Bir şehirle kurulan gönül bağı

MANİSA Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in evinin havuzundaki arızayı kontrol ederken elektrik akımına kapıldığı talihsiz kazanın ardından ne yazık ki o acı haber geldi.

Haberin Devamı

Ve dün, çok sevdiği Manisa’sında halkın omuzlarında, dualarla, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.

Siyasette bu kadar kutuplaşmanın yaşandığı, sözlerin keskinleştiği, insanları kamplara ayırmanın adeta rutin haline geldiği bir dönemde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan muhalefet liderlerine kadar hemen her partiden gelen başsağlığı mesajları çok kıymetliydi.

Bu mesajlar Zeyrek’in nasıl bir siyaset anlayışıyla iz bıraktığını da gösteriyordu.

Kazanın ardından bir an bile boş kalmayan hastane önü sonrasında bir halk seline dönüştü.

Sosyal medyada binlerce kişi acısını sessizce paylaştı.

Sadece bir belediye başkanı değil; dostlarını, evlatlarını, kardeşlerini, komşularını kaybetmiş gibi yazdılar.

Ben Ferdi Zeyrek’i başkan olmadan önce tanıdım.

Haberin Devamı

Manisa Mimarlar Odası Başkanlığı yaptığı yıllardan…

Sonra, CHP’nin Manisa İl Başkanı oldu.

Ve ardından Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geldi.

Onunla birçok kez bir araya geldim.

Toplantılarda konuştuk, etkinliklerinde karşılaştık.

Kalabalıklar arasında nasıl sevildiğini, bir şehirle kurduğu gönül bağını sadece bakışlardan, tebessümlerden anlamak mümkündü.

Ama esas olan…

Vefatından sonra ortaya çıkan o büyük halk seliydi.

Zeyrek’in sosyal medyasına sonradan tekrar baktım.

Çocuklarla diz çöküp konuştuğu karelere, gençlerle yaptığı samimi sohbetlere, yaşlıların ellerini tuttuğu, göz göze geldiği anlara…

O bir belediye başkanından fazlası olmuştu.

İnsanlara dokunan, yanında oturan, onların gözlerinin içine bakan, dertleriyle dertlenen, sevinçleriyle gerçekten sevinebilen bir siyasetçi profiliydi.

Bize böyle siyasetçiler lazım.

Salonlardan, kulislerden, sosyal medya ajanslarından değil…

Sokaklardan, halkın içinden, bir kentin nabzını tutan, eliyle dokunarak hisseden…

Ferdi Zeyrek böyle bir insandı.

Mekânı cennet olsun.

Bir şehirle kurulan gönül bağı

 

Kalabalık cenazeler bunu anlatır

Haberin Devamı

GÖRDÜĞÜM en kalabalık cenazelerden biri Ahmet Piriştina’ya yapıldı.

Bütün İzmir, Türkiye’nin her yerinden gelen dostlarıyla, arkadaşlarıyla Piriştina’yı uğurladı.

Şimdi yıkılan Konak’taki belediye binasından Narlıdere’deki mezarlığa kadar yürüdük.

Ve sonsuzluğa öyle uğurladık.

2004’ten bu yana 21 yıl geçti.

Ahmet Piriştina’yı hiç unutmadım.

Biliyorum İzmirliler de unutmadı.

Piriştina da halka dokunun, insanları iyi tanıyan, toplumun geleceği adına fikirler üreten ve bu hayallerin peşinden koşan biriydi.

Siyaseti sokakta, halkın içinde yapardı.

Kentin beklentilerini kendi önceliği yapardı.

Hep söylüyorum.

İz de bırakabilirsiniz, is de…

Ahmet Piriştina da iz bırakanlardandı.

Haberin Devamı

Kalabalık cenazeler de bunu anlatır.

Bir şehirle kurulan gönül bağı

 

Bazı olaylar birleştirir

MANİSA’daki törende her siyasi partinin temsilcisi vardı. Örneğin, o kalabalığın içinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ı gördüm. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da ona eşlik ediyordu.

Haberlere baktım.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Saadet Partisi Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu da cenazede bulunan siyasetçiler arasındaydı.

CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Manisa’daydı.

Bahsettiğim gibi toplumun her kesiminden, her partiden verilen mesajlar da önemliydi.

Haberin Devamı

Bazen siyaseti bir araya getiren önemli olaylar olur.

Ferdi Zeyrek’in cenazesi de onlardan biri oldu.

Keşke bu hoşgörü, anlayış, birliktelik ruhu hep devam edebilse…

Hayat elbette devam ediyor.

Bildiği gibi akmaya da devam edecek.

Ama ölümün de bir gerçek olduğunu unutmadan yaşamaya devam etmeliyiz.

 

Cevabını aradığımız sorular

GEÇEN gün de yazdım.

Yine tekrarlayayım.

Kazalar oluyor ve biz izliyoruz.

Soruşturmalar, incelemeler şeffaf, hızlı ve işini iyi bilen, yapan insanların raporlarıyla aydınlatılmalı.

Soruşturmaları yürüten kurumların omuzlarındaki sorumluluk çok fazla…

Yazmıştım.

Hiçbir teknik personel, “Ben söyledim, o yapmadı” gibi kaçak açıklamalarla bu işi geçiştiremez.

Haberin Devamı

Kaçak akım rölesi neden çalışmadı?

Makine dairesi niye bu kadar yakın inşa edildi?

Daha önceki arızalar neden dikkate alınmadı?

Bu sistemin denetimi kimdeydi?

Sorularına yanıt bekliyoruz.

Katkı koyan herkesi destekliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları