Bir masal ülkesi: Katar

1- Souq Waqif

Arap Yarımadası’nın doğusunda bulunan bu körfez ülkesinin başkenti Doha’nın en özel yeri… Souq Arapça ‘pazar/çarşı’ anlamına geliyor. Bu pazar yerinin Katar’ı iliklerinize işleten bir tarzı var. Ne de olsa, eski şehir bölgesi. Hele kaldığınız otel de o bölgedeyse çok şanslısınız demektir. Bu bölgeyi bizdeki Kapalıçarşı’ya benzetmek mümkün, o kültürle ilgili ne ararsanız var. Oryantal tarzda koku ve parfüm şişeleri, baharatlar, ipekli ve pamuklu özel dokuma rengârenk kumaşlar, bunlardan yapılma eşarplar, çantalar, ince işçilikle yapılmış metal aksesuarlar, minik develer ve Alaaddin’in sihirli lambası hediyeliklere her tezgâhta rastlıyorsunuz. Ülkenin tarihi dokusu Souq’ta iliklere kadar hissediliyor.

Doha’nın Corniche sahil bölgesinde yer alan İslam Sanatları Müzesi  olağanüstü… Gerek dış görünümü gerekse iç yapısı sergilenen eserler kadar muhteşem. Dışındaki modernlik ve sadelik, mekanın içinde çok başka bir atmosfere bürünüyor. Gece tekne gezisi sırasında müze avlusundaki sütunlar ışıklandırmayla etkisini daha da arttırıyor. Arap ve İslam mimarisinin özelliklerini çok özel bir biçimde sunan müzenin ihtişamından etkilenmemek mümkün değil. İçeride dolaşırken geometrik iç mekan motiflerinin zenginliği insanı büyülüyor.

Doha’nın kuzeyindeki İnci Adası (The Pearl) kültürel ve sanatsal bir bölge. Aynı zamanda lüksü de çağrıştırıyor. Denize nazır villaların, rezidansların, yat limanlarının bulunduğu bu bölgede en lüks restoranlar, kafeler ve dünyanın en ünlü markalarının yer aldığı alışveriş merkezleri turistlerin vazgeçilmezi. Deniz kenarı oluşu burayı daha da cazip kılıyor. En önemli özelliği Katarlı olmayanların da bu bölgede ev alabilmesi…

4- Al Wakrah

Çöl deneyimi Katar’ın en sihirli tarafı… Apayrı bir dünya. Evrende gerçekten bir kum tanesi olma hissini her hücrenizde hissediyorsunuz. Al Wakrah’ın kumu kum değil sanki ipek halı gibi! Dünya Ana’nın illüzyon dehasını burada çok net görüyorsunuz. Burada geçireceğiniz her an unutulmaz birer anı olarak zihninizde kalıyor. Çöl safarisinin yanı sıra, bir yanda serbest gezen antiloplar, diğer yanda kum tepeleri, Amerikalı sanatçı Richard Serra’ya ait East-West/West-East (Doğu-Batı/ Batı-Doğu) isimli yerleştirme sanat eserini gördükçe çölde kalma isteğiniz artıyor.

5- Katara Kültür Köyü

Geleneksel Katar mimarisi ve kültürünü keşfetmek için Katara kültür köyünü mutlaka ziyaret etmek gerek… Maliyeti 82 milyon dolar. Katar’ın geleneksel mimarisinin bir örneği olarak tasarlanan bu bölgenin içinde sanat galerileri, kütüphaneler, müzeler, ilgi çekici kafeler, restoranlar ve birbirinden ilginç yapılardan oluşuyor. Geleneksel mimarinin en ilginç örneklerinden iki kule olarak tasarlanan ‘Güvercin Kuleleri’ güvercinler için bir barınak niteliğinde. Yine bu bölgede bulunan Katara Camii, işlemeleriyle dikkat çekiyor.

6- Doha Corniche

Doha Körfezi boyunca uzanan yaklaşık yedi kilometrelik bir kordon olan Corniche, göğe yükselen kuleleriyle dikkat çekiyor. Yürüyüş yapmak için son derece uygun. Doha’nın en güzel  manzarası burada, özellikle de geceleri… Hele denizden görünüşü olağanüstü… Bu yüzden ahşap Arap tekneleriyle yapılan gezileri çok revaçta. Eğer gece çıkarsanız, gezi boyunca rengarenk ışıklandırılmış binalara bakmaya doyamıyorsunuz.  

Jean Nouvel’in adeta göğe yükselen High Rise ofis binası, göz kamaştırıyor. Dış yüzeyi bir dantel inceliğinde… Bakmaya doyamıyor insan…  Yakından hem motifleri hem de büyüklüğü çok etkileyici. Palmiyelerin arasından grimsi görüntüsü olağanüstü…  Gerçek bir sanat eseri. Hem çok zarif hem çok ihtişamlı…

Başkent Doha’ya bir saat uzaklıktaki Sea Line’da çadırlı kamp deneyimini yaşayabilir aynı zamanda Basra Körfezi’nde denize girebilir, ya da çöl ve denizin birleşiminin güzelliğine tanık olabilirsiniz. Upuzun kumsalda yürüyüp, kumlarda ayak izlerinizi bırakırken, bambaşka bir âlemde sadece dalga sesi duymanın sihrine varacaksınız. Katarlılar için de hafta sonu alternatifi olan bu popüler tatil mekânı, Arap gelenekleriyle modern yaşamı buluşturuyor. Çadırların içinde her türlü konfor mevcut… İhtiyaç duyulan her şeyin bulunduğu bir ortamda denizden esen meltemi iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

9- Gün doğumu

Okyanus kıyısındaki çöl kampında, geceyi mümkünse uyumadan geçirin ya da en azından gün doğumunu kaçırmayın. Hayatınızda mutlaka yapılması gerekenler listesinde olmazsa olmaz bir manzara bu… Ayaklarınız çöl kumuna basarken, ılık bir sabah melteminde denizden doğan güneşin büyüsünden etkilenmemek elde değil… Öyle ki, bir de önünden art arda geçen kuşlar da kareye eklenince ortaya çıkan manzara gerçekten eşsiz… Gerçek olduğuna inanmakta zorlanıyorsunuz.

10- Film Şehri

Katar’ın Batı yakasında bulunan Zekreet bölgesinde bulunan küçük bir köy şeklindeki ‘Film City’ (Film Şehri) aslında bir film stüdyosu… 2007’deki Transformers’ın ilk filmi burada çekilmiş. Turistler için ilginç karelerin yakalanabileceği değişik bir mekân… Az da olsa western filmlerindeki dekoru da çağrıştırmıyor değil!