Sahrap Soysal

Son zamanlarda özellikle hazır olarak tükettiğimiz gıdalarla ilgili pek çok bilgi kafamızı karıştırıyor.

Örneğin “Bal, reçel ve marmelatlarda şeker yerine nar şurubu kullanılıyor” deniyor.
Sonra bazı firmalar, haklı olarak buna karşı çıkıyor, basın bültenlenleri e-posta kutularımızı dolduruyor.
Bazı tüketiciler gelişmeleri yakından takip ederken, bazıları konuyla hiç ilgilenmiyor. Market raflarında etiketlere bakılmıyor çoğu zaman. Bakılsa bile verilen bilgiler anlaşılmıyor.
Aslında ihtiyacımız olan, bu konuda doğru bilgilendirilmek. Tüketici, ürünün paketini eline aldığında yazanları anlayacak kadar bilgi sahibi olmalı ve bilmeli ki etiketteki malzemeler yetkili kuruluşlar tarafından kontrol ediliyor.
Daha doğru bir ifadeyle tüketicinin ürüne güvenmesi gerekiyor ama aynı zamanda ürünün standartlara uygunluğunun denetlendiğini bilmesi de şart.
Çünkü güven ancak tarafsız, düzenli ve titiz denetimler yapıldıkça sağlanabilir.

OTLU BÖREK

İçini hazırlamak için ıspanakların yapraklarını yıkayıp incecik doğrayın. Soğanları incecik yemeklik doğrayın. Patatesleri soyup rendeleyin.

Tereyağını orta boy bir tencerede eritin. Eti kızgın yağa aktarıp çevire çevire 5-6 dakika kadar kızartın.

Dörde böldüğünüz soğanları da tencereye koyup 2-3 karıştırarak dakika daha kavurun. Üzerine incecik halkalar halinde doğradığınız sivri biberi ve yarımaylar halinde dilimlediğiniz domatesi ilave edin.
Tuz, karabiber ve tarçını serpiştirip yemeğin üzerini örtecek kadar sıcak suyu da tencereye aktarın. Orta ısılı ateşte, kaynayıncaya kadar pişirin.
Havuç ve patatesi soyup tavla zarı formunda doğradıktan sonra kaynayan yemeğe ekleyin ve karıştırın. Yemeği et parçaları yumuşayıncaya kadar pişirip ocaktan alın. Haşlanmış bezelyeyi de katıp bir kenarda bekletin.
Pilavı yapmak için sıvıyağı başka bir tencerede (teflon tencere kullanmanızı tavsiye ederim) kızdırp arpa şehriye ve salçayı tencereye aktarın. Şehriyeyi, tahta bir sürekli karıştırarak 5-6 dakika kadar kavurun. Tuz ve karabiberi serpiştirip ocaktan alın.
Kavurduğunuz şehriyeyi yüksek kenarlı bir fırın kabına aktarın. Üzerine etli karışımı aktarıp kabın üzerini alüminyum folyoyla kapatın.
Yemeği 5 dakika önceden 175 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırında 30-35 dakika kadar pişirip sıcak sıcak servise sunun.

Malzeme listesi

-  500 gr kuşbaşı kuzu eti (İri parça et de kullanabilirsiniz.) 

Bu kekin özelliği, yapılışında benmari usulünün kullanılmasıdır.

Krema miktarı çok olduğundan tereyağı kullanmanızı öneririm. Kekin yapımı için iç içe koyabileceğiniz biri büyük biri küçük iki tencereye ihtiyacınız var.
Alttaki tencerenin yarısına gelecek kadar su koyup kaynattıktan sonra ocağın altını kısın. Küçük tencereyi büyük üzerine oturtup parçaladığınız çikolatayı üstteki tencereye koyun.
Tereyağını da ekleyip tahta bir kaşık ya da spatula yardımıyla karıştırarak çikolata ve tereyağını buharda eritin. Tozşekeri de ilave edip 1-2 dakika karıştırın. Unu da azar azar ekledikten sonra tüm malzemeler iyice özleşene kadar 1-2 dakika daha karıştırın. Sonra çikolatalı karışımı ocaktan alıp ılınmaya bırakın. Yumurtaların sarıları ve aklarını ayırın.
Derin bir kapta yumurta akları ve tuzu katılaşıp kar gibi oluncaya kadar en az 5-6 dakika çırpın. Diğer taraftan yumurta sarılarını çikolatalı harca ekleyip kaşıkla iyice karıştırın. Yumurta aklarını da karışımın üzerine aktarıp tekrar karıştırın.
Kek harcından bir su bardağı kadarını ayırın. Kek hamurunu 25 santim çapında yağlanmış bir fırın kalıbına aktarın. Keki, yaklaşık 10 dakika önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında 20-25 dakika pişirip çıkarın. Ortası oldukça yumuşak olacaktır.
Kek sıcakken, ayırdığınız 1 bardak çikolatalı kek karışımını üzerine gezdirip kekin soğumasını bekleyin.

Malzeme listesi

- 6 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş olmalı)

Domatesleri soyup tavla zarı formunda küp küp doğrayın.

Zeytinyağını teflon tavada kızdırın. Pirinç tanesi büyüklüğünde doğradığınız sarmısakları tavaya koyup 1-2 dakika kadar kavurun. İncecik halkalar halinde doğradığınız biberleri, doğranmış domates, tozşeker, tuz, karabiber ve pul biberi ilave edip karıştırın. Sosu orta ısılı ateşte, arada sırada karıştırarak 8-10 dakika daha pişirin. Domatesler iyice ezilip suyunu çekecektir. Servise sunmadan 15 dakika önce büyük bir tencereye su koyup 2 çay kaşığı tuz serpin ve karıştırın.
Su kaynamaya başlayınca makarnayı atıp karıştırın ve 10 dakika kadar haşlayıp süzün. Makarna suyundan 1 su bardağı kadar ayırın. Makarnayı tekrar tencereye alıp, üzerine ayırdığınız makarna suyunu ve pişen sosu ilave edin. İyice karıştırıp peynir ve ince kıyılmış maydanoz serpiştirdikten sonra beklemeden servise sunun.
Not: İncecik kıyılmış taze fesleğen de bu makarnaya çok yakışır.

Malzeme listesi

- 1 paket penne makarna
(kalem, boru ya da kelebek makarna da kullanabilirsiniz)
- 4 yemek kaşığı zeytinyağı

Patlıcanları alacalı soyup uzunlamasına ikiye böldükten sonra baş parmak kalınlığında doğrayın.

Acı suyunun çıkması için bol tuzlu suda 20-30 dakika bekletin. Yıkayıp süzdüğünüz patlıcan dilimlerini ortası açık kalacak şekilde yan yana ve üst üste tencereye yerleştirin.
Eti patlıcanların ortasındaki boşluğa aktarın. Soyup bir parmak eninde dilimlediğiniz domatesleri ve yine parmak parmak doğradığınız yeşil biberleri et ve patlıcanın üzerini örtecek şekilde yerleştirin.
Tuz, karabiber, zeytinyağı, tereyağı ve sirkeyi ilave edip orta ısılı ateşin üzerine oturtun. Kaynamaya başlayınca ocağı kısıp yemeği kısık ateşte en az 1 saat, etler iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Sıcak sıcak servise sunun.

Enginar suyu

Enginarın lezzeti de, insan sağlığına faydaları da artık herkes tarafından bilinmekte. Peki, anayurdu Akdeniz olan enginarın yağlı bitkilerden sonra en zengin mineral kaynağı olan sebze olduğunu biliyor muydunuz?
Enginar, bol miktarda potasyum, kalsiyum ve manganez içermesinin dışında A, B1 ve C vitaminleri açısından da zengindir. Karaciğerin temizlenmesine yardım ederken, safranın akışını da rahatlatır.
Unlu yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırdığı için diyet programlarının vazgeçilmezlerindendir; 100 gramı sadece 53 kalori içerir.

Tavuk etini keskin bir bıçakla tavla zarı formunda çok küçük doğrayın. Soğanı ve sarmısağı incecik dilimleyin.

Varsa kırmızı biberi de küçük küpler halinde doğrayın. Domatesleri rendeleyin.
Zeytinyağını ve tavuk etini orta boy bir tencereye koyup orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak 2-3 dakika kavurun. Rengi iyice dönen tavuk etinin üzerine soğan, sarmısak ve biberleri ekleyip karıştırmaya devam ederek 2 dakika daha kavurun.
Rendelenmiş domatesi ya da salçayı ilave edip 1-2 dakika daha kavurduktan sonra et ya da tavuk suyunu aktarın. Arada sırada karıştırarak çorbayı kaynatın. Tuz ve karabiberi serpiştirin.
Kaynayan çorbaya şehriyeyi ve isterseniz konserve bezelyeyi de ekleyin. Sık sık karıştırarak şehriyeler yumuşayıncaya kadar pişirip ocaktan almadan önce incecik kıyılmış maydanozla süsleyin. Bol limon suyu ekleyip servise sunun.

Malzeme listesi

- 1 su bardağı arpa şehriye
- 1 adet tavuk göğüs eti

Tavuk etini haşlayıp süzün. (Haşlama suyunu saklayın.) Tavuk etini didikleyip kenarda bekletin.

Sıvıyağı küçük bir tencerede kızdırıp incecik kıydığınız soğanı kızgın yağda, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak 1,5-2 dakika kavurun. Kıymayı ekleyip karıştırmaya devam ederek 2-3 dakika daha kavurun.
Salçayı ve yıkayıp süzdüğünüz bulguru da ilave edip 2-3 dakika daha kavurduktan sonra tavuk suyunu ve didiklenmiş tavuk etini katın.
Tuz ve karabiberi de serpiştirdikten sonra orta ısılı ateşte, arada sırada karıştırarak suyunu tamamen çekinceye kadar pişirin. Ocaktan alıp soğuması için kenarda bekletin.
Hamuru hazırlamak için un, yumurta, su ve tuzu derin bir kapta kulak memesinden biraz daha sert bir hamur elde edinceye kadar yoğurun.
Hamurun üzerini mutfak peçetesiyle örtüp oda sıcaklığında 30 dakika kadar dinlendirin.
Dinlenen hamurdan portakal büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın. Parçaları hafifçe unladığınız tezgahın üzerinde 30-35 santim çapında açın.
Hamuru keskin bir bıçakla yukarıdan aşağıya 4 santim eninde şeritler oluşturacak şekilde kesin.

Eskiden, tıbbın bu kadar ilerlemediği dönemde yoğurt eczane yerine geçen dükkanlarda satılırmış.

Aslında eskiler pek de haksız sayılmazlarmış. Şimdilerde tıp çok ilerledi ama yoğurdun ne kadar faydalı olduğu uzmanlar tarafından hâlâ söyleniyor. Bir kere, barındırdığı yararlı bakteriler sayesinde bağırsak ve mideyi korur, zararlı atıkların vücuttan atılmasını sağlar. Yoğurdun şifa verici özelliği yüzyıllardır biliniyor. Hatta onun Avrupa’ya gidişinin de bir hastalık nedeniyle olduğu söyleniyor. Şöyle ki; Fransa kralı I. Fransuva ateşli bir bağırsak hastalığından şikayetçiymiş.
O dönemki Osmanlı Padişahı Kanuni de yoğurdu Fransa’ya krala göndermiş. Kral hemen iyileşip ayağa kalkınca bizim yoğurt da Avrupa’da meşhur olmuş.

Ceviz pestolu sebze salatası

4 adet ince uzun havuç
4 adet ince uzun kabak
1 çay kaşığı tuz, şeker
Sos için;