Paylaş
Benim oturduğum yerden bu yargıya nasıl vardığımı sorarsanız, bugünkü yazımı gençlere ayırdığım için bunu da bir genç aracılığıyla sizlere aktarmak istiyorum. Nisan ayında gittiğim İstanbul Mücevher Fuarı’na bu satırlarda yer vermiştim. İşte AgaKulche standında tanıştığım genç bir arkadaşın anlattıklarından bu kanıya vardım. Genç arkadaşımın ismi Mert Batri. Okumak için gittiği Londra’da 4 yıldır oturuyor ve oradaki değişime bizzat şahitlik ediyor. Mert’in dediğine göre son dönemde Londra’ya göç eden Türklerin sayısı oldukça fazla. Ve gün geçtikçe bu sayı artıyor.
Peki sadece Türkler mi? Biraz araştırma yapınca gördüm ki uzunca bir süre İngiliz sömürüsü altında yaşayan Hintliler, Londra’da adeta baskın grup haline gelmiş. Azımsanmayacak bir Pakistanlı nüfus var. Savaş öncesi gelen Ruslar ise finansal özgürlükleri kısıldıktan sonra Londra’yı terk etmeye başlamışlar. Ancak istatistiklerde bile görünmeyen bir Afgan nüfus var ki onlarla birlikte İngilizler Londra’da azınlığa düşüyor.
Peki köklü İngilizler ne yapıyor derseniz onlar da ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin yolunu tutuyor. Böylece İngilizler, Londra’daki egemenliğini kaybettiler gibi görünüyor.
GÜVENLİK SORUNU VAR
Durum böyle olunca bugün Londra’nın merkezinde bile ciddi bir güvenlik sorun ortaya çıkmış. Hırsızlık son derece artmış durumda. İnsanlar sokaklarda arkalarını kollayarak yürüyor. Ellerindeki telefon başta olmak üzere ziynet eşyaları ve saatleri güpegündüz çalınabiliyor. Sokakta yürürken elektrikli bisikletle gelen bir şahıs kaşla göz arasında telefonunuzu alıp uzaklaşmış olabiliyor.
Dediğim gibi Londra’nın finansın merkezi olma özelliği tabii ki hâlâ devam ediyor. Yine piyasalar Londra’da belirleniyor, ancak eskiye nazaran işinsanlarının ülkeden çıkış yaptıklarını net olarak görmek mümkün.
Üstelik Londra hâlâ pahalı bir şehir. Her ne kadar geçen yıl Londra’ya giden Türkler, “Türkiye’den de ucuz” dese de artık İngilizler bile fiyatlardan şikâyetçi. Alım gücü eskiye nazaran oldukça gerilemiş durumda. İşgücüne göçmenlerin de dahil olması İngilizlerin gelirlerini de etkilemiş. Ortalama ücret göçmenleri mutlu ederken İngilizler için yetersiz kalmaya başlamış.
GÜNÜN SÖZÜ
“Korkmak, aklı öldürür ve korkanın onurunu, haysiyetini rehin alır.” R. S.
YAPAY ZEKÂ AJANSI KURALIM
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, yapay zekâ çağında Türkiye’nin geride kaldığına dikkati çekerek merkezi bir strateji ve bağımsız bir Yapay Zekâ Ajansı kurulması çağrısı yaptı. Türkiye’nin yapay zekâya hazırlıkta dünyadan geri kaldığını belirten Rızvanoğlu şu uyarıyı yaptı: “Oxford Insights’ın 2024 AI Hazırlık Endeksi’ne göre 188 ülke içinde 53. sıradayız. Hemen arkamızda kim var? Ukrayna. Evet, altyapısı yıkılmış, savaşta olan bir ülkenin sadece bir adım önündeyiz.”
MESAJ PANOSU
- GALERİST, Nuri Kuzucan’ın galerideki ikinci sergisi Bir Resmin Bütün Parçaları’na ev sahipliği yapmaktan mutluluk
duyuyor. 7 Mayıs Çarşamba günü açılan sergi, izleyiciyi mekânla kurulan görsel ve düşünsel bir diyaloğun içine davet ediyor. Kuzucan bu sergide herhangi bir yönlendirici anlatı sunmaksızın, galerinin bulunduğu, tarihi 19. yüzyıla dayanan yapının kendi varoluşunu ve hafızasını ön plana çıkaran bir deneyim alanı yaratıyor. Sergi,
21 Haziran’a kadar devam edecek.
ANADOLU’NUN İLK DEVLET LİSESİ 140 YAŞINA BASTI
Anadolu’nun ilk devlet lisesi olan ve Çanakkale ile Kurtuluş Savaşı’na katılan öğrencilerinden çoğunun şehit düşmesiyle bilinen Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi’nin 140. kuruluş yıldönümü etkinliklerle kutlandı. Kortej yürüyüşü ile başlayan programda, okulun eski mezunları ile şu anki öğrencileri Cevizli Park’tan Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Anıta çelenk sunulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından katılımcılar Abdurrahmanpaşa Lisesi Marşı’nı söyledi. Lise Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu, “Bugün, Kastamonu’nun kalbinde yükselen, bir abide gibi duran, tarihiyle yalnızca bir okul değil bir kültür ve karakter inşa eden Abdurrahmanpaşa Lisesi’nin 140. kuruluş yıldönümünü idrak etmenin haklı gururunu ve heyecanını yaşıyoruz” dedi ve “Abdurrahmanpaşa Lisesi’nin manevi değerlerine işaret ederek okulun sadece akademik başarıların değil fikrin, sanatın, edebiyatın da yuvası olduğunu” belirtti. Daha sonra seramik ve resim sergisi ile Op. Dr. Şükrü Esen Konferans Salonu’nun açılışı gerçekleştirildi.
Programa Vali Yardımcısı Çetin Kılınç, eski Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, okul mezunları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
GERİLLA VE TERÖRİST FARKI
PKK kendi teröristlerine ‘gerilla’ der. ‘Gerilla’ sivilleri hedef almaz. Özgürlük savaşçısıdır. Hukuk açısından ‘terörist’ten farklıdır.
‘Terörist’ sivilleri de hedef alır. Bölücüdür. Toplu katliamlar yapar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK’lılara ‘terörist’ der.
Ana akım bir TV kanalında görevli biri, PKK teröristine ısrarla ‘gerilla’ dedi.
Bu suçtur. Ahlaki değildir. 41 yıldır terörle mücadele eden kahramanları ve şehitleri reddetmektedir
O kanaldaki yetkililerin hiç mi vicdanı sızlamadı? Madem ‘gerilla’ ise neden düne kadar terörist, teröristbaşı diyordunuz?
Devletin kurumları buna sessiz kalamaz. Dr. Naim BABÜROĞLU
Paylaş