
Bir nehir nasıl tüzel bir kişi oldu? Yıllardır petrol sızıntılarına maruz kaldı, ekolojik felakete yol açtı! Sonra bir kadın çıktı ve her şeyi tersine çevirdi
Peru’da bir nehir, senelerdir petrol sızıntılarına maruz kalıyor. Yerel halk için hayati öneme sahip olan bu nehirde yaşam ölüyor, insanlar hastalanıyordu. Sonra bir kadın ortaya çıktı ve her şeyi değiştirecek o büyük adımı attı. Şimdi ülke tarihinde bir ilk yaşanarak nehrin ‘tüzel bir kişi’ olduğuna karar verildi! İşte tüm dünyaya ilham verecek o hikaye…
Bundan tam 25 sene önce, Peru'nun 1.450 kilometre boyunca uzanan ve And Dağları'nın karla kaplı dağlarından güçlü Amazon Nehri'ne akan Marañón Nehri'ne bir mavnadan (gemilere yük taşıyan tekne) 5.000 varilden fazla ham petrol döküldü. Nehrin yüzeyine sızan siyah bir sır sessizce ekolojik felakete yol açtı; yerel topluluklar için önemli bir su kaynağı olan nehri kirletti ve burada yaşayan hayvan türlerinin bir kısmını öldürdü.
Bu olay, Marañón Nehri'ni ve kıyısında yaşayan insanları rahatsız eden petrol sızıntılarının ne ilki ne de sonuncusuydu. Peru'nun tropikal yağmur ormanlarının can damarı olan, pembe yunuslar ve dev su samurları gibi nesli tükenmekte olan türlere ev sahipliği yapan su yolu, aynı zamanda Peru'nun petrol ve gaz merkezlerinden de geçiyor.
Kuzey Peru Petrol Boru Hattı (ONP) bu hattın yanından geçiyor. Peru enerji ve madencilik yatırım ajansı Osinergmin'e göre, 1997 ile 2022 yılları arasında boru hattı boyunca 80'den fazla petrol sızıntısı yaşandı.
BİR KADIN HAREKETE GEÇTİ VE…
2000 yılındaki petrol sızıntısı hiçbir şekilde benzersiz olmasa da bir kadını harekete geçirdi. Marañón kıyılarında büyüyen yerli Kukama topluluğundan Mari Luz Canaquiri Murayari, Asociación de Mujeres Huaynakana Kamatahuara Kana'yı (Çalışkan Kadınlar Derneği veya HKK) kurdu. Kadınların öncülük ettiği örgüt, son 20 yılını ve daha fazlasını nehrin korunması için mücadele ederek geçirdi.
Canaquiri Murayari’nin sıkı çalışmaları meyvesini geçtiğimiz yıl verdi. Geçen yıl mart ayında, Peru federal mahkemesi nehrin tüzel kişiliğe sahip olduğuna karar vererek, nehrin serbestçe akmaya devam etmesi ve çevresel kirlilikten arınması için doğal bir hak verdi. Bugün artık 56 yaşında olan Canaquiri Murayari, çalışmalarından dolayı her yıl her biri farklı bir kıtada çalışan altı taban çevre liderine verilen bir ödül olan Goldman Çevre Ödülü'ne layık görüldü.
ATALARININ RUHLARININ NEHRİN TABANINDA YAŞADIĞINA İNANIYORLAR
Kukama halkı için Marañón Nehri kutsaldır ve atalarının ruhlarının nehir tabanında yaşadığına inanıyorlar. Canaquiri Murayari, petrol sızıntıları başladığında, ölmüş amcasının ruhunun bir gece büyükannesine geldiğini ve ‘siyah altının’ getireceği zarar konusunda uyardığını anlattı. Kısa süre sonra yunuslar ve dorado gibi balıklar ölmeye başlamış.
CNN'e konuşan Canaquiri Murayari, “Ölü balıklar nehirden aşağı akıyor, petrolle boğuluyordu” dedi.
PETROL DOLU SUDAN İÇMEK ZORUNDALAR
Ulaşım, tarım, su ve balıkçılık için nehre bağımlı olan Kukama halkının geçim kaynaklarını etkilemeye başladı. Canaquiri Murayari, başka bir su kaynakları olmadığını ve bu yüzden mecburiyetten balık yemeye ve kirlenmiş nehirden su içmeye devam ettiklerini söyledi.
Sonrasında topluluk üyeleri de hastalanmaya başladı. Araştırmalar, sondaj veya petrol sızıntısı alanlarının yakınında yaşayan toplulukların kan dolaşımında yüksek kurşun seviyeleri olduğunu, nehirden balık tüketen veya sebze bahçeleri petrol sızıntısı alanlarına yakın olan insanların idrarında daha yüksek cıva, arsenik ve kadmiyum seviyeleri tespit edildiğini gösterdi.
NE YAPTILARSA İŞE YARAMADI
Canaquiri Murayari'nin derneği hareketi geçti. Yetkililere mektuplar gönderdi, eyalet başkenti Iquitos'ta yürüyüşler düzenledi ve nehir üzerindeki trafiği engelledi. Ama boşunaydı.
Canaquiri Murayari, “Grevler, eylemler, açıklamalar, toplantılar, yuvarlak masa tartışmaları… Hiçbiri işe yaramadı... Bizi dinlemiyorlar” diye yakındı.
Bunun yerine başka yöntemler aramaya başladı ve 2014 yılında Perulu bir sivil toplum kuruluşu olan Yasal Savunma Enstitüsü (IDL) ile bağlantı kurdu. Birlikte, Marañón Nehri'ni korumak için yasal stratejiler araştırmaya başladılar ve Kolombiya'nın Atrato Nehri, Yeni Zelanda'nın Whanganui Nehri ve Kanada'nın Magpie Nehri gibi nehirlere yasal kişilik tanındığı, gelişmekte olan küresel doğa hakları hareketinden ilham aldılar.
NEHRİN TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP OLDUĞUNA KARAR VERİLDİ
2021 yılında Canaquiri Murayari’nin derneği, IDL ve Earth Law Center'ın desteğiyle, Marañón Nehri'nin petrol sızıntılarından, tarama ve hidroelektrik projeleri gibi diğer tahribat biçimlerinden korunması için yasal kişiliğinin tanınması talebiyle bir dava açtı.
İki yıldan fazla süren davanın ardından Mart 2024'te federal mahkeme Kukama lehine karar verdi ve ülke tarihinde ilk kez bir nehre tüzel kişilik tanınarak var olma, kirlilikten uzak akma ve ekosistem içindeki temel işlevlerini yerine getirme gibi haklar verildi.
Mahkeme, devlet tarafından işletilen petrol şirketi Petroperú'ya petrol sızıntılarını derhal ele almasını, nehir ve kolları için bir koruma planı oluşturmasını emretti. Ayrıca Kukama ve diğer yerli grupları “Marañón Nehri ve kollarının koruyucuları, savunucuları ve temsilcileri” olarak tanıyarak nehir ve çıkarları adına hareket etmelerini sağladı.
ÜLKE İÇİN TARİHİ BİR AN
Earth Law Center'ın Latin Amerika hukuk programından çevre politikası ve iklim değişikliği uzmanı Javier Ruiz, CNN'e yaptığı açıklamada, bunun ülke için tarihi bir an olduğunu söyledi, “Bu dava Peru'da türünün ilk örneği ve gelecekte doğanın haklarının tanınması için örnek teşkil edecek. Kukama kadınları bu yasal davanın kahramanları ve nehri savunmalarının bu kadar güçlü olmasının nedeni ise nehrin kültürlerinin bel kemiği olması” dedi.
Ancak Canaquiri Murayari, davanın sadece ‘ilk adım’ olduğunu söylüyor. Karar nehir boyunca petrol çıkarılmasını hemen engellemiyor, ancak Kukama'ya nehrin haklarını ihlal etmeye devam eden veya gelecekteki faaliyetlere itiraz etme fırsatı veriyor. Şimdi Earth Law Center ve diğerleriyle birlikte hükümetin kararı uygulamasını sağlamak için çalışacak.
Dört çocuk annesi ve altı çocuk büyükannesi olan Murayari şunları söyledi: "Yaptığım iş sadece kendi toplumum için değil, tüm dünya için. Çünkü bir şeyler yapmamız, dünyayı gelecek nesillere bırakmak için birlikte mücadele etmemiz gerekiyor."