BİR yanda tasarımlarıyla fark yaratan konutlar yükselirken, öte yandan ise bu yapıların iç dünyasını renklendiren eserler için de hummalı bir çalışma var. İzmirli Makomim’de hem yapıların dış görünüşüne, hem de iç dünyasına yön veren işlere imza atıyor. Hatta bu alandaki çalışmalarıyla da ödüllere layık görülüyor. Bu kapsamdaki en son ödülü ise Defne Koz’un Makomim bünyesindeki Megaron için hazırladığı ‘Basket’ koleksiyonuna geldi. Megaron, dünya çapında tasarım dünyasına yön veren, tasarımda yenilikçi ve kalite hedefli üretimleri öne çıkaran Red Dot Tasarım Ödülleri’nde ikinci oldu. Uluslararası katılımın yapıldığı organizasyonda firma, 2009’da dereceye girme başarısını göstermişti.
Makomim’in kurucusu mimar Derya Akdurak, Red Dot Tasarım Ödülleri’nin spordan otomotive, aydınlatmadan mobilyaya geniş bir alanda verildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Red Dot, Almanya merkezli bir kuruluş tarafından düzenleniyor. Endüstriyel tasarımcılar için özel anlamı olan bir ödül. Biz de ikinci kez böyle önemli bir ödülü almış oluyoruz. 2009’da Defne Koz tarafından tasarlanan oturma ünitesi ödül kazanmıştı. Bu yıl ise yinde Defne Boz’un bizim için tasarladığı ‘sehpa’ ikinci oldu. Önemli bir başarı. Türkiye’de daha önce bu ödülü Nurus ve Vitra almıştı”.
Dünyanın dört bir yanında
Makomim’in mimari projeler gerçekleştirdiğini, Megaron’un ise mobilya sektöründe özel tasarımlara imza attığını dile getiren Derya Akdurak, “Hem yapının dış görünüşüne, hem de içine yönelik çalışıyoruz. Bu alanda birçok mimari projeye imza attık. Megaron olarak ise ihracat yapmadığımız kıta kalmadı. Avrupa’da Amerika’da birçok önemli otel projesinde bizim ürünlerimizi görmek mümkün. Defne Koz da bize her yıl bir koleksiyon yapıyor” diye konuştu.
aklaşık 35 yıldır yemek sektöründe faaliyet gösteren Seçsan, çalışan aileleri dikkate aldı, dayanıklı yemek üretimine başlıyor. Alinazikten karnıyarığa birçok lezzet rafa taşınacak.
MALATYALI memur babanın 8 çocuğundan biriydi... Üniversitede okuduğu sırada hem harçlığını çıkarmak hem de aile bütçesine katkıda bulunmak için yiyecek içecek sektöründe çalışmaya başladı. Sonra, ailesi için fedakarlıkta bulundu ve spor akademisini bıraktı. 1972’de girdiği yiyecek içecek sektöründe tarih 1978’i gösterdiğinde, kendi yerini açmaya karar verdi. İzmir Çankaya Gazi Bulvarı’nda 100 metrekarelik lokanta ile yola çıktı. Bugün o lokanta, günde 120 bin kişiye yemek verebilecek kapasiteye sahip bir fabrikaya dönüştü.
Seçsan markasını yaratan Kemal Saldır, öyküsüne yeni halkalar eklemeye hazırlanıyor. Bunlardan ilki, Naturel Food Restaurant&Cafe... Saldır, bu markayla bir zincir oluşturmayı planlıyor. Öykünün diğer halkası ise dayanıklı yemekle ilgili. Kemal Saldır, 2014’te ilk etapta raf ömrü 3-6 ay olan karnıyarıktan imambayıldıya birçok yemeği piyasaya çıkarma hedefinde.
Sıcakların arttığı yaz aylarında inşaat sektörü genel olarak bir duraklama evresine giriyor. Bu yıl ise durumlar biraz karışık.
HEM dünya ekonomisindeki gelişmeler hem de Türkiye’deki Gezi Parkı eylemleriyle birlikte inşaat sektörü duraklama evresine girdi. 2013’e hızlı ve istekli bir başlangıç yapan sektör, son dönemdeki sürecin ardından nefes alma sürecinde. Bu söz, Batıçim Yönetim Kurulu Murahhas Azası Tufan Ünal’a ait. İnşaattaki hareketi analiz etmenin en iyi adresi, hazır beton sektöründeki satışlar. Ünal, sektörün 2013’e hızlı girdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Sektör iyi başladı ama şu anda aynı şekilde devam etmiyor. Dünya ekonomisindeki gelişmeler, yanı başımızda yaşanan savaş, bir de Türkiye’nin son günlerde yaşadığı sürecin sektöre yansımaları sıkıntılı oldu. Yoğun bir dönem yaşanıyor. Bütün bunlar üst üste gelince, insanlar uzun vadeli yatırımlar için şu anda yıl başındaki kadar heyecanlı değil. Yatırımlar yeniden gözden geçiriliyor. ‘Bir bakalım, görelim’ diyorlar. Konut alacaklar güvenli ortam görmeyince yastık altındaki parasını açığa çıkarmaz. Bir dönem bu güven sağlanmıştı ama şimdi tekrar durdu. Bu, sektörde bir nefes alma süreci olarak algılanabilir.”
Dönüşüm hevesi düştü
Sektörde yaşanan sürecin bir diğer göstergesinin de yaklaşık altı ay önce başlayan kentsel dönüşüm alanında olduğunu kaydeden Tufan Ünal, “Altı ay önce kentsel dönüşümde bir heves vardı. Şu anda bu hevesi göremiyoruz. İlk başlangıçtaki gündemi meşgul ettiği kadar şimdi meşgul etmiyor. Bu, sektörün içinde olduğu durumu özetliyor” dedi.
ASLINDA öykü şöyle başlıyor... Gaziantepli Yaşar Murat, ilkokulu bitirdikten sonra bölgenin önemli baklavacıları Burhan ve Zeki İnal’ın yanında çırak olarak işe girer. Yaşar Murat, zamanla iyi bir usta olur ve mesleğe adım attığı mekana küçük ortak olur. Ama Yaşar Murat, bir süre sonra kendi dükkanını açmaya karar verir. Gaziantep’te bir, iki yer açar, fakat istediği sonucu alamayınca da çok sevdiği İzmir’in yolunu tutar. Yaşar Murat, 1978’de Karşıyaka’da 9 metrekarelik bir dükkanda baklava ve dondurma üretip satar. ‘İzmirli baklava yemez, başaramazınız’ söylemlerini kulağını tıkayan Yaşar Murat, bu tatlı serüvene bugün İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde (İAOSB) bir üretim üssü ve 13 şubeyle devam ediyor. İkinci kuşağın yönetimde olduğu Ağam’ın hedefleri şimdi daha da büyük.
Ağam Baklavaları’nın tatlı dünyasını ikinci kuşaktan Genel Müdür Veysel Murat’tan dinliyoruz. Diğer kardeşler gibi o da, çocukluk yıllarından itibaren işin mutfağında yetişmiş. 1999’da bayrağı babasından devralan Veysel Murat, 2003’de şubeleşme çalışmalarına hız verir ve 10 yılda İzmir’in çeşitli noktalarında sayıyı 13’e ulaştırır. Veysel Murat, “Şubeleşme çalışmalarına başladığımız yıl aynı zamanda İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde de bir üretim tesisi kurduk. Bin 500 metrekarelik alanda üretim yapıyoruz. Şubelerimizin toplam alanı ise 3 bin metrekareyi buluyor. Bu mağazaların 9’u bizim 4 ise franchise” diyor.
Yatırım ve şubeler geliyor
Veysel Murat, yeni hedeflerinden söz ediyor. Öncelikle yeni tesis var. Bunun için İAOSB’de 5 bin metrekarelik bir arsa almışlar. Veysel Murat, 3-4 milyon doları bulacak yeni tesis yatırımına önümüzdeki yıl başlamayı planladıklarını, 2016 gibi de hizmete açmayı düşündüklerini söylüyor. Bu tesisle mevcut üretimin yanında, glutensiz ürün grubuna da girmeyi planlıyorlar. Bunun için ayrı bir bölüm oluşturulacak. Bu tesisin yeni şubelere de itici güç olması amaçlanıyor. Beş yıl içinde şube sayısını 25-30’a çıkarmayı hedefliyorlar. Veysel Murat, İzmir dışında da şubeler açacaklarını, Ege Bölgesi’nde büyüyecekleri bilgisini verdi.
Terbay Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Can Türk İnşaat, Çeşme’de 32 villalık Karaferya Evleri’ne başladı.
İZMİR kent merkezinde bugüne kadar 700’ün üzerinde konut üreten Can Türk İnşaat, faaliyet alanına Çeşme’yi de ekledi. Şirket, Haziran 2014’te tamamlamayı hedeflediği 32 villalık Karaferya Evleri Alaçatı’ya başladı. Seneye İzmir’de 100’e yakın konut yapmayı planlayan Can Türk İnşaat’ın gündeminde İstanbul da var.
Can Türk İnşaat, İzmir’in köklü kuruluşlarından biri olan, otomotiv yan sanayi, inşaat ve turizm sektöründe faaliyet gösteren Terbay Şirketler Grubu bünyesinde 20 yıldır faaliyet gösteriyor. Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Tercan, konut alanında yürüttükleri çalışmaları değerlendirdi. Çeşme’ye inanan bir grup olduklarını ve bu doğrultuda Sisus Oteli hayata geçirdiklerini belirten Tercan, şöyle devam etti:
“Çeşme, Türkiye’de butik turizm yapılan bir bölge. Bizde bu bölgeye katkı koymak adına bu yıl 32 villadan oluşan Karaferya Evleri Alaçatı’yı hayata geçirdik. Karaferya, Türklerin Yunanistan’ın Veria bölgesine verdiği isim. Selanik’e bağlı bir kasaba. Burada Türkler ve Yunanlar mutlu bir hayat sürmüş. Alaçatı’da da çok Karaferyalı yaşamış. Bu nedenle projeye bu ismi verdik.”
Yeşile 6 dönüm ayırıldı
Hep güncel kalma hedefiyle faaliyet gösteren Ilıca Hotel, 15 milyon euro’luk yatırımla yeni sezona iddialı giriş yaptı.
TÜRKİYE’nin önemli turizm merkezlerinden Çeşme’nin yıllardır en büyük sıkıntısı, ecrimisil... Turizmcisinden yazlıkçısına kadar geniş bir kesim bu dertten mustarip. Bölgenin önemli turizm tesislerinden biri olan Ilıca Otel, deniz kıyısı için ödediği yüksek ecrimisil bedelleri nedeniyle kendince bir çözüm üretti. Tesis, 3 bin metrekarelik arazisinde kendi plajını kurdu.
Yıllardır kıyı kullanımı nedeniyle ciddi ecrimisil ödeyen Ilıca Hotel’in Genel Müdürü Yakup Demir, bu konuda kendilerine verilen sözlerin bir türlü tutulmadığına dikkat çekiyor. Demir, “Biz de otel olarak kendi çözümüzü geliştirdik. Kendi mülkiyetimizde plaj yaptık. Deniz kumunun kullanımı da suç olduğu için Turgutlu’da bir ocakla anlaştık. Oradan deniz kumuna eş değer kum getirdik. Yaklaşık iki yıldır bunun için uğraş veriyoruz. Bu sene tamamlandı. Hazine’nin mülkiyetinden uzaklaştık. Kullandığımız zaman ciddi bedel ödüyorduk” dedi.
Son dönemde birbiri ardına örnek projeleri hayata geçiren Dasif İnşaat, seneye atılım yapmaya hazırlanıyor. Firmanın gündeminde kentsel dönüşüm de yer alıyor.
İZMİR’de yaklaşık 16 yılda 2 bine yakın konut üreten Dasif İnşaat, önümüzdeki sene önemli projeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor. Firma; Bozyaka, Yağhaneler ve Gediz’de 400’ün üzerinde konut ve 50’yı aşkın işyeri üretmeye hazırlanıyor. Kentsel dönüşümle ilgili de ciddi bir çalışma içinde olan Dasif, Yeşilyurt’ta 80 konutluk dönüşüme imza atacak. Şirket, kentsel dönüşüm alanında daha güçlü olmak adına 4 firmayla da ortak bir yapı oluşturmayı planlıyor.
Dasif İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Adil Eroğlu ile 2014 hedeflerini, sektördeki son gelişmeleri ve kentsel dönüşüm sürecini konuştuk. 1997’den bu yana İzmir’in çeşitli bölgelerinde önemli projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Eroğlu, “Çiftlik Evleri Flora, Çiftlik Evleri Olivia, Dasif Twins, Menderes Kent Royal, Susuzlu Evleri, Hatay Konsept, Oasis Park Sitesi, Dasif Oto Plasa, D Park Gaziemir bunlardan bazıları. Şu anda 28 dairelik bir projemiz var. 2014’ün başında tamamlanacak. Ayrıca, ortak olduğumuz Nest-Yap’ın Güzelbahçe ve Bornova’da 100 konutluk projeleri bulunuyor” dedi.
400’ün üzerinde konut
2014’ü atılım yılı olarak belirlediklerini söyleyen Adil Eroğlu, Bozyaka, Gediz ve Yağhaneler’de planlaması yapılan üç projelerinin bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Şu anda çalışmalar sürüyor. Önümüzdeki yıl hepsini hayata geçireceğiz. Bozyaka’da yaptığımız 160 konut ile 40 dükkandan oluşan projemizin bölgeye yenilik getireceğine inanıyoruz. Gediz’de ise 250 daire var. Ayrıca, 14 de dükkan planlıyoruz. Bu dükkanlar konutlardan bağımsız olacak. Bu proje daha çok site tarzında olacak. 2014 hedefimiz 400’ün üzerinde konut üretmek.”
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE DE VAR
Gündemlerinde kentsel dönüşümün de bulunduğunu aktaran Adil Eroğlu, bunun ilk adımını Yeşilyurt’ta atacaklarını kaydetti. Eroğlu, “Kentsel dönüşüm kapsamında 80 konutun bulunduğu 5 bin metrekarelik bir alanda projemiz var. Çalışmalarımızı bitirdik. Alan bir kooperatif olduğu için mülk sahibiyle de anlaştık. Yıkıp yeniden 80 konutluk güzel bir proje ortaya çıkaracağız. Bunun dışında Kordon’da kentsel dönüşüm kapsamında iki binayı yıkıp yeniden inşa edeceğiz” bilgisini verdi.
İhracat rekorları kırdığı deri sektöründen ayrılıp hayvancılığa adım atan Funda Özer Baltalı, Amerika’ya ihracat yapmayı planlıyor.
O, erkek egemen bir sektördeki kadınların temsilcisi. ‘Süt ve süt ürünleri kadın işi, asıl burada erkeklerin ne işi var’ deyip hayvancılık sektörüne adım attı. Bir anne olarak çocuğunun sağlıklı ve doğal beslenmesi de bu süreçte ilk önceliği oldu. Anne duyarlılığıyla hareket eden ve Baltalı Gıda’yı kuran Funda Özer Baltalı, bugün sektörün en önemli oyuncularından biri.
Funda Baltalı, 1997’de ‘Sıfırdan’ girdiği deri saraciye sektöründe kısa sürede Avrupa’nın en lüks markalarına üretim yapıp ihracat rekorları kırdıktan sonra, Türkiye’nin en büyük keçi çiftliklerinden birisini kurdu. Bunun için, dericilik şirketini, Londra ve İstanbul’daki evlerini, teknesini satıp sermaye yaptı. Şimdi de yüzde 100 keçi sütü üretimiyle pazarın lider şirketini yarattı.
Türkiye’nin ilk kolay yoğurdu