Tarihle modern lüksün buluştuğu kent resortu: ‘Rixos Tersane İstanbul’... Kasımpaşa’nın yeni yıldızı

TARİHİ Haliç kıyısında yer alan ‘Rixos Tersane İstanbul’, çeyrek asırlık deneyimi ve yüksek hizmet standartlarıyla turizm sektörünün öncülerinden Rixos Grubu’nun amiral gemisi olarak öne çıkıyor.

Haberin Devamı

Eylül 2024’te kapılarını açan 402 odalı otel, 600 yıllık Osmanlı tersanesinin dönüştürülmesiyle hayata geçirilen ve Türkiye’nin en büyük yatırımlarından biri olan ‘Tersane İstanbul’ projesinin merkezinde yer alıyor. İstanbul’un kalbinde ‘şehir resort’u konseptine yeni bir yorum getiren Rixos Tersane İstanbul, tarihi dokuyu modern tasarımla buluşturarak; seçkin konaklama alternatifleri, zengin gastronomi seçenekleri, kültür-sanatla iç içe etkinlikler ve benzersiz Haliç manzarası eşliğinde misafirlerine ayrıcalıklı bir deneyim sunuyor.

Rixos Otelleri Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, yatırımla ilgili şöyle diyor: “İstanbul’un kültürel ve endüstriyel mirasının en değerli unsurlarını yansıtan ancak uzun yıllardır atıl durumda bulunan 600 yıllık Tersane İstanbul’u yeniden hayata geçiriyoruz ve çağdaş bir yaşam alanı olarak İstanbullulara geri kazandırıyoruz. Projenin ilk etabı örnek bir koruma yaklaşımıyla tamamlandı. Yeniden kent hafızasının bir parçası haline gelmeye hazırlanan bu eşsiz bölgede açtığımız Rixos Tersane İstanbul ise şehir otelciliğine yepyeni bir bakış açısı getirecek. Ekonomiye ve istihdama büyük katkı sağlayacak. Rixos Tersane İstanbul, bu köklü kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından da önemli bir rol üstlenecek. Tasarımından mimarisine Rixos Tersane İstanbul’un her detayını titizlikle düşündük. Benim için ticari bir projenin çok ötesinde olan bu yeni heyecanımızın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”

Haberin Devamı

ZARİF BİR MİMARİ

Otelin mimarisi, bulunduğu alanın köklü denizcilik mirasına saygı duruşunda bulunuyor. İç mekânlarda Osmanlı esintileriyle çağdaş estetik bir araya gelerek gelenek ve yeniliği dengeli bir şekilde buluşturuyor. Modern mobilyalar; geleneksel mozaikler, lale motifleri ve el dokuması halılar gibi Türk el sanatlarının zarif detaylarıyla tamamlanıyor. Her biri özenle tasarlanmış odalar ve süitler, misafirlere konforla şıklığı bir arada sunuyor.

HALİÇ KIYISINDA BENZERSİZ BİR KONUM

Haliç kıyısındaki ayrıcalıklı konumuyla öne çıkan otel, şehir merkezinin dinamizmiyle sakinliği ideal bir dengede buluşturuyor. Misafirler deniz kenarındaki ısıtmalı sonsuzluk havuzunda dinlenebiliyor veya özel tekne erişimiyle şehri su yoluyla keşfedebiliyor. Otelin “Discovery Routes” programı, misafirlere İstanbul’un kültürel zenginliklerini kara ve denizden deneyimleme imkânı sunuyor. Her cumartesi düzenlenen Fener-Balat tekne turlarında, uzman rehberler eşliğinde şehrin tarihi semtleri tanıtılıyor. Sanatseverlere özel hazırlanan rotalarda ise Haliç çevresindeki önemli müzeler ve sanat durakları ziyaret ediliyor.

Haberin Devamı

Rixos Tersane İstanbul, yalnızca bir otel değil; tarih, sanat ve yaşamın buluşma noktası. Otel genelinde sergilenen özel sanat eserleri, yerli ve yabancı sanatçıların çağdaş üretimlerini bir araya getiriyor. Canlı performanslar, tematik etkinlikler ve Haliç kıyısında düzenlenen spor aktiviteleriyle otel, hem konaklayan misafirlere hem de şehrin sosyal hayatına değer katıyor. Otelin geniş etkinlik alanları Tersane Balo Salonu ve Tersane İstanbul Event Hall ise ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yaparak İstanbul’un etkinlik haritasına yeni bir soluk getiriyor.

GÜNÜN SÖZÜ

“DÜNYAYI ‘seçilmiş’ ve ‘sevilmiş’ insanlar güzelleştirecek...” Leyla ÜSTEL

Haberin Devamı

TOKAT ULAŞIMDA MAĞDUR

- TOKAT Milletvekili Kadim Durmaz’ın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na yönelttiği 6 soruda Tokat’ın hem yerel hem de metropol nüfusu açısından ciddi bir potansiyele sahip olduğunu ancak havalimanı ulaşımında da ciddi mağduriyet yaşadığını vurguladı. “Tokat, nüfusuna göre ulaşımda geriye itiliyor. Tokat’ın 612 bin kişilik nüfusu ve İstanbul’da yaşayan yaklaşık 475 bin Tokatlı ile hem yerelde hem büyükşehirlerde güçlü bir temsil kabiliyetine sahiptir. Rize ve Artvin gibi nüfusu Tokat’tan düşük olan illerde daha fazla sefer varken, Tokatlı vatandaşlarımız hala çevre illere yöneliyor. Bu durum kabul edilemez. Ayrıca Almanya’ya direkt uçuş için altyapı hazır, neden değerlendirilmiyor” diye sordu.

Haberin Devamı

TMO’DAN KATKI BEKLİYORUZ

- NİĞDE Milletvekili Ömer Fethi Gürer, mayıs sonunda Çukurova’da başlayacak olan buğday hasadı öncesi TMO çiftçinin yanında olmasını istedi. TBMM KİT Komisyonu’nda TMO Genel Müdürü Ahmet Gürdal’ın katıldığı toplantıda, Gürer, 2025 yılı için hububat alım fiyatı konusunda uyarıda bulunmuştu. Gürer, hasat dönemi öncesi çiftçilerle geçtiğimiz yıl TMO uygulamalarında yaşanan sorunları tarlada görüştü. Çiftçilerin TMO’dan yakındıkları ve “Randevu alamayınca tüccarın eline düşürüyoruz” dedikleri görüldü.

‘KENT HAKKI VE KAMU YARARI İÇİN BURADAYIZ’

BİZ Şehir Plancıları olarak susmuyoruz. Kamu yararını, kent hakkını ve yaşamı savunuyoruz.

Haberin Devamı

Kamu yararını neden savunuyoruz?

Kamu yararı, ayrıcalıklı bir grubun değil; toplumun tamamının, bugünün ve geleceğin ortak iyiliğini gözeten ilkedir. Planlama bu ilkeyle; barınmadan ulaşıma, afet riskinden yeşil alanlara kadar temel hizmetleri eşit erişilebilir kılmayı, doğal ve kültürel varlıkları korumayı ve toplumsal adaleti mekâna taşımayı hedefler. Kırılgan grupları dışlamayan, toplumun ortak geleceğini gözeten bir kent ancak kamu yararı esas alınarak kurulabilir.

- Kent hakkı, eşitlik talebidir.

Kent hakkı, yalnızca kentte yaşamak değil; kentin nasıl üretileceğine, kimler için var olacağına dair söz hakkı talebidir. Barınma, ulaşım, kamusal alanlara erişim, katılım ve kültürel aidiyet bu hakkın temelidir ve planlama süreçleri de bu hakkın somutlaşmasını ve mekânsal adaletin tesis edilmesini amaçlar. Kent hakkı, rant odaklı kentleşmeye karşı kolektif bir eşitlik ve yaşam mücadelesidir.

- Kamu yararı baskı altında, mesleğimiz hedefte.

Bugün Türkiye’de yalnızca meslek alanımız değil, mesleğimizin temel dayanağı olan kamu yararı ilkesi ve kent hakkı sistematik bir biçimde baskı altına alınmaktadır. Planlama süreçleri bilimsellikten, ortak akıldan, toplumsal katılımdan ve etik ilkelerden uzaklaştırılmakta, kentler piyasanın eğilim ve istekleri doğrultusunda şekillendirilmektedir. Kamu yararını esas alan meslektaşlarımız ise baskıyla, soruşturmayla, tutuklamayla susturulmak istenmektedir.

Afetlerin değil, ihmallerin yıkımında politikacıların suçu var mıdır? Kent suçları; kaynak israfı ve müştereklerin gaspıdır değil midir? Kentleri savunmak, yaşamı savunmak değil midir?

Yazarın Tüm Yazıları