ki bu topraklar, yılda iki kez ürün alınıyor. Sir Thomas J. Lipton, Sri Lanka’nın bir İngiliz sömürgesi olduğu ve tüm kitaplarda Seylan olarak anıldığı dönemde bu adada yaşamış. Thomas Lipton ismi pek de yabancı gelmiyor değil mi? Meşhur Lipton çaylarının kurucusudur Thomas J. Lipton.
Çay yetiştirdiği ilk araziyi 1900’lü yılların başında satın almış ve zamanla muhteşem Seylan çayını dünyaya tanıtacak kadar büyütmüş işi. Hazır söz Sri Lanka’dan açılmışken, sütlü çayın bu ülkede yaşayan gençler arasında çok popüler olduğunu da söylemeden edemeyeceğim.
Zeytinyağlı kabak pirinçlisi
YAPILIŞI: Kabakları kazıyıp yıkayın. Boylamasına dörde bölüp çekirdekli kısımlarını çay kaşığı yardımıyla çıkardığınız kabakları tavla zarı büyüklüğünde doğrayarak geniş bir tencereye aktarın. Soğanları incecik doğrayıp tenceredeki kabakların üzerine aktarın. Üzerine yıkayıp süzdüğünüz pirinci de ekleyip küçük küpler halinde doğradığınız sarmısakları serpiştirin. Tuz, karabiber ve tozşekeri de katıp 2 su bardağı sıcak suyu ilave edin. Üzerine zeytinyağını gezdirdikten sonra tencerenin kapağını kapatarak kısık ateşin üzerine oturtun. Yemek suyunu iyice çekip pirinç yumuşayınca kadar pişirdikten sonra ocaktan alın. Sıcakken ince kıyılmış dereotunu ekleyip soğumasını bekledikten sonra servise sunun.
Malzeme listesi
Yazının Devamını Oku 
26 Mart 2009
Hazırladıkları kek hamurlarını denemek için minik parçalar halinde fırınlayan Hollandalılar, bu, dışı gevrek, içi yumuşak tek lokmalık keklerine “ufak kek” adını koymuşlar ve kurabiye de işte böyle almış dünya mutfağındaki yerini.
Aslında Hollandalılardan çok daha önce, 7. yüzyılda Persler pişirmişler ilk kurabiyeleri. Ama bugünkü çeşitliliğine Amerika’da ulaşmış.
Nohutlu tarhana çorbası
Malzeme listesi
· 5 tepeleme yemek kaşığı tarhana
· 1 su bardağı haşlanmış nohut
· 5 yemek kaşığı zeytinyağı
· 3 adet orta boy domates
Yazının Devamını Oku 
25 Mart 2009
Sarıkamış’tan Kars’a doğru yol alırken aklımda hep kurutulmuş kaz etinin lezzeti vardı. Nuran Teyzem de eskiden kış geldiğinde mutlaka kaz etini pişirir ve suyuna bulgur pilavı yapardı. Ama sonraları çok yağlı oluyor diye kimse istemez olmuştu. İşte yıllar sonra aklıma düşen çocukluğumun bu muhteşem tadıydı.
Kaldığımız otelde değerli gurme yazar Mehmet Yaşin’le karşılaştık. Ve ben fark ettim ki, onunla aramızda bir kaz eti rekabeti yaşanıyordu. “Sen mi önce yedin, ben mi, nerede yedin, esas şurada yenir” gibi şakalarla birbirimizi kızdırmaya çalışıyor, sevimli bir rekabet yaşıyorduk. Ama o benden daha gezgin biri olduğu için çekişmenin galibi de o oldu. Ama onun da Kağızman’ın meşhur apligos kayısısıyla yapılan hoşafından haberi yoktu.
Kars’taki ocakbaşı restorana gitmeden bir gün önce siparişimizi vermiştik. Restoranda, geziye katılan doktorlara kaz etinin özelliklerini ve nasıl pişirildiğini ballandıra ballandıra anlatırken yemekleri de çoktan mideye indirmiştik. Hepimiz “madem buralara kadar geldik, yöresel lezzetlerin tümünü tatmalıyız” fikrinde birleşiyorduk. Göksel Bey son olarak kolonya ikram ederek bizi otobüsümüze kadar yolcu etti. Kurutulup tuzlandıktan sonra uzun süre haşlanarak fırına verilmiş kaz etini ilk defa burada yedim ama sonuçtan pek memnundum. Kurutulmuş kaz etinden hemen biraz satın alıp evime getirdim. Hafta sonu dostlarıma yapacağım.
Hamsiköy’ün mısırekmeği
6 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 20 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 30 DAKİKA
MALZEME LİSTESİ
? 1 adet orta boy havuç
? 1 adet orta boy kuru soğan
? 1 adet yumurta
? 3 su bardağı mısır unu
? 1 çay kaşığı tuz
? 1 yemek kaşığı tozşeker
? 2 çay kaşığı mısırözü yağı
? 1 su bardağı soğuk su
YAPILIŞI: Soğanı soyup havucu kazıdıktan sonra ikisini de rendenin iri tarafıyla rendeleyin. Mısır ununu derin ve geniş bir kaba koyup üzerine tuz ve tozşekeri serpiştirin. Üzerine rendelediğiniz havuç ve soğanı ekleyip yumurtayı kırdıktan sonra mısırözü yağını da ilave ederek yoğurmaya başlayın. Bir taraftan yoğrmaya devam ederken, bir taraftan da suyu azar azar ilave ederek oldukça koyu kıvamlı bir bulamaç elde etmeye çalışın.
Hazırladığınız hamuru en az 2 santim kalınlığında olacak şekilde yağlanmış bir tepsiye veya fırın kabına yayın. (hamuru yayarken elinize yapışmaması için elinizi sık sık sıvıyağa batırın). Hamuru 10 dakika önceden 200 dereceye ayarladığınız fırında 30 dakika kadar pişirip çıkarın. Ilık hale gelmesini bekleyip dilimleyerek servise sunun.
Ayçöreği
10 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 30 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 35 DAKİKA
MALZEME LİSTESİ
Hamuru için;
? 1 adet yumurtanın sarısı
? 100 gr bitkisel margarin
(Oda sıcaklığında yumuşamış olmalı.)
? 1 çay bardağı süt
? 2,5 su bardağı un
İç harcı için;
? 2 yemek kaşığı tozşeker
? 2 çay kaşığı tarçın
? 1 çay kaşığı yenibahar
? 3 yemek kaşığı dolusu kuru çekirdeksiz üzüm
? 1 su bardağı çekilmiş ceviz içi
? 2 dilim bayat tost ekmeğinin içi
? 1 çay bardağı soğuk süt
YAPILIŞI : Oda sıcaklığında yumuşamış margarini derin bir kaba aktarıp üzerine yumurta sarısını ekleyin. Sütü ilave edip unu da azar azar kattıktan sonra yaklaşık 5-6 dakika, kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Bu işlemden sonra hamur hala ele yapışıyorsa birkaç yemek kaşığı daha un ekleyebilirsiniz.
Hamuru oda sıcaklığında 30 dakika kadar dinlendirin. Tozşeker, tarçın ve yenibaharı derin bir kaba koyup üzerine çekirdeksiz kuru üzüm ve çekilmiş ceviz içini ekleyin. Üzerine ufalanmış ekmek içini ilave edip sütü katarak yoğurmaya başlayın. Hafif katı ve parça parça olan iç harcını bir kenarda bekletin. Dinlenen hamuru 20 eşit parçaya ayırın. Parçaları elle ya da merdaneyle çay tabağı büyüklüğünde (10 santim çapında) açın. Yuvarlak hamurların kenarlarına, hazırladığınız harçtan birer tatlı kaşığı kadar koyup rulo yaptıktan sonra iki ucunu birbirine yaklaştırıp ay şekli verin. Ayçöreklerinin üzerine fırça yardımıyla çırpılmış yumurta sarısı sürün ve yağlanmış ya da fırın kağıdı serilmiş tepsiye aralıklı olarak dizin. Çörekleri, yaklaşık 5 dakika önceden 175 dereceye ayarladığınız fırında 35 dakika, üzerleri altın sarısı oluncaya kadar pişirip çıkarın. Soğumalarını bekleyip servise sunun.
Yazının Devamını Oku 