GeriSeyahat Anadolu’nun kuşlu-çiçekli takvimi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Anadolu’nun kuşlu-çiçekli takvimi

Anadolu’nun kuşlu-çiçekli takvimi

Dört mevsimi yaşayan şanslı ülkelerden biriyiz; bizi daha da özel kılan, coğrafi konumumuz nedeniyle ilkbaharımızın uzun ve çok renkli olması. Ege’de martta başlayan ilkbahar Doğu’da mayıs sonlarını bulur. Doğu Karadeniz’de daha da yükseklere çıkarsanız haziran sonlarında bile yakalarsınız. İlkbaharda coşan, renklenen farklı farklı kuşlar, endemik bitkilerle sürdürülebilir seyahat ve turizm için; her şeyden öte yeni keşifler için çok güzel bir fırsat bu!

Türkiye iklim ve doğa açısından çok özel bir yer. Mucizeler coğrafyası! Asya’nın batı sınırı; Afrika’nın kuzey, Akdeniz’in doğu ve Avrasya-Rusya’nın güney sınırı ülkemizde. Normalde ilkbaharın yaşandığı birçok ülkede, bir kez şahit olunur baharın coşkusuna. Bizimse doğudan batıya ve kuzeyden güneye büyük irtifa farkı ve Toroslar, Doğu Anadolu dağları ve Karadeniz dağ sıraları gibi coğrafi oluşumlarımız sayesinde aynı kentte bile arka arkaya baharlar yaşanır.

Binlerce yıldır bu özelliği emekleriyle harmanlayan ve topyekûn bir biyokültür inşa eden topluluklar yaşıyor Anadolu’da. Baharın peşinde bir ömür geçirenlerden söz ediyorum. Mesela arıcılar. Arıların çiçeklere olan aşkı, bahara mecbur kılıyor onları. Göçer çobanlar da yine yeşilin peşinde bir nevi baharı kovalıyorlar. Günümüzde süregelen yaylacılık, baharın peşinde ovalardan obalara, dağlara baharı arayan köklü bir kültürü tarif ediyor. Sarıkeçililer gibi yarı göçer topluluklar da yine bahara meftun ve yaşamları buna bağlı kültürlerden. Güzel ülkemizde baharın peşine düşmek isteyenler için dönemlere göre bazı özel seyahat önerilerim var…

Müjdeci kırlangıçlar

Ege ve Batı Akdeniz’in alçak yerlerinde ve ovalarında mart ayında ilk kırlangıçlar ve çayırlarda anemonlar görülmeye başlar. Erken baharın öncüleri olan bu canlıları gördüyseniz kendinizi makilik ve orman içi açıklıklarda ödüllendirme vakti gelmiştir. Zira orkideler, özellikle de böcek orkideleri arzı endam etmeye başlamış demektir. Biraz daha bahar isterseniz de nisan sonu gibi Kaz Dağları’nın özellikle kuzey bölümüne, İzmir’in Bozdağ ve Muğla’nın Akdağ’ın yaylalarına doğru bir yol alın. Zira oralarda bahar yeni gelmiş ve sizi ters laleler bekliyor olacak. Antalya, Mersin ve Adana başta olmak üzere Batı ve Orta Akdeniz’de opsiyonunuz çok daha fazla. Zira sırtınızı denize verdiğinizde gözünüzün önüne gelen Toroslar’a doğru tırmandığınızda deniz seviyesinde yakaladığınız baharı 1-2 ay sonra bile yaylalarda yeniden yakalama şansınız var. Antalya’da Beydağları ve Akseki İbradı, Mersin’de Mut, Adana’da Aladağlar listenizde ilk sırada olması gereken yerler. Ülkemizin endemik bitki zengini bölgeleri arasında önde gelen bu alanlarda, aynı zamanda yarı göçer hayvancılık yapan kültürlerle de karşılaşabilirsiniz. Tercihiniz Mut, Gülnar olursa şansınız daha da yükselir.

Toy düğünü kurulsun

Büyük oranda bozkır ekosistemlerinin var olduğu Orta Anadolu’da bahar diğer tüm bölgelerden biraz daha çarpıcıdır. Yılın önemli bölümünde sarı, gri, boz ve beyazın kapladığı bu geniş düzlükler, baharda alabildiğine yeşile bürünür. Bu düzlüklerin olmazsa olmaz kuşları toygarlarsa çok çok yükseklerden üreme ötüşleriyle hiç bitmeyen bir düğündeymişsiniz gibi hissettirir. Ayrıca bahar sabahları -ama erken saatlerden söz ediyorum, gündoğumu gibi- ovaları kaplayan sisin bir gelinlikçesine yeri örtmesi mutlaka görmeniz gereken bir bahar görseli. Tabii bu epik manzaralara günümüzde artan konvansiyonel tarım baskısı nedeniyle çok da denk gelemiyoruz. Doğal bozkırlar çok hızlı bir şekilde tarım alanlarına dönüştürülüyor. Ama Tuz Gölü’nün batısı ve güneyinde, Cihanbeyli ve Eskil çevrelerinde hâlâ doğal kalmış tuzcul bozkırlar bulmak mümkün. Bir de Seyfe Gölümüz var tabii. Seyfe Gölü-Yozgat arasındaki uçsuz bucaksız ovada epik bahar manzaralarını yakalayabilirsiniz. Ayrıca nesli tehlike altında olan uçan en büyük kuş türü toyun da bu vakitlerde düğünü var bozkırda (Üreme mevsimi). Meraklı olanlar rehber eşliğinde toy görme turu yapabilir.

Doğu’da geç kutlama

Doğu’ya doğru hem yükseklikler artıyor hem de çok dağlık bir yapı bizi karşılıyor. Bu durum hem ovalarda hem de yaylalarda birbirinden farklı baharları yakalama şansı doğuruyor. Örneğin Kars ve Ardahan’a bahar daha geç geliyor. Ovanın içinde menderesler yapan akarsu yarıkları özellikle drone kullanan fotoğrafçılara güzel kadrajlar vaat ediyor. Biraz dağlara çıkmak istiyorum diyorsanız Yüksekova ve Hakkâri merkezden rahatlıkla ulaşabileceğiniz Cilo Dağları’nın yaylaları mayıs ayına kadar ters laleyle kaplanır. Burası çok sayıda iri ufaklı vadi ve gölle baharın coşkusunu hazirana kadar taşır. Biraz kuzeyde Ağrı Dağı’nın eteklerindeyse Doğu Beyazıt sazlıklarıyla bezenmiş bir manzara aklınızı almaya aday. Alabildiğince yeşil ve orman istiyorum derseniz elbette Doğu Karadeniz’e gitmemiz gerek. Denizin kıyısından başlayan yolculuk önce ormanlara ve nihayetinde eşsiz yaylalara ulaştırır bizi. Karadeniz yaylalarında her şeyden önce çiçeğe ama inanılmaz sayı ve çeşitlilikte çiçeğe hazır olun. İnsan bazen gerçek olduğuna inanamıyor. Ayrıca bu dağların bir horozu vardır. 2 bin metre üzerinde yaşar. İsmi kimi yerde ‘huş tavuğu’ kimi yerde ‘dağhorozu’dur. Buralarda hazirana kadar süren ilkbaharda ‘lek’ denen üreme grupları oluştururlar. Kendisini görmek biraz zordur ama iyi bir araştırma ve yerel rehberle yakalayabilirsiniz.

 

False