×
Yumurtaları ekleyip 5 dakika daha çırpın.
Pekmez, tarçın, zencefil, kabartma tozu ve elenmiş unu ilave edip 2-3 dakika daha çırpmaya devam edin. Sarı üzüm, incecik doğranmış incir, tavla zarı doğranmış kuru kayısıları ve cevizi ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.
Hamuru yağlanmış 25-30 santim çapındaki kek kalıbına dökün. 5 dakika önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 20 dakika pişirin.
Fırının ayarını 150 dereceye indirip, 25-30 dakika daha pişirin. Ilıdıktan sonra keki kalıptan çıkarın.
Hazır çikolatalı (çilekli sos da kullanabilirsiniz) sosu paketin üzerindeki tarife göre pişirin. Bunu keki kaplamak üzere kullanın.
Ya da krema için süt, kakao ve unla beraber şekeri orta boy bir tencereye koyup sürekli karıştırarak orta ısılı ateşte kaynatın. Ocaktan alıp içine hemen yumurta sarılarını katıp mikserle 2-3 dakika hızla çırpıp yedirin. Sonra da bu sosu sıcakken kekin her tarafına sürün.
Üzerini şekerlemelerle süsleyip servise sunun.
Malzeme listesi
Patatesleri soyup ortadan ikiye bölün ve yarım santimden ince olacak şekilde dilimleyin. Soğanları soyup yarım santimlik halkalar halinde doğrayın. Sarmısakları boylamasına ikiye bölün.
Yeşil biberlerin saplarını kesip ince halkalar halinde dilimleyin. Domatesleri ve limonları halka halka doğrayın. Maydanozu incecik kıyın.
3 yemek kaşığı kadar zeytinyağını geniş bir teflon ya da çelik tencereye gezdirin. Soğan dilimlerini tencereye koyun. Üzerine patates dilimlerini dizip sarmısakları serpiştirin.
Domates halkalarını ve yeşil biberleri de soğanların üzerine yerleştirdikten sonra tuz ve karabiberi serpin. En üste palamut balıklarını yan yana yerleştirin.
Maydanozu serpiştirip ince limon dilimlerini dizin. Varsa 2-3 adet defne yaprağını da en üste koyun. Kalan 3 yemek kaşığı zeytinyağını da gezdirdikten sonra 3 su bardağı sıcak suyu tencerenin kenarından yavaş yavaş aktarın.
Yemeği, tencerenin kapağı kapalı vaziyette, orta ısılı ateşte kaynayıncaya kadar pişirin. Kaynayınca ocağın altını kısıp yemeği kısık ateşte, 30 dakika daha pişirin. İyice yumuşayan balıkları sıcak sıcak servise sunun.
Malzeme listesi
- 2 adet orta boy palamut balığı (Dört parçaya bölünmüş olmalı.)
Unu azar azar ekleyip kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. Hamuru oda sıcaklığında 60 dakika dinlendirin. Dinlenen hamuru 12 eşit parçaya-bezeye ayırın. Bezeleri hafif unlu tezgahın üzerinde yemek tabağı büyüklüğünde açıp eritilip ılıtılmış yağla yağlayın.
Yufkaların dört ucunu üzerine bohça gibi katlayıp yufka büyüklüğünde açın. Sulandırılmış haşhaş ezmesini yufkaların her tarafına dağıtıp aynı şekilde katlayın ve buzdolabında 1 saat kadar bekletin.
Hamuru buzdolabından çıkarın ve 35-40 santim çapında açın. 4 eşit parçaya bölüp hazırladığınız içi bu parçalara paylaştırın. Parçalardan her birini iri sigara böreği şeklinde sarıp üzerine artan yağı sürün. Bütün hamurlara aynı işlemi uygulayın. Ruloları fırın tepsisine dizip 180 dereceye ayarladığınız fırında iyice kızarıncaya kadar pişirin. Sıcak sıcak servise sunun. İç harcını hazırlamak için; yağı ve yemeklik incecik doğranmış soğanı 2-3 dakika kavurun. Haşlanmış mercimeği katıp tuz ve biberi serpin. 2-3 dakika daha kavurup ocaktan alın. Soğumaya bırakın.
Malzeme listesi
- 1 adet yumurta
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 1 çay bardağı yoğurt
Nihayet ben de çocukluğumu hatırlatan süt kokusunu burnuma doya doya çekebildim.
Bakır tencere içine koyduğumuz manda sütüne salep, şeker ve azıcık da sübye (pirincin suyla taş değirmenlerde öğütülüp süzülmesiyle çıkarılan bir çeşit süt) katıp kaynattık.
Kaynar salebe toz tarçın ve toz zencefil ekleyip hem konuklara ikram ettik hem de kendimiz içtik. Boğazımızdan aşağı inen salep içimizi ısıttı. Sanki bütün organlarımız temizlendi ve biz de güçlenip enerji dolduk. Salebin lezzetine de gerçekten diyecek yoktu.
Zaten annem boşuna söylemiş olamazdı, “Çocuklara bol bol salep içir” diye. Annem, dedemin Çilhoroz Dağı’ndan getirdiği salebi döverek öğütür ve sobanın üzerinde bakır güğümde kaynatırmış. Dediğine göre, meraklı bir çocuk olduğu için dedem de bu işi hep ona yaptırırmış.
LİMONLU PATLICAN
Orta boy ince patlıcanların kabuklarını tamamen soyun. İsterseniz saplarını bırakın.
10 bardak suyun içine yarım yemek kaşığı tuz koyup, soyulmuş patlıcanları suyun içine bırakın. Yaklaşık 30 dakika bekletip acı suyunu çıkarın. Patlıcanları yıkayın ve süzdürüp kâğıt havluyla iyice kurulayın.
Annem ise dereotunu koyabildiği kadar fazla sayıda yemeğe koyar ve beni çok uğraştırırdı. Dereotunun şimdi pek sevdiğim o enteresan aromasını benimsemem çok zaman aldı.
Halk arasında çocuk düşürücü bir etkisi olduğu söylense ve pek sevilmese de bu ot zeytinyağlıların, özellikle de bakla ve kabağın, balık yemeklerinin lezzetine lezzet katar.
Üstelik kötü ününe karşın çok da yararlıdır. Bir kere mide, bağırsak faaliyetlerini düzenleyici ve gaz çıkarıcı etkisi vardır. Kan akışını düzenleyici ve damar tıkanıklığını önleyici etkiye sahiptir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu yararlı otun kalsiyum bakımından da çok zengin olduğunu ortaya koydu. Dereotu, magnezyum ve potasyum yönünden de zengindir.
Kalsiyumun kemiklerin gelişimindeki önemini düşününce annemin yemeklerine neden çaktırmadan dereotu koyduğunu anlamamak mümkün değil. Zaten ben de annemin izinden gidiyor, çocuklarıma her fırsatta dereotu yediriyorum.
MANCAR
Mancarı yıkayıp ayıkladıktan sonra incecik doğrayın. Yağı ve incecik yemeklik doğradığınız soğanları geniş bir tencereye koyun. Orta ısılı ateşte, karıştırarak 3-4 dakika kadar kavurun.
Batı Anadolu, Doğu Anadolu, Trakya, Karadeniz ve Orta Anadolu’nun ortak yemeği olan keşkek, genellikle düğün, bayram gibi özel kutlama günlerinde yapılır. İçine konan malzemeler yörelere göre farklılık gösterse de keşkeğin temel malzemeleri aşurelik buğday ve ettir.
Bazı yörelerde keşkek etsiz pişirilir ve üzerine tereyağlı sos gezdirilir. Kimi yörelerdeyse tavuk etiyle yapılır.
Şimdi sıra aşure ve mesir macununa geldi. Keşke onları da millileştirebilsek...
Malzeme listesi
Hamur için;2 adet yumurta
Çalışan bir kadın olarak ben, haftada bir kez koştura koştura markete uğrarım. Neyse ki bir yemekçi olarak hem basın bültenleri hem de firmaların gönderdiği tanıtım ürünleri sayesinde son çıkan şeylerden haberdar olabiliyorum. Ama bazen rafların önünde uzun uzun durasım, ambalajları inceleyesim geliyor.
Raflardaki ürünlere bakınca hep “bu ürünle başka neler yapabilirim acaba” ya da “keşke ürünlerin kıyısına köşesine bir yemek ya da tatlı tarifi sıkıştırsalar ne iyi olurdu” diye düşünürüm.
Pakete tarif yazmak önemsediğim bir konu. Bunu ilk kez Amerikalılar yapmış. Örneğin yeni çıkan bir cipsi sadece atıştırmalık ya da eğlencelik olarak algılamazlar, başka bir yemeğe tat ve renk vermek için kullanırlar ve paketlerin üzerine de nasıl kullanacağınızın tarifini yazarlar. “Alta cipsleri dizin, üzerine kıymalı barbunya yemeğini aktarın, en üste çedar peyniri rendeleyin ve fırına verin.” İşte size Meksikalıların ünlü chili carn carneni ya da burritosu.
Ben de çalıştığım firmaların ürünleri için paket üzerine yazabilecekleri tarifler üretiyorum. Buna “deneysel mutfak çalışması” diyorum. Kimyacı-yemekçi olarak bu tarifleri üretirken kendimi laboratuvarda gibi hisseder, öğrencilik yıllarıma geri dönerim.
Şuruplu semazen tatlısı
Yumurta, sirke, yoğurt ve sıvıyağı hamur yoğurma kabına aktarıp çatalla çırpın. Unu ilave edip yoğurmaya başlayın. Kulak memesinden biraz daha sert bir hamur elde edeceksiniz. Hamurun üzerini mutfak peçetesi ile kapatıp oda sıcaklığında 1 saat dinlendirin.
Şerbeti hazırlamak için şeker, su, limon suyunu tencereye koyup kısık ateşte kaynatın. 5 dakika sonra ocaktan alıp soğutun.
Programda ve sonrasında Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ten bol bol bahsedip sevdiği şeylerden konuştuk.
Örneğin son dönemlerinde karaciğer dostu enginara çok düşkün olduğundan ve sık sık enginar yediğinden bahsettik.
Programda Atatürk’ün yatılı okullarda okurken sık sık yediği kuru fasulye ve pilav pişirdim. Bir de kuru fasulyeye bazı Rumelili dostlarımın yaptığı gibi tarçın çubukları attım. Tarçın çubukları kuru fasulyenin içindeki şekerle birleşiyor ve lezzetini gerçekten artırıyor.
Programda Balkan ülkelerine yaptığım gezilerde öğrendiğim bir şeyi de paylaştım. Bazı Balkan ülkelerinde dere suyuyla güveçte kuru fasulye pişirilirmiş ve ister inanın ister inanmayın, lezzetine doyum olmazmış bu kuru fasulyenin...
MUHACİR MANTISI
Sosu hazırlamak için tereyağını orta boy bir tencerede eritip salçaları aktarın ve orta ısılı ateşte 2 dakika kadar kavurun. Sıcak et ya da tavuk suyunu ve tuzu ilave edip kaynayıncaya kadar pişirin. Sonra ocakta sıcak halde bekletin.
İki yufkayı üst üste koyup tam ortalarından ikiye bölün. Böylece dört adet yarım yufka elde edeceksiniz. Kıymayı derin bir kaba koyup üzerine tuz ve biberi serptikten sonra rendelenmiş soğanı katın. Suyu da ilave edip yoğurun. Böylece sulu bir kıymalı karışım elde etmiş olacaksınız.