Paylaş
CHP, 31 Mart 2019 tarihinde Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında İstanbul ve Ankara, Mersin, Adana başta olmak üzere kazandığı belediyelerde özellikle pandemi döneminde başarılı hizmetler yaptı. 1970’li yıllarda, yerel yönetimlerin babası sayılan ‘sosyal demokrat belediyecilik’ örnekleri ile yarıştı diyebiliriz.
Ve CHP’de genel başkan değişti. Değişim mottosu ve 31 Mart 2019 seçim sonrası icraatlar 31 Mart 2024 tarihinde yerel seçim başarısı getirdi.
Özgür Özel’in deyimi ile CHP cam tavanı delmişti...
Ancak CHP’li belediyeler ikinci döneme pek parlak girdi diyemeyiz.
Ankara, Adana, Mersin gibi belediye başkanlarının gayreti yetmedi. Bunun iki sebebi var. Birincisi aday tespitinde mevcut belediye başkanlarının çoğunlukla aday gösterilmeyerek yerel yönetim ve örgüt deneyimi olmayan isimlere yönelmesi oldu. Oysa özellikle İstanbul’da Ataşehir, Kadıköy, Bakırköy, Şişli, Avcılar, Beşiktaş, Sarıyer, Beylikdüzü gibi ‘ana arter’ ilçeler 10-15 yıldır CHP’li belediyeler tarafından yönetiliyordu. Yerel dengeleri gözeten Mansur Yavaş Ankara’da deneyimli belediye başkanları ile rekor oya ulaştı.
İkincisi CHP’nin hep eleştirilen belediye başkanları siyasetini genel siyasete taşıması oldu. Dürüstlüğü kadar huysuzluğu ile de tanınan Aziz Kocaoğlu ve arkadaşları toplam 360 yılla tutuksuz yargılandı. Bir hakkı teslim edelim ki Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi hiçbir belediye başkanını tutuklatmadı, savunmasını adil çerçevede tutarak, siyasi nitelik kazandırmadı. Burada Aziz Kocaoğlu ve arkadaşlarının titiz ve şeffaf faaliyetlerini de görmezden gelemeyiz ama sonuç olumlu oldu. O dönemde de Kemal Bey cumhurbaşkanı adayı idi ve Erdoğan ile arasında kıyasıya bir mücadele vardı.
SORUN NE
Sorun şurada. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tek bir noktaya odaklanmı? durumda.?ş durumda. Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunu sonlandıracak ve cumhurbaşkanlığı adaylığına taşıyacak siyasi mücadele. Son 3 ayda Dünya’da yaşananlar siyasetin tamamını ‘eskileştirdi’. CHP ise tek kutuplu ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik kişiye dayalı siyaset yürütüyor.
Kısaca Özgür Özel ‘cam tavanı deleceğim’ derken, CHP’nin devlet kuran parti ve altı okuna yeterince sahip çıkmayarak, zemini kaydırarak hızla zemin parçalanmasına götürüyor. Bize söylenen bunlar!
GÜNÜN ŞİKAYETİ
“Sevgili Peygamberimizin dediği gibi: Bir günlük adalet, altmış yıllık ibadete eş değerdir. Ülkeyi gerçekten seven herkesin bunu unutmaması gerekir. İcra dosyalarının toplamı 50 trilyonu geçti. Et ve yumurta kuyruğuna giren halkımız var. Gerçek gündem budur,” (CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko- TBMM’deki konuşmasından)
THY, AİR EUROPA’YA TALİP OLDU
THY, İspanyol havayolu şirketi Air Europa’yı satın alma yarışında sürpriz bir aday olarak öne çıktı. El Español’un haberine göre, THY, Air Europa’nın sahibi Globalia’nın sermayesindeki hisseleri satın almak için girişimlerde bulunmaya başladı. Amaç, yeni işbirlikleriyle dünyaya açılma...
THY ve Air Europa, yaklaşık on yıldır süregelen işbirliklerini İstanbul-Madrid hattında kod paylaşımı anlaşmasıyla güçlendirmişti. Mart ayından itibaren Air Europa, bu hattı kendi filosuyla işletmeye başlamıştı.
THY’nin bu yarışa katılmasıyla birlikte, Air Europa’yı satın almak isteyen havayolu sayısı beşe yükseldi. Bu süreçte Air France-KLM, Lufthansa, Etihad Airways ve Delta Air Lines gibi küresel devler de yer alıyor. Müzakereler sürerken, özellikle Air France-KLM ve Lufthansa’nın ön planda olduğu belirtiliyor.
Air Europa’nın sahibi olan Hidalgo ailesi, satış müzakerelerinde şirketin kontrolünü korumak istiyor ve en az yüzde 51 hisseyi elde tutmayı hedefliyor. Satışın yüzde 25-30 ile sınırlı kalabileceği, kalan yüzde 20’lik kısmın ise IAG grubunda kalabileceği ifade ediliyor.
Havacılık sektörü bu kritik dönemde önemli bir dönüşüm ve rekabet sürecine tanıklık ederken, Air Europa’nın hangi havayolu ile ortak olacağı merak konusu. (Tourexpi)
Paylaş