Giresun’un Tirebolu ilçesinin Yayla köyündeki Bakkal Hüseyin Amca ya da Şırnak Silopi’deki Eczacı Ece Hanım normal şartlarda direkt olarak üreticiden mal alamadıkları için aracıların yüksek fiyatlarına mahkûm oluyorlardı. Şimdi küçük esnaf ihtiyacı olan yüz binlerce çeşit ürünü çok kısa zamanda ve iade garantili olarak ToptanTR.com üzerinden temin edebiliyor. Bu sayede mahalle esnafı mahallelerindeki zincir marketlerle de rekabet eder boyuta geliyor, geleceğe çok daha güvenle bakıyor ve artık büyük zincirlerden korkmuyorlar” dedi.
‘KÜÇÜK ESNAF ARTIK BÜYÜK ZİNCİRLERDEN KORKMUYOR’
Müşterilerinin ihtiyaçlarını ve işlerini daha da geliştirebilmeleri için düzenlenmiş gelişmiş yapay zeka algoritmaları kullandığını belirten Şener, şöyle devam ediyor:
“Üye işletmelerin her birinin ürün satın almalarını analiz ediyoruz, akıllı veri işleme teknolojilerimizi kullanarak her müşteri için özel olarak oluşturduğumuz veri bankasında satın alma sıklıkları, sayfalardaki hareketleri, fiyat beklentileri gibi analizleri yaparak satması gereken doğru ürünleri tespit edebilmemiz sayesinde akıllı yönlendirmeler yaparak, en doğru, bölgesinde en çok rağbet gören ürünleri önererek işlerini geliştirmelerine olanak sağlıyoruz.
Mahallelerimizdeki tüm esnafa sahip çıkıyor, dijitalleşme sürecinde belediyeler ve STK’lar ile işbirlikleri yaparak esnafımızı eğitiyoruz. Mahalle esnafını güçlendirerek, alışverişi mahalleye çekerek, eski mahalle hayatını ve kültürünü geri getirmeye çalışıyoruz.
Üreticiler ilave distribütörlükler kurmadan, araç parkuru yatırımları yapmadan, yüzlerce personel işe almadan ve ayrıca hiçbir giriş bedeli, ürün yükleme bedeli gibi masraflar olmadan mağazalarını açabiliyor ve açtığı mağazadan çok ekonomik anlaşmalı kargo fiyatları ile Türkiye’nin 81 il 922 ilçesindeki tüm esnafa ürününü rahatça dağıtabiliyor.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Bizim kimseyle mücadele etmek savaşmak gibi bir derdimiz yoktur. Biz Ortadoğu’da baştan sona barış istiyoruz. Ama hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah.”
Ama burada bitmiyor!
Danıştay 6. Daire Esas 2019/17597-Karar 2012/6482 ile kesin olarak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. Daire Dava Dairesince verilen E 2019/481 K 2019/2015 sayılı kararı ile onanmış ve plan değişikliği ve eki protokol kesin olarak iptal edilmiştir.
Ancak klasik yöntem var; sözde plan değişikliği ile, 24 Kasım 2022 tarih 1517 meclis kararı ile 160.000 m2. ve 300 yakın mağazadan oluşan kaçak yapı ‘yasal’ hale getirilmiştir.
İstanbul’un ‘şehremini’ Ekrem İmamoğlu, imar rantı ile ilgili nasıl bir ‘duruş’ sergiledi! Beylikdüzü Belediye Başkanı iken kaçak yapıyı yasal hale getiren plan değişikliğine nasıl “hayır” dedi, İBB Başkanı olunca ne yaptı...
Önce ‘kent bekçileri’, CHP’li Belediye Meclis üyeleri Av. Taner Kazanoğlu ve Hüseyin Sağ’ın tüm mahkeme masraflarını ceplerinden ödeyerek açtıkları ve kazandıkları mahkeme kararını, Danıştay’a taşıyıp itiraz etti. Sağ, “Ekrem Bey biz sizinle aynı safta mücadele ediyoruz diye biliyorduk. Meğer taraflarımız farklıymış” dedi.
İmamoğlu tabii ki, Danıştay’a itiraz etti. Ancak itiraz reddedildi, AVM de plansız kaldı.
Fakat rant bir kere yola çıkmıştı. İmamoğlu’nun teklifi ile Kasım 2022’de yeni bir Meclis kararı alındı. Burada ilginç olan şu; daha önce aynı plan değişikliğine ret oyu kullanan CHP Grubu ‘evet’ oyu kullanarak kamuoyunu şaşırttı. İlk karara ‘şerh’ koyan, eski üye yeni dönemde ise İmar Komisyonu Başkanı olan Sedat Özkan, CHP Grubu’na hiçbir bilgi vermeden raporu gruptan geçirdi. Bu grubu kandırmak değil midir?
Zaten İBB CHP Grubu’nda İmar Komisyonu raporlarını okuyan, itiraz eden Meclis üyeleri kalmadı artık. Meydan ‘rantçılara’ kaldı.
İkinci toplantısını 16 Aralık’ta yapacak komisyonun üçüncü toplantısında yeni ücreti belirlemesi yüksek olasılık.
İşçi sendikaları konfederasyonları yeni ücretin emekçi ve ailesinin geçimini sağlayacak insan onuruna yakışır tutarda olmasını dile getiriyor. MÜSİAD başta olmak üzere patronlar net 17 bin 2 TL’lik mevcut ücrette en fazla yüzde 25 artış yapılmasını inatla savunuyor.
Komisyona emekçileri temsilen katılan Türk-İş rakam açıklamadı. Ancak emekçi ile birlikte dört kişilik ailenin temel gereksinimlerini karşılayacak tutarın saptanmasını her yerde belirtiyor. Patronları temsilen komisyonda yer alan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu da (TİSK) rakam duyurmadı.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu yeni asgari ücretin net 36 bin TL olması gerektiğini söyledi. Komisyonda kabul görür mü? Kesinlikle hayır. Zira hükümetin gönlünden geçen asgari ücrete gönenç payı ile birlikte en çok yüzde 35-40 arasında zam yapılması. Saptanacak yeni ücretin emekçinin cebine 1 Şubat 2025’te gireceği dikkate alınırsa bu sürede bir miktar
aşınacağı da aşikâr.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun enflasyon kayıplarını göz önüne alarak yürürlükteki ücrete yüzde 40’ın epey üzerinde zam yapması gerekiyor. Diğer bir ayrıntı ise yeni ücretin bir yıllık mı ya da 6 aylık mı saptanacağı. 2024’te bir yıllık uygulamadan ötürü 10 milyona yakın emekçinin ne denli zorlandığı ve kayba uğradığı göz ardı edilmemeli. Ortalama ücret haline gelen asgari ücrette ne kadar artış olacağı doğal olarak merakla bekleniyor. Şükrü KARAMAN
CHP, SURİYELİ SIĞINMACILARIN DÖNÜŞÜ İÇİN ISRARCI OLMALI
2024’ün ilk 11 ayında İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirilenler 1 milyon 302 bini aştı. Halen 78 bin açık iş bulunuyor. İŞKUR’un kasım ayı istatistiklerine göre bu ayda 101 bin 771 kişi iş sahibi oldu. Ocak-kasım döneminde ise 498 bin 469 kadın, 475 bin 865 genç, 38 bin 472 engelli ve 246 bin 402 üniversite mezunu İŞKUR aracılığıyla iş buldu.
SANAYİ VE HİZMET SEKTÖRÜNE TALEP
İstihdamın en yoğun olduğu alan imalat sektörü olarak öne çıkarken, hizmet sektöründe de turizm ve perakende alanları dikkat çekiyor. Meslek bazında ise özel güvenlik görevlisi, turizm ve otelcilik elemanı, reyon görevlisi gibi alanlarda yoğun işe yerleştirme yapıldı.
Açık iş pozisyonlarında ilk sırada beden işçiliği var.
İŞKUR’un yayımladığı verilere göre, en çok açık iş, beden işçisi (genel) pozisyonunda bulunuyor. Bu meslek için 18 bin 354 açık iş mevcut. Onu temizlik görevlisi, makineci (dikiş), paketleme işçisi ve konfeksiyon işçisi takip ediyor. Açık iş ilanlarında başvurmak isteyen adaylar, İŞKUR’un internet sitesi üzerinden ya da en yakın İŞKUR Müdürlüğü’ne giderek üye olup kendilerine uygun pozisyonlara başvurabilir.
Türkiye’de iş arayanlar için geniş bir istihdam ağı bulunan İŞKUR sektörlerin taleplerine hızlı yanıt vererek iş arayanlarla işverenleri buluşturmaya devam ediyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Recep Tayyip Erdoğan Ortadoğu’da Putin’den daha güçlüdür. Türkiye yükselen bir güçtür. İsrail, Ankara’yla kavgadan kaçınmalıdır.”
Bu olumsuz gelişmede ülkemize gelen yabancı göçmenlerinde önemli katkısı bulunmaktadır. Resmi rakamlara göre 4 milyon civarında olduğu söylenen göçmenlerin yaklaşık ikamet ettiği hane sayısının 750 bin adet civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Son olarak Kahramanmaraş ve bölgesinde yaşanan depremlerle binlerce konutun yıkılması sonucu konut ihtiyacındaki sorun kronik bir hal almıştır. Ülkemiz maalesef bir deprem ülkesidir ve çok tehlikeli olan kıta deprem plakaları arasında sıkışmış durumdadır. Bu sorunun çözümünde en kısa sürede alınabilecek tedbirler; yabancı göçmenlerin bir an önce ülkelerine gönderilmesi, özellikle arazi sıkıntısı olmayan ve deprem faylarının üzerinde olan yerleşkelerde yatay mimari ile çelik yapılar teşvik edilmeli, Türkiye genelinde inşaat sektörünün önünü açmak için emsal uygulamasının yeniden gözden geçirilmesidir.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Bugün İstanbul’da kentsel dönüşümde en çok yol alan ilçe Kadıköy’dür. Bunun nedeni de göreceli de olsa 2.07 gibi yüksek bir emsal uygulamasına imkân tanınmasıdır. Yani yıkılan eski yapı yerine daha fazla m2 yapı yapılabilmesi bir başka deyişle dönüşüme ekonomik olarak uygun hale gelmesidir. Evet tabii ki şehirlerimiz betonlaşmasın ama gelecek eli kulağındaki depreme hazırlık için en hızlı yol kentsel dönüşüme imkân sağlanacak şekilde emsal artışı olmalı ve hatta bu uygulama sadece İstanbul değil tüm Türkiye genelinde yapılmalıdır.
Bu artışla hem inşaat şirketleri için projeler daha yapılabilir olacak, hem de devlet projelerin finansmanı için kaynak yaratma külfetinden kurtulacaktır.
Birkaç politik proje için ağızlarda sakız yapılan ‘parayı betona mı gömelim!’ lafı gerçek olsaydı bugün depremlerde binlerce insanımız ölmezdi. Unutulmasın ki mevcut konut stokunun kötü kalitesi sadece İstanbul ve İzmir gibi bir iki ilin değil tüm Türkiye’nin sorunudur. Bu da Türkiye’nin her bölgesinde yaşanan depremler ve binlerce can kaybıyla yüzümüze her depremde bir tokat gibi çarpmaktadır.
Veli Ufuk ALP – Ekonomist
GÜNÜN SÖZÜ
Hafta sonu gerçekleştirilen panelde; Türk Devrimi’nin düşünsel temelleri, Atatürkçü düşünce sistemi, çağdaş değerler ve yeni anayasa tartışmaları ele alındı. Gelibolu, çevre ilçe ve illerden sivil toplum örgütlerinin yöneticileri eski CHP milletvekilleri ve belediye başkanlarının da olduğu dinleyiciler, panele yüksek katılımlı yoğun ilgi gösterdi.
Etkinlikte moderatörlüğü CHP 22 ve 23. Dönem İzmir Milletvekili Bülent Baratalı üstlenirken, Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural ve 23-24. Dönem İstanbul CHP Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter de konuşmacı olarak yer aldı, panelin açılış konuşmasını ise Kemalist Aydınlanma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kaya gerçekleştirdi.
Piri Reis’den Bolayır’a, Çanakkale Şehitliği’nden Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş ilkelerine kadar dikkat çekici bir tanıtım konuşma yapan derneğin genel başkanı Kemal Anadol, Gelibolu’nun Kurtuluş Savaşı’ndan sonradaki tarihi yapılara kadar aydınlatıcı bilgiler verdi, Yahya Kemal’den Atatürk’ün karşı devrimcilere karşı olan mücadelesinden söz ederken partilere kadar değerlendirmeler yapması dikkat çekti. Anadol, “Türkiye’nin kurucu ideolojisi Atatürk’tür” dedi.
ANAYASA TARTIŞMALARI
Panelde eski milletvekili ve derneğin başkan yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Emperyalizmin Türkiye ile ilgili iki projesinin siyasal islamcı bir yapı kurmak ve Türkiye’yi parçalayıp bölmek olduğunu ileri süren Serter, “Peki yeni anayasa ile ne yapılacak? Kimlerle masaya oturacağız? O masadan Türkiye’nin geleceği için bir oturulmaz, oturulamaz” diye konuştu.
MÜCADELE MOTORU
Milli Merkez Genel Sekreteri
TEMA Vakfı ana gündemi ‘iklim finansmanı’ olan zirvede, iklim krizinin artan olumsuz etkilerinden sorumlu ülkelerin tarihsel yükümlülüklerini yerine getirmediğini ifade etti.
Zirveyi değerlendiren TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Doğayı ham madde deposu, emeği ise ucuz iş gücü olarak gören, sanayilerini ve ekonomilerini fosil yakıtlarla büyüten ülkeler iklim krizini tetikledi. Bu krizden neredeyse hiç sorumlu olmayan bölgeler ise en ağır bedelleri ödüyor. Oysaki fosil yakıt kullanımıyla zenginleşen bu ülkeler, neden oldukları hasarları karşılamakla yükümlüdür” dedi.
Ataç, “Akkuyu’nun 2028’e kadar tam kapasiteye ulaşması planlanırken, 2035’te Türkiye’nin 7.2 GW nükleer enerji kapasitesine sahip olması hedefleniyor. Türkiye’nin bir önce yenilenebilir enerjiye geçiş yapması ve kömürden çıkış planını açıklaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Ataç, küresel sıcaklık artışının 1.5 C ile sınırlandırılması için fosil yakıttan vazgeçilmesi gerektiğini yinelerken “İklim adaleti için gecikme lüksümüz yok” uyarısında bulundu.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK PAZARLIĞI BAŞLIYOR
Milyonlarca emekçinin ücretinin saptanacağı Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 10 Aralık’ta yapacak.
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan 15 kişilik komisyonun gerçekleştireceği 3 veya 4 toplantının ardından yeni ücreti belirleyip kamuoyuna duyurması bekleniyor. Doğrudan yaklaşık 10 milyon emekçi ve komşu ücretlerle toplam çalışanların yarısını yakından ilgilendiren yeni asgari ücretin ne tutarda olacağı kadar bir yıllık mı ya da 6 aylık mı saptanacağı da merak konusu. 2024 yılı başında net 17 bin 2 TL olarak uygulanan asgari ücrete yoğun beklentilere karşın temmuzda ara zam yansıtılmamıştı. Bir yıllık süreçte asgari ücret çarşı pazar fiyatları karşısında etkisini hayli yitirdi. İşçi tarafının temmuz ara zam ıskasını masaya getirerek kaybın telafi edilmesini istemesi yüksek olasılık.
Çok geniş kitleyi doğrudan etkileyen ve bundan ötürü ‘Türkiye’nin en büyük pazarlığı’ niteliğine dönüşen asgari ücret görüşmelerine kuşkusuz zam oranları tartışması damga vuracak. MÜSİAD Başkanı’nın ifade ettiği gibi patronlar mevcut ücrete en fazla yüzde 25 zam yapılmasını ısrarla savunuyor. Ne var ki bu yönde bir artış yapılırsa net 22-23 bin TL civarında olacak yeni ücretle emekçinin temel gereksinimlerini karşılaması olanaksız. Hem bir yıllık süreçte asgari ücret artışının enflasyona doğrudan etkisinin olmadığı net olarak görüldü. Aksine ücretteki artış durgun piyasayı hareketlendirecek, ekonomiye canlılık kazandıracaktır. Böylece esnafın da yüzü gülecektir.
Şişli Cevahir Kongre Oteli’nde düzenlenen buluşma, Demirel’in liderlik mirasını geleceğe taşıma hedefiyle gerçekleşti. ‘Ülke Politikaları Vakfı’ toplantısında Doğan Subaşı, Ekrem İmamoğlu, Aylin Cesur, Müsavat Dervişoğlu Hamdi Üçpınar, Ali Naili Erdem, Hikmet Çetin, Cavit Çağlar ve İlber Ortaylı, Demirel’i anlattılar.
Demirel’in anısına gösterilen kısa barkovizyonda öncelikli vurgulanan ana temalar; Atatürk ve Cumhuriyeti sayesinde bir köy çocuğu olarak halkı temsil etmesi, üstenci bir bakış açısından ziyade halkı için her daim ulaşılabilir bir lider olması, ülkeye bıraktığı en büyük mirasın GAP projesi olması dikkat çekti. Etkinliğin açış konuşmasını ‘Ülke Politikaları Vakfı’ Başkanı Av. Doğan Subaşı yaptı. Subaşı konuşmasında Demirel’in liderlik anlayışını ‘çoğaltan lider’ kavramıyla tanımlayarak şunları söyledi:
“Atatürk ve İnönü gibi çoğaltan liderler toplumları birleştiren, ortak aklı zenginleştiren liderlerdir. Bugün, geçmişin engelleyici liderlerinden sonra böyle liderlere daha çok ihtiyacımız var.”
Demirel’i anlamanın, Türkiye’nin demokrasi yolunda yeni bir çıkış yapabilmesi için önemli bir fırsat olduğunu ifade eden Subaşı, Türkiye’nin yeniden demokrasiyle şahlanacağına dair umutlu bir tablo çizdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Demirel’in siyasi hoşgörüsüne ve demokrasiye olan inancına dikkat çekti. İmamoğlu, “Demirel’in kendisine yöneltilen ağır eleştirilere, mizahlara ve tiyatrolara gösterdiği hoşgörü, bugün yaşadığımız kutuplaşmayı aşmak için bir pusula olabilir” diyerek şu anlamlı sözleri ekledi:
“Rahmetli Demirel’in ‘Konuşan Türkiye’ ideali bugün her zamankinden daha değerli. Konuşmanın tartışmanın suç gibi görüldüğü bir ortamda bu değerleri yeniden hayata geçirmek zorundayız.”
Merhum Demirel’in danışmanı ve doktoru Aylin Cesur anma etkinliğinde Demirel’i ‘moral adam’ olarak tanımladı ve onun büyük Türkiye hayalini anlattı.
İyi Parti Genel Başkanı