Kaplanlar ve kabileler şehri: Chiang Mai
'Yeni şehir' anlamına gelen Chiang Mai, kendine özgü gelenek ve göreneklere sahip çok sayıda etnik kabilelerin yaşadığı Kuzey Tayland'ın en büyük kenti. Bangkok’dan yaklaşık 1.5 saatlik uçuşla Tayland’ın 'Karadeniz’ine ulaşılabiliyor. Tepe Kabilelerin ve kaplanların evi Chiang Mai’de kısa bir gezintiye ne dersiniz?
Buraya gelmeden önce 'Tepe Kabileleri' hakkında birçok yazı okumuştum ama onlara kolayca nasıl ulaşılabilmek hakkında bir kaynağa ulaşamamıştım. Yeterli bilgiye sahip olmamanın telaşıyla hareket ederim diye düşünüyordum. Chiang Mai’e varınca durumu abarttığımı, turistik açıdan kolay bir şehir olduğunu ilk gün anladım. Kişiye özel şoförle kabilelere 40 dakikalık bir süreyle ulaşabiliyorsunuz. İsterseniz tur acentalarından, isterseniz de otel resepsiyonundan kolayca ayarlanabiliyor. Sonra kalbiniz yeşile, güneşe, doğaya karışarak muhteşem manzaralar eşliğinde kabilelere ulaşabilir. İlk olarak birçok dergiye, yazıya konu olan 'Long Neck Karen' yani uzun boyunlu kadınlara koştum. Defelarca resmini gördüğüm gülen kadını bulup kocaman sarılacaktım.
Uzun boyunlu kadınlar
Bu kabile, Kuzey Tayland ve Myanmar (Burma)' da yaşayan Karen Kabilesi'nin Padaung koludur. Yaşadıkları bölgede yırtıcı hayvanların ölümcül darbelerinden korunmak , ataları kabul ettikleri dişi ejdarhanın görünüşüne benzeme ve kadın olarak güzel görünme nedenleriyle halkaları takıyormuş.Bir Padaung kadını hayatı boyunca ortalama 20 halka takmaktadır. Yaklaşık 10-12 kilogram ağırlığı bulan bu ağır pirinç halkalar zamanla omuzları aşağı bastırarak vücudun şeklini bozarak boynu uzatıyormuş. Henüz 5-6 yaşlarındayken çocukların boyunlarına halkalar takılmaya başlanmakta ve her yıl halkaların sayısı artırılılıyormuş.
Saçlarını ölene kadar kesmeyen kadınlar
En asil giyinen Yao kabilesi kadınları saçlarını ölene kadar kesmiyor. Çoğunlukla Çin ve Vietnamda yaşıyorlar. Saça şekil verip şapka görünümünde kullanıyorlar. Akha, Hmong, Lisu kabileleri kadın ve çocuklarına da doya doya sarılabilir, kültürlerini dinleyebilir ve kostümlerini deneyebilirsiniz. Tüm kabile insanları tüm güler yüzlülüğü, sıcaklığıyla sizi karşılıyor. Ve tabi ki çocuklar, dünyanın her yerinde hep güzel olan çocuklar siz her güldüğünüzde Ataol Behramoğlu'nun 'İlkbahar' şiirindeki dizeler geliyor aklıma...
Yüzümü bulutlara kaldırıp
Dua eder gibi mırıldanıyorum
Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum
Rüzgarla, ilkbaharla
Güneş gözkapaklarımı ısıtıyor
Ah! Güvenilmez ilkbahar güneşi
Rüyada mıyım, gerçek mi bu
Hem var gibiyim, hem yok gibi
Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde
Başakların sonsuz salınışı
Burada, kendimle başbaşa
Ömrümü böylece tamamlayabilirim
Bir kuşu dilinden hiç öpmedim
Belki bir gün öpebilirim
Belki bir gün rüzgar olurum ben de
Eserim başakların üzerinden
Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim
Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden
Kaplanlarla iç içe
Bir kuşu dilinden öpemezsem de bir kaplana tüm sevgimi verebilirim diyip Tiger Kingdom yolunu tutuyorum. Tiger Kingdom’da bebe, anne ve baba kaplanlarla vakit geçirebilir, sarılabilir ve fotoğraf çekilebilirsiniz. Görevlilerin belirlediği kuralları öğrendikten sonra bir kaplan patilerine dokunmak için yaklaşabilirsiniz. Kaplanlar günde 15 -16 saat uyurlar. Korkmaya gerek yok, çok çok sevimli, çok çok masumlar. Kaplanlardan sonra Chiang Mai ormanlarında ATV yapabilir, fillerle nehirler içinden geçebilir, tapınakları görebilir, Kraliçe Sirikit Botanik Bahçesi‘ne uğrayıp, gece safarisi de yapabilirsiniz.