Paylaş
Bu iki teröristin ölümü, PKK yönetimi tarafından “örgütte dağılma olmaması ve iç çatışma çıkmaması” için örgüt üyelerinden gizlendi. Yine güvenlik kaynaklarının paylaştığı bilgiye göre; Kaytan, örgüt yöneticisi az sayıda kişinin bildiği bir yere gömüldü. Cesedi gömen PKK’lı teröristler de infaz edildi.
PKK ÖLDÜRÜLDÜKLERİNİ KABUL ETTİ
Nihayet terör örgütü PKK, Kaytan ve Altun’un öldüğüne, 12 Mayıs’ta kendini fesih kararı aldığına dair yaptığı açıklama metninde yer verdi. Terör örgütü, Altun’un 2019’da, Kaytan’ın 2018’de öldürüldüğünü kabul ve ilan etti.
MİT ve TSK’nın başarılı operasyonuyla öldürüldüğü halde bunu örgüt üyelerinden gizleyen terör örgütü yönetimi duyurusu sonrası, bu durumun tartışılmasının önüne geçmek isteyen siyasi uzantısı PKK/DEM ve PKK/DBP yıllardır ölümünü gizledikleri Altun ve Kaytan için anma törenleri düzenledi.
ASIL AMAÇ PROVOKASYON
Amaçları, kitleleri PKK’lı teröristler etrafında toplamaktı. Ancak bunda başarılı olmadılar. Anma yaptıkları her yerde çok düşük katılım oldu, aynı isimler şehirden şehre giderek düzenlenen anmalarda boy gösterdi. Önce kapalı mekânlarda küçük gruplarla yapılan anma toplantıları, özellikle PKK/DBP’lilerin ve PKK/DEM’li bazı milletvekili ve yöneticilerin esnafları kapı kapı gezip 17 Mayıs’ta Tunceli’de, 18 Mayıs günü ise Diyarbakır’da açık alan toplantısı çağrısına dönüştü.
İki amaçları vardı; birincisi anma ve taziye adı altında provokasyon, ikincisi ise terör örgütünün bölgede yaşayanlar üzerindeki etkisini sürdürmesini sağlamaktı.
Birincisini gerçekleştirdiler ama ikinci amaç gerçekleşmedi. “Anma” adı altında bir araya gelenler olsa da Diyarbakır ve Tunceli’de yaşayan halk buna ilgili göstermedi. Oluşan kalabalık ise şehir dışından gelenlerden ibaretti.
GÜNDEM PROVOKASYON
Teröristleri anma üzerinden provokasyon amacındaki başarının ölçüsü ise gündem olmasına bağlıydı. Gerçekten de gündem bir anda PKK terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakmasından PKK/DEM ve PKK/DBP’nin provokasyonuna döndü.
Çünkü, PKK’lı teröristler için anma toplantısına izin vermek istemeyen, bunun için İçişleri Bakanlığı ile karşı karşıya gelen Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu merkeze çekildi. 2023 yılında Ali Yerlikaya tarafından Tunceli Valisi olarak atanan Tekbıyıkoğlu, “İçişleri Bakanlığı emrine alınmıştır” cümlesiyle görevinden alındı.
PKK terör örgütü üyeliği ve propagandası suçlarından ceza alan Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın yerine kayyum olarak da görev yapan Tekbıyıkoğlu, Vali olarak yönettiği ilde çok sevilen bir devlet adamı olarak biliniyor. Gazi bir polis çocuğu olan Bülent Tekbıyıkoğlu, Tunceli’de yaşayanlara, değerlerine, inançlarına saygılı olan vatansever duygularını yansıtan devlet adamı olarak tanınıyor. Kime sorarsanız sorun Tunceli’de yaşayan çocuktan yaşlısına herkes Vali Tekbıyıkoğlu hakkında olumlu konuşuyor.
Türkiye’nin terörle mücadelesi kapsamında mahkeme kararlarına dayanarak kayyum olarak atanan vali ve kaymakamların tamamı ile Diyarbakır başta olmak üzere illerimizde görev yapan vali, emniyet müdürü ve kaymakamlar hep benzer hassasiyet, amaç ve fedakârlıkla çalışıyorlar.
TÜM BİRİMLER YAKINDAN TAKİP ETTİ
PKK/DEM ve PKK/DBP’nin Diyarbakır ve Tunceli’de teröristleri anma programıyla giriştikleri provokasyon sadece il yönetimleri değil, Bakanlıklar ve tüm güvenlik ve istihbarat birimleri tarafından yakından takip edildi ve amaçları ve sonuçları tartışıldı.
PKK ve siyasi uzantısının temel amacı, anmaya izin verilmeyeceği için ortaya çıkacak polis müdahalesi görüntüsü üzerinden algı operasyonu yapmaktı. Hatta kapalı mekân toplantıları bile izlendi ama tepki gösterilmedi. Ancak kapalı mekân toplantılarına beklediği ilgiyi bulamayan terör örgütü yandaşları provokasyonu Diyarbakır ve Tunceli’de açık alana taşımak ve bölgede yaşayanlar ile güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmekte kararlıydı. Silah bırakmada ve kendini feshetmede isteksiz olan ve bunu her fırsatta dile getiren, hatta kendince şartlar öne süren PKK terör örgütü ve siyasi uzantıları içinde süreci sabote etmek isteyenler olduğu da biliniyordu. Bu nedenle tüm birimler son derece hassas davranmaya çalışıyordu.
GÖZYAŞI DEYİP GEÇMEYİN
Devlet kurumları hassas davrandıkça PKK ve siyasi uzantıları provokasyonun dozunu arttırdılar.
Nitekim, Tunceli’de yaşayanlardan yeterli katılım olmayacağı anlaşılınca şehir dışından araçlarla gelen 400-500 kişilik grup açık alan toplantısını yaptılar. Vali Tekbıyıkoğlu’nun buna izin vermeme kararı İçişleri Bakanlığı’ndan geri döndü. Görünen o ki yönettiği ilde terör örgütü kurucusu iki kişinin bu şekilde anılmasını ve eli kolu bağlı olan biteni izlemeyi içine sindiremeyen Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, 19 Mayıs törenlerinde okunan şiirler karşısında gözyaşlarını tutamadı.
Terör örgütü yandaşları Tunceli Valisi’nin kameralara yansıyan o gurur dolu gözyaşına bakıp provokasyon amaçlarına ulaştıklarını sanmasınlar.
Çünkü o birkaç damla gözyaşı, vatanın bölünmez bütünlüğü için canını vermeye hazır Türk milletinin yüreğinde öyle bir akıntıya dönüşür ki önüne kattığı tüm terör yandaşlarını siler süpürür. Devletin, “Terörsüz Türkiye” için sergilediği yaklaşımı, sabrı, olgunluğu ve iyi niyeti zorlamanın kimseye faydası olmayacağını, mesele vatan olduğunda Türk milletinin fedakârlığının, Türk devletinin imkân ve kabiliyetlerinin sınırı olmadığını en iyi düşmanları bilir.
Paylaş