Koronavirüsten korunmak için baraj gölündeki adacığa yerleşti
Tunceli'de Onur Demir (25), pandemi sürecinde yaşadığı İstanbul'dan ayrılarak, memleketindeki Keban Baraj Gölü'nde bulunan adacığa yerleşti. Balıkçılık yapmaya başlayan Demir, aldığı teknesinin içinde gece gündüz kalarak, yaşamını sürdürüyor. Demir, koronavirüs salgını sürecinde risksiz hayat sürmenin keyfini yaşadığını söyledi.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İşletme Bölümü'nü bitirdikten sonra İstanbul’a yerleşen Onur Demir, pandemi sürecinde insan kalabalığından kaçarak, anne ve babası ile kardeşinin yaşadığı memleketi Tunceli'nin Çemişgezek ilçesi Kıraçlar köyüne yerleşti. İhtiyaç kredisiyle tekne satın alan Demir, burada balıkçılık yapmaya başladı.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte balıkçı teknesiyle Keban Baraj Gölü'ne yaklaşık 3 bin metrelik ağ seren Demir, gün içinde bu ağları sudan çıkararak, balık yakalıyor. İşi bittiğinde barajın ortasındaki adacığa teknesini yanaştıran Demir, avladığı balıklardan yiyerek yaşamını sürdürüyor. Gününü adacıkta geçirdiği için geceleri teknesinde kalan Demir, koronavirüs salgını sürecindeki risksiz hayatının keyfini yaşadığını dile getiriyor.
‘KAFAM ÇOK RAHAT’
Pandemi sürecinde sürekli adacıkta ve teknede zaman geçirdiği için çok rahat olduğunu söyleyen Onur Demir, "Şu an burada balıkçılık yapmaktayım. Günümün yüzde 80’i teknede geçiyor. Sürekli teknedeyim. Koronavirüsten hiç etkilenmedim. Kafam çok rahat bu konuda. Genellikle bu adacığa geliyorum. Burada balığımı pişiriyorum, kitabımı okuyorum ve teknede kalıyorum. Sabahın ilk ışıklarında 3 bin metre ağ seriyorum, akşamları da çekiyorum. Rüzgar olmadığı sürece bu aynı şekilde hep böyle devam ediyor. Bazen hava güzel oluyor ve gece avına da kalıyorum. 24 saat boyunca su üzerinde kaldığım zamanlar da oluyor” dedi.
‘HAYALİM LÜKS TEKNE ALMAK VE BURAYA EV YAPMAK’
Adacığın güzelliklerine değinen Demir, büyük şehirlerde zorlu işlerde çalışmaktansa barajın ortasında kendi işini yapmanın daha keyifli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Yaz aylarında balık daha çok verimli, kış aylarında ise çok zor oluyor ve balık çok az çıkıyor. Yaz aylarında 100 kilo yakalarken kış aylarında 40 kiloya kadar düşebiliyor. İstanbul’da zorlu ve sıkıntılı işleri bıraktıktan sonra burada tekne alarak kendi işimi yapmam benim için bu koronavirüs salgın sürecinde çok olumlu oldu.
Hatta büyük şehirlerdeki arkadaşlarım bana bu süreçte hiç etkilenmediğimi ve çok şanslı olduğumu söylüyorlar. Benim hayalim, daha büyük ve lüks bir tekne alarak daha iyi ağlarla daha çok balık yakalamak. Bende manevi bir değere sahip olan bu adaya küçük de olsa bir kulübe tarzında ev yapmak isterim. Burası martıların ve ördeklerin olduğu çok güzel bir yer. Buranın suyu pırıl pırıl. Yaz aylarında burada çok yüzüyordum. Sürekli burada olduğum için de buraya çok alıştım."