Paylaş
Trafikte öldürülen Oğuz Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci, şikâyetinden vazgeçti. Mahkemeye “maddi manevi zararımız karşılanmıştır” diye dilekçe verdi.
“Manevi zarar”ın nasıl karşılandığını bilmiyoruz ama “maddi zarar”ın nasıl karşılandığını biliyoruz:
Kan parası alarak.
*
Oğuz Murat Aci’nin babası, gelinine tepkili.
“Oğlumun kanını sattı” diyor, “Bu davanın peşini bırakmam” diyor.
*
Ülkenin büyük çoğunluğu da bu “kan satma” olayına muazzam tepki gösteriyor.
*
Peki ama neden böyle bir tepki söz konusu?
*
- Neden Şükriye Hanım’ın yaptığına empatiyle yaklaşılıp hak verilmiyor?
- Neden “Bizim başımıza gelseydi biz ne yapardık acaba” denilmiyor?
- Neden “Nasıl olsa kamu davası devam edecek” diyerek bir rahatlama olmuyor?
*
Bunun nedeni olayın taaa en başından beri anne Eylem Tok ile oğlunun sergilediği...
- Küstahlıktır.
- Bencilliktir.
- Şımarıklıktır.
- Vurdumduymazlıktır.
*
Kaza yerinde ölen insanla zerre kadar empati kurmadan oğlunu kaptığı gibi yurtdışlarına kaçıran anne Eylem Tok’un bu pervasızlığı, hepimizde öylesine bir nefrete yol açtı ki...
Bu kadının parayı bastırıp hem kendini hem de katil oğlunu kurtarmaya çalışmasını içimize sindiremiyoruz.
*
Bencil ve şımarık ana-oğulun...
- Pasaport kontrolünden geçişlerini unutamıyoruz.
- Anında Mısır’a kapağı atmayı becermelerini unutamıyoruz.
- New York sokaklarında şen şakrak dolaşmalarını unutamıyoruz.
Unutmadığımız için de sürekli hırslanıyoruz, öfkeleniyoruz, kinleniyoruz.
*
Tepkimiz aslında Şükriye Hanım’a değil.
Tepkimiz “parayı bastırır, yırtarız” anlayışıyla hareket eden şımarık, küstah, bencil, vurdumduymaz ana-oğula.
*
Yani Şükriye Hanım’ın parayı alıp şikâyetini çekmesinden daha çok...
Bu ana-oğulun “parayı bastırdık, yırttık” diyerek kutlama yapma ihtimali bizi öfkeden deliye döndürüyor.
KILLANMAMAK MÜMKÜN DEĞİL
- Gazze’deki açlık nihayet insanlığın dikkatini çekmişken...
- Trump bile “Gazze’deki durum çok kötü” demişken...
- Avrupa ülkeleri yavaş yavaş utanç uykusundan uyanmaya başlamışken...
- Soykırımcı Netanyahu, azıcık da olsa yalnızlaşmışken...
- İsrail, önüne gelene “antisemitik” damgasını vuramaz hale gelmişken...
ABD’nin başkentinde İsrail Büyükelçiliği’ne bir saldırı oluyor, iki kişi öldürülüyor ve gündem “küt” diye değişiveriyor.
*
Ölmek üzere olan 14 bin Gazzeli bebek unutuluyor, onun yerini “Bakın, zavallı İsrail nasıl da saldırı altında” yaklaşımı alıyor.
*
Komplocu değilim ama ben bu olaydan fena halde kıllandım.
ÖZGÜR ÖZEL’İN YÜKSELİŞİ ÜZERİNE ÜÇ TEZ
TEZ BİR
DİKKAT ÇEKİCİ BİR TARZ
“Çok konuşuyor, her an konuşuyor, sürekli konuşuyor, uzun konuşuyor” falan diye çok eleştiriyordum kendisini. Eleştirilerimi geri alıyorum. Çünkü görüyorum ki... Çok konuşarak, her an konuşarak, sürekli konuşarak, uzun konuşarak dikkat çekici bir tarz oluşturmasını başardı.
*
Bir süre sonra bu yeni tarzdan millet sıkılır mı? Bu yeni tarzın çekiciliği sona erer mi? İşte onu bilemem.
*
TEZ İKİ
AJANDASIZLIĞA İKNA
İmamoğlu’nun tutuklanma sürecini müthiş yönetti. Hiçbir kurnazlığa başvurmadı, hiçbir gizli ajandaya bağlı kalmadı, kendisi için hiçbir hesap kitap yapmadı. En azından toplumun büyük bölümünü böyle davrandığına inandırabildi. Samimiyetiyle başardı bunu.
*
Bu hep böyle gider mi? Bir gün İmamoğlu’nu taşıyamaz hale gelir mi? Bunu da bilemem.
*
TEZ ÜÇ
KRİZLERDEN YARARLANIŞ
Partisinin yaşadığı krizler karşısında sarsılmak, tökezlemek, ne yapacağını bilemez hale gelmek yerine... Krizlerden yararlanarak yükselmesini başardı. Üstüne üstüne giderek yaptı bunu. Geri adım atmayarak yaptı bunu. Tartışmaları sonuna kadar sürdürerek yaptı bunu.
*
Buraya kadar iyi idare etti. Sonrası da böyle gelir mi? Tabii ki bilemeyiz.
KÖTÜ SİYASETÇİNİN ÖZELLİKLERİ
- Her yaptığı açıklamayla partisinin başını ağrıtır.
*
- Mücadele zamanı ortadan kayboluverir.
*
- Sorun çözeceğine sürekli sorun çıkarır.
*
- Azıcık geri plana düşünce söylenmeye başlar.
*
- Dava, parti falan umurunda değildir, hep kendisine çalışır.
*
- Hasettir, bu yüzden yoldaşlık hukuku falan bilmez.
*
- Kıyıda köşede partisinin dedikodusunu yapmaktan keyif alır.
*
- Kişisel kariyeri için hep bir b planı, c planı, d planı vardır.
*
- Adanmışlıktan nefret eder.
*
- Tek bir hırsı vardır: Makam hırsı.
Paylaş