<B>ABD</B>'nin ilk saldırısından bir, iki gün öncesine kadar Iraklılar görülmedik bir şekilde para harcamaya başlamışlar. Fransız TV 5'te duydum.
Iraklılar,
‘‘dinar’’ Saddam sonrası tarihe karışacak kaygısıyla ellerindeki parayı elden çıkartma telaşındaymışlar.
Görüntünün birinde oğluna bisiklet alan bir baba bile vardı.
Peki
Saddam sonrası ülkeyi nasıl bir ekonomi bekliyor?
Söz, saldırıdan birkaç saat öncesine kadar Ankara'da Iraklı muhaliflerle birlikte temaslarını sürdüren
Salih el-Şaikli'de.
El-Şaikli, 1970'li yıllarda Irak Merkez Bankası'nın başında olan kişi. Devletin istatistik ve planlama birimlerinde üst düzey görevlerde bulunmuş.
BM Kalkınma Programı'nın Arap Masası direktörlüğünü de yapmış. 1980'lerin başından beri Irak'a girmesi yasak.
El-Şaikli, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Hazine Bakanlığı ile birlikte,
Saddam sonrası Irak'ın ekonomisini planlayan ekonomistlerden bir tanesi. Ona göre en acil durum Irak'ın borcu.
Borçla ilgili rivayet muhtelif.
Muhaliflere göre 112 milyar dolar. Irak'ın en borçlu olduğu ülkeler kendisini en fazla silahlandıran ülkeler: Fransa, Rusya ve Bulgaristan.
Dünya Bankası'na göre, Irak Körfez Savaşı'ndan sonra hiç borç ödememiş ve 1998 yılı itibarıyla borcu 126 milyar dolar.
Irak'ın kendi rakamı ise 42 milyar dolar. Buna faiz borcu ve Körfez ülkelerinden aldığı 30 milyar dolarlık kredi dahil değil.
El-Şaikli rakamların çelişkili olmasını, 1980'li yıllarda teknokratların ülkeyi terk etmiş olmalarına bağlıyor.
Irak gelişmekte olan ülkeler arasında en hızlı yoksullaşan ülke.
Iraklı yetkililerin verilerine göre, yıllık gayri safi milli hasıla 150 dolara düşmüş.
Yani günde 42 sentten de az.
BM'nin belirlediği yoksulluk sınırı günde 2 dolar.
Bu durumda Irak'ın borç ödemesi söz konusu bile değil.
İşte bu yüzden
El-Şaikli gibi ekonomistler ekonomik yapılanma için
‘‘Yugoslavya’’ modelini öneriyor.
Neydi bu model?
Yugoslavya'nın borçlarının yüzde 66'ı silinmiş, geri kalanı ise büyük bir zaman dilimine yayılmıştı.
Görünen o ki
, El-Şaikli ve kendisi gibi düşünen diğer muhalif ekonomistleri savaş sonrası zorlu pazarlıklar bekliyor.
Avrupa'dan savaşa hayır Irak'ın inşasına evet
WALL Street Journal şöyle vermiş haberi:
‘‘Avrupalıların çoğu Irak savaşına hayır diyor ama Avrupa, Irak'ın yeniden inşasında rol oynamak istiyor...’’
ABD'ye en fazla kafa tutan Fransa'ya bakın.
Fransız Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili
‘‘Irak'ın yeniden yapılanmasında rol oynayacağımız su götürmez. Zira Arap Dünyası'yla en derin ve köklü ilişkileri olan biziz’’ demiş. 1980'li yıllarda Bağdat'ın kanalizasyon altyapı projesini tamamlayan Fransız
Vinci Şirketi, Irak ile iş yapmayı umut edenlerin en başında.
Yine gazetenin haberine göre, Irak'ın yapılanmasında Avrupa'nın oynayacağı rol tartışmaları, Washington'un Amerikan
Halliburton Şirketi'yle (
Cheney’in eski şirketi) 900 milyon dolarlık kontrat imzalamasıyla alevlenmiş...
Avrupalı şirketler pastadan pay için kuyruğa girmiş.
Amerikalı senatör aba altından sopa göstermiş
WASHINGTON'dan gelen haberlere bakılırsa, Türk-Amerikan İş Konseyi'nin ve American Turkish Council'ın (ATC) yıllık toplantısı korkulduğu gibi oldukça gergin bir havada geçmiş.
Bir kere, Amerikan Yönetimi'nde müthiş bir hayal kırıklığı:
‘‘Türkiye niye verdiği sözü tutmadı.’’
Besbelli, Ankara'dan zorluk çıkabileceğine ilişkin işaretler alınmamış. Esas mesele burada.
Konferansın ikinci günü, ATC'nin düzenlediği sabah kahvaltısının en önemli konuşmacısı Kongre
Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Cumhuriyetçi Senatör
Lugar.
Lugar'in konuşması saat sekizde.
ATC'nin sabah kahvaltısına gelmeden önce
Bush'a kısa bir brifing vermiş.
Konuşmasına, Washington'un Türkiye'ye verdiği önemle başlıyor.
Ardından, hiç beklenmedik bir şekilde Brezilya ve Arjantin örneklerine geçerek:
‘‘Brezilya'nın Başkan Lula ile başarı şansı bize göre yüzde 50’’ diyor. Arjantin'in de zor dönemi kolay kolay atlatamayacağını iddia ederek
‘‘Bugünlerde para bulmak son derece zor’’ diye ilave ediyor.
Sabah kahvaltısına katılanların yorumuna bakılırsa, Senatör
Lugar, Brezilya ve Arjantin örneklerini vererek bir anlamda Türkiye'ye
‘‘aba altından sopa’’ göstermiş.