Araba kullanması en zor ülke: İzlanda   

Bu küçük ada ülkesi sizi o kadar şaşırtıyor ki Ağustos ayında gitmeme rağmen bana Kuzey Işıkları altında araba sürüp, kamp yapıp uyuma fırsatı bile sundu. Normalde eylül ayı sonlarında başlayan Kuzey Işıkları sezonu mart ayı sonuna kadar devam edebiliyor. Benim gibi şanslıysanız ağustos ayında da görebilirsiniz.

İstanbul’dan önce Oslo’ya, oradan da başkent Reykjavik’e uygun fiyatlarla geçebilirsiniz. Yaz aylarında gitmek road trip açısından daha uygun olacaktır zira kışın giderseniz sadece 3-4 saat aydınlık vakitte pek fazla tadını çıkaramayabilirsiniz.

Beş günlük tur ülkedeki birçok güzelliği görmeniz açısından yeterli olabilir ki aşağıda gün gün görülmesi gereken yerlerden bahsedeceğim. Daha fazlası maddi açıdan sizleri zorlayabilir çünkü oldukça pahalı bir ülke. Özellikle konaklama açısından önceden rezervasyon yaptırmanız önemli. Aynı gün içinde uğradığınız şehirlerde 1-2 otel ya da hostel dışında konaklama fırsatı bulamayabilirsiniz. Yanınızda her ihtimale karşı çadır ve uyku tulumu bulundurmanızda fayda var.

1. Gün -  The Golden Circle

Reykjavik’ten Gollfoss şelalesi yönüne doğru yollara düşüp Golden Circle ya da diğer bir deyişle Altın Daire’de, 300 km mesafe içinde birçok turistik yeri görmeniz mümkün. Sabah erkenden Reykjavik’ten çıkıp Thingvellir Doğa Parkı’nı görebilirsiniz. Burası dünya için oldukça önemli bir yer. Dünyayı ikiye bölen Kuzey Amerika ile Avrasya levhalarını ayıran bir kanyon ve dünyanın ilk parlamentosunun (milattan önce 930 yılı) kurulduğu yer aynı zamanda.

Thingvellir ardından 5-6 dakikada bir 40 metre yukarıya su fışkırtabilen kaynakları barından Geysir bölgesini ziyaret edebilirsiniz. Sonrasında ise çok yakında bulunan ve İzlanda’nın en büyük şelalelerinden biri olan Gullfoss’u görmenizi mutlaka tavisye ederim. Ardından geceyi geçirmek için Reykjavik’e geri dönebilirsiniz.

2. Gün – Vik

Golden Circle gibi önemli bir rotayı tamamladıktan sonra adanın geri kalan yerleri için turunuza güneyden devam etmek güneş ışınlarının açısından dolayı sizlere en güzel renkleri ve manzaraları sunacaktır. İlk olarak Gluggafoss şelalesine uğrayabilir ve tam karşısındaki ismi söylenmesi pek de kolay olmayan Eyjafjallajökül yanardağını görebilirsiniz. Ardından etrafından yürüyebildiğiniz Seljalandsfoss, sonrasında da Skogafoss şelalelerinin eşsiz manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Bu kadar çok şelale görmenize rağmen sıkılmayacağınızı garanti edebilirim çünkü hepsinin ayrı bir güzelliği ve özelliği var.

Vik köyüne gelmeden arabanızı Solheimasandur bölgesinde park edip 3,5 km yürüyüş yapıp(toplamda 7 km) yıllar önce sahile düşen Amerikan uçağının enkazını görebilirsiniz. Pilotun hatasıyla sahile düşen uçakta şans eseri kimse hayatını kaybetmemiş. Sanki pilot bizler bu güzel fotoğrafları çekebilelim diye düşürmüş uçağı diyebiliriz. İkinci gününüzü Vik köyünde konaklayarak ve şirin köyün sahilini gezerek tamamlayabilirsiniz.

3. Gün – Höfn

Vik köyünde uyandıktan sonra Höfn kentine doğru yollara düşüp sırasıyla Fjadrargljufur Kanyonu, Vatnajöküll Buzulu ve Jökulsarlon Buzulu’na uğramanız gerekir. Bu rotadaki buzullardan ötürü çantanızda mutlaka kalın bir giysi barındırın. Bir anda buzuldan esen bir rüzgar havayı çok soğutabiliyor. Günü Höfn kentindeki otel, apart ya da hostellerde sonlandırabilirsiniz.

4. Gün – Akureyri

Yavaş yavaş adanın Kuzey kısımlarına geçmenin vakti geliyor. Bu rotada özellikle İzlanda’ya özgü, serbest dolaşan atları görebilirsiniz. Çok yakışıklı ve güzel olmalarının yanında fazlaca dost canlısılar. Yine bu rotada Dettifoss şelalesini gördükten sonra Mars gezegenini andıran ve içerdiği sülfürden dolayı etrafa yumurta kokusu yalan volkanik arazi Hverir’e geçebilirsiniz.

İzlanda’ya gitmeden önce araştırma yaptığımızda bir çok yerde gördüğümüz masmavi termal havuzlardan bir tanesi bu rotada mevcut. Myvatn kaplıcaları çok meşhur olan Reykjavik yakınlarındaki Blue Lagoon kaplıcasından daha az popüler fakat bu onun kötü olduğu anlamına gelmiyor. Başkentten uzakta oluşundan dolayı hem daha ucuz hem de daha temiz diyebilirim. Kaplıcalarda rahatladıktan sonra Godafoss şelalesinin romantik atmosferine geceyi Akureyri şehrinde tamamlayabilirsiniz.

5. Ve Son Gün – Kuzey Işıkları

Adanın en güzel yerlerinden biri olan Batı kıyılarını son güne bırakmanızı tavsiye ederim. Şeklinden dolayı Kilise Dağı denilen Kirkjufell’in eteklerindeki şelalenin yanında küçük bir piknik yorgunluğunuzu giderecektir.

Sonrasında eskiden Elf’lerin yaşadığına inanılan Djupalonssandur Plajı’nı görebilir ve Arnstrapi bölgesinde kamp yapabilirsiniz. Station Vagon bir araba kiralarsanız koltukları yatırıp arabada da uyumanız mümkün. Aslında son gecemizi biraz da maddi yönünden dolayı bu şekilde geçirmeye karar verdik ki hayatımda aldığım en doğru kararlardan biri diyebilirim. Bahsettiğim gibi Kuzey Işıkları’nı gittiğim mevsimden dolayı görme hayalim yoktu fakat gece 12’de bir anda uyandım ve gökyüzünde buluttan daha hızlı hareket eden yeşil silüetleri gördüm. Yanımdaki İzlandalı arkadaşım bu duruma çok heyecanlanmayıp uykusuna devam etse de doğa bana da aşağıdaki gibi manzaralar sunuyordu o anda.

Bir doğa aşığı olarak Reykjavik’te çok zaman geçirmedim diyebilirim. Sizlere de tavsiyem bu şirin başkenti bir günlüğüne de olsa görüp geri kalan vaktinizi doğaya harcamanız. Bir çok turistik yeri ziyaret etmeme rağmen tekrar tekrar gitmek istediğim ender yerlerden biridir İzlanda ve bu tecrübeyi araba kiralayarak, sevdiğiniz kişiler ve müziklerle yaşamak paha biçilemez.